Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2350 E. 2021/1915 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2350 Esas
KARAR NO: 2021/1915 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/629 D.İş – 2021/656 Karar
TARİH: 01/10/2021 (Ek Karar)
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkiline ait olan … … ile karşı taraf arasında kurulan ticari ilişki kapsamında karşı tarafa satılıp teslim edilen mallara karşılık fatura düzenlendiğini, karşı tarafın borcuna karşılık iki adet çek verdiğini, ancak çeklerin bedellerini ödemediğini, müvekkilince alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını ileri sürerek söz konusu icra dosyasından uygulanmak üzere 25.535,00 TL alacağın tahsili amacıyla karşı tarafın menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece talep uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati haciz kararına yetki yönünden itiraz etmekte olduklarını, zira müvekkilinin adresi Kayseri olduğu gibi ihtiyati haciz kararına konu çekin keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yerin de Kayseri olduğunu, dolayısıyla mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek itirazın kabulünü istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/10/2021 tarih ve 2021/629 D.İş. 2021/656 K. Ek Kararı ile; ” ihtiyati haciz kararına konu çeklerin keşide yerinin Kayseri, borçlu/muterizin yerleşim yerinin/adresinin Kayseri ve muhatap bankanın adresinin de Kayseri olduğu yani hiçbirinin İstanbul ili olmadığı anlaşıldığından ve ayrıca hamilin çek borçlusunu takip ve çeki ibraz zorunluluğu bulunması sebebiyle yetkili mahkemenin genel yetki kuralları uyarınca Kayseri mahkemesi olduğu, İstanbul mahkemelerinin yetkili olmadığı, TBK’nın 89. maddesi hükümlerinin somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle de itiraz edenin yetki itirazında haklı olduğu…” gerekçeleri ile; “İhtiyati hacze itirazın kabulü ile, mahkememizin 01/09/2021 tarihli 2021/629 değişik iş, 2021/656 karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; Çeklerin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo vasfını kaybederek yazılı delil başlangıcı niteliğine kavuştuğunu, bu husus gözetilerek ilamsız icra takibi başlatıldığını, ihtiyati haczin yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bu iki belge, faturalar, ticari defter kaydı ve sözleşmeye dayalı olduğunu, para borcu söz konusu olduğundan götürülecek borç niteliğinde olduğunu ve müvekkilinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu belirterek ek kararın kaldırılmasını ve itirazın reddini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, süresinde ibraz edilmeyen çeklere dayalı alacağın tahsilini teminen borçlunun malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi istemine ilişkin olup, talep uygun görülerek verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince açıklanan gerekçelerle ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmiştir. İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesiyle “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” şeklindeki düzenleme uyarınca ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Buna göre genel yetki kuralını düzenleyen HMK’nun 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. Öte yandan aynı yasanın 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Sözleşmenin ifa edileceği yer ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesine göre tespit edilmelidir. Buna göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Borç sözleşmeden doğan bir para borcu ise, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, borç alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Dava konusu çekler 19/01/2021 ve 26/02/2021 tarihli olup süresine ibraz edilmemiş olmaları nedeniyle kambiyo vasıflarını kaybetmiş olup yazılı delil başlangıcı niteliğindedir, İhtiyati haciz talep eden taraf ise borçluya satılıp teslim edilen mallara karşılık söz konusu çeklerin verildiğini ileri sürmüş ve temel ilişkiye dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İhtiyati haciz kararının verilmesinden sonra faturaya dayalı olarak söz konusu çeklerin bedelleri ve işlemiş faizi üzerinden başlatmış olduğu ilamsız icra takibi ise borca ve yetkiye itiraz ile durmuştur. Bu itibarla ihtiyati haciz talebi kambiyo senedine değil alım satım sözleşmesine dayalı olup para borcu söz konusu olduğundan ihtiyati haciz talep edenin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmelidir. İlk derece mahkemesince açıklanan bu hususlar gözetilerek yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve itirazın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2021 tarih ve 2021/629 D.İş – 2021/656 Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarih ve 2021/629 D.İş – 2021/656 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına itiraz eden …’nin itirazının REDDİNE, 2-İtiraz edenin itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 01/09/2021 tarihli ihtiyati haciz kararı itiraz eden yönünden aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İhtiyati haciz talep eden vekille temsil edildiğinden Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 1.405,00.TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edene iadesine, 7-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 50,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 212,10.TL’nin itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 8-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.