Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1711 E. 2022/264 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1711
KARAR NO: 2022/264
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/06/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/123 Esas – 2021/466 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 23/02/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerinin murisi …’nın 04.01.2020 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin mirasçıları olduklarını, murisin hissedar ve yetkilisi olduğu … Ltd. Şti.’nin, davalı Taslîye Halinde … Merkezi Roma İstanbul şb. ünvanlı şirketin acentesi olduğunu, … şirketinin, …nün … sicil no’sunda kayıtlı iken 29.7.2006 tarihli ilan ile tasfiyesi sona ererek sicilden terkin edildiğini, …’nın yetkilisi olduğu … Sigortanın, … şirketine doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere maliki olduğu İstanbul İli Bakırköy İlçesi, … Mahallesi … Ada (Eski Ada …) … Parsel … Blok …,Kat … no’lu bağımsız bölüm üzerinde davalı … şirketi lehine 2,. derece 1.sıradan 500.000 TL miktarlı bir teminat ipoteğinin 27.6,1995 tarihinde … yevmiye no ile tesis ettirdiğini, tapu üzerinde ipotek şerhinin bulunması ve davalı şirketin sicilden terkin edilmesi nedeniyle tapuya ipotek fek talebi ve işlemi yaptırılamadığı için muris… mirasçıları olan müvekkillerinin tapudan faydalanamadıklarını ve menfaatlerinin zedelendiğini, … Ltd. Şti.’nin de sicilden terkin edildiğini, ipotek fekki için yasal yollara başvurulacağından davalı şirketin sicil kaydının ihyası gerektiğini belirterek, tasfiye neticesi sicil kaydı terkin edilen Tasfiye Halinde … Merkezi Roma İstanbul Şb. ünvanlı ticaret şirketinin sicil kaydının ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça, cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/06/2021 tarih ve 2021/123 Esas – 2021/466 Karar sayılı kararı ile; “… açılan dava terkin edilen tüzel kişiliğin yeniden ihyası istemine ilişkin olup ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması ve davacıların murisi … ‘nın maliki olduğu taşınmaz üzerine, terkin edilen şirket lehine konulan ipoteğin fekki talep edilmektedir.TTK 547 mad.kapsamında ek tasfiye işlemlerini tamamlamak için istemde bulunabilecekler sınırlı olarak sayılmış olup son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirketin ihyası davasını açabileceklerdir. Oysa ki davacıların murisi … taşınmaz maliki ve ipotek borçlusudur. İpotek alacaklısı olan şirketin ihyasını talep edebilecekler arasında olmayıp davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” TTK 547. Md. gözetilerek davacının aktif husumet ehliyeti olmadığından açılmış olan davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; davacı müvekkillerin aktif husumet ehliyetleri ve davayı açmada hukuki menfaatleri bulunduğunu, sicilden silinen şirketi ihya etmeden taşınmaz üzerindeki ipoteği fek ettirmelerinin mümkün olmadığını, bu yönde başvurabilecekleri başka bir yol da bulunmadığını, ipotek kaydı bulunması nedeniyle müvekkillerinin taşınmazla ilgili tasarrufta bulunamadıklarını ve maddi manevi zarara uğradıklarını, Davalı şirketin tasfiyesinin, tam ve usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediğini, şirket lehine tesis edilen ipotek fek işlemi eksik bırakılarak tasfiyenin sonuçlandırıldığını ve şirketin 29.7.2006 tarihinde sicilden terkin edildiğini, Yargıtay 11.H.D.nin 2007/358 E. 2007/337 K. sayılı 6.6.2007 Tarihli kararı doğrultusunda, tasfiyenin gerektiği gibi tamamlanmadığı, ipotek hakkının fekki hususunun eksik bırakıldığı, dolayısıyla gerçek anlamda bir tasfiye işlemi yapılmadığı ve yapılan bu hatalı tasfiye işleminden zarara uğrayan müvekkillerinin dava açma hakları olduğunun açık olduğunu, işbu dava ile aynı mahiyette olan Yargıtay 11.H.D.nin 2016/532 E – 2016/1276 K sayılı 10.2.2016 tarihli kararında, yine mirasçıların şirketin ihyası davası açabileceklerinin açıkça kabul edildiğini, Mahkemenin gerekçeli kararının 3. bendinde vekalet ücretiyle ilgili kararını “tashih şerhi” ile değiştirdiğini, tashih şerhi ile hükmün kapsamının değiştirilip genişletilmesinin kanuna ve usule aykırı olduğunu, ayrıca tasfiye memurlarından … vekilinin davaya cevap dahi vermediğini, ilk celseye katılarak vekaleti ve beyanlarını sunmak için süre istediğini ve mahkeme kararından sonra vekaletin dosyaya sunulduğunu, davaya cevap verilmediği, ilk celsede husumet yönünden ret kararı verildiği ve verilen emek göz önüne alındığında vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesinin de ayrıca usule aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının esastan ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı tarafça, ipotek fekki için yasal yollara başvurulacağından tasfiye ile sicilden terkin edilen şirketin sicil kaydının ihyasına karar verilmesi talep edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacılara miras yolu ile irsen intikal ettiği belirtilen taşınmaza ilişkin tapu kaydında dava dışı… Merkezi Roma İstanbul ŞB. lehine 27/07/1995 tarihinde tesis edilen ipotek kaydı bulunduğu, …’nin tasfiyesinin sona erdiği 14/07/2006 tarihinde tescil edilerek ticaret sicil müdürlüğündeki kaydının kapatılıp terkin edildiği, bu hali ile usulüne uygun ve tam bir tasfiyenin bulunduğu kabul edilemeyeceğinden, davacıların aktif dava ehliyetleri ve işbu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu göz önünde bulundurularak, taraf delilleri ve dosya kapsamına göre varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2021 tarih ve 2021/123 Esas 2021/466 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dava dosyasının mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacılar tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/02/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.