Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/164 E. 2021/309 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/164
KARAR NO: 2021/309
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ: 17/11/2020
DOSYA NUMARASI: 2019/374 Esas – 2020/306 Karar
DAVA: İtirazın iptali (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı … firması tarafından Portekiz’de yerleşik …, … firmasından Sirilenka Amerikan Elçiliği projesinde kullanılmak üzere 03.06.2018 tarih ve … nolu fatura muhteviyatı … olarak 3 konteyner / (Net;71.181,00 kg. Brüt;75.181,00 kg.) dış cephe kaplaması (kaplama taş plaka) emtiası satın alındığını, emtianın Ahşap kafes sandıkları içerisinde 20 feetlik 3 adet …, … ve … nolu 3 adet konteynere yüklendiğini, emtianın denizyolu nakliyesi için nakliyeci … firması ile anlaşıldığını, emtianın Portekiz, Lizbon Limanın’da … adlı gemiye yüklendiği sırada … nolu konteynerle … nolu konteynerin ikisi birlikte vinç ile alınarak gemi ambarına yerleştildiği sırada … nolu konteynerin vinç operatörü tarafından düzgün alınamaması sebebiyle … nolu konteynere çarparak orta kısmından bükülerek hasarlandığını, sağlam olan 2 adet konteynırın seferine devam ederek, Srilanka limanına ulaştığını, hasarlı konteyner içerisindeki emtianın 17.03.2018 tarihinde … Nolu konteynere aktarıldığını ve konteynerin bir sonraki gemi olan … adlı gemiye yüklendiğini, Srilanka Limanı’ na sevk edildiğini, söz konusu … nolu konteynerin Srilanka Limanı’ na ulaştığında, karayolu ile 15.05.2018 tarihinde proje sahasına sevk edildiğini ve burada yapılan kontrollerde konteynerin içindeki emtianın hasarlı olduğunun tespit edildiğini, proje sorumlusu … tarafından da toplam 189,26 m² emtianın hasarlı olduğunun tespit edildiğini, yapılan inceleme ve sağlam-hasarlı ayrım neticesinde 82 m² emtianın kırık ve kullanılmaz şekilde hasarlı olduğunun görülerek sigortalı yetkililerine bilgi verildiğini, ekspertiz raporu alınarak, sigortalının zararının karşılandığını, ödenen bedelin rücuen tazmini için davalılar aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ile icra takibi başlatıldığını, davalı (borçlu) … Gemisi Donatanı İzafeten Acente Sıfatıyla … A.Ş.’nin takibe itiraz ettiğini belirterek, borçlunun itirazlarının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibindeki borçlu ile işbu itirazın iptali davasındaki davalının farklı olduğunu, müvekkili … A.Ş.’nin, … gemisi donatanına izafeten acentesi olarak dava edilmesinin mümkün olmadığını, … isimli geminin maliki, işletmecisi, işleteni ve donatanının dava dışı … A.Ş. olduğunu, müvekkilinin sigortalıya karşı taşıyan sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin sigortalıya karşı fiili taşıyan sıfatı bulunmadığını, sigortalıya hasar iddiası nedeniyle bir ödeme yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, yükün tahliye limanında alıcısına fiilen teslimi ile bu yüklerin alıcının inşaat şantiyesine ulaşması arasında 37 gün geçtiğini, yüklerin akıbeti hakkında bilgi bulunmadığını, usulüne uygun olarak hasar ihbarına bulunulmadığını, hasar miktarının fahiş hesaplanığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/11/2020 tarih ve 2019/374 Esas – 2020/306 Karar sayılı kararı ile; ” İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’ nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, borçu olarak … gemisi donatanına izafeten acente sıfatıyla … A.Ş.’ nin gösterildiği, itirazın iptali davası olan işbu davamızda ise davalı olarak … gemisi donatanına izafeten acente sıfatıyla … A.Ş.(…) gösterildiği, gerek icra takibinde gerekse de mahkememiz dosyasında davalı asilin tereddüte yer vermeyecek şekilde açık kimlik ve adresinin belirtilmemesi üzerine mahkememizin 15.09.2020 tarihli duruşması uyarınca davacı vekiline HMK’nun 119/1-b ve 119/2 maddesi gereğince eksikliği tamamlamak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği, ancak davacı vekilince sunulan 16.09.2020 tarihli dilekçede, davalının … gemisine izafeten acente sıfatıyla … A.