Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1649 E. 2021/1384 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1649 Esas
KARAR NO: 2021/1384 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2014/1430 Esas 2021/136 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalılardan … Ltd. Şti. ‘nin müvekkili bankanın Sefaköy Çarşı Şubesinin üye işyerlerinden olup, firmaya POS tanımlandığını, tanımlanan POS üzerinden 03.06.2014 -l6.06.2014 tarihleri arasında gerçekleşen 15 adette 46.420,00.TL tutarındaki işlem için Chargeback talebi bulunduğunu, 04.07.2014 tarihi sonrasında davalı firmanın işyerinin kapandığı bilgisinin alındığını, harcamaya konu tutatarlar ile ilgili olarak davalı kart hamilleri tarafından yapılan itirazlar üzerine müvekkili bankaya Chargabeck gelmeye başladığını ve sürecin devam ettiğini, müvekkili bankanın Chargeback işlemini geri çevirme süresinin dolmak üzere olduğunu, kredi kartı veren bankaların müvekkili banka tarafından ödenen tutarların davalı kart hamillerine ödemesi durumunda telefasi güç ve hatta imkansız zarara uğrayacağını belirterek Chargeback yolu ile tahsil edilen tutarların davalı kart hamillerine ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, chargeback işlemi sonrasında kesinleşecek zararın davalı … Ltd. Şti. İle diğer davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilmesini, ayrıca işlem tutarlarının dava tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranının temerrüt faiz oranı olarak esas alınmak suretiyle işleyecek temerrüt faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, davacının dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının ödemiş olduğu bir bedelin olmadığını, öncelikle davanın hukuki yarar yokluğundan dolayı reddinin gerektiğini, müvekkilinin davalı … Ltd. Şti nin varlığından haberdar olmadığını, şirket yetkililerini de hiç tanımadığını, haksız ve yersiz açılan davanın henüz doğmamış bir zararın gerekçe gösterilmesi ve hukuki yarar yokluğundan, husumet yönünden reddinin talep edildiğini, talebin kabul görmemesi durumunda müvekkilinin sorumlu olacağı bedel dahi belirtilmediğinden, müvekkilinin sorumlu olabileceği kısım dışındaki miktar yönünden davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, kendisinin … firmasını, …, …’ı ve …’ı tanımadığını, işlerin gerçekleştiği tarihte nerede olduğunu hatırlamadığını, kartından şifresiz işlem yapmadığını, çekilen parayı bankadaki itibarının bozulmaması için halen ödediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/03/2021 tarih ve 2014/1430 Esas – 2021/136 Karar sayılı kararında; “…Davacı vekili mahkememizde açtığı bu davada; müvekkili bankanın dava konusu işlem ve eylemler nedeniyle zarara uğratıldığını ve dava konusu zarar tutarının davalılardan tahsilini talep etmektedir. Genel kural; her davanın, açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesidir. Dosya kapsamı itibari ile tanımlanan POS üzerinden 03.06.2014 -l6.06.2014 tarihleri arasında gerçekleşen 15 adette 46.420,00.TL tutarındaki işlem için Chargeback talebi üzerine davacı banka tarafından davanın açıldığı tarihte davacı tarafından yapılmış bir ödeme ve uğranılmış bir zarar bulunmadığı için, iadesi istenebilecek tutardan da söz edilemeyeceği, dolayısıyla hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Benzer yönde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi 2017/1724 esas, 2019/1787 karar sayılı, 03.12.2019 tarihli kararı)…”gerekçesi ile, Davanın, HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davanın haklılığı dosyada mübrez beyan ve belgelerle sabit olduğunu, buna rağmen yerel mahkeme tarafından deliller değerlendirilmediği, gerekli merciilere müzekkereler yazılmadığı ve nihayetinde müvekkili bankanın hukuki yararı bulunmadığı yönünde hatalı değerlendirmelerde bulunulduğunu, Davalılardan … Ltd. Şti. ile müvekkili bankanın Sefaköy Çarşı Şubesi’nin üye işyerlerinden olup, firmaya 07.11.2013 tarihinde POS tanımlamış ve 