Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2346 E. 2022/177 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2346 Esas
KARAR NO: 2022/177 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/843 Esas 2018/799 Karar
TARİH: 18/09/2018
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, 18.07.2017 tarihinde İstanbul genelinde meydana gelen yoğun yağış nedeniyle müvekkil şirketin “… Mah. … sokak no. … Üsküdar-İstanbul” adresinde bulunan şirket merkezindeki binalardan konferans binasının arşiv olarak tahsis edilen ve müvekkil şirketin bir kısım belgeleri, ticari defter ve kayıtları ile eşyaların bulunduğu arşiv bölümünde su baskını yaşandığını ve bu bölümün tamamı 1 metre 60 santim yüksekliğindeki yağmur suyunun altında kaldığını, durumun derhal Çengelköy itfaiyesine bildirildiğini, ancak yoğunluk nedeniyle duruma müdahale edemediğini, bu nedenle aynı gün tutanak tutulmasının mümkün olamadığını, bu nedenle tespit yaptırılamadığını, zayi belgelerin tespitinin 19.07.2017 tarihinde Üsküdar …noterliği huzurunda profesyonel fotoğrafçı arıcılığıyla görüntüleri alınmak suretiyle yapıldığını, bu dilekçe dilekçeleri ekinde dökümü yapılan belgelerin, resmi defter ve kayıtlarının zayi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/09/2018 tarih ve 2017/843 Esas – 2018/799 Karar sayılı kararında; “….Kurum ve kuruluşlara yazılan müzekkere cevapları, davacı tarafça ibraz edilen belgeler, İ.B.B. Tarafından düzenlenen rapor, Üsküdar … Noterliği’nin 19/07/2017 tarihli … yevmiye nolu raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede, davacı şirkete ait 2014 Aralık, 2015 Ocak-2015 Aralık, 2016 Ocak-2016 Mayıs muhasebe fişleri ve ekleri, 2014 Ocak- 2014 Aralık KDV dosyaları ve ekleri, 2015 Ocak-2015 Eylül KDV dosyaları ve ekleri, 2013,2014,2015 Muhtasar beyannameleri ile ilgili zayi belgesi verilmesinin koşulları oluştuğu, 2013 ve 2014 yılına ilişkin yevmiye, envanter, kebir, demirbaş kayıt, ortaklık pay, defterlerinin noter tespitlerine yer almadığı, diğer belgelerin ise zayi belgesi istemine konu olabilecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir….”gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı şirkete ait 2014 Aralık, 2015 Ocak-2015 Aralık, 2016 Ocak-2016 Mayıs muhasebe fişleri ve ekleri, -2014 Ocak- 2014 Aralık KDV dosyaları ve ekleri, 2015 Ocak-2015 Eylül KDV dosyaları ve ekleri, -2013,2014,2015 Muhtasar beyannameleri ile ilgili zayi nedeniyle ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Bilirkişi ek raporunda zayi belgesi verilmesine kanaat getirilen belgeler bakımından hüküm tesis edilmemiş olması, müvekkili şirketin mağduriyetini gidermediğini, İlk derece mahkemesinin, 16.11.2017 tarihinde yapılan duruşmada dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verdiğini, zayi olan belgelerin tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaması, 1 metre 60 santim yüksekliğindeki yağmur suyunun altında kalmış olan ve tümüyle birbirine yapışarak hamurlaşmış olan belgelerin küflenmeye başlaması, hatta örümcek ağı bağlaması ancak zayi belgesi düzenlenmeden belgelerin imha edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle söz konusu belgeler, müvekkil şirket merkezindeki çalışanlar için daha fazla sağlık riski yaratmaması için müvekkili şirketin Gebze’de bulunan şantiyesine nakledildiğini, belgelerin bilirkişi tarafından yerinde incelenmesine imkan sağlamak için 24.11.2017 tarihli dilekçe ile bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesi talebinde bulunulduğunu, ancak bilirkişinin zayi olan belgeleri yerinde incelemeksizin veya müvekkili şirketten herhangi bir bilgi ve belge talebinde bulunmaksızın, sadece dosyadaki bilgi ve belgelere dayanarak raporunu tanzim ettiğini, 21/02/2018 tarihli bilirkişi kök raporuna itiraz dilekçesi ekinde zayi olan 2013 – 2014 Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir, Envanter Defteri, Sabit Kıymet Defteri ve Pay Defterinin Noter açılış ve kapanış sayfaları