Ş. olduğunun, itirazın iptali davasında mahiyet gereği tarafta ekleme- değişiklik yapılamayacağının ifade edildiği, dilekçenin bu haliyle de tereddüte yer vermeyecek şekilde davalının açık kimlik ve adresini bildirmediği, kaldı ki geminin de tüzel kişiliği olmamasına rağmen başlı başına dava edilemeyeceği, bu durumun HMK’nun 119/1-b fıkrasına aykırı olduğu gibi ileride verilecek hükmün infaz kabiliyetinin de bulunmadığı, verilen kesin sürede istenilen hususun yerine getirilmediği anlaşılmakla HMK’nun 119/1-b ve 2. maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davacı vekilince mahkememizin 15/09/2020 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı uyarınca sunulan 16/09/2020 tarihli dilekçesinin incelenmesinde davalı olarak gösterilen firmanın açık kimlik ve adresinin belirtilmediği, bu durumun HMK’nun 119/1-b fıkrasına aykırı olduğu gibi ileride verilecek hükmün infaz kabiliyetinin de bulunmadığı, verilen kesin sürede istenilen hususun yerine getirilmediği anlaşılmakla HMK’nun 119/1-b ve 2.maddeleri gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kanunumuza göre uluslararası niteliğe sahip bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda bakılması gereken kanunun Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu olduğunu, Mahkemeye ibraz ettikleri 16/09/2020 tarihli beyan dilekçelerinde, gerek davalının kimliğini gerekse de açık adresini net bir şekilde ortaya konulduğunu, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığını, Söz konusu beyan dilekçesi incelendiğinde davalı tarafın sehven … GEMİSİ DONATANINA İZAFETEN ACENTESİ SIFATIYLA … A.Ş. (…) şeklinde gösterildiği, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı ile) huzurundaki davanın … firmasına İZAFETEN ACENTESİ SIFATIYLA … A.Ş.’ye başlatıldığının belirtildiğini, … firmasını hem asaleten hem de izafeten aynı davada iki kere dava etmek mümkün olmayacağı ve Türkiye’de … unvanlı bir şirket bulunmadığından ve aynı zamanda da konşimentodan anlaşılacağı üzere … sözleşmesel taşıyıcı olduğu ve emtialar … gemisi ile taşındığı için, icra takibinin … Gemisine İzafeten Acente Sıfatı ile … A.Ş. şeklinde yönlendirildiğini, Davalının Acentesinin de açık adresi ve kimliğinin; Unvan: … A.Ş. Vergi Dairesi/ No: Büyük Mükellefler / … Ticaret Sicil Müdürlüğü: İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü Mersis No: … Firma Adresi: … Mahallesi … Cad. No:…, Ümraniye/İSTANBUL şeklinde olduğunu, Türk Ticaret Kanunu Madde 1228’e göre; konşimentonun, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senet olduğunu, delilleri arasında sunmuş oldukları konşimentoda da taşıyıcının … olarak gözüktüğünü ve söz konusu emtiaların da … gemisi ile taşındığını, imza kısmına dikkat edildiğinde ise imzanın acente sıfatı ile … A.Ş. tarafından atıldığının anlaşılmakta olduğunu, navlun faturasının kesildiği tarafın da Yargıtay’a göre taşıyıcı olarak kabul edileceğini, işbu davada faturanın da … için kesildiğini (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2018/4517 K. 2020/2010) Yani taşıyıcı … tarafından üstlenilen ve … gemisi ile taşınan emtiaları taşıma operasyonu dolayısı ile Türk Ticaret Kanunu Madde 105. Maddesi hükmüne uygun olarak icra takibinin … Gemisine İzafeten Acente Sıfatı ile … A.Ş. şeklinde yönlendirildiğini, Ancak burada kastedilenin taşıyıcı … tarafından üstlenilmiş ve … gemisi ile görülen taşıma işi olduğunu, …’ ın da acentesi … A.Ş olduğu için gerek takibin, gerekse de davanın acente sıfatıyla … A.Ş’ye yönlendirilmiş olduğunu, Bu hususlar açıkça belirtilmemiş olsaydı bile, Yargıtay İçtihatlarından anlaşılacağı üzere vekaletname vb. diğer tür belgelerden davalının ve davacının kimlikleri ve adresleri anlaşılıyorsa, bu durumda herhangi bir eksiklikten de söz edilemeyeceğini, davalı yanın ve husumetin kime yöneltildiği hususunun, gerek konşimentodan gerek navlun faturasından gerekse de mahkemeye sunulan beyanlardan anlaşılacağını, aynı şekilde davalı yanın adresinin de ifade edilen belgelerden, mahkemeye sunulmuş olan beyanlardan ve davalı vekilinin sunmuş olduğu vekaletnameden tespit edilebileceğini, bu nedenle mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, deniz yolu ile taşımadan kaynaklı hasar bedelinin rucüen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın HMK’nun 119/1-b ve 2.maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’ nin … esas sayılı takip dosyasında, borçlu olarak “… gemisi donatanı izafeten acente sıfatıyla … A.Ş.”‘ nin gösterildiği, işbu dosyaya ibraz edilen dava dilekçesinde ise davalı olarak “… gemisi donatanı izafeten acente sıfatıyla … A.Ş.