Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1724 E. 2022/421 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1724
KARAR NO: 2022/421
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/640 Esas – 2019/825 Karar
DAVA: Tazminat ( Sözleşmeye Aykırılıktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirketin, … Acentası olduğunu, müvekkil şirketin, indirimli bilet almak için 2017 yılı içerisinde 4 adet havale ile 313.500,00-TL’yi … hesabına gönderdiğini, davalı … Acentası tarafından biletlerin bir kısmının gönderildiğini, diğer kısmının ise talep edilmesine rağmen gönderilmediğini, bunun üzerine Kartal … Noterliği .. yevmiye numaralı 24 Nisan 2018 tarihli ihtar keşide edilerek biletlerin müvekkili firmaya tesliminin yeniden talep edildiğini, ancak ihtar 25/04/2018 tarihinde davalı birliğe tebliğ edilmiş olmasına rağmen şu ana kadar herhangi bir cevap verilmediğini belirterek, davalının biletleri talep edilen 2017 yılı içerisinde teslim etmemesinden dolayı uhdesinde bulunan Ihlara-Manastır Vadisi Müzesi için 8,50-TL’den 13.000 adet, Göreme-Ören Yeri Müzesi için 16,50-TL’den 6.700 adet, Derin Kuyu Yer Altı Şehir Müzesi için 16,50-TL’de 1.300 adet biletin müvekkili şirkete aynen iadesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, biletlerin teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeden dolayı uğramış oldukları müspet zararları için şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, aynen iade mümkün olmadığı takdirde, sözleşmenin feshi/dönülmesi ile, davalının biletleri talep edilen 2017 yılı içerisinde teslim etmemesinden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, sözleşmenin fesih edilmiş/sözleşmeden dönülmüş olmasından dolayı zararları ve ayrıca yoksun kalınan kar için şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın, davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile tahsiline ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili firmanın davalı … bünyesinde bulunan ve teyit edilen 243.473,00-TL indirimli bilet fiyat bedelinin karar tarihindeki güncel müze giriş ücretleri öğrenilerek müvekkili şirkete verilmeyen bilet bedellerinin güncellenmek suretiyle tespit edilecek tazminat bedelinin müvekkili şirkete ticari avans faizi ile beraber ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu ile hiçbir maddi veya hukuki ilgisi bulunmayan müvekkili şirkete husumet yöneltilmesi imkanı bulunmadığından davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle reddi gerektiğini, Birlik nezdinde dava konusu müze biletlerinin teslimine yönelik davacı ile yapılmış herhangi bir sözleşme kaydı bulunmadığını, taraflar arasında gerek dava konusuna ilişkin olarak gerekse harici bir ticari ilişkiye ilişkin olarak muhasebe kaydı, herhangi bir cari hesap dökümü de bulunmadığını belirterek, davanın husumet eksikliği ve dava şartlarının eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/10/2019 tarih ve 2018/640 Esas – 2019/825 Karar sayılı kararı ile; ” …. davacının iddia ettiği, müze ve ören yerlerine giriş biletlerinin toplu ve indirimli olarak davacıya temin edilmesine yönelik anlaşma kapsamında tüm faturaların dava dışı … Ltd. Şti adına tanzim edildiği, ödemelerin dava dışı şirkete yapıldığı, iddia olunan ticari ilişki bakımından davalının pasif husumetinin bulunmadığı, davacının davayı maddi hata sonucu değil, bilerek davalıya açtığının 07/10/2019 tarihli dilekçe içeriğinden de anlaşıldığı, bu haliyle HMK’nun 124/3 maddesinin somut olayda uygulanamayacağı, davalı tarafın açık rızası bulunmadığından HMK’nun 124/1 maddesi kapsamında tarafta değişiklik yoluna da gidilemeyeceği mahkememizce sabit görülmüş ve davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın pasif husumet yokluğundan reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; dava ile öncelikle, müvekkili şirkete ait ve davalıda bulunan indirimli biletlerin aynen teslimi ve müspet zararlarının tanzimi, bu mümkün olmadığı takdirde, sözleşmeden dönerek müspet zararları ile güncel bilet bedellerinin bilirkişi marifetiyle hesaplanarak güncel bedelin tahsili talebinde bulunulduğunu, davanın da davalı sıfatına haiz … Seyahat Acenteleri Birliği’ne açıldığını, davalı vekilinin de belirttiği gibi … Ltd Şti.’nin, …’nin iştiraki konumunda olduğunu, ancak biletlerin basım ve ayarlanması işinin … Seyahat Acenteleri Birliği tarafından yapıldığını, açıklandığı üzere, davanın talep sonucu, öncelikle bedeli ödenen biletlerin aynen iadesi, mümkün değilse bedel iadesi olduğundan, davalının aynen iade talebinden ve yine biletlerin bedeli kendisine gelir olarak aktarıldığından bedel iadesi talebinden de sorumlu olduğunu, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun 32. maddesi hükmüne göre birliğin tüzel kişiliğe haiz olduğunu, aynı Kanunun, “Birliğin Gelirleri” başlıklı 35/f.maddesinde, Birliğin menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, iştirak ve şirket kârlarından elde edilecek gelirlerin, Birliğinin gelirleri arasında gösterildiğini, Aynı Kanun’un Yönetmeliği olan Seyahat Acentaları Birliği Yönetmeliği ‘nin “Diğer Gelirler” başlıklı 16/d maddesinde, Birliklerin, iktisadi işletmeler oluşturarak gelir elde edebileceklerinin düzenlendiğini, buna göre tüzel kişiliğe haiz Birlik’in, ticari işletme işleterek (… Hizmetleri Ltd. Şti.) iştirakleri vasıtası ile gelir elde edebildiğini, bu nedenle davanın …’a açılmasında hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığını, her ne kadar davalının iştirakine fatura kesilmişse de, bu durumun husumet açısından sorun teşkil etmediğini, zira davalının iştirakinin davalı olmadan var olmayan bir şirketten (iştirakten) ibaret olduğunu, iştirak olarak da davalıya bağımlı bir şekilde hareket ettiğini, Açıklanan nedenlerle, davalı olarak …’ın gösterildiğini, esasen davalı …’ın taraf sıfatının(davalı) tam olup davanın bu husustan reddinin, HMK ve yukarıda anılan kanun hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, Dosyaya sundukları beyan dilekçelerinde, kabul anlamına gelmemek kaydı ile eğer HMK m. 124 uygulanacak ise fıkra 1 değil fıkra 3’ün uygulanması gerektiği beyan edilmişse de, mahkemece bu beyanlarının da dikkate alınmadığını, eğer bir tarafta yanılma var ise bunun haklı bir yanılgı olup maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceğini (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/11-122 K. 2018/1934 T. 13.12.2018.), mahkemece eksik ve yetersiz inceleme ile verilen kararın usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, sözleşmeye aykırılık iddiasından kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı tarafça ibraz edilen faturalar ve ödeme dekontlarına göre, uyuşmazlığın dayanağı ticari ilişkinin davacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti arasında yürütüldüğü, tüm faturaların dava dışı … Tic. Ltd. Şti adına ve adı geçen şirket tarafından tanzim edildiği, ödemelerin de dava dışı şirkete yapıldığı, dosya kapsamında, taraflar arasında davaya dayanak teşkil edecek bir sözleşme veya ticari ilişki olduğuna dair delil bulunmadığı; yine davacı vekilinin yargılama sırasındaki ve istinaf dilekçesindeki beyanlarına göre, davanın …’ne yöneltilmesinin maddi bir hataya dayanmadığı, bu nedenle HMK 124/3 hükmünün uygulanmasının da mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.