04.07.2014 tarihinde işlemlere kapatılmıştır. Tanımlanan POS üzerinden 03.06.2014-16.06.2014 tarihleri arasında gerçekleşen 15 adette 46.420,00 TL tutarındaki işlem için chargeback talebi bulunmakta olduğunu, 04.07.2014 tarihi sonrasında davalı firmanın işyerinin kapandığı bilgisi alındığını, yapılan chargeback’e konu işlemler incelendiğinde açıklanacak ve dosyada mübrez beyan ve belgelerde de görüldüğü üzere davalılar gerçekleştirdikleri fiktif işlemlerle müvekkili bankanın zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, Nitekim dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da yapılan işlemlerin önceden planlanarak menfaat sağlanmasına amcına yönelik olarak gerçekleştirildiği kanaatinde olduğunu, söz konusu para hareketlerinin karşılığında bir mal ya da hizmet satın alındığını gösterir belgeye rastlanılmasığından işlemlerin fiktif birer işlem olarak gerçekleştiği kanaatinde olduğu yönünde mütaalada bulunmak suretiyle bu husus ortaya konulduğunu, Dava dilekçesinde ve dosyada mübrez sair beyanlarda da açıkça vurgulanan ve bilirkişinin tanzim etmiş olduğu raporda da vurgulandığı üzere; davalılardan … firmasının dava konusu işlemlerden sonra kapanmış olması, diğer davalıların ekstre hesap kesim tarihlerinin birbirlerinden farklı olmasına rağmen arka arkaya işlemlere itiraz etmiş olmaları ve iade talebinde bulunmuş olmaları, davalıların kayıp/çalıntı bildirimi yapmak yerine kredi kartlarını yeniletme yoluna gitmeleri, işlemlere itirazlardan kısa bir süre önce kredi kartlarına itirazlarına yakın ödeme yapmış olmaları ve huzurdaki dava dosyasına herhangi bir savunma getirmedikleri beraberce değerlendirildiğinde davalıların, müvekkili banka üzerinden haksız menfaat sağlamaya çalıştıklarını, bu durumda işlemlerin şifresiz yapılması dolayısıyla müvekkilim bankaya izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, İzah edildiği üzere davalıların müvekkili banka zararına hareket ettiğini, buna göre müvekkili bankayı uğrattıkları zarardan sorumlu olduklarını, Kabul anlamına gelmemek üzere yerel mahkemece taraflarına verilen süre içerisinde bulundukları beyan ile … bankasına yazı yazılarak dava konusu işlemlerin akıbeti sorulması talep edilmişse de yerel mahkeme tarafından yeterli araştırma yapılmaksızın gerekli bilgi ve belgeler dahi toplanmadan karar verildiğini, oysa ki mübrez beyan ve belgelerde haklılıkları ortada olduğu ve bu minvalde yerel mahkeme kararının kaldırılması ve haklı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Kredi kartı ile yapılan işlemlerin büyük bölümü itiraza uğramış olup şüpheli işlem niteliği taşımakta olduğunu, (1) NOLI DAVALI … Ltd.Şti.’de diğer davalılara ait Kredi Kartları ile gerçekleştirilen işlemler incelendiğinde; a)…’ya ait Kredi Kartları ile yapılan işlemler için beyanları:
… Ltd.Şti. isimli firma ile iş ilişkisi olduğunu; ancak Haziran ayının başında görüştüğünü, o tarihten sonra firmaya ulaşamadığını, diğer itiraz eden kişilerden …’ın uzaktan akrabası olduğunu ve kendi firmasının Adana sorumlusu olduğunu, kredi kartından gerçekleştirilen işlemleri hesap ekstresinde fark ettiğini belirtmiş ve dava dilekçesinde detaylı olarak belirtilen tutarlar için itiraz ettiğini, b)…’a ait Kredi Kartları ile yapılan işlemler için beyanları: … firmasını bilemediğini, …, … ve …’ı tanımadığını, işlemin gerçekleştirildiği tarih olan 04/06/2014’de nerede olduğunu hatırlamadığını, şifresiz işlem yapmadığını, hem … hem de … Bankası kredi kartlarından nasıl işlem yapılmış olduğunu bilmediğini, işlemleri hesap ekstresinde fark ettiğini belirttiği ve cevap dilekçelerinde yer alan tabloda dökümü yapılan tutarlara itiraz ettiğini,c)…’a ait Kredi Kartları ile yapılan işlemler için beyanları; Adana’da ikamet ettiğini, İstanbul’da ve Adana’da işyerleri olduğunu, … firması ile hçbir alışverişinin olmadığını ve firmayı bilmediğini, işlemin gerçekleştirildiği tarih olan 07/06/2014’te İstanbul’da olduğunu, …’yı tanımadığını kredi kartını hiçbir zaman