Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2266 E. 2021/1923 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2266 Esas
KARAR NO: 2021/1923 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2018/1401 Esas 2019/1348 Manan
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının davacıdan 28.06.2018 tarihinden başlamak suretiyle et ve sakatat ürünleri satın aldığını, fakat davalının fatura karşılığı almış olduğu ürünlerin ücretini davacıya haksız ve kötü niyetli olarak ödemediğini, alacağın 28.06.2017 tarihli 2.753,77 TL, 04.07, 2017 tarihli 5.273,01 TL, 11.07.2017 tarihli 6.670,01 TL, 18.07.2017 tarihli 6.359,97 TL, 24.07.2017 tarihli 4.397,55 TL, 01.08.2017 tarihli 3.288,56 TL, 08 08,2017 tarihli 5.534,70 TL, 16.08.2017 tarihli 4.764,17 TL, 23.08.2017 tarihli 4.878,56 TL, 30.08.2017 tarihli 5.166,45 TL, 14.09.2017 tarihli 1.649,03 TL, 19.09.2017 tarihli 3.849,04 TL ve 27.09.2017 tarihli 6.001,96 TL tutarındaki faturalardan kaynaklandığını, davalının oyalamaları sonrası aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebliğ yapıldığı ancak davaya karşı süresi içerisinde cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/12/2019 tarih ve 2018/1401 Esas – 2019/1348 Karar sayılı kararında; “Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça 13 adet faturanın ödenmemesi sebebiyle davalı yana takip başlatıldığı, Mahkememizce alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre takip konusu faturaların tamamının takip tarihinden önce ödendiği anlaşılmış, her ne kadar davacı defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı görünse de takiple sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereği Mahkememizce yalnızca takibe konu faturalar yönünden sınırlı inceleme yapılması gerektiği ve takibe konu faturaların tamamının davalı tarafça ödendiği tespit edilmekle yerleşik içtihatlar da nazara alınarak açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş…”gerekçesi ile, – Davanın REDDİNE, -Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13. gereği 7.014,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul Anadolu 3. Ticaret Mahkemesi 2018/1401 E. 2019/1348 K. 12/12/2019 tarihli gerekçeli kararının hüküm bölümünün 6. Maddesinde “Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13. gereği 7.014,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” şeklinde hüküm tesis edildiğini, Yerel mahkemenin yukarıda belirtilen gerekçeli kararında davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davalı vekilinin, yargılama boyunca duruşmalara katılmadığı, cevap dilekçesi sunmadığı, beyan dilekçesi sunmadığı, bilirkişi raporu için ticari defter incelemesi yapılması yönünde ara karar verilmesine rağmen beyanda bulunmayıp vekili bulunduğu şirketin ticari defterlerinin nerede inceleneceğine dair hiçbir beyanda bulunmadığını, davalı vekilinin sadece vekaletnameyi uyap sistemi üzerinden sunup duruşmalardan önce sadece mazeret dilekçesi göndermekle yetindiğini, Dolayısıyla müvekkili lehine herhangi bir işlem yapmadığı gibi dosyaya ilişkin emek ve mesaisi bulunmadığını, Dava dosyası incelendiğinde müvekkilinin davalı taraftan cari hesaba göre alacaklı olduğu ancak icra takibinin hatalı bir şekilde ödenmiş faturalar üzerinden başlatılması nedeniyle davanın reddedildiğini, müvekkilinin aradan uzun yıllar geçmesine rağmen alacağına halen kavuşamadığını, buna ek olarak şimdi de vekalet ücretinin icraya konulmasından dolayı ödeme yapma mecburiyetinin doğması durumu müvekkilinin zararının artmasına neden olduğunu, bu durum hukukumuzdaki gerek hakkaniyet gerekse dürüstlük kuralı gibi ilkelerle bağdaşmadığını, (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/21981 E. , 2017/2892 K. 25/05/2017 tarihli kararı, 12. Hukuk Dairesi 2018/6782 E. , 2019/6233 K. 11/04/2019 tarihli kararı) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, Mahkemece davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya, dosya kapsamına göre yerinde olup olmadığı noktasındadır.Davacı vekilinin davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, HMK.’nun 323/1-ğ maddesine göre, vekil ile takip edilen davalarda vekalet ücreti yargılama giderlerinin kapsamındadır. Aynı Kanun’un 326. maddesine göre, yargılama giderleri davada haksız çıkan tarafa yükletilir.AAÜT. 5/1 maddesinde; ” (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır,” hükmü uyarınca avukatın celselere katılması avukatlık ücretinin verilmesi için ön koşul olmayıp, taraf vekili olarak vekaletnamesini sunması tarifeler uyarınca hak ettiği ücretin tamamını kazanması için yeterlidir,” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, reddedilen işbu davada, davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olup ret edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT. göre davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olup davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine,karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden taraftan alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.