Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2031 E. 2022/695 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2031
KARAR NO: 2022/695
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/453 Esas – 2021/713 Karar
DAVA: Şirket İhyası (TTK madde 547 uyarınca)
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı … Ticaret Anonim Şirketindeki işçilik hak ve alacaklarının tahsili için Bakırköy 22. İş Mahkemesinin 2018/285 Esas sayılı dosyasıyla açılan dava devam ederken davalı şirketin tasfiyesi tamamlanıp ticaret sicilden 19.12.2019 tarihinde terkin edildiğini, bu nedenle Bakırköy 22. İş Mahkemesindeki dosyanın 23.12.2020 tarihli duruşmasında taraflarına şirketin ihyası amacıyla dava açmak için süre verildiğini beyanla, İstanbul Ticaret sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi tamamlanıp sicilden terkin edilen … Anonim Şirketinin ihyasıyla ticaret sicile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/07/2021 tarih ve 2021/453 Esas – 2021/713 Karar sayılı kararı ile; “….Somut uyuşmazlıkta; davacı ihyası istenilen şirket adına Bakırköy 22.İş Mahkemesinin 2018/285 Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin sonuçlandırılmasına ilişkin işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, şirketin 18/12/2019 tarihinde TTK.nın 547.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir. Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile; …nde … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim ŞTİ.’nin TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KABULÜNE, …nde … sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞTİ.’nin TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA, 2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, 3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı Tasfiye Memuru … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Tasfiye Memuru … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Görülmekte olan davada, davacı tarafından … ile birlikte müvekkiline karşı da husumet yöneltilmesi gerekirken, kendilerinin hasım olarak gösterilmediğini, dosyada tasfiye memuru sıfatıyla kayıtları bulunmakla birlikte, kendilerinin davadan makul süre içerisinde haberdar edilmemeleri nedeniyle işbu davaya karşı savunmalarını dahi sunamadıklarını, mahkeme tarafından ihya kararı verilmeden önce gerekli ve yeterli incelemeler yapılmadığını,Şirket ortakları tarafından, şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden, … Ticaret Anonim Şirketi’nin 09.07.2018 tarihinde yapılan ve İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 18.07.2018 tarihinde tescil edilen ve 24.07.2018 tarihli ve 9627 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan 2017 yılı olağan genel kurul kararıyla şirketin tasfiye edilmesi kararı alınmış olup, aynı kararla müvekkil …’ın yasa ve usule uygun olarak tasfiye memuru olarak seçildiğini, alacaklılara çağrı ilanlarının; 30.07.2018 tarihli ve 9631 sayılı, 07.08.2018 tarihli ve 9637 sayılı, 15.08.2018 tarihli ve 9643 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yapıldığını,Tasfiye memuru olarak müvekkilinin tüm görevlerini yerine getirdiğini, davacı tarafından tasfiye sürecinde ilgili şirketten kesinleşmiş alacakları olduğuna dair tasfiye memurluğuna ve tasfiye memuru olarak müvekkiline herhangi bir müracaat ve talepte bulunulmadığını, yine tasfiye süresince, davacının alacaklı olduklarını gösteren, şirket aleyhinde verilen ve şirketi borç altına sokacak sonuçlanmış veya kesinleşmiş herhangi bir mahkeme kararı da bulunmadığını, Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin tasfiyesinin sonuçlandırılıp şirketin kapatılması için 08.03.2019 tarihinde 2018 yılı ve tasfiye sonu olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, bu toplantıda tasfiyenin sonuçlandırılmasına ve ticaret sicili ve diğer resmi kurumlardaki kayıtların terkin edilmesi yönünde karar alındığını, alınan bu karar doğrultusunda tasfiye memuru olarak müvekkilinin, şirketin 08.03.2019 tarihli tasfiye sonu genel kurul kararının tescili ile ticaret sicil kaydının silinmesi için …ne müracaat ettiğini, şirketin Vergi Dairesi mükellefiyet sicil kaydının, İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından müvekkilinin yapmış olduğu kapanış başvurusu sonucunda 18.12.2019 tarihi itibariyle kapatıldığını, Tasfiye sürecinde … ve İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün de herhangi bir hukuksuzluk ve usulsüzlük tespit edilmediğini, dolayısıyla tasfiye işlemlerini sorunsuz olarak neticelendirdiğini, bu nedenle müvekkilinin tasfiye memuru olarak görev ifa ettiği Tasfiye Halinde … Ticaret Anonim Şirketi’nin, hem ticaret sicil kaydı, hem de vergi mükellefiyet kaydının yasa ve usule uygun olarak terkin olunduğunu, Müvekkilinin tasfiye memuru olarak görevini hukuka ve usule uygun bir şekilde yerine getirdiğini, bu nedenle de tasfiyeye ilişkin olarak müvekkiline atfedilecek yasal bir kusur bulunmadığından. mahkemenin davanın reddine karar vermesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden yapılacak yargılama ile talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştu. TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Tasfiye Halinde … Ticaret Anonim ŞTİ.’nin tasfiye sonunda 18/12/2019 tarihinde ticaret sicilden kaydı terkin edilmiştir.TTK 547. madde uyarınca açılan davada husumetin, Ticaret Sicil Müdürlüğü ve terkin edilen şirketin tasfiye memuruna yöneltilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça dava sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltilmiş, tasfiye memuru davalı olarak gösterilmediği gibi yargılama sırasında da tasfiye memuruna tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmamıştır. Taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılanma ve HMK’nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Ayrıca taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında nazara alınması gerekmektedir. Bu hali ile, mahkemece HMK’nın 114. ve 115. maddeleri kapsamında taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre tasfiye memuru vekilinin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı Tasfiye Memuru …’ın istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2021 tarih ve 2021/453 Esas – 2021/713 Karar sayılı ilamının HMK’nın 353/1-a4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.