Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2179 E. 2021/1791 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2179 Esas
KARAR NO: 2021/1791 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2021
NUMARASI: 2021/190 Esas 2021/375 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı ile müvekkili banka arasında 22.02.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığının, Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince davalıya çek karnesi verildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödememesinden dolayı borçlu hesaplarının 04.07.2011 tarihinde kapatılmış olduğunu, borçlulara hesaplarının kapatıldığına dair Beyoğlu … Noterliği 304.07.2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, borçluya, hesap kat tarihi itibariyle toplam 2.680,46 TL borcunu bu tarihten itibaren işleyecek faiz, fon, gider vergileriyle birlikte 24 saat içinde banka veznelerine ödemesi, aksi halde aleyhine yasal yollara başvurularak borcun tahsili yoluna gidileceğini, bu durumda masraf ve vekalet ücretinin borçluya ait olacağının, fazlaya ilişkin her türlü alacak ve haklar saklı tutulmak koşuluyla ihtar edildiğini, ihtarın 19.07.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi, ihtarnamenin tebliği sonrası herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalının borçlular hakkında 20.01.2015 tarihinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, icra takibine geçildiğinin, dosya borçlusu 22.06.2015 tarihli dilekçesinde borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptalini, alacağımızın tahsilini, % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı sunduğu 22/06/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle: ödeme emrinde asıl alacak olarak istenen 3.626,68-TL lik tutarın ne için istendiğinin belli olmadığı, buna bağlı olarak keyfi bir şekilde hesaplanan tümürrüt faizi ve gider vergisi tutarlarının geçirsiz olduğu, alacaklı durumda belirtilen banka ile herhangi bir kredi durumunun söz konusu olmadığı, bankadan hiç kredi almadığı, hiçbir şekilde kredi talebinin olmadığı, ekte 150.000-TL lik kredi sözleşmesi yapıldığını gösteren sözleşme fotokopisi bulunduğu, bankadan alıp kullandığı kredi kartı borcunu ödeyerek kredi kartını kapattığı, bankadan çek defteri kullandığı, son dönemde işlerinin aksaması nedeni ile bazı çekleri ödeyemediği ve arkasının yazıldığı, daha sonra çeklerin bir kısmını ödediği, geri kalan kısmını da ödemeye devam ettiği, ödeme emrindeki müşteri hesap özetindeki 500.46-TL tutarın doğru olduğu, bunun dışında tatafından istenen ve borç gösterilen tüm rakamların gerçek dışı olduğu, 500.46-TL dışındaki tüm fer’ ilere itiraz ettiği, belittiği sebeplerden dolayı dosyanın kapıtılmasını talep ettiğini bildirmiştir. Davacı vekili 20/05/2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalı borcun neden kaynaklandığını açık olmadığını iletmekte olduğunu ve bu iddiayı kabul etmediklerini, muhattap tarafından keşide edilen çeklerden … seri numaralı çekin çek hamilleri tarafından bankaya ibraz edildiğini, 3167 sayılı yasanın 10. Maddesi gereğince 30/06/2011 tarihinde 500,46-TL tutar çek hamillerine ödendiği, ayrıca iade edilmeyen çek yapraklarının da iadesini talep ettiklerini, ihtarnamenin takip dosyasına eklenip ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğe gönderildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklı borcunu ödememesinden dolayı borçlu hesaplarının 04/07/2011 tarihinde kapatıldığını, davalı ile davacı banka arasında imzalanan 22/02/2007 tarihli genel kredi sözleşmesinin limiti 150.000,00-TL olup bu tutarda kredi çekildiğine dair bir talep veya iddianın mevcut olmadığını beyan etmişlerdir. Davalı 24/06/2016 tarihli 2. cevap dilekçesinde özetle: davacı vekilinin ısrarla bilgileri açık bir şekilde verilmemekte olduğunu, her dilekçesinde farklı bilgiler sunulmakta olduğunu, önceki dilekçesinden farklı olarak 4 adet çek yaprağından söz etmekte olduğunu ama bu çeklerin ayrıntısına girmemekte olduğunu, 005088020201860043 nolu çek ile ilgili olarak bu çek yaprağı ile ilgili verilen bilgileri kabul ettiğini baştan beri ifade ettiğini, tek doğru bilginin bu olduğunu, ilgili banka ile 150.000,00 TL’lik bir kredi söleşmesinin olmadığını, bu bilginin uydurma olduğunu, daha önce yazdığı dilekçeler de dikkate alınarak söz konusu dosyanın kapatılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/06/2021 tarih ve 2021/190 Esas – 2021/375 Karar sayılı kararında; “…Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, icra takip dosyası ve icra müdürlüğü cevabi yazısı birlikte incelendiğinde; davalı tarafından takip dosyasına konu borcun tamamen ödenerek dosyanın haricen kapatıldığı öğrenilmiş olup, dolayısıyla yargılama konusu husus kalmadığından, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek…”gerekçesi ile, 1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacı tarafından yatırılması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının 171,25 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 111,95 TL harcın davacı tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra iadesine, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
