Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/205 E. 2021/250 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/205 Esas
KARAR NO: 2021/250 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/224 Esas – 2020/642 Karar
TARİH: 08/10/2020
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının ticari iş ve işlemlerine ait e-defter kayıtlarının olduğu disklerde meydana gelen arıza nedeniyle 2018 yılı bazı aylara ait kayıtların zayi olduğunu, bu sebeple hizmet tedarikçilerinden kayıtların kurtarılması talebi üzerine hizmet tedarikçilerinin şirket kayıtlarının bulunduğu bilgisayar veri tabanına müdahalesi neticesinde elektronik ortamda yitirilen defter kayıt bilgilerine yeniden ulaşılarak e-defter dosyaları ve beratlarının yeniden oluşturularak imzalandığını, ancak bu defa yeni oluşturulan e defter beratları ile Gelir İdaresine bildirilmiş olan beratlar arasında tarih uyuşmazlığı meydana geldiğini, bu nedenlerle 2018 yılı e-defter kayıtlarının zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 08/10/2020 tarih 2020/224 Esas – 2020/642 Karar sayılı kararında; ” davacı tarafça e-defter kayıtlarının bulunduğu disklerde meydana gelen arıza nedeniyle 2018 yılına ait bazı kayıtların zayi olduğu, ancak elektronik ortama yapılan müdahale ile zayi olan e-defter kayıtlarının kurtarıldığını, e- defter dosyaları ile beratların yeniden oluşturularak imzalandığını, ancak Gelir İdaresi Başkanlığına yasal süresi içerisinde bildirilen tarihler ile daha sonra kurtarılarak imzalanan belgelerin tarihleri farklı olduğundan uyumsuzluk meydana geldiğini belirterek zayi belgesi talep edilmişse de zayi belgesi talebine konu edilen belgelerin sistemde oluşan arıza sonrası kurtarıldığı, dava konusu olayın TTK 82/7. maddesi ile hüküm altına alınan hal ve şartları sağlamadığı, dahası dava konusu belgelerin zayi olmadığı…”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili şirketin e-defter sağlayıcısının … A.Ş olduğunu, Covid-19 kapsamında sınırlamaların geldiği 2020 yılı Nisan ayında, muhasebe çalışmalarının uzaktan sürdürülebilmesi için server sistemlerine uzaktan erişim izni verildiğini, bu izinlerin server sistemlerine virüs girmesine neden olduğunu ve sistemde mekanik arıza meydana geldiğini, arıza sonucu müvekkili şirketin 2018/01-06 dönemlerine ait e-defter ve berat dosyalarına ilişkin kayıtların zarar gördüğünü, zayi olan döneme ilişkin e-defter ve berat kayıtlarının birer örneği … AŞ firması aracılığı ile tekrar oluşturulduğunu, Müvekkili şirket evraklarını inceleyen müfettişin incelemelerine devam edebilmesi için birer örneği tekrar oluşturulan E-defter dosyaları ve beratlar ile Gelir İdaresi Başkanlığına yasal süresi içerisinde bildirilen e-defter ve beratların zaman damgalarında uyumsuzluk oluştuğunu, Müvekkili şirketin yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirdiği e-Defterleri ile elinde bulunan e-Defterler zaman damgaları nedeni ile aynı olmadığını, yani GİB’e bildirilen e-Defter ile beratlar zayi olduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığınca mevcut berat kayıtlarının silinebilmesi için e-Defterlerin zayi olduğuna ilişkin mahkeme kararının bulunması gerektiğini, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, ticari defterlerine ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava TTK 82/7 maddesi uyarınca açılmış, tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerin zayi olduğuna ilişkin belge verilmesi istemine ilişkindir. Maddede tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin kanuni saklama süresi içinde zayi olması halinde buna ilişkin mahkemeden belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Maddede öngörülen zayi belgesinin verilmesi için saklama yükümlülüğü bulunan defter ve belgelerin zayi olması gerekir. Davacı iddiasına göre, tutmakla yükümlü oldukları e defter ve beratların bir kısmı bunların tutulduğu hard disklerde meydana gelen hasar (servere virüs girmesi nedeniyle sistemde mekanik arıza) nedeniyle zayi olmuş (elektronik ortamda yitirlmiş/ulaşılmaz olmuş. kayıtlar zarar görmüş) bunun üzerine hizmet tedarikçilerinin hard diske müdahalesi sonucu bu kayıtlara yeniden ulaşılmıştr. (tekrar oluşturulmuştur). Buna göre e defter kayıtları ve beratların örnekleri sistem üzerinden yeniden oluşturulmuş (kurtarılmış) olup TTK 82/7 maddesinde öngörülen zayi olma hali oluşmamıştır. Bu durumda zayi belgesi verilmesi talep edilemeyecektir. Davacı vekilinin iddiası doğrultusunda, söz konusu e defter kayıtları ve beratların asıllarına sistem üzerinden ulaşılması mümkün olmayıp ancak bunların örneklerine ulaşılıp yeniden oluşturulması halinde bu e defter ve beratların zayi olduğundan söz edilebilecek ise de, TTK 82. Maddesi hükmüne göre tacir ticari defter ve belgelerini özenle saklamakla yükümlü olup zayi belgesininin verilmesini talep edebilmesi için saklama yükümlülüğünü özenle yerine getirmesine rağmen 82/7. maddede öngörülen ve tacirden kaynaklanmayan mücbir sebepler nedeniyle defter ve belgelerin zayi olması gerekmektedir. Somut olayda ise dava dilekçesi ekinde bulunan … Ltd. Şti. yazısına göre anılan e defterlerin saklandığı hard disklerin yüzeyleri ciddi şekilde bozulmuş olup bu nedenle sağlıklı imaj alınamamıştır. Davacı tacir davaya konu e defterleri ile bunlara ilişkin beratları özenle sakladığını, kendisinden kaynaklanmayan mücbir sebeplerle bunların zayi olduğunu ispatlayamamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcının, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5Artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/02/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.