Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/182 E. 2023/304 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/182 Esas
KARAR NO: 2023/304 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2012/242 Esas – 2019/874 Karar
TARİHİ: 01/10/2019
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin Türkiye’de perakende dondurulmuş gıda sektörünün ilk firması olduğunu, 1970 yılında Bursa Akçalar’da kurulduğunu, İskandinav ülkelerine canlı kerevit ihracatı olan firmanın, gelen istekler üzerine 1980 yılında dondurulmuş meyve ve sebze üretimine de başladığını, … dondurulmuş ürün kategorilerinin (meyve, sebze, unlu mamuller, su ürünleri, patates ve et ürünleri) tümünde toplam 43 adet ürün ile en zengin ürün gamma sahip marka olduğunu, 1993 yılında ton balığı konservesini, 1994 yılında “ilk konserve mısır” ile raflarda yerini aldığı, toplu tüketim ve perakende kanalında toplam 300’e yakın ürüne sahip olan …, üretimin hammadde seçiminden son tüketiciye ulaşana kadar her aşamasını titizlikle ele aldığı, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi belgelerini aldığını, davalı taraf …’un Facebook adlı internet sitesinde, müvekkili firmaya ait garnitür ürününü içerisinde kurt bulunan fotoğraflar eşliğinde kullandığı ve buna ilişkin yorumlara yer verdiğini, bununla yetinmeyerek … adlı kullanıcı adı ile profil oluşturduğunu, … kavanozda garnitürünü içerisinde kurt görülen fotoğraflar ile beraber yayınladığını, tüketicilere manipüle edici yorumlara yer verdiğini, fotoğrafta konserve kavanoz ürünü içerisinde konserve bezelye, patates, havuçtan büyük kocaman kurtçuk bulunduğunu, fotoğrafta kavanozun güvenlik kapağının kapalı gözüktüğünü, ancak resmin çekilme açısı nedeniyle güvenlik bandının gerçekten kapalı mı olduğunun anlaşılamadığını, bunun yanında güvenlik kapağının buhara tutularak veya başka yollarla açılıp içerisine kurt konulduktan sonra, kapağının kapatılmış olması ve emniyet bandının kapatılmasının da ihtimal dahilinde olduğunu, davalı tarafın internet sayfalarında ve sosyal paylaşım sitelerinde “İnanmıyorum yaw kaç gündür burda bu firmanın sağlığı nasıl tehdit ettiğini ispatı ile duyuruyorum. Mallar bedava ürün alıcaz diye gık çıkarmıyor yuh sizin insanlığınıza ohaaa satmayın kendinizi 3-5 liralık şeylere yuh diyorum size ohaaaaa. Alın size ispatı resmi iyi inceleyin. Mahkemede bitsin karanda tüm yayın organlarında duyurucamm.”, “… Ayrıca …’in ukala avukatına seslenmek istiyorum. Beni öyle boş kuru tehditlerinizle korkutamazsınız tamam mı hanımefendi gidin ukalalığınızı ve zorbalığınızı korkaklara yapın ok. Ben sizin gibilerden korksaydım Savcılığa halk sağlığını tehditten suç duyurusunda bulunmazdım. İnanmayan varsa arar ukala avukat hanımefendiyi sorar ok … bu tel …in ukala avukatına ait arayın sorun.sizlerde hala bedava ürün peşinde koşun. İnanmıyorum yaw kaç gündür burda bu firmanın sağlığı nasıl tehdit ettiğini ispatı ile duyuruyorum. Mallar bedava ürün alıcaz diye gık çıkarmıyor yuh sizin insanlığınıza ohaaa satmayın kendinizi 3-5 liralık şeylere yuh diyorum size ohaaaa. Alın size ispatı resmi iyi inceleyin. mahkemede bitsin kararı da tüm yayın organlarında duyuracağım.”şeklindeki yorumlara yer vererek tüketicileri manipüle etmek suretiyle müvekkili firmayı kötülediğini, öte yandan içerisinde kurtçuk olan bir üründen, salt üreticisi olması sebebiyle müvekkili firmanın sorumlu tutulamayacağını, ilgili ürünün nereden satın alındığı, satışa sunulan mekanın şartları ve tüketici olarak addedilecek olan davalının eline ne zaman geçtiği, son kullanma tarihinin geçip geçmediği ile ilgili bilgilerin mevcut olmadığını, davalının fiilleri nedeniyle müvekkili firmanın itibar kaybına, maddi ve manevi zarara uğradığı, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları ve ceza davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı tarafın fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiği, meni, durumun ortadan kaldırılması, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesini, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata haksız fiilin başladığı tarihten itibaren ticari faiz yürütülerek hükmedilmesini talep etmişlerdir.Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 01/10/2019 tarih 2012/242 Esas – 2019/874 Karar sayılı kararında;”İş bu dava Haksız Rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Somut olayda davacı taraf, davalı …’un 25.02.2012 tarihinde Yalova Yüzüncü Yıl …ten 11.04.2014 son kullanım tarihli … parti numaralı … Marka Garnitür satın aldığını ve ürünün içerisinde kurt çıktığından bahisle davalı taraf …’un Facebook adlı internet sitesinde, davacı firmaya ait garnitür ürününü içerisinde kurt bulunan fotoğraflar eşliğinde kullandığını ve buna ilişkin yorumlara yer verdiğini, bununla yetinmeyerek … adlı kullanıcı adı ile profil oluşturduğunu, … kavanozda garnitürün içerisinde kurt görülen fotoğraflar ile beraber yayınladığından bahisle davacı firmayı kötülediğini, bu sebeple maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf bu olayla ilgili olarak suç duyurusunda bulunması üzerine Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/419 Esas sayılı dosyası üzerinden davacı şirket yetkilisi ve ürünün satıldığı market yetkilisi hakkında kamu davası açılmış olup, yargılama neticesinde; müşteki olan …’un 25.02.2012 tarihinde Yalova Yüzüncü Yıl …ten 11.04.2014 son kullanım tarihli … parti numaralı … Marka Garnitür satın aldığı, ürünün orijinal ambalajını ve emniyet bantını bozmadığı, ürünün içerisinde yabancı bir cisim (kurt) gördüğü, müştekinin bahsi geçen ürününün rapor aldırmak üzere Gıda, Tanm ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Yem Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne gönderildiği, garnitürde yapılan analiz sonucunda üründe kurt tespit edildiği, sanık …’nın Yalova Merkez … Mah. … Cad.No:…’de bulunan …in yetkilisi olduğu, sanık …’ın … Tic.A.Ş.’nin üretim tesisinde sorumlu yönetici olduğu, sanıkların kişilerin hayatını ve sağlığım tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş gıda maddelerini satma suçunu işleyerek Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaç Ticareti yapmak suçundan yargılanmalarının yapıldığı, …’ın ifadesinde milyonlarca paket üretim yapılan bir tesiste tüm ürünlerin içini kontrol etmesinin mümkün olmadığı, yine birden çok markanın ürününün satıldığı …ten alışveriş yapıldığı, buranın yetkilisi olduğu belirtilen sanık …’nm başkalarına zarar verme düşüncesi ile bozulmuş ürünü rafta bulundurmasının kabul edilebilir olmadığı, bunda sanığın herhangi bir menfaatinin bulunmadığı, sanıkların suç işleme kastı ile hareket etmedikleri, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı bu nedenle beraat karar verildiği görülmüştür.Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına teknik bilirkişiler eliyle dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve hazırlanan kök ve ek raporlar dosya içerisine alınmıştır. Bu raporların teknik veriler üzerindeki analizleri yerinde görülerek hükme esas alınmış ancak haksız rekabete ilişkin tespitleri mahkememizin takdir alanında kalması sebebiyle hükme esas alınmamıştır.Bu açıklamalar ışığında; dava konusu Garnitüre ait fotoğraf incelendiğinde, üzerinde … Garnitür yazan ürün etiketi bulunan cam kavanoz içerisinde bezelyeler, küp şeklinde havuç ve patatesler arasında, önden görünüş itibariyle ürün etiketinin üst tarafı ile kapak arasındaki bölgede bir adet kurt bulunduğu, TS 12399 “Konserve-Garnitür” standartının duyusal özellikler bölümüne göre garnitür konservelerde “Yabancı Madde Bulunmamalıdır.” İbaresinin geçtiği, “KURT” un yabancı madde sınıfına girdiği, bahsi geçen “kurt’un cam kavanozun içerisine davalı marifeti ile mi, yoksa üretim aşamasında mı girdiğinin bilinemeyeceği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Yem Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün dava konusu ürünü analize alarak, ürünle ilgili incelemelerde bulunup yayınladığı Muayene ve Analiz Raporunda kurt ile ilgili tespit yapıldığı, ürünün ambalajı ile ilgili tespit yapılmadığı anlaşılmıştır.Dolayısıyla söz konusu kurt’un davalı tarafından konulduğu tespit edilememiş, davacı tarafından bunun aksini kanıtlar delil dosyaya sunulamamıştır.Bu sonuçtan yola çıkıldığında Kurt’un kavanoz içerisinde çıktığı varsayılarak davalının sosyal medyadaki paylaşımlarının haksız rekabet teşkil edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekir. Davalı tüketici konumunda olup, karşılaştığı olumsuz durumu sosyal medyada paylaşması davacı açısından incitici olmuştur, ancak bu duruma