Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1954 E. 2021/1745 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1954 Esas
KARAR NO: 2021/1745 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2021
NUMARASI: 2020/628 Esas 2021/392 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası incelendi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yürütülen ticari faaliyetlerden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrinin tebliğ edildiği gün, fatura tutarı olan 11.800,00 TL tutarındaki asıl alacağı müvekkilinin hesabına haricen ödediğini, ancak asıl alacağa işlemiş faiz, icra harç ve giderleri ile icra vekalet ücretini ödemediğini, buna karşın, borçlu davalının kötü niyetli olarak, borca, takibe tüm fer’ilere itirazını bildirerek takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek, davalının, itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, icra müdürlüğünün gönderdiği ödeme emrinin tebliğinden önce ödemenin yapıldığını belirterek, davanın reddine, %20’den aşağıya olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/04/2019 tarih ve 2015/426 Esas – 2019/316 Karar sayılı kararı ile; “….Davacının 19/12/2019 tarihli 11.800,00 TL tutarlı fatura alacağının tahsili talebiyle davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 12/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin aynı tarihte 11.800,00 TL asıl alacak miktarını alacaklı davacı şirket hesabına havale yaparak borcu ödediği anlaşılmıştır. Davalının asıl alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı yönünde bir iddiası bulunmamakta olup, asıl alacağın davacıya ödendiği konusu da taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davalının takip tarihi itibariyle davacı alacağının muaccel olmadığı noktasında bir savunması olmadığına göre, davacının icra takibinde haklı olduğunun kabulü gerekmiştir. Davalı icra takibi kesinleşmeden önce asıl alacak tutarını ödemiş ise de, haklı olan icra takibine ilişkin icra vekalet ücreti, takip öncesi ve sonrası işlemiş faiz, harç ve masraflarından da sorumlu olduğu açıktır. Davacı her ne kadar takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, takip talebinden önce davalının temerrüte düşürüldüğünü gösteren bir delil sunulmaması nedeniyle bu talep yönünden davacı haklı görülmemiştir. Diğer talepler yönünden bilirkişi raporu ile hesaplanan 267,86 TL tahsil harcı, 17,45 TL işlemiş faiz, 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 19,00 TL tebligat gideri ve 1.770,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.136,51 TL yönünden davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı vekili icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de, asıl alacağın ödenmiş olması, takip öncesi işlemiş faiz talebinde davacının haklı olmaması sebebiyle bakiye asıl alacak ve ferisi bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilecek bir matrah bulunmadığı gözetilerek, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. 1-Davanın kısmen kabulü ile; 2-Küçükçekmece … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında, davalının 267,86 TL tahsil harcı, 17,45 TL işlemiş faiz, 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 19,00 TL tebligat gideri ve 1.770,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.136,51 TL’ye yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, 3-Fazlaya ilişkin isteminin reddine, 4-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,…8-AAÜT gereğince hesap edilen 2.136,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,..” karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı Vekili İstinaf Dilekçesinde Özetle; İcra inkar tazminatı taleplerinin reddolunması kararının gerekçesiz ve kanuna aykırı olduğunu, dosya borcunun tamamı kapatılmadan, müvekkili asile fatura borcu tutarında yapılan ödemenin ardından tüm borç ve ferilerine itiraz edildiğini, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Takip tarihine dek işlemiş faiz alacakları da haksız yere alacaklarından dışlanarak hüküm kurulduğunu, bu hususta itirazlarının kabul edilmeyerek, gerekçe gösterilmeksizin hakkaniyete aykırı olarak, fazlaya ilişkin taleplerinin red edildiğini, Mahkeme kararında reddedilen kısım için hükmedilen vekalet ücretinde açık hesap hatası bulunduğunu, buna ilişkin hükmün tashihini talep etmelerine rağmen mahkemece yine gerekçesiz şekilde taleplerinin red edildiğini, AAÜT MADDE 13/2 uyarınca, hükmedilen vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğini, dosyada reddedilen kısmın ise hüküm gerekçesinde belirtildiği üzere takip öncesi işlemiş faize ilişkin (icra takibinde 210,95 TL olduğu yer almaktadır. Bu kısımdan vekalet ücreti hükmedilmesi gerekmektedir) ayrıca icra inkar tazminatı talepleri yönünden olduğunu, mahkeme reddedilen miktarın üzerinde hesap hatası yaparak hüküm kurduğundan, AAÜT 13/2 ye aykırılığın söz konusu olduğunu, bu halde, AAÜT vekalet ücretinin reddedilen miktarı geçemeyeceği göz önüne alındığında, 4.080 TL vekalet ücretinin davalı yararına hükmünde açık hesap hatası bulunduğunu, Maktu ücret belirlenecek ise davacı vekili olarak lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin de maktu olması gerekmekte iken taraflarına 2.136,15 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, davanın kısmen kabulüne ilişkin karar doğrultusunda taraflara hükmedilen vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7339 E. 2015/16562 K., 9.12.2015) belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının, davanın reddedilen kısmına ilişkin hükmünün bozularak, fazlaya dair talepleri ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Vekili İstinaf Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin ödemeyi, ödeme emri tebliğinden önce yaptığını, icra takibi açılmasına sebebiyet vermediğinden, faiz, vekalet ücreti ve masraf ödemesi gerekmediğini, mahkemenin çelişkili karar verdiğini, borcun muaccel de olmadığını, belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafça icra takibi ile talep edilen 11.800,00 TL asıl alacağı takipten sonra davadan önce ödediği, davalının takipte talep edilen asıl alacak ve fer’ilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, davacı tarafça işbu dava ile, asıl alacağa işlemiş faiz, icra harç ve giderleri, icra vekalet ücreti ile icra inkar tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalının İstinaf başvurusu Yönünden; 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2021 yılı için HMK’nun 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.880,00-TL olmuştur. Davalının istinafına konu miktar 2.136,51 TL olup, ilk derece mahkemesince verilen karar davalı yönünden kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak yerel mahkemece karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin de sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının İstinaf başvurusu Yönünden; Mahkemece de belirtildiği üzere, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğünü gösteren bir delil sunulmaması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, asıl alacağın davadan önce ödenmiş olması ve takipte talep edilen işlemiş faizin reddine karar verilmesi nedeniyle, icra inkar tazminatına hükmedilecek bir matrah bulunmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi ve harcı yatırılarak açılan dava değerine göre red edilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 352 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 352.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 162,30’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenlerden alınması gereken 59,30’ar.TL istinaf karar harçları istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/12/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.