Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1721 E. 2022/420 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1721
KARAR NO: 2022/420
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 04/05/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/293 Esas – 2021/370 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20/11/2019 tarih 20:55 saat … Sefer sayılı Sabiha Gökçen – Londra uçuşunu gerçekleştirecek olan uçaktan yolcu bileti satın aldığını, uçuş saatine 2 saat önce havalimanına giriş yaptığını, herhangi bir bagajı olmadığından check’in işlemi için 3 farklı fiosk cihazını kullanmasına rağmen kontuarı ziyaret ediniz şeklinde hata aldığını, bu sebeple kontuara giderek 1 saatin sonunda kişiye durumu izah ettiğini, görevlinin geç kaldınız bu vakitten sonra sizi uçağa alamam şeklinde cevap verdiğini ve kendisini supervisora yönlendirdiğini, supervisorun uçağın overbook durumda olduğunu, overbook olmasa bile uçağa geç kaldığı için kendisine yardımcı olamacağını söylediğini, 525 avro ücret ödeyerek bir sonraki gün için bilet aldığını, müvekkilinin havalimanında tartıştığını, gergin ve stresli bir süreç yaşadığını ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin Londrada çalıştığını, 1 gün gecikmeli uçuş gerçekleştirdiği için 525 pound kazanç kaybına uğradığını belirterek, müvekkilinin uçuş için ödediği bilet bedeli olan 1.138 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yeni almak zorunda kaldığı bilete ödediği 2.449,23 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve işe bir gün geç gitmesi sebebiyle bir günlük kazanç kaybı olan 525 Pound’un dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkilinin uğradığı manevi zararın karşılığında 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/05/2021 tarih ve 2021/293 Esas – 2021/370 Karar sayılı kararı ile; “….Dava dilekçesindeki anlatım ve dosyadaki bilgilerden davacının tüketici olduğu, mesleki veya ticari amaçla taşıma sözleşmesi yaptığına ilişkin her hangi bir bilgi, iddia ve belge bulunmadığı, dava dilekçesinde kazanç kaybı talep etmiş ise de bu talebin iş sözleşmesi ile çalıştığı iş yerine bir gün gidememesi nedeniyle ücretinden mahrum kalmasına ilişkin olduğu ve ticari amaç olarak değerlendirilemeyecği, 6502 sayılı kanun 73/1 maddesine göre uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.H.D. 2020/1285 Esas ve 2020/1180 Karar sayılı ilamı), mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı… ” gerekçeleri ile; ” 1-Uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle Mahkememizin karşı GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE, 2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,… ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının uçuşunun İstanbul – Londra arası olduğundan, uygulanması gereken kanunun, 2920 Sayılı Sivil Havacılık Kanunu ve 1999 Tarihli Montreal Konvansiyonu hükümleri ve uluslararası taşımalarda görevli mahkemenin de ticaret mahkemeleri olduğunu, Havayolu taşıma işinden kaynaklı bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda, Sivil Havacılık Kanunu’nun 2. maddesinin atfıyla 106. madde hükmüyle önce 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu hükümlerine, burada hüküm bulunmaması halinde 2073 sayılı Kanunu ile kabul edilen Varşova Konvansiyonu-Lahey Protokolü ve 5866 sayılı Kanun ile kabul edilen 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu’na ve burada da uygulanacak hüküm bulunmaması halinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nu hükümlerine bakılması gerektiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin “Uyuşmazlık Mahkemesi” sıfatıyla baktığı bir dosyada 2019/2626 E. 2020/908 K. 02.06.2020 tarihli kararı ile uyuşmazlığın uluslarası taşıma sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğuna kesin olarak karar verildiğini,Bu sebeplerle, görevli ve yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu göz önüne alınarak yerel mahkemece davanın esasının incelemesine geçilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacının, dava dilekçesindeki beyanında yapmış olduğu seyahatin bir iş seyahati olduğunu ikrar ettiğini, zamanında seyahat edememesi nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiğini, dolayısıyla davacının havayolu taşımacılığı hizmetinden faydalanmasının, iş seyahati amaçlı olduğunu, mesleki sebeplerle yapılan bu yolculuğun tüketici işlemi sayılamayacağını, yolcunun havayolu taşımacılığı hizmetinden faydalanılmasının sebeplerinin araştırılması gerektiğini, bu araştırmalar sonucu yapılan seyahatin ticari veya mesleki amaçla yapıldığı anlaşıldığı taktirde Ticaret Mahkemelerinin görevli olacağını( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/14600 E. ve 2017/281 K. sayılı ve 16.1.2017 tarihli kararı- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2017/688 E. – 2017/487 K. sayılı ve 05.10.2017 tarihli kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/602 E. 2018/2009 K. 8.3.2018 T. kararı), Uyuşmazlığın havayolu taşıma işinden kaynaklanması sebebiyle, ticari nitelikte olup, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/11654 E – 2016/11009 K sayılı ve 21.11.2016 tarihli kararı) Arabuluculuk son tutanağının dava dilekçesine eklenmemiş olması nedeniyle 6102 Sayılı Kanun’un 4. ve 5/a maddeleri, 6235 Sayılı Kanun’un 18/A/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın aynı mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, hava yolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davaya bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, kanun kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu belirtilmiş, zikredilen yasanın 3/1-l bendinde tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde açıklanmış, aynı Yasa’nın 3/1-k bendinde ise tüketici; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır.6102 sayılı TTK’nın 4/1-a.maddesinde ise, ticaret kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu hüküm altına alınmış, aynı Yasa’nın 5/1. maddesinde ise asliye ticaret mahkemelerinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.Somut olayda davacı, İngiltere’de oturduğunu ve çalıştığını, davalı şirketin kusuru sebebiyle 21.11.2019 tarihinde işbaşı yapması gerekirken yapamadığını ve bu sebeple kazanç kaybına uğradığını beyan etmiştir. Bu beyana göre davacının yaşadığı yere dönmek üzere davalıdan uçak bileti aldığı anlaşılmakta olup, mesleki ve ticari amaçlarla hareket ettiğine dair dosyada delil bulunmadığından, davacı tüketici konumundadır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 83/2. maddesinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalan uyuşmazlıkla ilgili tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya uygundur. Dava, 14/01/2020 tarihinde açılmış olup, davacı tarafça 02/12/2019 tarihinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğuna dair son tutanak 27/11/2020 tarihinde dosyaya ibraz edilmiştir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/03/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.