davacının eylemi sebebiyet vermiştir. Davalı bir tüketici olarak karşılaştığı olumsuzluğa bir tepki olarak eylemde bulunmuştur, davacı aleyhine kendi lehine kazançta bulunmak gibi bir amacı olduğu dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Bu sebeple TTK 54 anlamında haksız rekabetin koşullarının oluşmaması sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay 11.HD 2017/2616 Esas ve 2019/1680 Karar sayılı ilam)”gerekçesi ile, “Davanın REDDİNE”, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemenin olayı ve hukuk kurallarını yanılgılı değerlendirdiğini, eksik yargılama sonucunda hesap bilirkişisi raporu dahi alınmadan hukuka aykırı karar verildiğini, Davalının şikayeti üzerine görülen ve beraat ile sonuçlanan ceza dosyasından alınan bilgilere göre, 09/03/2012 tarihli raporda sadece “Gözle yapılan incelemede kurt tespit edilmiştir” ibaresine yer verildiğini fakat konserve kutusu üzerinde detaylı inceleme yapılmadığının, kavanozun kapağının sonradan açılıp kapatılmasının mümkün olup olmadığının incelenmediğinin anlaşıldığını; raporun dosyada mevcut olduğunu; ceza davasının delil yetersizliği nedeni ile beraat ile sonuçlanmasının müvekkilinin ve ürününün kusurlu olduğu sonucunu doğurmadığını, Davalının davaya konu hukuka aykırı paylaşımları yapmasının (bilirkişi heyetinin tespit ettiği gibi) ticarete, ahlaka ve hukuka aykırı nitelikte olduğunu; mahkemenin aksi yönde olduğunu düşündükleri karar ve gerekçesinin yerinde olmadığını, İleri sürerek, yukarıda ve dava aşamasında izah ettikleri ve resen dikkate alınacak nedenlerle; mahkeme hükmüne itiraz ile, kararın kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve haksız rekabet nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Haksız rekabet, 6102 sayılı TTK’nın 54 ila 63. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan Kanunun “Amaç ve İlke “ başlığını taşıyan 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin bu hükümlerin amacının bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların, haksız ve hukuka aykırı olduğu ve ilke olarak haksız rekabet teşkil ettiği düzenlenmiştir. Kanun koyucu TTK’nun 54 maddesinde haksız rekabet hükümlerinin amacını ve genel hükmü ortaya koyduktan sonra, 55. maddede altı bent halinde, oldukça ayrıntılı bir sayımla haksız rekabet hallerini belirlemiştir. Ancak bu sayım sınırlı olmayıp, zikredilen maddede sayılan haller haksız rekabet teşkil eden eylemlerin başlıcaları olarak örnekleme kabilinden belirtilmiştir. 55. maddede haksız rekabet teşkil ettiği özellikle belirtilen bu hallerden biri de, aynı maddenin 1/a-1 bendinde düzenlenen, başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek fiilidir. Somut olayda; davacının ürettiği ve 25/02/2012 tarihinde davalı tarafından bir zincir marketten satın alınan, 11/04/2014 son kullanım tarihli … parti numaralı koruma bandı açılmamış … Marka Garnitür konservesinin içerisinde kurt bulunduğu, gerek dosyaya mübrez fotoğraf, gerek Yalova 1 Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/419 esas sayılı ceza davasında, soruşturma aşamasında alınan Gıda, Tanm ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Yem Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün 09/03/2012 tarihli analiz raporu, gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğuna, TS 12399 “Konserve-Garnitür” standartının duyusal özellikler bölümüne göre garnitür konservelerde “Yabancı Madde Bulunmamalıdır.” ibaresi bulunduğuna ve kurdun yabancı madde sınıfına girdiğine, davacı tarafından, kurdun koruma bandı açılmamış konserve kutusuna sonradan konulmuş olabileceğine dair iddia ispat olunamadığına, davalının facebook isimli internet sitesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunmayıp, anılan konserve kutusunun fotoğrafını paylaşarak, halk sağlığının tehdit edildiğine ilişkin sert eleştirilerde bulunduğuna, tüketici konumundaki davacının bu paylaşımlarının “gereksiz yere incitici” kabul edilemeyeceğine göre, ilk derece mahkemesi tarafından haksız rekabet koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde bulunmamıştır. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Bakiye gider avansı bulunduğu takdirde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 23/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.