Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2085 E. 2021/1637 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2085 Esas
KARAR NO: 2021/1637 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/221Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 17/09/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalı şirket hisselerinin devrine ilişkin sözleşme imzalandığını ve devre ilişkin ödenecek bedel için ödeme protokolü düzenlendiğini, ayrıca ödeme planına ilişkin lehdarı müvekkili olan teminat senetleri düzenlendiğini, ancak davalının 01.11.2019 tarihinde ve 01.02.2020 tarihinde muaccel olan 45.000’er USD borcunu ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takiplerine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davalarının derdest olduğunu, yine davalının 01.02.2021 tarihinde muaccel olan 90.000,00 USD borcunu da ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan iş bu davaya konu icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, borç teminat senedi olduğu için davalı şahsın ve şirketinin taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme planı uyarınca ödeme yapılabilmesi için davacının senetleri müvekkiline ibraz etmesi gerektiğini, bu hususta müvekkilince davacıya hem ihtarname gönderildiğini hem de eposta yoluyla senetlerin ibrazının yapılması için başvurulduğunu, ancak davacının senetleri ibraz etmek yerine doğrudan icra takibi başlattığını, borç muaccel olmadığından davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca davacının hissedarı olduğu süre boyunca davalı şirketi ciddi anlamda zarara uğrattığını, yine davacının rekabet yasağına da uygun davranmadığını, davalı şirket çalışanları ile iletişime geçerek davalı şirkete ait projelere ait veri ve bilgileri talep ettiğini, davacının ödeme talep edebilmesi için önce kendi edimlerini yerine getirmesi gerektiğini, ancak yerine getirmediği için ödemezlik defini ileri sürdüklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/09/2021 tarih ve 2021/221 Esas sayılı Ara Kararı ile; ” …. davacı tarafın iddiaları ile davalı tarafın savunmaları göz önüne alındığında yargılamanın bu aşamasında ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirdiği ..” gerekçeleri ile; “1-Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin koşulları bulunmadığından reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sözleşmenin 6.4 maddesi uyarınca davalının müvekkilince rekabet yasağının ve gizliliğin ihlal edildiğini ispat edemediği sürece ödemelerini yapmaktan imtina edemeyeceğini, Teminat senetlerinin arkasına yazılmış olan beyanlar incelendiğinde ödemenin tek şartının sadece taraflarca kararlaştırılan ödeme zamanının gelmesi olduğunun anlaşılmakta olduğunu, müvekkilinin davalı şahsa davalı şirket üzerinden ve cep telefonu ile ulaşmaya çalıştığını, ancak yurtdışında olduğu ve ne zaman döneceğinin belli olmadığı yanıtıyla karşılaştığını, davalının kendisine vekil olarak da birini bırakmadığını, davalının bu şekilde senetlerin kendisine ibrazının önüne geçmek istediğini, senetlerin bankaya ibraz edilerek ibraz koşulunun yerine getirilmeye çalışıldığını, ancak bankaca kabul edilmediğini, arabuluculuk görüşmeleri sırasında senedin ibrazının sağlanıp ödeme yapılabilecekken yapılmadığını, İhtiyati haciz için yaklaşık ispat koşulunun oluştuğunu, davaya konu alacağın ödeme protokolünden kaynaklanmakta olduğunu, senetlerin sadece teminat amacıyla verildiğini belirterek, 17/09/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, teminat senedine dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemli davada, davalıların malvarlığı ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258.m. uyarınca ihtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olaya döndüğümüzde, iddia, savunma ve dosya kapsamında mevcut deliller dikkate alındığında dosyanın bulunduğu aşama itibariyle, davacı iddiasının haklılığı yönünden yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığı kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, 7-Dava dosyası Dairemize UYAP sistemi üzerinden elektronik dosya olarak gönderildiğinden, ilk derece mahkemesine UYAP sistemi üzerinden iade edilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/11/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.