Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2010 E. 2021/1610 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2010
KARAR NO: 2021/1610
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI:2021/545 Esas
TARİH: 03/09/2021 Tarihli, Harç Tamamlatılmasına İlişkin Ara Karar
27/09/2021 Tarihli, İstinaf Başvurusunun Reddine Dair Ara Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirkete TTK’nın 122. Maddesi uyarınca ödenmesi gereken denkleştirme tazminatı tutarının şimdilik (Belirsiz alacak davası) 100.000 TL’sinin 21.09.2020 olan fesih tarihinden itibaren işlemiş ve ödeme anına kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, haksız rekabet hükümlerine aykırılık nedeniyle maddi 1.000-TL ve manevi tazminat 2.500.000,00-TL’nin 21.09.2020 olan fesih tarihinden itibaren işlemiş ve ödeme anına kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi 18/08/2021 tarihli ara kararı ile, dava dilekçesinde denkleştirme tazminatına istinaden 100.000,00 TL, rekabet hükümlerine aykırılık nedeniyle 1.000,00 TL ve manevi zararlara yönelik ise 2.500.000,00 TL tazminat talebinde bulunulmuş olmakla, toplam 2.601.000,00 TL dava değeri üzerinden hesaplanan 44.418,58 TL peşin harçtan eksik kalan 42.693,75 TL harcın ikmali bakımından davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde harca esas bildirilen dava değerleri nazara alınarak manevi tazminat talebi bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı vekiline işbu ara kararın tebliği suretiyle ihtarına karar verilmiştir. Davacı vekili 27/08/2021 tarihli talep dilekçesi ile, Mahkemenin 18/08/2021 tarihli ara kararında dava değeri üzerinden hesaplanan 44.418,58-TL peşin harçtan eksik kalan 42.693,75.TL harcın binde 68,31 oranında hesaplanarak alınmasına itiraz ettiklerini, manevi tazminat davası olduğundan alınması gereken harcın binde 68,31-TL’nin yirmide birinin peşin harç olarak alınmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 03/09/2021 tarihli ara kararı ile, “Davacı vekilinin talebinin reddine, Harçlar kanunu madde 28/a’ya göre “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Şu kadar ki,ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.” hükmü gereğince davanın ölüm ve cismani zarardan kaynaklı manevi tazminat davası olmadığından denkleştirme tazminatına istinaden 100.000,00 TL, rekabet hükümlerine aykırılık nedeniyle 1.000,00 TL ve manevi zararlara yönelik ise 2.500.000,00 TL tazminat talebinde bulunulmuş olmakla, toplam 2.601.000,00 TL dava değeri üzerinden binde 68,31 oranı üzerinden hesaplanan 44.418,58 TL peşin harçtan eksik kalan 42.693,75 TL harcın ikmali bakımından davacı vekiline son kez 1 haftalık kesin süre verilmesine,harcın ikmal edilmemesi halinde ise manevi tazminat davası bakımından Harçlar Yasası’nın 30. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 447/2 maddesi yollamasıyla 150. maddesi gereğince işlem yapılacağının davacı vekiline işbu ara kararın tebliği suretiyle ihtarına,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili 22/09/2021 tarihli istinaf dilekçesi ile; İşbu davadaki manevi tazminat taleplerinin, haksız rekabet hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan bir talep olup harçlandırılmasının Binde 68,31’in yirmide biri şeklinde hesaplanarak peşin harcın haçlandırılmasının yapılması gerektiğini, buna aykırı olarak tesis edilen 03.09.2021 tarihli ara kararın kaldırılması için istinaf yoluna başvurulduğunu, 27.08.2021 tarihli dilekçelerinde, bu aşamada hak kaybına uğramamak için manevi tazminat yönünden 170.000-TL’lik kısım yönünden harç yatırılabildiği, talepleri ve mahkemece itirazları kabul edilmediği takdirde, ihtirazi kayıtla harç yatırılan miktar üzerinden manevi tazminatları konusunda hüküm tesisi talebinde bulunulmasına rağmen ara kararda, bu talebe ilişkin de bir hüküm tesis edilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesinin harç tamamlatılmasına ilişkin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/09/2021 tarih 2021/545 Esas sayılı istinaf talebinin reddi kararında; “HMK 341. Maddesi gereğince ” ilk derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denilmektedir. Davacı vekilince istinafı istenilen karar yukarıda belirtilen kararlardan olmayıp, ara kararlar kural olarak başlı başına istinaf konusu yapılamayak olup, esas kararla birlikte istinaf edilebileceğinden… istinaf talebi 03.09.2021 tarihli ara karara karşı olup, HMK 341. maddesinde belirtilen istinaf edilecek kararlardan olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi 27/09/2021 tarih 2021/545 Esas sayılı ara kararı ile; Davacı tarafça yatırılmayan eksik harcın tamamlanıp, yenileninceye kadar davanın manevi tazminat talebi yönünden HMK 150. maddesi gereğince 08/09/2021 tarihi itibariyle işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, Bu kararlara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Dava konusunun, ticari uyuşmazlıktan kaynaklanan TTK 122. Portföy Tazminatı alacağı ile Haksız Rekabet hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğunu, Mahkeme tarafından 18.08.2021 tarihli ara karar ile dava değeri üzerinden hesaplanan 44.418,58-TL peşin harçtan eksik kalan 42,693,75-TL harcın tamamlatılması yönünde ara karar verildiği, bu ara karara karşı 27.08.2021 tarihli dilekçe ile itiraz ettiklerini, Mahkeme tarafından yapılan incelemede, 27.08.2021 tarihli itirazlarının reddedilerek 2.600.000,00-TL dava değeri üzerinden binde 68,31 oranında hesaplanarak peşin harçtan eksik kalan 42,693,75-TL harcın ikmaline ilişkin ara karar hükmü kurulduğunu, taraflarınca işbu ara karara