DAVALI İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, 2021/190 esas sayılı dosyasında verilen karar ile 21.07.2021 tarihinde yazılmış gerekçeli karar arasında fark olduğunu, gerekçeli karar taraflarına 06.09.2021 tarihinde UYAP bilgi sisteminden (…) cep telefonuma gelen SMS ile öğrenildiğini, yüze karşı okunmadığını, İstanbul 3.Ticaret Mahkemesi tarafına 2021/340 esas sayılı itirazın iptali (Bankacılık işleri) davası açıldığını, 2018/897 karar sayılı gerekçeli kararı tarafınca bozulması talebiyle İstinaf Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiğini,13. Hukuk Dairesinin yerel mahkemenin kararını kaldırarak mahkemesine iade ettiğini, bunun üzerine İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 esas sayılı dosyayı açarak yargılamasına devam ettiğini, Bu arada ilgili banka yetkili birimi,borcun haricen ödenmesi talebinde bulunduğunu, banka yetkilisince (… Bankası Tasfiye bölümü) haricen ödeme anlaşması yapıldığını, bankaya 5380,00TL ödeme yapıldığı, ayrıca harç bedeli ödendiğini, Banka yetkilileri ile yapmış olduğu görüşmelerin,ses kayıtları alındığı, delil olarak kullanılabileceğini, Banka ile yaptığı görüşmede bu ödemelerin dışında başka ödeme yapılmayacağı konusunda anlaşmalarına rağmen Mahkemenin gerekçeli kararında “Takip dosyasına konu borcun tamamı haricen ödenerek dosyanın haricen kapatıldığı” belirtildiğini, Bankanın avukatı haksız itirazda bulunduğu gerekçesi ile mahkemeye etkilemeye çalışarak mahkeme masrafları ve vekalet ücretini üzerine yüklemeye çalıştığını, Aynı şekilde 2021/190 esas ve 2021/375 karar sayılı gerekçeli kararda delillerin değerlendirmesi başlığı altındaki açıklamada 22.06.2015 tarihli itiraz dilekçemde karşı tarafa hiçbir borcumun bulunmadığını belirttiğinin yazıldığını, halbuki ayna dilekçede 5. Paragrafta kabul ettiğim borç olduğunu (500,46TL) belirttiğini, bu değerlendirmede adı geçen 22.06.2015 tarihli itiraz dilekçesi ödemesi istenen rakamların ne için istendiğinin belli olmadığı üzerine yazılan bir itiraz dilekçesi olduğunu, Haksız itirazda bulunmadığı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2019/829 esas ve 2021/127 kararı ile ilgili dosyanın mahkemesine iade etmesi ve bankanın haricen ödeme yapma talebinde bulunması ile kanıtlandığını, Bu nedenlerle eksik inceleme neticesinde isabetsiz ve hatalı verilen :İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/190 Esas 2021/375 Karar sayılı kararının 5. Maddesinin bozulması gerektiğini, kararın onaylanması durumunda haksız yere mağdur olacağını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 5.maddesinin istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, Davalı ile müvekkili banka arasında 22.02.2007 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davalıya çek karnesi verildiğini,
Davalının işbu sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödememesinden dolayı borçlu hesapları 04.07.2011 tarihinde kapatılmış olmakla, borçlulara hesaplarının kapatıldığına dair Beyoğlu … Noterliği 04.07.2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin, 19.07.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, borçlu, ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi ihtarnamenin tebliği sonrası herhangi bir ödemede de bulunmadığını, Davalı, borçlu hakkında 20.01.2015 tarihinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, dosya borçlusu da borca itiraz ettiğini, Taraflarınca 01.04.2016 tarihinde İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde itirazın iptali davası açılmış olup, yerel mahkeme tarafından 26.09.2018 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, Davalı tarafça mahkeme kararının kaldırılması yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.HD 2019/829 E. Ve 2021/127 K. Sayılı kararında yalnızca Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması hali değerlendirilerek ilk derece mahkeme kararının HMK’ nın 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, tarafların delilleri toplanmak suretiyle yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak hüküm kurulduğunu, Bunun üzerine dosya mahkemesine iade edilerek yargılama 2021/190 Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 E. Sayılı mahkeme dosyasında; davaya konu İstanbul … İcra Dairesi … E. Sayılı icra dosyası alacaklı müvekkil … Bankası A.Ş ve borçlu … tarafından yapılan görüşmeler sonucunda alacak miktarı haricen anlaşma ile tahsil edildiğini, tahsil harcı borçlu tarafından icra dairesine yatırılmış olup icra dosyası kapandığını, haricen tahsil ile davaya konu icra dosyası tahsil edildiğinden davanın konusuz kaldığını, Bu sebeple, dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi talebiyle taraflarınca mahkemeye dilekçe sunulduğu ve davalı …, haksız itirazıyla dava açılmasına sebebiyet verdiği için yargılama giderlerinin davalı taraf yükletilmesi talep edildiğini, HMK’nın 331. Maddesinin birinci fıkrası; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlendiğini, Anılan madde doğrultusunda davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderini ödemekle yükümlü olacağını, (Yargıtay 11.HD E:2021/1089, K:2021/2312, Karar