Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/19 E. 2023/88 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/19 Esas
KARAR NO: 2023/88 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/425 Esas – 2020/441 Karar
TARİH: 12/10/2020
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davacı şirket yetkilisi olan …’ın iş görüşmesi amacıyla …’ye ait uçakla İstanbul’dan Gine’ye seyahat ettiğini, varış yerinde bagajının kendisine teslim edilemediğini, ancak Gine’de teslim edilmeyen bagajın dönüşte dokuz gün sonra İstanbul’da teslim edildiğini, bagajın geç teslim edilmesi nedeniyle iş görüşmesi amacıyla yapılan seyahatin amacına ulaşmadığını, bu nedenlerle davacı …’ın tazminat talep hakkı ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.) Davalı tarafın menkul ve gayrimenkullerinin üzerine teminatsız olarak dava değeri tutarında ihtiyat-i tedbir koyulmasına, 2. ) 4.374,51 TL ile 945 €’nun davacı şirket lehine fiilen ödeneceği tarihteki kur değeri üzerinden Türk Lirası maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte, 3.) Şirketin ticari itibarının sarsılmış olması nedeniyle davacı şirket lehine 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte,4.) Yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, öncelikle müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir taşıma sözleşmesi yapılmadığını, taşıma sözleşmesinin davacı … ile yapıldığını, bu bağlamda davacı şirket yönünden davanın aktif husumet nedeniyle reddine, ayrıca hava taşımacılığında bagajın geç teslimi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceğinden davanın esastan da tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/10/2020 tarih ve 2019/425 Esas – 2020/441 Karar sayılı kararında;”….Toplanan deliller, tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında hava yolu taşımacılığı kapsamında herhangi bir sözleşme bulunmadığından ve uçakla seyahat eden kişinin münhasıran davacı … olduğu dikkate alınarak, davacı şirket tarafından davanın aktif husumet nedeniyle reddine; davacı …’in bagajın geç tesliminden dolayı dilekçede belirtilen istemlerle ilgili ve bu kapsamda yapılan harcamalara yönelik dosyaya herhangi bir somut delil sunulmadığı, seyahatin de gerçekleştiği ancak bagajın varış yerinde kendisine teslim edilmediği, hayatın olağan akışına göre bagajda davacıya ait kıyafetlerinin bulunmasının olağan olduğu, bu kapsamda kıyafet bedeli olarak talep edilen 75-Euro’nun makul ve istenebilir nitelikte olduğu, maddi tazminat yönünden 75-Euro kıyafet giderinin tahsiline; davacı …’in bagajın geç teslimi nedeniyle kişilik haklarının haksız olarak saldırıya uğradığı, itibarının zedelendiği hususunda dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından bu istemin de reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, 1-Davacı … YATIRIM İNŞ. LTD. ŞTİ. Tarafından davalı aleyhine açılan davanın aktif husumet nedeniyle REDDİNE, 2-a)Davacı … tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat istemli davanın KISMEN KABULÜNE, 75-Euro kıyafet harcamasından ibaret alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak iş bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, b)Davacı … tarafından davalı aleyhine açılan manevi tazminat isteminin sübuta ermediğinden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile, davacı şirketin sözleşmesinin tarafı olmadığı ve bu nedenle davada aktif husumetin bulunmadığı yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yerel mahkemenin davacı şirket için davayı husumetten reddediyorsa dava hakkında karar karar vermenin Asliye Ticaret Mahkemeleri dışında kalacağını görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, Davacı şirket yetkilisi davacı … Gine’de bulunan bir firma ile davacı şirket adına iş anlaşması sağlamak amacıyla, 03/12/2018 tarihinde davalı …na ait … sayılı uçakla Gine/Conakry Havalimanı’na yapacağı uçuş için İstanbul Atatürk Havalimanı’na gittiğini, bagajını davalıya ait görevli birime teslim ettiğini ve uçağa bindiğini, 04/12/2018 tarihinde Gine/Conakry Havalimanı’na ulaşan davacı müvekkilinin, davalı … firmasına sözleşme gereği emanet ettiği bagajını teslim almak istediğini, fakat bagaja ulaşamadığını, davalının Conakry Havalimanı temsilcisi tarafından; bagajın uçak kapasitesinin dolu olması sebebiyle İstanbul Atatürk Havalimanında uçağa yüklenmediğini, bagajın en erken 07/12/2018 tarihinde müvekkiline ulaştırılabileceğinin bildirildiğini, davacının 07/12/2018 günü Türkiye’ye dönüş yapacağı için bu teklifi kabul etmediğini, bagajın Conakry Havalimanı’na gönderilmemesini özellikle talep ettiğini, müvekkilinin Gine’de bagajı olmadan 3 gün geçirmek zorunda kaldığını, müvekkilinin Gine’ye gitmesinin tek sebebinin orada bulunan yerel ve büyük bir şirket ile iş görüşmesi yapmak, resmi makamlara başvurarak görüşmelerini tamamlayıp, sözleşme imzalamak olduğunu, Müvekkilinin iş seyahatinde ihtiyacı olan tüm önemli eşyaları, sunum notları, mimari çizimler, kataloglar ve karşı tarafta olumlu izlenim oluşturması açısından Türkiye’den aldığı hediyelik eşyalar ile kişisel eşyaları, özel kıyafetleri ve takım elbisesinin bagajın içerisinde bulunduğunu, bagaj içerisindeki eşyalar olmadan, müvekkilinin yaptığı görüşmelerin hiçbir anlamı olmadığını ve sunum yapılamadığı için anlaşmanın sağlanamadığını, iş anlaşması yapacağı firmalar ile elinde iş görüşmesinin temelini oluşturan, önemli olan belgeler, projeler, tanıtım katalogları olmadığı için görüşemediğini, uçak hareket etmeden