Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2061 E. 2021/1625 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2061
KARAR NO: 2021/1625
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2021( İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Ara Karar)
DOSYA NUMARASI: 2021/184 Esas
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili 04/02/2021 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalılar arasında 14/04/2020 tarihli Ultrasonik Maske Makinesi Lastikleme Ünitesinin satın alınımına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince toplam 85.000 USD olan bedelin 50.000 USD olan kısmı nakit olarak davalılar hesabına ödenecek geri kalan kısmı ise makinenin hazır olması durumunda makinenin tesliminden önce ödeneceği şeklinde kararlaştırıldığını, müvekkili şirket yetkilisi … hesabına 16/04/2020 tarihinde 22.250 USD ve 16/04/2020 tarihinde yine 16.460 Euro, 17/04/2020 tarihinde ise 9.915 USD havale edildiğini, taraflar arasında belirtilen miktar müvekkili şirket tarafından hesaba yatırıldığını ancak makinenin davalılar tarafından müvekkili şirkete teslim edilmediğini, müvekkili şirket tarafından Lastikleme Ünitesinin teslim edileceği düşünülerek firmalardan siparişler aldığını, ancak makina teslim edilmeyince müvekkili şirketin maddi olarak zarara uğradığını ve sipariş eden firmaların gözünde itibar kaybı yaşadığını belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, ayrıca alacaklarının teminat altına alınması için davalıların taşınır taşınmaz mal varlığı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/05/2021 tarih ve 2021/184 Esas sayılı kararı ile; ” …. talep edenin dosyaya sunumuş olduğu makinenin davalılar tarafından ihtiyati haciz talep eden davacı şirkete teslim edilmediğinin, davacı şirket tarafından Lastikleme Ünitesinin teslim edileceği düşünülerek firmalardan siparişler aldığının ve makina teslim edilmeyince şirketin maddi olarak zarara uğradığı yönündeki iddialarının ihtiyati haciz talep edilebilmesi için İİK 257 maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiğine dair muacceliyet koşulu ile yaklaşık ispat ölçüsünün yerine getirilmesi gerektiği, ancak bu kapsamda dosyaya sunulan delillerden alacağın muaccelliyetinin ve yaklaşık ispat ölçüsünün henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” İhtiyati Haciz Talebinin Reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; davalı yan hesabına müvekkili şirket hesabından giden bedellerin dekontlar ile sabit olduğunu, davalının davaya cevap vermediği gibi, duruşmalara da katılım sağlamadığını, bu şekilde süreci uzatarak müvekkili şirketi daha fazla mağdur etmeye çalıştığını, yapılacak yargılamanın süreci göz önünde bulundurulduğunda, dava sonunda müvekkili şirketin alacağına kavuşup kavuşamayacağı hususunun risk altında olduğunu, davalı yanın kötü niyetli olarak bu süreçte elindeki malvarlığını elden çıkarma girişiminde bulunma, mal kaçırma ihtimali bulunduğunu, mahkemece alacağın muacceliyeti ve yaklaşık ispat ölçüsünün yerine getirilmediğinden bahisle, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı yan hesabına müvekkili şirket hesabından 16.04.2020 tarihinde 22.250 USD ve 16.04.2020 tarihinde yine 16.460 Euro, 17.04.2020 tarihinde ise 9.915 USD olmak üzere ödeme tarihlerinde toplamda yaklaşık 400.000,00 TL nakit para gönderildiğinin mahkemece göz ardı edildiğini belirterek,İlk Derece Mahkemesinin 10.05.2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen mahkeme ara kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça, taraflar arasında 14/04/2020 tarihinde Ultrasonik Maske Makinesi Lastikleme Ünitesinin satın alınımına ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmede belirlenen nakit ödemelerin davalı tarafa yapıldığı, ancak makinenin davalılar tarafından müvekkili şirkete teslim edilmediği, sözleşme feshedilerek ödenen bedelin iadesi talep edilmesine rağmen, ödenen bedelin iadesinin de yapılmadığı, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz edildiği belirterek, alacaklarının teminat altına alınması için davalıların taşınır taşınmaz mal varlığı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. cümlesine göre de: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek şekilde ispat etmek durumundadır. Somut uyuşmazlık bakımından; davacı tarafça talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyetinin yargılamayı gerektirdiği, dosyaya sunulan delillerin yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, davacı tarafça, İİK 257/2. maddede öngörülen ihtiyati haciz şartlarının mevcut olduğuna (borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığına) dair de herhangi bir belge sunulmadığı, bu hali ile İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli şartların oluşmadığı anlaşılmakla, mahkeme ara kararı isabetli olup, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep edenden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/11/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.