Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1919 E. 2021/1572 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1919 Esas
KARAR NO: 2021/1572 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2021 Tarihli Ek Karar
NUMARASI: 2019/9 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı … şirketinin, taşıma işleri ile iştigal eden dava dışı … A.Ş.’nin sevk edeceği veya ettireceği eşyaları taşıyıcı sorumluluk sigortası kapsamında sigortaladığını, sigortalı … A.Ş.’nin, dava dışı … A.Ş.’nin yine dava dışı … A.Ş.’ne sattığı bebek bezi, bebek şampuanı gibi muhtelif hijyenik ürünlerin taşımasını üstlendiği ve ürünleri 1 nolu davalı davalı … Ltd. Şti.’nin kiracısı/ işleticisi olduğu, 2 nolu davalının sürücüsü, 3 nolu davalının araç maliki olduğu … – … plaka sayılı araç ile taşıttığını, buna göre … A.Ş. taşıtan … A.Ş. taşıyan, … A.Ş. İle … Ltd. Şti. arasındaki hukuki ilişkide … A.Ş. Alt taşıyan, … Ltd. Şti. alt taşıyan konumunda olduğunu, söz konusu malların … – … plakalı araca yüklenerek araç sürücüsü 2 nolu davalıya teslim edildiği ve fakat taşıma konusu malların davalılar tarafından … A.Ş.’ne teslim edilmediğini, çalınıp zayi olan eşyalardan bir kısmının (35 koli hasta bezi) polis tarafından bulunduğu ve sigortalı … firmasına teslim edildiğini, çalınarak zayi olan mallar için dava dışı … A.Ş. Sigortalı … A.Ş.’den fatura karşılığında 122.695,72.TL talep ettiği ve fakat çalınan mallardan bulunan 35 koli mala ilişkin olarak sigortalı … A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye 2.849,70.TL için iade fatura kesildiğini, nihayetinde sigortalı … A.Ş.’nin, … A.Ş.’ne zararını ödediğini, söz konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen sigorta ekspertiz raporunda, çalınan mallara ilişkin faturalar incelenerek uğranılan zarar miktarının 119.272,02.TL olarak hesaplandığını, reasürör ve sigortacı, sigortalıya ödenecek toplam tazminatın 31.542,00 Avronun 27/03/2017 tarihindeki kur üzerinden karşılığı 119.272,02.TL olması hususunda mutabık kaldıklarını, davacı da bu nedenle sigortalı … A.Ş.’ye Avronun 27/03/2017 tarihindeki kur üzerinden karşılığı 119.272,02.TL tazminat ödediğini, ayrıca sigortalıdan üçüncü şahıslara karşı olan rücu, dava ve talep haklarını devir ve temlik aldığını, davacı böylece sigortalı … A.Ş.’ye TTK mad.1472 gereğince kanuni halef ve aynı zamanda TBK mad.183 vd. gereğince akdi halef olduğunu, 1 nolu davalının TTK mad.875 vd.mad.879, mad.888 hükümleri, 2 nolu davalı TBK mad.49 vd.hükümleri gereğince ve 3 nolu davalı da araç maliki sıfatıyla … A.Ş.’ne karşı, akdi ve kanuni halefiyet nedeniyle de davacıya karşı sorumlu olduklarını, söz konusu olay nedeniyle uğranılan zarardan davalıların sorumlu olduğu kendilerine ihtar edilmişse de bugüne kadar zararı tazmin etmediklerinden işbu davayı ikamet etme zaruriyeti hasıl olduğunu, … A.Ş.’nin ikameti Bağcılar olmakla mahkemenin HMK 16.maddesi gereğince davaya bakmakla görevli olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 34.542,00 Avro alacağın 3095 sayılı Yasa 4/a maddesi gereğince faizi ile birlikte ve ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin bu davada davanın taraflarını tanımadığını, dava dosyasının içeriği incelendiğinde bir dolandırıcılık olayında adına sahte ehliyet düzenlendiği ve bu ehliyetin kullanılarak bir dolandırıcılık olayının olduğu olayla ilgili olduğunu, müvekkilinin 09/11/2018 tarihinde adresinin bulunduğu Pendik emniyete çağrıldığı ve karakolda polis memurlarının olayı anlatmaları ve kimlik ve resim karşılaştırmaları sonucunda kendisi adına sahte ehliyet düzenlendiğini, bu ehliyetin mal teslimi konusunda kimlik kullanıldığını öğrendiğini, uzman emniyet görevlilerinin müvekkili ile mal tesliminde kullanılan ehliyetteki resimleri karşılaştırdığı ve belgeler incelendiğinde müvekkilinin bu olayda kimlik bilgilerinin kullanıldığını tespit ederek müvekkiline “sen git işine bak senin kimlik bilgilerin kullanılarak ehliyet yapmışlar” dediklerini, bu konuda Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık bürosunun 2017/16543 sayılı soruşturma dosyasının bulunduğunu, bu dosyada maddi gerçeklerin mevcut olduğunu savunarak haksız ve dayanaksız davanın reddine, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesi ile, davacı taraf dava dilekçesi ile delillerini taraflarına tebliğ ettiremediğini, bu