Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1719 E. 2021/1499 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1719 Esas
KARAR NO: 2021/1499 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/05/2021
NUMARASI: 2021/308 Esas 2021/381 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı … arasında 01/01/2020 tarihinde hizmet sözleşmesi akdedildiğini, davalının müvekkili şirkette Portföy Yöneticisi olarak çalıştığını, davalının iş akdinin 01/04/2020 tarihinde sona erdiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında rekabet yasağına ilişkin olarak 15/01/2019 tarihinde Rekabet Yasağı Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, ilgili yasağa aykırı davranması nedeniyle davalı hakkında huzurdaki davanın açılmasının zaruretinin hasıl olduğunu beyan ederek davalarının kabulü ile davalının Rekabet Yasağı Sözleşmesi’ne aykırı davranması sebebiyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla işbu sözleşmenin 5. maddesinde de belirtildiği üzere davalının son brüt ücreti üzerinden hesaplanan 12 aylık brüt ücret toplamına denk gelen tutardan şimdilik kısmi olarak 1.000 TL cezai şart tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesin karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/05/2021 tarih 2021/308 Esas 2021/381 Karar sayılı kararında; “…7036 sayılı yasanın, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girdiği ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdiği, özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmadığı, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiği, bu hali ile, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK.114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereği görev yönünden usulden reddine..”gerekçesi ile, Mahkemenin görevsizliğine, davanın HMK.114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereği görev yönünden usulden reddine, Kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde HMK 20.maddesi gereğince dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine, süresi içerisinde müracaat olmaz ya da süre geçtikten sonra müracaat olursa, mahkemece dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına, ayrıca yargılama giderleri yönünden karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte taraflara ihtarına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme dosyasında 06.05.2021 tarihli karar ile davanın görev yönünden usulden reddine ve görevli mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğuna karar verildiğini, Yerel mahkeme tarafından gerekli araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini, Öncelikle; müvekkili şirket … A.Ş. (…) Türkiye çapında güvenlik sektöründe yasalara uygun şekilde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, elektronik güvenlik sistemlerinin kurulması ve … aracılığıyla bu sistemlerin izlenmesi alanında hizmet veren ülkemizin en büyük ve kurumsal şirketlerinde birisi olduğunu, Pronet; abone sayısının bu denli yüksek olması, alarm sitemlerinin satışı ve servis hizmetlerinin gerektiği şekilde verilebilmesi için alt işveren/taşeron ile çalışmasının yanı sıra pek çok ilde şube açmış ve açılan bu şubelerde faaliyet yürütmekte olduğunu, Müvekkili şirket ile davalı … arasında 01.01.2020 tarihinde hizmet sözleşmesi akdedilmiş olup işbu sözleşme daha önce dosyaya sunulduğunu, Davalının, müvekkili şirkette Portföy Yöneticisi olarak çalışmış olup davalının iş akdi 01.04.2020 tarihinde feshedildiğini, davalının işe giriş ve işten çıkış bildirgeleri de daha önce dava dilekçenin ekinde sunulduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında rekabet yasağına ilişkin olarak 15.01.2019 tarihinde dosyada mübrez “Rekabet Yasağı Sözleşmesi” akdedilmiş olup ilgili yasağa aykırı davranması sebebiyle davalı hakkında dava açılması zarureti hasıl olduğunu, İşbu dava konusu uyuşmazlık, davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki rekabet yasağına ilişkin olarak düzenlenmiş olan Rekabet Yasağı Sözleşmesi’ne aykırı davranması nedeni ile davalı …’un ödemesi gereken cezai şartın ve manevi tazminatın tahsili ile ilgili olduğunu, İş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki rekabet yasağına aykırılık nedeniyle ikame edilen davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 03.06.2014 tarihli ve 2012/25286 E. 2014/17992 K. sayılı kararında işbu davası konusu uyuşmazlık bakımından ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiğini, (ayrıca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 10.11.2014 tarihli 2014/10834 E. 2014/17252 K. sayılı kararı, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 07.07.2020 Tarihli 2017/46163 Esas-2020/8959 Karar Sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 18.03.2019 tarihli 2019/491 E. 2019/386 K. sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 02.10.2019 tarihli 2019/1302 E. 2019/1307 K. sayılı ilamı) Belirtilen sebepler doğrultusunda dava konusu uyuşmazlık bakımından Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, Daha önce, aynı konu hakkındaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görüldüğü, davanın kabulüne karar verildiği, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan söz konusu ilgili gerekçeli kararı, emsal teşkil etmesi açısından işbu dilekçemizin ekinde de sunduklarını, Sonuç olarak; dava, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki rekabet yasağına ilişkin olarak düzenlenmiş olan Rekabet Yasağı Sözleşmesi’ne aykırı davranılması nedeni ile ikame edildiğinden görevli mahkeme İş Mahkemeleri değil, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinden kaynaklı rekabet yasağının ihlali nedeniyle, cezai şart tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, davaya bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğu noktasındadır. Dosya arasında bulunan davalıya ait SGK. Kaydına göre davalının davacı şirkette 01/01/2020 – 01/04/2020 tarihleri arasında satış danışmanı/uzman yardımcısı olarak çalıştığı ve taraflar arasındaki sözleşmenin 01/04/2020 tarihinde feshedildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında 15/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren rekabet yasağı sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447. maddeleri arasında yer almaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı kanun, yeni ve özel kanun olarak 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemenin uygulanma imkanını ortadan kaldırmıştır. Dolayısıyla, davacı vekilinin istinafına dayanak teşkil ettirdiği iş akdi kapsamında işçinin rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayalı davalarda, Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki önceki tarihli Yargıtay kararlarının da 7036 sayılı kanundaki belirtilen düzenlemeye göre (rekabet yasağına aykırılığın iş akdinin devamı veya feshinden sonra olup olmadığına bakılmaksızın) somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığından, uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan, Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olup davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 9 HD.’nin 01/06/2021 tarih ve 2021/3076 Esas – 20219789 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.) Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacıdan alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/10/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.