Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/208 E. 2021/214 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/208 Esas
KARAR NO: 2021/214 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYET TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/666 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 09/12/2020
TALEP: İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 03/11/2020 tarih ve 34489 sayı ile onaylı 27/10/2020 tarihli genel kurul kararının tescil ve ilan isteminin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24/11/2020 tarih ve … sayılı red kararı ile kabul edilmediğini belirterek İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün red işleminin iptalini, yargılama süreci içerisinde telafisi imkansız zararlar doğmaması için Genel Kurul Kararının geçici olarak tescili yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/12/2020 tarih 2020/666 Esas sayılı ara kararında; ” 6102 sayılı TTK’nın 32/4.maddesi uyarınca geçici tescile karar verme yetkisi Ticaret Sicil Müdürlüğüne ait olduğundan ve uyuşmazlığı esastan çözecek biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği …”gerekçesi ile, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Tescili istenilen Genel Kurul kararında 6102 sayılı TTK 399. Maddesi gereği bağımsız denetime ve şirketin fiilen sevk ve idaresine dair yönetim kurulu seçimi bulunması hususları davalı tarafından bu hususta bütün keyfi ve takdir sınırlarını aşarak red kararlarının yargı tarafından haksız bulunmasına rağmen T.T.K 32/4 maddesinin bile keyfi ve hukuk dışı yorumlanmasının anlaşılır olmadığını, Şirketin doğrudan ticari hayatını, sevk ve idaresini, kanuni yükümlülüklerini etkileyen, vergisel yükümlülüklerine etki eden ve Tebligat Kanunundan kaynaklanan düzenlemelere göre yasal yükümlülüklerini belirleyen kararın geçici olarak tescili müvekkil şirketçe talep edilmişse de davalı tarafından Türk Ticaret Kanunu’nun 32.maddesinin 4. fıkrasında belirtilen “Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunur. hükmü yer almakta olup, konuya ilişkin Müdürlüğümüzce tereddüt yaşanmadığından geçici tescil talebinizin de yerine getirilemediği hususu bilgilerinize sunulur” denilerek kanunun lafzına ve ruhuna aykırı ve kanun dışı davranılmaya devam edildiğini, Şirketin üçüncü şahıslar nezdinde işlem doğurmaya yetkili temsilcisine ilişkin bir karar olduğu da dikkate alındığında tedbir talep ederek müvekkili şirkete ait bu kararın geçici tescilini tedbir yolu ile talep etme gerekliliği doğduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/16686 Esas 2015/1927 Karar İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 Esas, 1. Celse 24/12/2020) İleri sürerek, Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 40. Maddesi gereği geçici tescil talebinin kabulüne, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/666 Esas 09/12/2020 Ara karar tarihli Genel kurul kararının geçici olarak tescili yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ticaret sicil müdürlüğünün tescil talebinin reddi kararının iptali davasında, tescili talep edilen hususların TTK 32/4 maddesine göre geçici olarak tescili talebine ilişkindir. Davacı vekili, şirketin 27/10/2020 tarihli Genel Kurulu Kararının tescil ve ilanı talebinin davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından usul ve yasaya aykırı şekilde reddedildiğini davalı … sicil müdürlüğünün bu kararının iptali ile genel kurul kararının tescil ve ilanına, dava sonuçlanıncaya kadar genel kurul kararlarının geçici olarak tesciline dair tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talep yukarıda belirtilen gerekçe ile reddedilmiş, ara karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. TTK’ nın 32/4 maddesinde çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususların, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunacağı düzenlenmiştir. Maddeye göre geçici tescil ilgililerin talebi üzerine ticaret sicil müdürlüğünce yapılacak bir işlemdir. Davada talep davacı şirketin 27/10/2020 tarihli genel kurul kararının ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına ilişkindir. Talep edilen tedbir ise iş bu genel kurul kararının TTK 32/4 maddesi gereğince geçici olarak tesciline ilişkindir. Uyuşmazlığı esastan çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden, Mahkemece geçici tescil talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacının istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç itibariyle, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/02/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.