Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1928 E. 2022/277 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1928 Esas
KARAR NO: 2022/277 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/456 Esas – 2021/564 Karar
TARİH: 07/07/2021
DAVA: Alacak (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalılar tarafından mahkemeden konkordato talep edildiğini, akabinde borçlulara önce konkordato geçici mühleti, akabinde 1 yıl konkordato kesin mühleti verildiğini ve kesin mühlet uzatılarak, 03/05/2021 tarihi itibariyle konkordatonun tasdikine karar verildiğini, davalı borçluların kredi borçlarını vadesinde ödememesi ve sözleşmeden doğan diğer edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle 26/02/2019 tarihinde hesaplar kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, davalılardan olan alacaklarının kaydı için konkordato komiserliğine alacak kayıt dilekçelerinin ibraz edildiğini ve alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, alacak kayıt dilekçesi incelenmek üzere kendisine sunulan davalı borçlulardan davalı …’in 980.013,98-TL borcu olduğunu belirterek, aşan tutar bakımından ve davalı …’nun 17.815,10-TL borcu olduğunu belirterek, aşan tutar bakımından alacak kayıt dilekçesine itirazda bulunduklarını, akabinde taraflarınca, İİK 302.m. gereğince mahkeme nezdinde itirazda bulunulmuş ise de sonusun değişmediğini, borçluların itirazlarına karşı bu davanın açıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşulu ile, çekişmeli hale gelen davalı borçlu …’in asaleten borcuna istinaden 250.165,17-TL, …’ya olan kefaletine istinaden ise 38.003,02-TL ve davalı borçlu …’nun asaleten borcuna istinaden 20.187,92-TL’lik kısmının, davalı borçlular tarafından kabul edilmiş olan alacaklara ilave olarak konkordato projelerine dahil edilmesi ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/07/2021 tarih ve 2021/456 Esas 2021/564 Karar sayılı Kararı ile; “Dava tasdik edilen konkordato nisabına dahil edilmeyen alacağın İİK 308/b maddesi gereğince nisaba dahil edilmesi istemine ilişkindir. 5235 sayılı kanunun 5.maddesi (6545 sy nın45.mad ile değişik) gereğince; ” dava değerine bakılmaksızın;1. İflas, (…)(1) iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara,(1) ” heyet halinde bakılacaktır. İİK geçici 14. Maddesi ne 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. Maddesiyle yapılan değişiklik sonucu; Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin, İhtisas mahkemesi olarak belirlenmesine, iş bu kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine ” karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan kanun gereğince konkardota nedeniyle açılan davalarda İstanbul 1,2,3 Asliye Ticaret Mahkemeleri özel görevli mahkeme olarak belirlenmiştir. İflas kararının kesinleşmesi sonucu sıra cetveline kabul edilmeyen ve nizalı hale gelen alacaklar konusunda açılan kayıt kabul davasının benzeri olan huzurdaki davada da özel görevli İstanbul 1,2,3 Asliye Ticaret Mahkemeleri nin görevli olacağı sabit bulunmuştur. Davanın usulen reddi ile, dosyada İstanbul 1, 2, 3, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun tespitine, dava dosyasının görevli mahkemelere tevzii için İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleri ile; “1-Dava dosyasında mahkememizin görevsizliğine , davanın usulen reddine, dava dosyasında İstanbul 1, 2, 3, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna 2-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığını, Dava konusu gereği görevsizlik kararı verilemeyeceğini, zira davanın konkordato nisabına dahil edilmeyen çekişmeli alacak davası olduğunu, kararın gerekçesinin hatalı olduğunu, zira bu davanın konkordato davası olmadığını, İİK 308/b hükmü gereği çekişmeli alacaklar için açılan dava, genel hükümlere göre görülecek olan bir tespit/eda davası olduğunu, dolayısıyla özel görevli mahkemelerde görülmesinin gerekmediğini, ayrıca İİK’da bu davaların konkordato davasına bakan mahkemelerce görüleceği gibi bir görev düzenlemesi yapılmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, konkordato nisabına eksik kaydedildiği iddia olunan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. HMK 137, 138 ve 140. maddelerindeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmekte olup görev yönünden bu incelemenin en erken değil, en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir. HMK’nda açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilebilir. Somut olayda da uyuşmazlık açık olup dava dilekçesi tebliğ edilmeden göreve ilişkin dava şartının değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan 15/03/2018 tarihli RG’de yayımlanan 7101 sayılı Yasanın 46.m. “2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. İİK Geçici 14.m. “(1)Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. (2) Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” şeklinde düzenlenmiştir. Yine 7101 sayılı Yasanın 37.m. ile eklenen İİK’nun “Çekişmeli Alacaklar Hakkında Dava” başlıklı 308/b m. ise “(1)Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.” hükmünü haizdir. İİK 308/b m. uyarınca açılan iş bu davada genel hükümler uyarınca alacağın varlığına ve miktarına yönelik inceleme ve değerlendirme yapılacak olup, konkordato hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira uyuşmazlığın çözümü konkordato konusunda uzmanlık gerektirmemektedir, dolayısıyla uyuşmazlığın söz konusu ihtisas mahkemelerince görülmesini gerektirir bir durum da bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a3 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve mahkemesine iadesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarih ve 2021/456 Esas – 2021/564 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.