başkalarına vermedeğini, şifresiz işlem yapmadığını, kredi kartı limit bilgisini kimseyle paylaşmadığını ifade etmiş olup, …’nın vekili olduğu bilgisini bildiklerinin paylaşılması üzerine ise; … ile İstanbul’da ticaret nedeniyle tanıştıklarını ve kendisinden zaman zaman mal aldığını, başlıca bir ortaklık veya akrabalık ilişkisi bulunmadığı belirtildiği, kredi kartından gerçekleştirilen işlemleri hesap ekstresinde fark ettiğini belirttiği ve cevap dilekçesinde belirtilen tutarlara itiraz ettiğini, d)…’a Kredi Kartları ile yapılan işlemler için beyanları; Adana’da ikamet ettiğini, İstanbul’da ve Adana’da işyerleri olduğunu, … firması ile hiçbir alışverişinin olmadığını ve firmayı bilmediğini, … ve …’ı tanımadığını, işlemin gerçekleştirildiği tarih olan 10/06/2014’te İstanbul ‘da olduğunu, şifresiz işlem yapmadığını, kredi kartını hiçbir zaman başkalarına vermediğini, İstanbul’a gitmeden önce kredi kartı limitini arttırmak için para yatırdığını ifade etmiştir.Kredi kartından gerçekleştirilen işlemleri hesap ekstresinde fark ettiğini belirtmiş ve yukarıdaki tabloda belirtilen tutarlar için itiraz ettiğini, … firması POS’undan gerçekleşen harcamalara kart hamillerinin 01/07/2014 ve 02/07/2014 tarihli şikayet dilekçeleriyle itiraz ettiği, şifahi beyanlarında durumu kredi kartı ekstresinde fark ettiklerini iddia eden kart hamillerinin hesap kesim tarihleri farklı olması sebebiyle ekstrelerini görmüş oldukları tarihlerin farklı olması beklenmekte olup, aynı günlerde itiraz dilekçelerini Bankamıza ulaştırması dikkat çekici olduğu, Kart hamillerinin itiraza konu işlemlerin gerçekleştiği Müvekkil Banka kredi kartlarını Çağrı Merkezini arayarak kendilerinden habersiz yapılan işlemler olduğu gerekçesiyle yenilettikleri anlaşıldığını, kredi kartlarının Çağrı Merkezi aracılığıyla “E” kodu ile yenilendiği tespit edilmiş olup, adı geçen kodun “froud” açıklaması ile kartın iptal edilerek yeni bir kart basılmasını ifade ettiği öğrenildiği, kısacası kart hamillerinin işlemlerden haberdar olmadıkları gerekçesiyle Çağrı Merkezi aracılığıyla kredi kartlarını yenilettiği; ancak kayıp/çalıntı ihbarında bulunmadığı görülmekte olduğu, müvekkili bankanın kart hamillerinin itiraz konusu işlemler ile aynı gün veya bir gün öncesinde itiraz edilen işlem tutarları kadar kredi kartlarına ödeme yapıldığının fark edilmesi ve bu işlemlerin şüpheli olarak değerlendirilmesi sonucunda oluştuğu öğrenildiğini, İzah olunan tüm bu hususlarda da görüldüğü üzere davanın haklılığının ortada olduğunu,Banka müşterilerinin itiraz ettikler işlemlerin gerçekleştirildiği tarih veya bir kaç gün öncesinde işlem tutarı ya da yakın meblağların karta yatırıldığı görüldüğünü, bu durum kredi kartlarına hariçten para yatırarak kredi kart limit boşluğu oluşmasının ve itiraza konu kredi kartı harcamalarının yapılmasının sağlandığına işaret ettiğini, İnceleme konusu itirazları gerçekleştiren kart hamillerinin son 3-6 ay kredi kartı ekstreleri detaylı olarak incelenmiş olup, itiraz ettikleri işlemlerin gerçekleştirildiği tarih veya birkaç gün öncesinde işlem tutarı ya da işlem tutarına yakın meblağların kredi kartlarına nakit yatırıldığının görüldüğünü, itirazda bulunan kart hamillerinin daha önceki aylarda da düzenli olarak benzer işlemleri gerçekleştirdiğinin görüldüğünü, bu durum kredi kartlarına hariçten para yatırarak kredi kartı limit boşluğu oluşmasının ve itiraza konu kredi kartı harcamalarının yapılmasının sağlandığına işaret etmekte olduğunu, dolayısıyla, kart hamillerinin bilgisi dışında karta hariçten nakit yatırılarak işlemlerin gerçekleştirilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Bir kredi kartı işleminin doğasında çipli, manyetik ve temassız çipli olmak üzere 3 işlem türü olduğu ve bunların dışında işlem gerçekleşmesi mümkün olmadığını, müvekkili Bankanın ilgili bölümünden alınan bilgiye göre itiraz konusu tam işlemlerin çipli olarak gerçekleştirdiğini göstermekte olduğunu, tüm işlemlerin çipli olarak