sunulmuş olup, bilirkişi itirazlarını karşılar ve beyanlarını doğrular nitelikteki Ek Raporunda; A) Ticari defterlere dayanak yapılan muhasebe fişleri ve türevlerinin, birlikte saklanması gerektiği bilinen bir husus olup, kök rapor SONUÇ bölümünde varılan sonucun; 2014 Aralık, 2015 Ocak-2015 Aralık, 2016 Ocak-2016 Mayıs muhasebe fişleri ve ekleri, 2014 Ocak – Aralık KDV dosyaları ve ekleri, 2015 Ocak – Eylül KDV dosyaları ve ekleri olarak belirlenmesinin uygun olacağını; B) Müvekkil şirket tarafından noter bilgilerini havi ticari defter açılış kapak fotokopilerinin sunulmuş olan Beşiktaş … Noterliğinden onaylanmış olan Yevmiye, Kebir, Envanter, Demirbaş kayıt ve ortaklık pay defterleri için Zayi Belgesi verilmesi gerektiğini, konunun Mahkemenin takdirinde bulunduğunu belirttiğini, YILI DEFTERİ NOTERİ NOTER AÇILIŞ 2013 Yevmiye Beşiktaş … 19.12.2012 / … 2013 Kebir Beşiktaş … 19.12.2012 / … 2013 Envanter Beşiktaş … 19.12.2012 / … 2013 Demirbaş Kayıt Beşiktaş … 19.12.2012 / … 2013 Ortaklık Pay Defteri Beşiktaş … 19.12.2012 / … 2013 Yevmiye Beşiktaş … 19.12.2012 / … 2013 Kebir Beşiktaş … 19.12.2012 / … 2013 Envanter Beşiktaş … 19.12.2012 / … İlk derece mahkemesi ise gerekçeli kararında, dosya kapsamında tanzim edilen 04.06.2018 tarihli Bilirkişi Ek Raporu’nu göz ardı ederek, sadece davanın kısmen kabulü ile, müvekkili şirkete ait 2014 Aralık, 2015 Ocak-2015 Aralık, 2016 Ocak-2016 Mayıs muhasebe fişleri ve ekleri, 2014 Ocak- 2014 Aralık KDV dosyaları ve ekleri, 2015 Ocak -20l5 Eylül KDV dosyaları ve ekleri, 2013, 2014, 2015 Muhtasar beyannameleri ile ilgili zayi nedeniyle zayi belgesi verilmesine karar verildiğini, Bilirkişi Ek Raporu’nda zayi belgesi verilmesine kanaat getirilen; Yevmiye, Kebir, Envanter, Demirbaş kayıt ve ortaklık pay defterleri için İlk Derece Mahkemesi tarafından Zayi Belgesi düzenlenmesine karar verilmemesi, yaşanan doğal afet sonucunda doğmuş olan mağduriyetin giderilmesi ve zayi olan bu belgeler nedeniyle sonradan herhangi bir sorumluluğun doğmaması amacıyla açılmış olan işbu davada müvekkili şirketin mağduriyetini gidermediğini, müvekkili şirket tarafından muntazam şekilde ve hukuka uygun olarak tutulmasına rağmen doğal afet sonucunda zayi olan belgeler nedeniyle müvekkili şirkete haksız ve hukuka aykırı şekilde sorumluluk yüklenmemesi için, bilirkişi ek raporunda zayi olduğu tespit edilen belgeler ve ekleri hakkında zayi belgesi verilmesi gerekmekte olduğunu, hal böyleyken kararın bu bakımdan kaldırılması gerektiğini, Zayi olan belgelerin eklerinin de zayi belgesi kapsamına dahil edilmesi gerektiğini, İlk derece mahkemesi tarafından, doğal afet sonucunda zayi olan Muhasebe Fişleri ve KDV Dosyalarının ekindeki belgeler bakımından da zayi belgesi verilmesi gerektiği yönünde hüküm tesis etmiş olmasına rağmen, muhtasar beyannameleri ekleri bakımdan zayi belgesi verilmesi yönünde hüküm tesis edilmediğini, muhtasar beyannamelerinin ekinde, beyanname hazırlanması aşamasında kullanılan fatura ve serbest meslek makbuzları suretleri bulunmakta olup, olası bir denetlemede zayi olduğu kabul edilen bu belgelerin ekindeki belgeler de inceleme kapsamında olacağından; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, muhtasar beyannamelerinin eki olan belgeler için de zayi belgesi verilmesi gerektiğini, Doğal afet nedeniyle zayi olan faturaların da zayi belgesi kapsamına dahil edilmesi gerektiğini, Bilirkişi kök raporunda, noter tespitinde 2014 Ocak – Aralık, 2015 Ocak – Aralık ve 2016 Ocak – Mayıs aylarına ilişkin faturaların seri numaralarının ne olduğunun açıklanmadığını belirtilmiş ve kök raporda bu faturalar zayi belgesi kapsamı dışında bırakıldığını, Müvekkili şirket tarafından kesilen ve doğal afette zayi olan faturalar 3 suret düzenlenmekte olduğu, 3 suret halinde düzenlenen faturaların bir sureti muhatabına teslim edildiğini, kalan 2 suretten birisi mahsup fişlerinin ekine eklenmekte, diğeri ise Vergi Usul Kanununa uygun şekilde muhafaza edilmekte