Tarihi: 11.03.2021, Yargıtay 8.HD E:2018/13740, K:2020/3648, Karar Tarihi: 17.06.2020) İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 Esas, 2021/375 Karar ve 21.07.2021 tarihli gerekçeli kararının (3) numaralı bendi ”davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına” şeklinde olduğunu, fakat dava, aleyhine başlatılan icra takibine borçlu tarafından haksız itiraz edilmesi sebebiyle açıldığını, Davalı borçlunun yargılama devam ederken dava konusu borcu ödemiş olması yalnızca davanın konusuz kalmasına neden olur, davanın açılmasına sebebiyet vermiş olması durumunu değiştirmediğini, bu nedenle yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 3 nolu bendi “davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına” şeklindeki kararının bozulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, banka tarafından ödenen çek yaprak bedelinden kaynaklı nakdi ve çek depo talebinden kaynaklı gayrinakdi alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosyanın incelenmesinde, istinafa konu karardan önce İlk Derece Mahkemesi 26/09/2018 tarih ve 2016/340 Esas – 2018/897 Karar sayılı kararı ile;Davanın kabulü ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile 3.626,68-TL asıl alacak, 3.978,99-TL işlemiş faiz, 198,92-TL % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 7.804,59-TL üzerinden takibin aynen devamına ve 2.725-TL’nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmek sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalının istinaf talebinin dairemizce incelenmesi üzerine dairemizin 04/02/2021 tarih ve 2019/829 Esas – 2021/127 Karar sayılı kararımız ile;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2018 tarih ve 2016/340 Esas 2018/897 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Dairemiz kararından sonra ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında davacı vekili uyap sisteminden 21/06/2021 tarihinde gönderdiği dilekçe ile;”Davaya konu İstanbul … İcra Dairesi … E. Sayılı icra dosyası alacaklısı müvekkil … Bankası A.Ş ve borçlu … tarafından yapılan görüşmeler sonucunda alacak miktarı haricen anlaşma ile tahsil edilmiştir. Tahsil harcı borçlu tarafından icra dairesine yatırılmış olup icra dosyası kapanmıştır. Haricen tahsil ile davaya konu icra dosyası tahsil edildiğinden işbu dava konusuz kalmıştır. Davalı …, haksız itirazıyla dava açılmasına sebebiyet verdiği için tüm yargılama giderlerinin davalının üstüne bırakılmasına, ” karar verilmesi şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davalı, 22/06/2021 tarihli duruşmada;”Biz dava konusu borcu ödedik, esas hakkında yer olmadığı kararı verilmesini talep ederim,” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tarafların davaya konu borcun haricen ödendiğine dair beyanları doğrultusunda mahkemece yukarıdaki şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 331. Maddesinin birinci fıkrası; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilip, yukarıda anılan HMK’nın 331/1 maddesi kapsamında dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti takdir edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tarafların dava tarihindeki haklılık durumlarına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın yukarıdaki şekilde yargılama giderlerine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece bankacı bilirkişiden alınan bilirkişi raporundaki tesbitler, dairemiz kararının mahiyeti ve davalı tarafından, dairemiz kararından sonra davacı bankaya ödeme yaptığı da gözetildiğinde, davacının dava tarihi itibariyle asıl dava konusu alacağı talep etmekte haklı bulunduğu kabul edilerek dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK’nın 331/1. fıkrası gereği davacı lehine yargılama giderine hükmetmek gerekirken yazılı şekilde yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Dairemizin kabulüne göre davalının istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak; davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B)Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/06/2021 tarih ve 2021/190 Esas 2021/375 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulması suretiyle; 1-Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30.TL harcın davacı tarafından dava açılırken yatırılan 171,28.TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 111,98.TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarf edilen 59,30.TL harç gideri, 375,00.TL posta / tebligat gideri ile 600,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.034,30.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 162,10’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 7-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 8-Davacı tarafından yatırılan 59,30.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından sarf edilen 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 40,00.TL dosyanın istinafa gidiş/dönüş gideri olmak üzere toplam 202,10.TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 11-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 12-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/12/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.