Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1651 E. 2021/1293 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1651
KARAR NO: 2021/1293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/07/2021 ( Tedbire İlişkin Ara Karar )
DOSYA NUMARASI: 2021/485 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Bankanın, ağır kusurlu eylemleri neticesinde müvekkili şirketlerin hesaplarından bilgileri ve talimatları dışında İnternet bankacılığı dolandırıcılığı yöntemi ile dolandırıcı üçüncü şahıslarca 248.000,00 TL bedel çekildiğini belirterek, müvekkili şirketlerin hesaplarına tanımlı Kredili Mevduat Hesaplarından çekilen 248.000 TL kredinin davalı bankaya ödenmemesi ve bu tedbir nedeni ile müvekkillerinin kredi itibarlarının ve notlarının zedelenmemesi adına gerek davalı bankaya gerekse Türkiye Bankalar Birliği Risk merkezine müzekkere yazılarak kredi tahsil işlemin tedbiren dava sonuna kadar durdurulduğunun bildirilmesine, müvekkili … şirketinden çekilen 124.000 TL ile müvekkili … şirketi hesabından çekilen 124.000.TL olmak üzere toplam 248.000 TL’den henüz ödemesi yapılmamış 135.757,92 TL kredi bedelinden müvekkili şirketlerin sorumlu ve davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, dava sürecine kadar müvekkili … tarafından ihtirazi kayıtla ödenen ve ödenmek zorunda kalınan 37.121,04 TL ve müvekkili … tarafından ödenen 75.121,04 TL olmak üzere toplam 112.242,08 TL’nin uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/07/2021 tarih ve 2021/485 Esas sayılı ara kararı ile; ” 1-Davalı bankanın kusurlu olup olmadığı alınacak teknik bilirkişi raporuyla tespit edilebileceğinden davacının tedbir talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının kusurlu olup olmadığının bilirkişi raporu ile belirleneceği yönündeki gerekçeyle taleplerinin reddinin, bu gerekçenin ihtiyati tedbir için HMK kapsamında gerekli olan yaklaşık ispat kaidesine aykırı olduğunu, bilirkişi raporu ile kusur durumu ortaya çıktığında zaten yargılamanın nihayete ermiş olacağını, bu aşamadan sonra ihtiyati tedbire gerek kalmayacağını, yargılamada bilirkişi delilinin ne zaman toplanacağı, duruşmanın ne zaman görüleceğinin belli olmadığını, daha duruşması dahi yapılmamışken mahkemenin kusur raporuna göre tedbir verilebileceği yönündeki kararının hukuka aykırı olduğunu, tedbir kararı verilmez ise, müvekkili şirketler tarfaından kredi notu eksilmesin diye borcun ödenmek zorunda kalınacağını, bu durumun da müvekkilleri açısından telafisi imkansız zararlara neden olacağını, İhtiyati tedbir yargılamasında tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinildiğini, dosyaya sundukları delillerle yaklaşık ispatın sağlandığını, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu, yapılan eylemde müvekkili şirketlere atfı kabil hiç bir kusur olmadığı gibi dolandırma eylemine bankanın kusurlu eylemleri ile güvenlik açıkları ve zaafiyetlerinin neden olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesinin tedbir talebinin reddine yönelik ara kararının kaldırılmasına, müvekkili şirketlerin hesaplarına tanımlı Kredili Mevduat Hesaplarından çekilen 248.000 TL kredinin davalı bankaya ödenmemesi ve bu tedbir nedeni ile müvekkillerinin kredi itibarlarının ve notlarının zedelenmemesi adına gerek davalı bankaya gerekse Türkiye Bankalar Birliği Risk merkezine müzekkere yazılarak kredi tahsil işlemin tedbiren dava sonuna kadar durdurulduğunun bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, menfi tespit ve istirdat davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair verilen mahkeme ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davacı şirketlerin davalı banka nezdinde bulunan hesaplarından davalı bankanın ağır kusurlu eylemleri neticesinde internet bankacılığı dolandırıcılığı yöntemi ile 248.000,00 TL bedel çekildiği belirterek, davacı şirketlerin hesaplarına tanımlı kredili mevduat hesaplarından çekilen 248.000 TL kredinin davalı bankaya ödenmemesi ve bu tedbir nedeni ile davacıların kredi itibarlarının ve notlarının zedelenmemesi adına gerek davalı bankaya gerekse Türkiye Bankalar Birliği Risk merkezine müzekkere yazılarak kredi tahsil işlemin tedbiren dava sonuna kadar durdurulduğunun bildirilmesi, talep edilmiş, mahkemece davalı bankanın kusurlu olup olmadığı alınacak teknik bilirkişi raporuyla tespit edilebileceğinden davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.’ nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Somut davada, ileri sürülen iddiaların mahiyeti gereği yargılamayı gerektirmesi, talep ve karar tarihi itibariyle yargılamanın bulunduğu aşama gözetildiğinde henüz delillerin toplanmamış olması, dava dilekçesi ekindeki delillere göre de yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ve değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacılar tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacılardan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.