bagajın uçağa alınamadığının belli olduğunu, bagajın teslim edilemeyeceğinin müvekkiline bildirilmiş olması durumunda müvekkilinin Gine’ye gitmeyeceğini ve orada boş yere gereksiz yere yemek, konaklama, kıyafet ve transfer harcamaları yapmayacağını, bu harcamaların davalı şirketin kusurlu ve basiretsiz davranışı sonucu yapıldığını, yerel mahkemenin talepleri yönünde yapılan harcamalara yönelik dosyada somut delil olmadığına ilişkin kararın kabul edilmediğini, Davacının Gine’ye yapmış olduğu seyahatin iş amaçlı olduğu, bagajın teslim edilememesi nedeniyle, iş görüşmelerinin yapılamadığı, seyahatin amacına ulaşamadığının tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, Gine’de görüşme sağlanacak şirketlerden birinde çalışan tanık …; “davacı şirketimizde görüşme yapmasına rağmen gerekli olan dokümanlar bulunmadığı için anlaşma sağlanamamıştır.” şeklindeki beyanı anlaşmanın davalı firmanın kusuru sebebiyle sağlanamadığını gösterdiğini, Davacı müvekkilinin gerekli dokümanları bagajında taşıdığı da tanık deliliyle kanıtlandığını, dava dilekçesindeki taleplerin tamamının gerek yazılı belgelerle, gerekse tanık delilleriyle açıkça ortaya konulduğunu, yerel mahkeme kararının eksik, usule ve esasa aykırı olduğunu, Bilirkişinin eksik inceleme yaptığını, dosyanın tekrar incelenmesi ek rapor alınması talebinin yerel mahkemece değerlendirilmediğini,Davalı …’nın sözleşme kapsamındaki yükümlülüğünün yolcu ile birlikte bagajın sağ salim bir şekilde ulaşımını sağlamak olduğunu, uçak kapasitesinin dolu olması sebebiyle bagajın uçağa alınmamasının, yolcuya bu konuda bilgi verilmemesinin sözleşme yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkeme davacı … adına bagajın geç tesliminden dolayı manevi tazminat talebinin reddine karar verildiğini ancak dava dilekçesinde belirtildiğini üzere manevi tazminat talebinin davalı şirket adına olduğunu, yerel mahkeme tarafından davalı şirket hakkında husumet nedeniyle red kararı veriyorsa, esas hakkında inceleme yapmaması gerektiğini, hem husumet yönünden, hem manevi tazminat yönünden davacı şirket tarafına yükletilen vekalet ücretinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, uluslararası hava yoluyla yapılan taşıma sırasında davacıya ait bagajın kaybolması (teslim edilmemesi) nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, 1-) Davacı … LTD. ŞTİ. Tarafından davalı aleyhine açılan davanın aktif husumet nedeniyle reddine, 2-)Davacı … tarafından açılan maddi tazminat istemli davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı gerçek kişinin mesleki amaçla yolculuk yaptığı ve tüketici sıfatını haiz olmadığından TTK. 4ve 5 maddeleri uyarınca ticaret mahkemesi görevli olup göreve ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Mahkemece ön inceleme duruşmasında uyumazlık tesbitini; Taraflar arasındaki ihtilafın, havacılık taşıması kapsamında davacı tarafa ait bavulun varış yerinde kendisine hiçbir şekilde teslim edilmemesi ve Türkiye’ye döndükten sonra hasarlı olarak teslim edildiği iddiasına bağlı maddi ve manevi tazminat talebinden ibaret olduğu şeklinde tesbit edilmiş ise de; Dava dilekçesi incelendiğinde; dava dilekçesinin başlığında davacı olarak … Ltd. Şti. ile. …Ş gösterildiği halde dava dilekçesinin talep ve sonuç bölümünde ise davacı …’ın tazminat talep hakkı ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla;1-) 4.374,51 TL ile 945 €’nun davacı şirket lehine fiilen ödeneceği tarihteki kur değer üzerinden Türk Lirası maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte, 2-)Şirketin ticari itibarının sarsılmış olması nedeniyle davacı şirket lehine 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, dava dilekçesinin talep bölümü gözetildiğinde talebin sadece davacı şirket hakkında olup davacı …’ın tazminat talep hakkı saklı tutularak bu davacı hakkında talepte bulunulmadığı halde, mahkemece HMK. 31 Madde uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında davacılar vekilinden dava dilekçesinin açıklatılıp hangi davacı için ne miktar tazminat talep ettiği konusunda beyanının alınıp çelişki giderilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Davacılar vekilinin bilirkişinin eksik inceleme yaptığını, dosyanın tekrar incelenmesi ek rapor alınması talebinin yerel mahkemece değerlendirilmediğine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde,Mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava dilekçesinin eki olarak bir takım deliller sayılmış ve dilekçe ekinde suret veya fotokopisi sunulu olmadığından delillerin incelenemediği belirtilmiştir. Davanın uyap sistemi üzerinden açıldığı, dava dilekçesinin eklerinin uyap sisteminde kayıtlı olup fiziken çıktısının alınıp dosya arasına konulmadığından bu delillerin bilirkişi tarafından incelenmediği anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, HMK. 31 Madde uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında davacılar vekilinden dava dilekçesinin açıklatılıp hangi davacı için ne miktar tazminat talep ettiği konusunda beyanının alınıp, dava dilekçesinin eklerinin uyap sisteminden çıkartılıp dosya arasına konulup incelenmek suretiyle ve gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.HMK.nun (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2020 tarih ve 2019/425 Esas 2020/441 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harçlarının talep halinde davacılara iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/01/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.