Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1810 E. 2021/1397 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1810
KARAR NO: 2021/1397
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2021 ( İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Ara Karar )
DOSYA NUMARASI: 2021/637 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli 31/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, söz konusu ticari ilişkiye istinaden müvekkili tarafından üstlenilmiş edimlerin tam ve eksiksiz şekilde yerine getirildiğini buna rağmen davalının ödemesi gereken meblağları müvekkiline ödemediğini, davalı, her ne kadar müvekkili şirkete borcu olmadığını belirtmişse de, davalıya 24.12.2020 tarihli tarihli e-fatura gönderildiğini, davalı tarafından faturaya itiraz edilmediğini, bu durumun davalının müvekkiline borcu olduğunu ortaya koyduğunu, davalının, müvekkili şirkete 25.01.2021 tarihli bir mutabakat gönderdiğini, müvekkiline borcu bulunduğunu bu mutabakat metni ile kabul ettiğini ve söz konusu mutabakatla davalının müvekkili şirkete 25.01.2021 tarihi itibariyle 20.948-TL borcu olduğunu kabul ettiğini, davalı havayolu şirketi hakkında araştırma yapıldığında şirketin ödeme gücünün düşük olduğu ve zaman kazanmak için borçlarına itiraz ettiğinin anlaşıldığını, Google araştırması sonucunda çıkan güncel tarihli haberlerde bile davalının iflas noktasına geldiği görüldüğünü belirterek, telafisi imkânsız zararların önüne geçebilmek adına davalının taşınır/taşınmazlarına ihtiyati haciz konulmasına, icra takibine yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin tüm ferileri ile devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 02/09/2021 tarih ve 2021/637 Esas sayılı ara kararı ile; ” İİK 257. maddesinde “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Buna göre; dosya ihtiyati haciz sebeplerinin oluşup oluşmadığı yönünden incelendiğinde, talebin yargılamaya muhtaç olması nedeniyle ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı saptandığından ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Talep dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek ilaveten; mahkemece, ihtiyati haciz talep edebilmek için gerekli delilleri göstermedikleri gerekçesi ile taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı şirketin, herkesçe tanınan ve bilinen bir hava yolu firması olduğunu, davalı şirket ile ilgili Google araştırması yapıldığında iflasın eşiğine geldiği ve borçlarını ödeyemediğinin açıkça görüldüğünü, davalı şirketin borçlarından kurtulmak ve iflas sürecinde zaman kazanmak amacıyla borca itirazda bulunduğunu, davalı şirketin iflas eşiğinde olması nedeni ile alacaklarını ödeme gücünün günden güne zorlaşacağını ve müvekkili şirketin telafisi mümkün olmayan bir zarara uğrayacağını, dolayısıyla yerel mahkemenin ihtiyati haciz taleplerini alacaklarının yeterince tehlikeye düşmediği gerekçesi ile reddetmesinin haksız bir karar olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2021 tarihli ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, itirazın iptali davası içinde cari hesap alacağına dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden davacı, fatura dayalı cari hesap alacağının ödenmediğini belirterek alacağına dayanak e-faturayı, taraflar arasındaki hesap mutabakatını ve e-mail yazışmalarını dosyaya sunmuştur. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre, “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek şekilde ispat etmek durumundadır. Somut uyuşmazlıkta, dosyaya davacı tarafça e-fatura, hesap mutabakatı ve bir kısım mail yazışmaları ibraz edilmiş ise de, mutabakatın ekran görüntüsü çıktısı olduğu, bu belgenin aslı ya da onaylı örneğinin sunulmadığı, bu haliyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi, mevcut delillere göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/10/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.