Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2239 E. 2021/1851 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2239 Esas
KARAR NO: 2021/1851 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2021
NUMARASI: 2021/644 Esas 2021/641 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı müvekkilin Danimarka menşeili olduğunu, dünyanın önde gelen lojistik firmalarından olduğunu, uzun yıllardır yurt içi ve yurt dışı hava, deniz ve kara taşıma organizasyonları yürütmekte olduğunu, ilgili firma taşımalarında ise ihtiyacına binaen alt taşıyıcı firma ve armatörler aracılığıyla taşımalarını gerçekleştirebilmekte olduğunu, davacı müvekkil ile davalı arasında gerçekleştirilen taşıma işlerine istinaden davacı müvekkil şirketin hakettiği navlun ücretinin davalı tarafça hiçbir koşul ve itirazı kayıt konulmadan kabul edildiğini ve davalı tarafından kısmi ödeme yapıldıktan sonra da, kalan navlun ücretinin tahsili amacıyla başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında borca itiraz eden davalının haksız itirazının iptalini ve takibin devamını, ticari faize karar verilerek davalıya %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/10/2021 tarih ve 2021/644 Esas – 2021/641 Karar sayılı kararında; “….Huzurdaki davada; deniz yolu ile taşıma ilişkinden kaynaklı TTK’nın 1228 vd maddelerine dayalı navlun ücretinin tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü, bu kapsamda TTK’nın 5. kitabında yer alan 931 ile 1400. maddeleri arasında düzenlenen uyuşmazlıkların deniz hukukuna ilişkin olmakla Denizcilik İhtisas Mahkemesinde görülmesinin gerektiği, bu nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, kararın kesinlemesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın TTK 5. kitapta düzenlemesini bulan Deniz Ticaretine ilişkin davalara bakmakla görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahekemesi’ne (Denizcilik İhtisas Mahkemesi) gönderilmesine…”gerekçesi ile, Davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel Mahkeme tarafından tesis edilen 2021/641 Karar sayılı 01.10.2021 tarihli kararın hukuka aykırı olduğunu, Yerel Mahkemenin, kararın gerekçesinde huzurdaki davaya konu alacağın, deniz yolu ile taşıma ilişkisinden kaynaklandığı ve bu sebeple Deniz İhtisas Mahkemelerinin görevli olduğunu söylemişse de; huzurdaki dava deniz yolu ile taşıma ilişkisinden kaynaklanmadığını, Dosyada yapılan taşıma işinin deniz yolu ile gerçekleştiğini düşündürecek hiçbir sair beyanları olmadığı gibi bu husus esasen muğlak da bırakılmadığını, Davacı müvekkili … A.Ş. yurt içi ve yurt dışı hava, deniz ve kara taşıma organizasyonları yürütmekte olan … A.Ş, global ölçekli bir çok firma ile çalışmakta olduğunu, ilgili firma taşımalarında işin ihtiyacına binaen alt taşıyıcı firma ve armatörler aracılığıyla taşımalarını gerçekleştirebilmekte olduğunu, Davaya konu olan olan olayda; … A.Ş ile … A.Ş., davalı firma emtiasının taşınması konusunda anlaştıklarını, ilgili taşıma faaliyeti … A.Ş ile birlikte alt taşıyıcı firma durumunda olan … tarafından gerçekleştirildiğini, … firması, yani fiili taşımayı gerçekleştiren firma yalnızca kara taşıma işlerinde hizmet veren bir şirket olduğunu, Dava dışı … ile … A.Ş arasındaki iç ilişki dolayısıyla, taşımaya ilişkin tüm işlemler alt taşıyıcı firma durumunda olan … tarafından gerçekleştirilmiş olup, konu taşımaya ilişkin bilgi ve belgeler ilgili firma nezdinde bulunduğunu, gönderici firma … A.Ş.’ye yönelik faturalandırma işlemleri ise taraflarınca gerçekleştirilmekte olduğunu, Bu kapsamda davaya konu taşıma işi ; … A.Ş tarafından tarafların aralarında yaptığı anlaşmaya uygun olarak tamamlanmış olup, gönderici … A.Ş.’ne kesilen navlun faturaları ile ödeme talep edildiğini, davalı taraf ilgili faturaları koşulsuz kabul etmesine rağmen; ilgili taşıma bedellerini taraflarına ödemeyerek basiretli bir tacir olmanın gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediği ve şirketi zor durumda bıraktığını, Dava dilekçesi ekinde sundukları cari hesap ekstresinde de görüldüğü üzere davalı taraf, kendilerine kesilmiş olan navlun faturalarını kabul ettiği ve taraflarına 36.000,00 TL ödeme dahi gerçekleştirdiğini, bilahare faturalarına itiraz etmedikleri hatta taraflarına ödeme yaptıkları halde İstanbul … İcra Dairesi … E. Numaralı dosyası üzerinden başlatmış oldukları icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunduklarını, davalı tarafından yapılan haksız itirazdan kaynaklı icra inkar tazminatı talepleri bulunduğunu, Özetle; huzurdaki davada davayı ikame ettikleri Mahkeme görevli ve yetkili verilen karar hukuka aykırı olduğunu, davalı taraf borcu kabul edip; kısmi ödeme yapmış olduğu halde haksız ve kötü niyetli olarak icra dosyasına itiraz ettiğini, davalı firmanın borcu kabul ettiğini, davalının borca haksız itiraz ettiği ortada olduğundan davalının itirazının iptali ve %20’den az olmamak kaydıyla hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davada tüm taleplerinin kabulüne, İstanbul …Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında borca itiraz eden davalının haksız itirazının iptaline ve takibin itiraz edilen alacağın 207.668,64 TL olarak tespiti ile tahsiline, takibin devamına, ticari faize karar verilerek davalıya %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri, vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacı tarafından davalı adına yapılan taşımadan kaynaklı düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın görevli Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilip ve taraf delilleri toplanarak davaya konu taşımanın kara yolu ile mi yoksa deniz yolu ile mi yapıldığı tesbit edilmeden dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taşıma işinin deniz yolu ile değil, kara yolu ile yapıldığını ileri sürmüş ise de somut olayda, taşıma işinin deniz yolu veya kara yolu ile yapıldığına dair dosya kapsamı itibariyle delil olmayıp taşımanın ne şekilde yapıldığı anlaşılamadığından, mahkemece bu yönde araştırma yapılarak mahkemenin görevi hususunun kesin olarak tespit edilmesi gerekirken, bu yöndeki deliller toplanılmaksızın yukarıda yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a6- maddesi gereğince kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi tarafından davanın yeniden görülerek davaya konu faturaların deniz taşıması için mi yoksa kara taşıması için mi düzenlendiğinin taraf delillerinin toplanmak suretiyle tesbit edilerek, sonucuna göre davaya bakmakla hangi mahkemenin görevli olduğunun değerlendirilip, hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2021 tarih ve 2021/644 Esas 2021/641 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/12/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.