gerçekleşmesinin, gerçek kredi kartının fiziken POS cihazına takılması anlamına geldiği öğrenildiğini, dolayısıyla, kredi kartları hakkında kayıp/çalıntı bildiriminde bulunmayan ve şifahi beyanlarında kredi kartlarını kimseye teslim etmediklerini ifade eden kart hamillerinin işlemlerin bilgisi haricinde yapıldığını iddia etmelerinin gerçeği yansıtmadığı değerlendirildiğini, Şüpheli işlemler yasa ve sözleşme hükümlerine aykırı olup davalıların müvekkili bankaya karşı sorumlu olduklarını, Kredi kartlarının kullanımını düzenleyen 23/02/2006 tarih ve 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu’nda; *Kredi Kartının, nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kart veya fiziki varlığı olmayan kart numarası olarak tanımlandığı,(Madde3,e bendi) *Harcama belgesinin(slip), banka kartı veya kredi kartı ile yapılan işlemler ile ilgili olarak üye işyeri tarafından düzenlenen, kart hamilinin işlemlerinden doğan borcu ile diğer bilgileri gösteren ve kart hamilinin kamliğinin bir kod numarası, şifre veya kemliği belirleyici başka bir yöntemle belirlendiği haller dışında kart hamili tarafından imzalanan belge olduğu,(Madde 3,k bendi) *Kart kullanımından doğan sorumlulğun sözleşme imzalandığı ve kartın zilyetliğine geçtiği veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasının öğrenildiği andan itibaren kart hamiline ait olduğu, (Madde 15) *Kart hamilinin, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod Numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bur yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almakla yükümlü olduğu,(Madde16)
*Gerçeğe aykırı harcama belgesi, nakit ödeme belgesi ye de alacak belgesi düzenlemek veya bu belgelerden ne surette olursa olsun tahrifat yapmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayanların iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacakları (Madde 36) belirtildiğini, Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen hususlar ve kredi kartlarından gerçekleştirilen işlemlerin karakteri göz önüne alındığında inceleme konusu olayda, ortada bir mal veya hizmet alımı olmadığına ve kart hamillerinin bireysel kredi kartlarını kullandırmak suretiyle üye işyeri … firması ile birlikte hareket ederek Banka üzerinden haksız menfaat sağlamak maksadında olduklarını, Davalı … Ltd.Şti. ile müvekkil Banka arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesinin III/8 maddesinde “Banka; firma ile kart hamilleri arasında alışveriş onusu olan mal veya hizmetlerin kalitesi, miktarı, nakliyesi, teslimi, cinsi, fiyatı v.b. ile ilgili olayları bilme ve anlaşmazlıklarda taraf olma ve karar verme durumunda değildir.” hükmü, IV/1.maddesinde yer alan “…Ayrıca, sözleşmenin XII.bölümü’nde belirtilen ve BANKA tarafından belirlenecek kartlar FİRMA’da yalnızca mal/hizmet alımı amacıyla kullanılır.FİRMA, Kart Hamili’ne nakit vererek, karşılığında mal/hizmet alımı yapılmış gibi Harcama Belgesi doldurup imzalatamaz veya Kart Hamilinden şifresini girmesini isteyemez ve de POS cihazlarını, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Tefecilik başlıklı 241.Maddesi kapsamında girebilecek nitelikteki işlemlerde kullanamaz. Aksi takdirde sözkonusu uygulama POS’un amaç dışı kullanımı olarak değerlerdirilecektir.” hükmü IV/6.maddesinde yer alan “FİRMA veya istihdam etitği personel tarafından Kart Hamilleri veya kişilerle, münferiden veya müştereken gerçekleştirilen mükerrer, müşteri şifrelerinin kullanımı, sahte, taklit ve tahrifat ya da tahribat neticesinde oluşturulan veya tutarı değiştirilen her türlü Harcama Belgeleri’nin sonucunda ortaya çıkabilecek zararı TC Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faiz oranı temerrüt faiz oranı olarak esas alınmak suretiyle zararın doğmasında sebep olan işlem tarihinden itibaren temerrüt faizi, KKDF,BSMV ve her türlü harcamaları, avukatlık ücretini, yargı ve icra giderlerini, maddi ve manevi tazminat talepleri de dahil olmak üzere BANKA’nın doğmuş ve doğacak tüm zararlarından sorumlu olacağını kabul eder.” hükmü ve sözleşmede yer alan sair hükümler gereğince davalı firma müvekkili bankaya karşı sorumlu olduğunu, Yine davalı … Ltd.