Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1906 E. 2021/1656 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1906 Esas
KARAR NO: 2021/1656 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2021
NUMARASI: 2021/409 Esas 2021/598 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu ve ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan 53.944,76-TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından reddedilmediğini ve yasal sekiz günlük süre içerisinde faturalara itiraz edilmediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını fakat yapılan haksız itiraz sonucu icra takibinin durduğunu beyanla davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarındaki merkez adresinin “… No:…-… Esenler- Bayrampaşa/ İstanbul” olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu ayrıca davaya konu edilen faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığını, davalının icra takibine yaptığı itirazdan 4 yıl sonra açılmış olduğunu beyanla öncelikle dosyanın yetkisizlik kararı verilerek yetkili İstanbul Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, sonrasında davanın reddi ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 13/07/2021 tarih ve 2021/409 Esas – 2021/598 Karar sayılı kararında; “…Somut olayda, davacı alacaklının yerleşim yerinin Serik / Antalya olduğu, davalının yerleşim yerinin ise Osmangazi/ BURSA olduğu görülmüştür. Dolayısıyla davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davacının yerleşim yeri adresindeki mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşılmış olup, davanın Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 2019/2189 Esas 2019/4646 Karar sayılı ilam ile Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 2019/1347 Esas,2019/2880 Karar sayılı ilam) 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç maddesinde, mahkemenin yetkili olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olduğu, H.M.K’nun 115.maddesinde ise mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı ve mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar vereceği hükme bağlanmıştır. Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği yetkisizlik kararı yerinde görülmediğinden, davaya bakmakla Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkemenin YETKİSİZLİĞİNE, Dosyaya bakmakla Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna, Mahkememiz ile Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı oluştuğundan iş bu yetkisizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde HMK.nun 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili adına alacaklarının tahsili için Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, ancak icra takibi davalının yapmış olduğu haksız itiraz neticesinde durduğunu, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olması sebebiyle itirazın iptali davası açılması zarureti ortaya çıktığından tarafların tacir olması da gözetilerek Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan davaya davalı şirket vekili tarafından yetki itirazında bulunulduğu, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan merkez adresin İstanbul’da olduğu, bu sebeple de itirazın iptali konulu davanın yetkili olan İstanbul Mahkemelerinde görülmesi gerektiği yönünde iddiada bulunulduğunu, davalı şirket vekilinin yetki itirazı haklı görüldüğü ve Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/144 E. 2021/386 K. Sayılı kararı ile davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğu yönünde hüküm kurulduğunu, Söz konusu karara karşı taraflarınca istinaf yoluna başvurulmadığı dosya yetkili görülen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/409 E. Sayılı dosyasına tevzi edildiğini, akabinde iş bu istinaf başvurusuna konu İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/409 E. 2021/598 K. Sayılı kararı ile müvekkili şirketin yerleşim yeri adresinin Antalya’da yer alması sebebiyle uyuşmazlığın giderilmesi husunda Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatine vararak yetkisizliğine karar vermiş davayı usulden reddettiğini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda genel ve özel yetki halleri açık şekilde düzenlendiği ve tereddüte yer bırakmayacak nitelikte kaleme alındığını, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından gerekçeli kararda ” Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer” ifadelerine yer verdiğini, Mahkemenin gerekçeli kararında yer alan ifadelerden bahisle ; Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görülmekte olan itirazın iptali davasına davalı şirket vekili tarafından şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan merkez adresin İstanbul’da olması sebebiyle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu ileri sürüldüğü, söz iddia mahkeme tarafında da yerinde görülerek yetkisizlik kararı verildiği, İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verildiği, bu noktada üzerinde durulması gereken mesele ; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından gerekçeli kararda yer verilen yetkisiz mahkemede dava açıldığı ihtimalde seçimlik hakkın davalı yana geçtiği hususu somut olay açısından uygulama alanı bulduğunu, davalı şirket vekili yetkili mahkemenin şirket adresinin İstanbul’da yer alması sebebiyle dosyanın İstanbul Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği, özetle İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin gerekçe olarak yer verdiği seçimlik hakkın davalı yana geçmesi hususu gerçekleştiği ve seçimlik hak İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu noktasında kullanıldığını, hal böyle iken yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil edeceği, yargılama sürecini uzatmaktan başka bir anlam ifade etmeyeceğini, Yine yukarıda değinildiği üzere 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda yetki kuralları düzenlendiğini, kanun ifadesiyle ; ”genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” davalı şirket vekili tarafından da ticaret sicil kayıtlarında şirketin merkez adresinin İstanbul’da yer aldığından bahisle İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu ifade edildiğini, durum böyle iken ve İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu gerek taraf beyanlarından gerek de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun lafzından anlaşılmakta olduğunu, genel yetki kuralını bertaraf edecek nitelikte bir değerlendirme yaparak usul ve yasaya aykırı şekilde kanaate varmak hakkaniyete uygun düşmeyeceğini, (6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun Genel Yetkili Mahkeme başlıklı 6. Maddesi : ”(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ”) İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/409 E. 2021/598 K. Sayılı kararı ile haksız şekilde Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna kanaat getirilerek yetkisizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı nitelik taşıdığından kabul edilemeyeceğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, İlk derece mahkemesi kararının usul ve esasa aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme’nin gerekçeli kararında; “6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. Maddesinin birinci fıkrasında göre; ‘Genel Yetkili Mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.’ Yine aynı Kanunun 10.maddesinde sözleşmeden kaynaklanan davalarda borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir Şeklinde ve TBK 89/1 maddelesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Şeklinde düzenlemeler mevcut olup, icra takibine konu fatura alacağı olduğu için alacaklı yer ikametgahının da yetkili olduğu, buna göre alacaklı davacının yerleşim yerinin Serik/ANTALYA olduğu anlaşılmıştır.’ denildiğini, ancak anılan değerlendirmenin yasal herhangi bir dayanağı bulunmadığını, zira Yerel Mahkeme işbu dava konusunu sözleşmeden kaynaklı bir alacak-borç ilişkisi olarak nitelendirdiğini, ancak davacı ile müvekkili şirket arasında iddia edildiği gibi bir sözleşme bulunmadığını, dolayısıyla genel yetkili mahkeme olan müvekkil şirketin merkez adresindeki mahkemenin yetkili olacağını, Yine gerekçeli kararda; ‘Somut olayda, davacı alacaklının yerleşim yerinin Serik / Antalya olduğu, davalının yerleşim yerinin ise Osmangazi/ BURSA olduğu görülmüştür.’ şeklinde değerlendirmede bulunulduğunu, anılan değerlendirmeye de katılmanın mümkün olmadığını, zira müvekkili şirketin yerleşim yeri Ticaret Sicil kayıtlarından da hasıl olacağı üzere İstanbul olduğunu, Anılan hususlardan anlaşılacağı üzere hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle İstanbul Mahkemeleri’nin yetkisizliğine karar verilmesi açıkça usul ve esasa aykırılık teşkil etmekte olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabulüne, davanın reddine, karşı taraf aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyaya bakmakla Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davanın 08/03/2021 tarihinde Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesi ile, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarındaki merkez adresinin “… No:…-… Esenler- Bayrampaşa/ İstanbul” olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan edip mahkemenin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 14/06/2021 tarih ve 2021/144 Esas – 2021/386 Karar sayılı kararı ile; davalının adresine göre yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava dosyası İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’nca İstanbul 19 ATM.’ne tevzi edilerek 2021/409 Esasına kayıt edildiği tesbit edilmiştir. Kesin yetkinin söz konusu olduğu durumlarda, yetkisizlik kararı yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmişse, dosya kendisine gönderilen mahkeme bu kararla bağlı değildir ve yetkisizlik kararı verebilir. Somut dava, fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davası olup kesin yetkinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Kesin olmayan yetki hallerinde HMK hükümlerine göre yetkisizlik kararı yasa yoluna başvurulmadan ya da başvurulduktan sonra yasa yolu evresi sonucu kesinleşmiş ise, dava dosyası kendisine gönderilen mahkemeyi bağlar.(Kuru,Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku s:126). İstinafa konu davada, Antalya 1 Asliye Ticaret Mahkemesi süresi içerisinde yapılan yetki itirazı üzerine yetkisizlik kararı vermiş ve söz konusu karar taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Dolayısıyla HMK hükümleri kapsamında kesin yetkinin söz konusu olmadığı taraflar arasındaki uyuşmazlıkta yetkisizlikle dosya kendisine gelen ikinci mahkemeyi bağlar. Mahkemece işin esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçe ile karşı yetkisizlik kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Davalı vekili ve Davacı Vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Tarafların istinaf başvurularının KABULÜ ile; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/07/2021 tarih ve 2021/409 Esas 2021/598 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 162,10’ar TL. istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 59,30’ar TL. istinaf karar harçlarının talep halinde yatırana iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/11/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.