(…)”ın gösterildiği görülmektedir. Mahkemece 15/09/2020 tarihli duruşmada verilen ara kararla; davacı vekiline, davalı olarak gösterilen “…” gemisi donatanının gösterildiği ancak davalı firmanın açık kimliğinin ve adresinin gösterilmediği anlaşılmakla HMK’nun 119/1-b ve 119/2 maddesi gereğince eksikliği tamamlamak üzere davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına karar verildiği, Mahkemece verilen ara karara binaen davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile; görülmekte olan davada davalı tarafın SEHVEN … GEMİSİ DONATANINA İZAFETEN ACENTESİ SIFATIYLA … A.Ş. (…) şeklinde gösterildiğini, davanın, … firmasına izafeten acentesi sıfatıyla … A.Ş. ‘ye karşı başlatıldığını, hal böyle olunca hem … A/S firmasını asaleten hem de izafeten aynı dava içerisinde iki kere dava etmelerinin mümkün olmadığını, Türkiye’de … A/S unvanlı bir şirket de bulunmadığından davanın muhatabının icra takibinin yönlendirildiği .. Gemisine İzafeten Acente Sıfatıyla … A.Ş. Firması olduğunu, takibin ve davanın tarafı … Gemisine İzafeten Acente Sıfatıyla … A.Ş. firması olduğundan taraf teşkilinde bir eksiklik bulunmadığını, takip talebinde yer almamasına rağmen dava dilekçesinde davacı olarak (…) firmasının maddi hata sonucu yazıldığının kabulünün gerektiğini, davalı taraf … Gemisine İzafeten Acente Sıfatıyla … A.Ş. firmasının açık kimliği ve adresini dilekçelerinde bildirdiklerini beyan etmiştir. Uyuşmazlığın dayanağını teşkil eden taşıma işine ilişkin olarak düzenlenen ve tercüme edilerek dosyaya ibraz edilen konşimentoya göre, …’nin sözleşmesel taşıyıcı olduğu, … A.Ş.’nin de acente sıfatı ile konşimentoda isminin yer aldığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olup, davacı tarafça, yargılama sırasında, takibin ve davanın karşı tarafının … Gemisine İzafeten Acente sıfatıyla … A.Ş. Firması olduğu belirtilmiş, istinaf dilekçesinde de, kastedilenin, taşıyıcı … tarafından üstlenilmiş ve … gemisi ile görülen taşıma işi olup, …’ ın da acentesi … A.Ş olduğu için gerek takibin, gerekse de davanın acente sıfatıyla … A.Ş’ye yönlendirildiği beyan edilmiş ise de, icra takip talebine göre talepte bulunulan asıl borçlunun “donatan” olduğu, gerek icra takibinin gerekse işbu davanın … A.Ş.’ye donatana izafeten yönlendirildiği, … A.Ş. vekilinin, müvekkilinin ismi belirtilen geminin donatanı veya donatanının acentası olmadığı yönündeki savunmasına göre donatanın kimliğinin açık olarak bildirilmesi ve tespitinin gerek icra takibi gerekse hükmün infazı için önem arz ettiği, mahkemece bu husus gözönünde bulundurularak davacı tarafa HMK’nın 119/1-b maddesi uyarınca “…” gemisi donatanın isim ve adresinin bildirilmesi için süre verilmesi ve davacı tarafça donatanın isim ve adresinin bildirilmemesine göre, HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetlidir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı, davacı tarafından peşin olarak yatırılmış olduğundan yeniden harç tahsiline yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/03/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ Dava taşımadan kaynaklı hasar bedelinin rucüen tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davaya konu takipte borçlu olarak … gemisi donatanına izafeten acente sıfatı ile … A.Ş. Gösterilmiş olup, takip talebine hasar dosyası eklenmiş, hasar dosyasında nakliye bilgilerinde emtianın taşındığı gemi olarak …, taşıyıcı olarak … gösterilmiştir. Acenta … A.Ş.’nin süresinde itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı, itirazın iptali davasında davalı olarak “… gemisi Donatanı izafeten acente sıfatıyla … A.Ş. (…) ” göstermiştir. Buradan davalı olarak … şirketinin belirtildiği, bu şirkete izafeten acentası sıfatı ile … A.Ş.’nin davalı gösterildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı tarafça dava dilekçesinde davalının bilgileri yer almakta olup, acenta … A.Ş.’de davalı …’nin acentası olduğunu belirtmektedir. Yargıtay 11. HD’nin 2016/3274 E., 2017/5420 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere davalı olarak …’ye izafeten acentası sıfatıyla … A.Ş.’nin gösterildiğinin kabulü ile davaya devamla taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin HMK’nın 119/1-b maddesine aykırı olduğundan bahisle HMK 119/2 maddesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği görüşünde olduğumdan aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyor muhalif kalıyorum. 04/03/2021