Şti. ile müvekkil Banka arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesinin IX/I.Maddesinde “firmanın sahibi olan gerçek kişiler, firma tüzel kişiliğe haiz ise şirketin ortağı olan kişiler, şirket yetkilileri, firmada çalışanlar ve bunların birinci ve ikinci derece akrabaları kredi kartları ile firmada hiçbir şekilde alışveriş tutarlarının, kartlı ödeme sistemlerinin kurallarına aykırı işlem, kart hamili itirazı v.d. nedenlerle karşı bankadan veya kuruluştan veya MasterCard, Visa’dan tahsil edilmemesi halinde, Banka kredilere uyguladığı reeskont faiz oranı esas alınmak suretiyle talep etme hak ve yetkisine sahiptir.” hükmü ve sözleşmede yer alan sair hükümler gereğince davalı firma müvekkili bankaya karşı sorumlu olduğunu, Davalılar, 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu’nun 36.maddesinde yer alan hükümde “Gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi, nakit ödeme belgesi ya da alacak belgesi düzenlemek veya bu belgelerde ne surette olursa olsun tahrifat yapmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayanlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.” hükmü ile 37.maddesinde yer alan “Banka kartı veya kredi kartını kaybettiği ya da çaldırdığı yolunda gerçeğe aykırı beyanda bulunarak kartı bizzat kullanan veya başkasına kullandıran kart hamilleri ile bunları bilerek kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ikibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.Kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde vea eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.Kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına mahkum edilirler.” denilmekte olduğu, davalıların, kredi kartlarını alış veriş amacı ile değil de kendilerini finanse etmek amacıyla nakde yönelik olarak kullanıldığını, işlemlerden dolayı kusurlu olduklarını, Davalıların müvekkili bankayı zarara uğrattıkları ortada olup, müvekkili banka zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, bu minvalde yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini,
(1) nolu davalı … Ltd.Şti. tanımlanan POS üzerinden 03/06/2014-16/06/2014 tarihlenri arasında diğer davalılara ait kartlar ile gerçekleştirilen 15 adette 46.420,00-TL tutarındaki işlem için kart hamillerinin harcama itirazında bulunmaları üzerine diğer bankaların chargeback talebi bulunmaktadır.İlgili bedeller kart hamillerine ödenir ise müvekkil banka zararı oluşacağını, Bu noktada, harcama itirazında bulunan kart hamillerinin açıkça yasaya aykırı işlemde bulunmuş olmalarına rağmen chargeback kurallarının kendine özgü yapısı gereğince müvekkili bankanın chargeback’i geri çevirme imkanı bulunmadığını, dolayısıyla bir kısım davalılar yasaya aykırı olarak kredi kartlarını nakde yönelik olarak kullandırılmasına müsaade etmek suretiyle diğer davalıların yasaya aykırı olarak kredi kartlarını nakde yönelik alarak kullandırılmasına müsaade etmek suretiyle diğer davalıların fiillerine ortak oldukları ve müvekkili bankayı dolandırdıklarını, buna rağmen yerel mahkeme tarafından davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılması gerekmekte olduğunu, Ayrıca tehir – i talepleri bulunduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacının Chargebeack işlemi sonucunda uğramış olduğu zararın davalılardan tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece, davanın, HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, Davacı … A.