nedenle aktif dava ehliyetinin mesnedini tetkik edemediklerini, HMK’ya göre davacının tüm delillerini ve bunların Türkçe tercümelerini dosyaya sunmaları zorunlu olduğunu, dava hakkının mevcudiyetine ilişkin delillerini sunması halinde cevap haklarını ve karşı delillerini sunma haklarını saklı tuttuklarını, mevcut iddialar ve dava dilekçesi incelendiğinde görüleceği üzere davacı tarafın aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın usulden reddedilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin Şırnak’ta bulunduğunu, diğer davalıların adresleri ise dava dilekçesinde belirtilmediğini, HMK’da yetki kuralları çerçevesinde davanın müvekkili şirketin ikametgahında açılması gerektiğinden İstanbul Mahkemeleri yetkisiz olup, davanın Şırnak Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesi incelendiğinde asıl taşıyıcı şirketin … A.Ş. olduğu ve müvekkilinin alt taşıyan sıfatında olmadığını, zira müvekkili şirket bahsedildiği gibi taşıma işini bizzat kendisi yapmamakta ve aracın kiracısı işleticisi sıfatına haiz olmadığını, müvekkilinin bahse konu araç ile ilişki yalnızca araç sahibi olan diğer davalı ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak K1/L1 yetki belgesini kullandırmaktan ibaret olduğunu, bu nedenle, müvekkili şirketin taşınan emtianın zayi olmasında ve çalınmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yine müvekkiline ait taşıma irsaliyesi de kullanılmadığını, dolayısıyla müvekkilinin pasif husumet ehliyeti de bulunmadığını savunarak yetki itirazının kabulüne, haksız, yasal dayanağı olmayan ve müvekkilinin kusuru bulunmayan fahiş talep ve faiz tutarını havi davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 05/05/2021 tarihli dilekçesi ile, İİK m.257 ve devamı hükümler uyarınca, huzurdaki davaya konu hırsızlık olayında kullanılan … – … plaka sayılı araç üzerinde ihtiyati haciz talebinde bulunduklarını, İİK m.257’ye göre; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğini, borçluların mallarını kaçırma veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenmesi mümkün olduğunu, dosya kapsamındaki mevcut deliller ve yargılama sırasında celp edilen Silivri İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 2020/3608 Muh. sayı ve 18 Ağustos 2020 tanzim tarihli yazısı ekindeki evrak kapsamı ışığında, somut olayda suç teşkil eden fiillerle davacının ve sigortalısının zarara uğratıldığı, hırsızlık olayına konu aracın kullanımının davalıların kendi aralarındaki anlaşmalarla birbirlerine bırakıldığı, neticede asıl fail olarak … isimli kişinin davaya konu araçla malları çaldığı ve bu suretle zararın meydana geldiği, müteselsil sorumlu davalıların olayda kusurlarının bulunduğu, davacı … şirketinin uğranılan zarar sebebiyle sigorta tazminat alacağının mevcut olduğu hususlarının açık olduğunu, ihtiyati haciz için yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğini ileri sürerek; haksız fiil sahipleri 2 nolu davalının sürücüsü ve 3 nolu davalının maliki olduğu dosyaya konu … – … plaka sayılı aracın ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/07/2021 tarih ve 2019/9 Esas sayılı ara kararında; “….Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan evraklar ile tüm dosya kapsamı incelendiğinde, dosyanın geldiği aşama itibariyle dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli bilgi ve belge olmadığından yaklaşık ispat ölçütünün yerine getirilmediği gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek…”gerekçesi ile, İhtiyati haciz talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/9 E. ve 09.07.2021 tarihli ara kararında “ihtiyati haciz talebinin reddine” denilmiş ve gerekçesinde “davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan evraklar ile tüm dosya kapsamı incelendiğinde, dosyanın geldiği aşama itibariyle dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli bilgi ve belge olmadığından yaklaşık ispat ölçütünün yerine getirilmediği” hususlarına yer verildiğini, Söz konusu red kararının dosya kapsamına göre hatalı, usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, Dava dilekçesi ekinde (delil listesinde sıralı olarak), dava konusu alacağın varlığına ve miktarına dair somut deliller dosyaya ibraz edildiğini, yargılama sırasında sigorta şirketinden ve sigortalısı … firmasından, ayrıca dava dışı … firmasından uğranılan zarar ve