karşı 22.09.2021 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İstinaf başvurusu neticesinde mahkeme tarafından; “İstinaf talebi 03.09.2021 tarihli ara karara karşı olup, HMK 341.maddesinde belirtilen istinaf edilecek kararlardan olmadığından” denilerek istinaf talebinin reddine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildiğini, yine yerel mahkeme tarafından 27.09.2021 tarihinde düzenlenen ara karar gereğince 2.500.000,00-TL’lik manevi tazminat yönünden eksik harcın tamamlanmaması nedeni ile manevi tazminat talebi yönünden davanın 08/09/2021 tarihi itibari ile işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, İşbu davadaki manevi tazminat taleplerinin, haksız rekabet hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan bir talep olup harçlandırılmasının Binde 68,31’in yirmide biri şeklinde hesaplanarak peşin harcın alınması gerektiğini, 27.08.2021 tarihli dilekçede, bu aşamada hak kaybına uğramamak için manevi tazminat yönünden 170.000-TL’lik kısım yönünden harç yatırılabildiği, talepleri ve itirazları kabul edilmediği takdirde, ihtirazi kayıtla harç yatırılan miktar üzerinden manevi tazminat talepleri konusunda hüküm tesisi talebinde bulunulmasına rağmen, mahkeme ara kararında, bu talebe ilişkin de bir hüküm kurulmadığını, mahkeme kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk derece mahkemesince tesis edilen 03/09/2021 tarihli harç tamamlatılmasına ilişkin ara kararın ve işbu ara karara karşı yapılan istinaf kanun yoluna başvurularının reddine dair 27/09/2021 tarihli kararının ve 27/09/2021 tarihli davanın işlemden kaldırılmasına yönelik ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, taraflar arasında yapıldığı belirtilen Yetkili Servis ve Yedek Parça Satış Sözleşmesinin feshi iddiasından kaynaklanan portföy tazminatı ile maddi ve manevi tazminat istemli davada, mahkemece verilen 03/09/2021 tarihli harç tamamlatılmasına ilişkin ara karar ve işbu ara karara karşı yapılan istinaf kanun yoluna başvurusunun reddine dair 27/09/2021 tarihli karar ve 27/09/2021 tarihli manevi tazminat talebi yönünden davanın işlemden kaldırılmasına ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 341. maddesinde ” İlk derece Mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” düzenlemesi, 346. Maddesinde (1) İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. (2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” düzenlemesi, HMK 352. Maddesinde ise; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. HMK’nın 346. maddesinde, istinaf dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkemece istinaf dilekçesinin reddine karar verileceği düzenlemiş olup, davacının 03/09/2021 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusu üzerine mahkemece verilen 27/09/2021 tarihli kararın gerekçesi, HMK’nın 346. maddesinde düzenlenen sebeplere dayanmamaktadır. HMK. 346/1 maddesindeki düzenlemeye göre istinaf talebi ilk derece mahkemesince değil ilgili istinaf dairesince değerlendirilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın bu gerekçeyle kaldırılması gerekmiştir. Mahkemece de belirtildiği üzere, mahkemenin harç ikmaline dair 03/09/2021 tarihli ara kararı ve manevi tazminat talebine yönelik davaya ilişkin dosyanın işlemden kaldırılmasına dair ara kararı HMK’nın 341. maddesinde tahdidi olarak sayılan ve istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlardan değildir. Bu nedenle davacı vekilinin belirtilen ara kararlara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin 27/09/2021 tarihli istinaf başvurusunun reddine dair karara karşı yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile, söz konusu kararın kaldırılmasına, davacı vekilinin mahkemenin 03/09/2021 tarihli ara kararı ve manevi tazminat talebi yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına dair 27/09/2021 tarihli ara kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 tarihli istinaf başvurusunun reddine dair kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile, söz konusu kararın kaldırılmasına, 2-Davacının İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/09/2021 tarihli ara kararı ile manevi tazminat talebi yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına dair 27/09/2021 tarihli ara kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 3-İstinaf eden davacı tarafından ilk derece mahkemesinin 27/09/2021 tarihli – istinaf başvurusunun reddine dair – ara kararına karşı yaptığı istinafı yönünden yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından ilk derece mahkemesinin 27/09/2021 tarihli – istinaf başvurusunun reddine dair – ara kararına karşı yaptığı istinafı yönünden yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf eden davacı tarafından ilk derece mahkemesinin 03/09/2021 tarihli – Harç Tamamlatılmasına dair – ara kararına karşı yaptığı istinafı yönünden yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından ilk derece mahkemesinin 03/09/2021 tarihli – Harç Tamamlatılmasına dair – ara kararına karşı yaptığı istinafı yönünden yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, 7-Harçlar Kanunu gereğince, 27/09/2021 tarihli – Davanın manevi tazminat yönünden işlemden kaldırılmasına dair – ara kararının istinafı yönünden, istinaf eden davacıdan alınması gereken 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 59,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 8-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 9-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/11/2021 tarihinde HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.