Ş. Sefaköy Çarşı Şubesi tarafından davalı … LTD. ŞTİ.’ne tesis edilen kredi kartı POS cihazından, diğer davalılar …, …, …’a ait … ve …’a ait … BANKASI ‘na ait kredi kartlarından toplamda 15 adette 46.420,00 TL. Tutarındaki bir meblağın çekilmesi ve sonrasında kart hamillerinin çekilen tutarlara itiraz ederek bu meblağı geri talep etmeleri sebebiyle diğer bankaların (Charge Back/Ters ibraz veya geri ibraz) talebinin oluştuğu, davacı bankanın işlem sonucunda uğrayacağı zarar nedeniyle davanın ikame edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili 17/11/2020 tarihli dilekçesi ile;” Huzurdaki davaya konu maddi olayda 15 adette 46.420,00-00 TL tutarında işlem gerçekleştirildiği, dava dilekçesinin ikinci sayfasında da ayrıntılı ve sırasıyla belirtildiği üzere, 13 adette 40.420,00-TL tutarındaki işlemlerin müvekkili … kredi kartından; 2 adette 6.000,00-TL tutarındaki işlemlerin ise … BANKASI A.Ş. kredi kartından gerçekleştirildiğini, Müvekkili banka kredi kartlarından gerçekleştirilen işlemler için ilgili kredi kartı sahiplerine herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, … BANKASI A.Ş. kredi kartlarından yapılan 6.000,00-TL tutarındaki 2 adet işlem için ise işlemlerin akıbetinin sorulması ve bilgi alınması için ilgili bu bankaya müzekkere yazılması gerektiğini, ” beyan etmiştir. Mahkemece 02/03/2021 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı ile, Davacı vekilinin … Bankası A.Ş. Ye müzekkere yazılması yönündeki talebinin yargılamaya yenilik getirmeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Uluslararası charge back kurallarına göre kart hamilinin işleme itirazı halinde itirazını kart hamili bankasına iletmesi gerektiği, bankanın bu itirazı işyeri bankasına yönlendireceği, üye işyeri bankasının ilgili itirazı üye işyerine sunarak işlem belgelerini talep edeceği, üye işyerinin ilgili bilgi ve belgeleri bankasına ileteceği, üye işyeri bankası tarafından tanınan süre içerisinde geçerli bilgi ve belgelerin iletilmemesi veya gönderilen belgelerin yeterli olmaması halinde itiraz edilen tutarın sorumluluğunun işyerine ait olacağı, gelen belgelerin yeterli olması halinde kart sahibi bankaya iletileceği düzenlenmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde ve bilirkişi raporuna yönelik verdiği beyan dilekçesinde, davalı … Ltd.Şti.’ne tanımlanan POS üzerinden 03/06/2014-16/06/2014 tarihleri arasında diğer davalılara ait kartlar ile gerçekleştirilen 15 adette 46.420,00-TL tutarındaki işlem için kart hamillerinin harcama itirazında bulunmaları üzerine diğer bankaların chargeback talebi bulunduğu, ilgili bedeller kart hamillerine ödenir ise müvekkili bankanın zararının oluşacağını beyan etmiş olup davacı vekili 17/11/2020 tarihli dilekçesi ile de;13 adette 40.420,00-TL tutarındaki işlemlerin müvekkili … kredi kartından; 2 adette 6.000,00-TL tutarındaki işlemlerin ise … BANKASI A.Ş. kredi kartından gerçekleştirildiğini, Müvekkili banka kredi kartlarından gerçekleştirilen işlemler için ilgili kredi kartı sahiplerine herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, … BANKASI A.Ş. kredi kartlarından yapılan 6.000,00-TL tutarındaki 2 adet işlem için ise işlemlerin akıbetinin sorulması ve bilgi alınması talep edilmiş ise de her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; davacı bankanın dava tarihinden önce … BANKASI A.Ş. kredi kartlarından yapılan 6.000,00-TL tutarındaki 2 adet işlem için ödeme yapıldığı yönünde bir delil sunulmadığı gibi dava dilekçesinde ve bilirkişi raporuna karşı verdiği beyan dilekçelerinde ilgili bedeller kart hamillerine ödenir ise müvekkili bankanın zararının oluşacağını yönündeki beyanları gözetildiğinde, davacı banka tarafından davanın açıldığı tarihte davacı tarafından yapılmış bir ödeme ve uğranılmış bir zarar bulunmadığı için, dava tarihi itibariyle iadesi istenebilecek tutardan da söz edilemeyeceği, oluşacak zarar ihtimaline binaen eldeki davanın açıldığı, bu durumda her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesince erken açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine yönelik verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine de aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep edenden alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/10/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.