yapılan sigorta ödemesi ile ilgili belgeler celp edildiğini, dosya kapsamında mevcut bu delillerin; (1) Hırsızlık olayında malları çalınan dava dışı … firmasının zarar faturası, (2) Sigortalı … firmasının iade faturası, (3) Sigorta ekspertiz raporu, (4) Hasar ihbarnamesi, (5) Sigorta tazminatı ödeme belgesi, (6) İbraname/temlikname belgesi, (7) Sigorta poliçesi, (8) Sigorta şirketinin hasar dosyası olduğunu, Yukarıda sayılan ve dosya kapsamında mevcut söz konusu somut belgelerin, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat için yeterli ve elverişli olduğunu, Diğer taraftan yargılama sırasında celp edilen Silivri İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 2020/3608 Muh. sayı ve 18 Ağustos 2020 tanzim tarihli yazısı ekindeki evrak kapsamı ışığında, somut olayda suç teşkil eden fiillerle davacının ve sigortalısının zarara uğratıldığı, hırsızlık olayına konu aracın kullanımının davalıların kendi aralarındaki anlaşmalarla birbirlerine bırakıldığı, neticede davaya konu araçla malların çalındığı ve bu suretle zararın meydana geldiği, müteselsil sorumlu davalıların olayda kusurlarının bulunduğu, davacı … şirketinin uğranılan zarar sebebiyle sigorta tazminat alacağının mevcut olduğu açık şekilde ortaya çıkmış durumda olduğunu, İİK m.257’ye göre; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğini, keza, borçluların mallarını kaçırma veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenmesi mümkün olduğunu, Dolayısıyla, İİK m.257 ve devamı hükümler uyarınca, huzurdaki davaya konu hırsızlık olayında kullanılan … – … plaka sayılı araç üzerinde ihtiyati haciz talebinin haklı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 09/07/2021 tarihli ara kararının kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile haksız fiili işleyenler 2 nolu davalının sürücüsü ve 3 nolu davalının maliki olduğu dosyaya konu … – … plaka sayılı aracın ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan rücuen tazminat davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesi ile, sigortalı … A.Ş.’nin, dava dışı … A.Ş.’nin yine dava dışı … A.Ş.’ne sattığı bebek bezi, bebek şampuanı gibi muhtelif hijyenik ürünlerin taşımasını üstlendiği ve ürünleri 1 nolu davalı davalı … Ltd. Şti.’nin kiracısı/ işleticisi olduğu, 2 nolu davalının sürücüsü, 3 nolu davalının araç maliki olduğu … – … plaka sayılı araç ile taşıttığını, buna göre … A.Ş. taşıtan … A.Ş. taşıyan, … A.Ş. İle … Ltd. Şti. arasındaki hukuki ilişkide … A.Ş. Alt taşıyan, … Ltd. Şti. alt taşıyan konumunda olduğunu, söz konusu malların … – … plakalı araca yüklenerek araç sürücüsü 2 nolu davalıya teslim edildiği ve fakat taşıma konusu malların davalılar tarafından … A.Ş.’ne teslim edilmediğini, sigortalı … A.Ş.’ye Avronun 27/03/2017 tarihindeki kur üzerinden karşılığı 119.272,02.TL tazminat ödediğini, ayrıca sigortalıdan üçüncü şahıslara karşı olan rücu, dava ve talep haklarını devir ve temlik aldığını, davacı böylece sigortalı … A.Ş.’ye TTK mad.1472 gereğince kanuni halef ve aynı zamanda TBK mad.183 vd. gereğince akdi halef olduğunu, 1 nolu davalının TTK mad.875 vd.mad.879, mad.888 hükümleri, 2 nolu davalı TBK mad.49 vd.hükümleri gereğince ve 3 nolu davalı da araç maliki sıfatıyla … A.Ş.’ne karşı, akdi ve kanuni halefiyet nedeniyle de davacıya karşı sorumlu olduklarını belirterek 2 nolu davalının sürücüsü ve 3 nolu davalının maliki olduğu dosyaya konu … – … plaka sayılı aracın ihtiyaten haczine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Davalılardan … ve …’in ceza soruşturma dosyasında kollukta verdikleri ifadeler, mahkemece grafoloğ bilirkişiden alınan rapor içeriği, … plaka sayılı araç ile ilgili yapılan kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamına göre, davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tesbiti ve davalıların sorumluluğunun tesbiti yargılamayı gerektirdiği, sunulan belgeler yaklaşık ispata yeterli olmayıp dava ve talep tarihi itibariyle yaklaşık isbatın gerçekleşmediği, talep eden davacı değişen durum ve şartlara göre de her zaman yeniden talepte bulunulabilecek olup İİK 257. Maddede öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmadığından talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep edenden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/11/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.