Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2187 E. 2022/773 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2187 Esas
KARAR NO: 2022/773 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2021
DOSYA NUMARASI: 2018/1484 Esas 2021/1014 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile borçlu-davalı şirket arasında gıda ürünleri satışından kaynaklanan süregelen ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin 27/09/2018 tarihi itibariyle cari hesap durumuna -ekstresine, muavin defter kayıtlarına istianeden davalı şirketten 14 adet faturaya dayalı ödenmemiş 56.281,95 – TL bakiye alacağını bulunduğunu, sözlü tüm ikazlara rağmen bakiye borcunu ödemediğinden davalı şirket aleyhine Beykoz İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlık nedeninin, davacının müvekkiline gönderdiği ürünlere ilişkin faturalardaki yüksek fiyatlandırma olduğunu, davacı tarafın yüksek fiyatlandırma içeren faturalarına müvekkili şirketin itiraz ederek iade faturaları kestiğini ve karşı tarafa gönderdiğini, davacı şirketin iade faturalarını kabul etmeyerek önceki faturaların aynısını yeniden kestiğini ve müvekkili şirkete gönderdiğini ve müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe itirazının haklı ve yerinde olduğunu, hesaplanabilir ve likit bir alacak bulunmadığını belirterek, davanın ve icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/10/2021 tarih ve 2018/1484 Esas – 2021/1014 Karar sayılı kararı ile; “Davacı vekilinin 28/09/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu, ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü. Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur. … “gerekçeleri ile; “1-Davanın feragat nedeniyle reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, görülmekte olan itirazın iptali davasından, icra dosyasına davalı tarafından ödeme yapılması nedeniyle feragat edildiğini, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinden dolayı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Feragat eden taraf, davanın açılmasına neden olmadıysa karşı tarafa vekalet ücreti verilmez kuralına göre; davanın ikame edilmesine, davalının icra dosyasına itiraz etmesinin neden olduğunu, bu nedenle itirazın iptali davası açıldığını, karşı tarafın borcu olmasına rağmen borcuna itiraz etmesi ve sonrasında borcunu kabul ederek ödeme yapmasının, davalının hem kötü niyetli olduğunu, hem de işbu davanın ikame edilmesine sebep olduğunu gösterdiğini, Benzer olayda, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 01/02/2021 T. 2019/944 E. 2021/96 K. sayılı dosyada, davalı tarafça borca itiraz edildiğini ve borcun ödendiğini, yine kendileri tarafından dosyaya feragat ettiklerinin bildirildiğini, feragat ettikleri anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 7.826,76TL vekalet ücretinin davacı müvekkilden tahsili ile davalıya verilmesine karar verildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi T.01/06/2021 E.2021/886 K.2021/824 sayılı dosyası ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, feragat ödeme nedeniyle olduğundan, davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar verildiğini, Davadan feragat beyanı, borç ödendiğinden yapılmakla; esas haktan feragat söz konusu olmadığından, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğini, bu nedenlerle, mahkemenin davalının lehine olacak şekilde vekalet ücretine hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu, Dava dilekçelerinde talep etmiş oldukları icra ve inkar tazminatına davalı aleyhine olacak şekilde hükmedilmesi gerektiğini, takip ve dava konusu borcun ödenmesi ya da borçlunun itirazını geri alması halinde itirazın iptali davası konusuz kalırsa da mahkemenin yargılamayı sürdürüp icra inkar tazminatı hakkında bir karar vermesi gerektiğini, “Hukuki yarar bulunmaması nedeniyle davanın reddi” halinde de davalı aleyhinde inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, (YARGITAY 19. Hukuk Dairesi, 2012/6912 E. 2012/12914 K., 13.09.2012 T.), ödeme nedeniyle feragat edilmesi sonucunda davanın konusuz kaldığını ve davalı aleyhine icra ve inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, ancak, mahkemece icra inkar tazminatı konusunda herhangi bir karar verilmediğini belirterek, İstinaf incelemesi sonucunda, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılacak olan yeniden inceleme sonucunda davalı aleyhine olacak şekilde alacak miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili mahkemeye ibraz ettiği 25/08/2021 Uyap kayıt tarihli dilekçesi ile, davalının, dava ikame edildikten sonra dosya borcunu ödeyerek sulh olmak istediğini taraflarına ilettiğini, bunun üzerine davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde davalının, davaya konu olan borcunu taraflarına ödediğini, davalı tarafın, davaya konu icra dosya borcunu ödemiş olması sebebiyle, davadan feragat etme zorunluluğu hasıl olduğunu, davalının davaya konu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davanın ikame edilmesine sebebiyet verdiğini, bu sebepten ötürü davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Yine davacı vekili, 17/09/2021 Uyap kayıt tarihli dilekçesinde, mahkemece verilen ara karar gereğince borcun ödendiğine ilişkin makbuzu sunduklarını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak davaya itiraz edildiğinden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davadan feragat HMK’nın 307. maddesinde düzenlenmiş olup, feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı değildir. HMK madde 311- (1)’de, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlenmiştir. Somut olayda; yargılama sırasında davanın dayanağını teşkil eden icra takibine konu borcun ödenmiş olması nedeniyle davacı davasından feragat etmiştir. Borcun ödenmesi ile dava konusuz kaldığından HMK’nun 331. maddesine göre haklılık durumuna göre yargılama giderleri verilecektir. Ancak, davacı borcun ödenmesi üzerine bu süreci beklememiş davadan feragat ettiğini belirtmiştir. HMK’nun 307. ve devamı maddelerine göre feragat beyanı bağlayıcı ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat eden taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. HMK’nun 311. maddesine göre de irade bozukluğu hallerinde, feragatin iptali istenebilir. Davacı taraf istinaf dilekçesinde HMK’nun 311. maddesindeki irade bozukluğundan bahsetmemiştir. Avukatın, feragatin hüküm ve sonuçlarını bilemeyeceği kabul edilemez. Bu nedenle feragatin kesin hüküm doğuran sonucu ve HMK’nın 312/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğrudur. Ayrıca davadan feragat eden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de mümkün değildir.Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.