olduğunu, yaşanan doğal afet sonucunda söz konusu faturaların mahsup fişlerinin ekinde bulunan ve Vergi Usul Kanununa uygun şekilde muhafaza edilmekte olan suretleri tümüyle zayi olduğunu, nitekim bilirkişi kök raporunda faturaların bir suretinin bulunduğu mahsup fişleri ile ilgili zayi belgesi verilebileceğini belirttiğini, mahsup fişlerine zayi belgesi verilebileceği belirtilmişken, bu mahsup fişlerinin ekinde bir sureti bulunan faturaların kapsam dışında bırakılması mantığa uygun düşmediğini, Mahkeme tarafından Tensip Zaptı’nın 5. Maddesi ile dava konusu faturaların basıldıkları matbaa ismi ve adresinin bildirilmesi talep edildiğini, bu ara karar kapsamında 14.08.2017 tarihli dilekçe ile müvekkili şirketin dava konusu ettiği zayi olan faturalar ve sevk irsaliyelerinin … A.Ş. ile … (…) tarafından basıldığı belirtilerek buna ilişkin faturalar ve düzenlenmiş olan “Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımına İlişkin Olarak Matbaa İşletmesince Doldurulacak Bilgi Formu” dilekçe ekinde sunulduğunu, Mahkeme tarafından gönderilen müzekkereye cevaben … A.Ş. tarafından gönderilen yazıda … – … Seri Numaralı faturaların kendileri tarafından basıldığı açık şekilde beyan edildiğini, Müvekkili şirketin zayi olan faturalarının, … Sanayi (…) tarafından basılan faturalar değil, Litrosyolu … Sitesi … Blok … Kat No: … (…) Topkapı/İSTANBUL adresinde mukim Davutpaşa Vergi Dairesi/ … T.C. Kimlik No.lu … tarafından basılan 2013 yılına ait … – … arası Seri Numaralı faturalar ile 2014 yılına ait … – … arası Seri Numaralı faturalar olduğu 21/02/2018 tarihli bilirkişi kök raporuna itiraz dilekçesinde belirtilerek ilgili faturalar bakımından …’e müzekkere yazılması talep edildiğini, ancak ilk derece mahkemesi tarafından bu husus inceleme ve değerlendirme konusu yapılmaksızın ve herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin, söz konusu faturalar zayi belgesi kapsamında dışlanarak hüküm tesis edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının, bu yönüyle de müvekkili şirketin mağduriyetini gidermekten uzak kaldığı açık olup, kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, Üsküdar … Noterliği tarafından tanzim edilen tespit tutanağı ekinde dökümü yapılarak listeler halinde sunulmuş olan belgeler bakımından zayi belgesi verilmesine dair hüküm tesis edilmemesi, müvekkili şirketin uğramış olduğu mağduriyeti gidermediğini, Türkiye’nin önde gelen inşaat şirketlerinden birisi olan müvekkili şirketin, 2015 yılında inşaat sektöründe 50. yılını kutlamış olan, uluslararası … tarafından Dünyanın En İyi 250 Uluslararası Müteahhitleri Listesi’nde (Top 250 International Contractors List) 2015 yılında 111. 2016 yılında ise 93 sırada yer alan ulusal ve uluslararası inşaat sektöründe öncü bir şirket olduğunu, tüm faaliyetlerini hukuka uygun şekilde yerine getirmekte ve tüm mali defter ve kayıtlarını da muntazam şekilde ve hukuka uygun olarak tutmakta olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket sürekli olarak denetimlere tabi olduğunu, müvekkili şirket bu başarılı ve kurumsal çalışması nedeniyle yapılan tüm denetimlerden başarıyla çıktığı ve Resmi Makamlar tarafından müvekkil şirkete çok sayıda ödül de verildiğini, Yukarıda ve önceki beyanlarında da detaylıca açıklandığı üzere, müvekkili şirket tarafından muntazam şekilde ve hukuka uygun olarak tutulmasına rağmen, uzun yıllardır görülmemiş şekilde mevsim normallerinin çok üzerinde meydana gelen yağış nedeniyle zayi olan ve Noter tarafından listeler halinde tespit edilerek tespit tutanağı ile tutanak altına alınmış olan belgeler için zayi belgesi düzenlenmesi zarureti ile açılmış olan işbu davada müvekkili şirketin tek amacı, yaşanan doğal afet nedeniyle zayi olan belgeler nedeniyle doğmuş olan ağır mağduriyetinin giderilmesinin ve zayi olan bu belgeler nedeniyle sonradan herhangi bir sorumluluğunun doğmamasının sağlanması olduğunu, ancak ilk derece mahkemesi kararı müvekkili şirketin bu ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğunu, nitekim ilk derece mahkemesince tesis edilen hükümde zayi belgesi verilmesi yönünde kanaate varılmış olan belgeler, müvekkili şirketin su baskınında zayi olan belgelerinden sadece bir kısmı olduğunu, Üsküdar … Noterliği tarafından tanzim edilen 19/07/2017 tarih ve … yevmiye numaralı tespit tutanağı ekinde dökümü yapılmış listeler halinde sunulan ticari defterler, A tipi önemli belgeler (tutanaklar, muvafakatnameler, önemli mektuplar), iş bitirme belgeleri, yurtiçi ve yurtdışı protokoller, sözleşmeler gibi bir takım bakımından da zayi belgesi verilmesi gerekmekteyken, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararı müvekkili şirketin uğramış olduğu mağduriyeti gidermemekle birlikte, sonradan herhangi bir sorumluluğunun doğmasını da engelleyemediğini, nitekim, 4857 sayılı İş Kanunu 75. Maddesinin; “İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur vemercilere göstermek zorundadır. İşveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür”. şeklinde olduğunu, Hal böyleyken ulusal ve uluslararası alanda faaliyet göstermekte olan, müvekkili şirket Projeleri ve bu Projeler kapsamında imzalanmış olan Alt İşveren Sözleşmeleri uyarınca çalışan işçiler tarafından açılmış veya açılabilecek davalarda söz konusu belgeler bakımından zayi belgesi verilmemiş olmasının, müvekkili şirketin ağır ve haksız mali riskler ile karşı karşıya kalmasına sebep olacağını, müvekkili şirketin mağduriyetini gidermekten uzak kalan ilk derece mahkemesi kararının bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının aleyhe hususlar bakımından istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, dava dilekçesi ekinde de ayrıntılı bir şekilde dökümü yapılarak liste halinde halinde sunulmuş olan; Üsküdar … Noterliği tarafından tanzim edilen 19/07/2017 tarih ve 11445 yevmiye numaralı tespit tutanağında belirlenen belgelerin, resmi defter ve kayıtların ve eklerinin zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, 18.07.2017 tarihinde İstanbul genelinde meydana gelen yoğun yağış nedeniyle davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin yağmur suyu baskınında zayi olduğunu belirtilerek TTK 82/7. Maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK 82/7. Maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir,” TTK’nın 64. maddesinde, her tacirin ticari defterleri tutmakla yükümlü olduğu, 82/1 maddesinde, Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, Alınan ticari mektupları, Gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Kaybolma ve yitme anlamına gelen zayi olma; genel olarak belgenin kullanılamaz hale gelmesi ya da elde bulunmakla birlikte içeriği anlaşılmayacak derecede yıpranmış olması hallerini kapsar. Bu durumda mahkemece, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen CD. Lerin yazdırılıp dosyaya ibrazının sağlanmak suretiyle zayi olduğu iddia edilen belgelerin bulunduğu mahalde uzman mali müşavir bilirkişiye davacı tarafında katılımıyla mahallinde inceleme yetkisi verilip zayi olduğu iddia edilen belgelerin incelenerek dosyaya ibraz edilen noter onaylı fotoğraf ve listelerle karşılaştırma yapılarak listede belirtilen belgelerin zayi ( içeriği anlaşılmayacak derecede yıpranmış, kullanılamaz halde) olup olmadıkları ve zayi olan belgelerden hangilerinin TTK’nın 64-82 maddeleri kapsamında tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı yönünde bilirkişiden denetime elverişli rapor alınıp ve zayi olduğu belirtilen ve noter tespit tutanağında yer alan 2013-2014 yıllarına ait defteri kebir, yevmiye defteri, envanter defterlerine ait noter açılış ve kapanışlarına ait kayıtların ilgili noterlikten istenilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Sonuç itibariyle, Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen hususlarda işlem yapılarak davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2018 tarih ve 2017/843 Esas – 2018/799 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.