Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1593 E. 2021/1342 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1593 Esas
KARAR NO: 2021/1342 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/04/2021
NUMARASI: 2020/463 Esas 2021/371 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı eski yöneticilerin birlikte gerçekleştirdikleri hileli, kasıtlı, suiistimal içeren, özen ve sadakat borcuna aykırı İşlem ve eylemleri nedeni ile, … A.Ş/nin uğratılmış olduğu zararın, 6.186,610,67 TL.’lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, 100.000 TL’lik kısmının ise yargılama sırasında ortaya çıkacak gerçek zararın tespiti halinde HMK madde 107 kansammda arttırılmak üzere yine dava tarihinden itibaren isleyecek avans faizi ile birlilte. farklılaştırılmış teselsül hükümleri uyarınca davalıların kusuru oranında sorumluluk tavanı ile sinirli olmak üzere, sorumluluk tavanları örtüştüğü kadarıyla müştereken ve müteseisilen tahsili ile, sorumluluk tavanlarının farklılaştığı miktarlar için ise, şahsi sorumluluk tavanlarına kadar davalılardan tahsili ve temlik alan müvekkilimiz Şirket’e ödenmesi talebinden ibarettir.Haklı davamızın kabülü ile, davalı eski yöneticilerin birlikte gerçekleştirdikleri fiili, suiistimal içeren, özen ve sadakat borcuna aykırı işlem ve eylemleri nedeni ile, … A.Ş.’nin uğramış olduğu zararın, 6 186-610,67 TL.’lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyerecck ticari avans faizi İle birlikle, 100.000 l’L’tik kısmının ise yargılama sırasında ortaya çıkacak gerçek zararın tesbiti halinde HMK madde 107 kapsamında arttırılmak üzere yine dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikle, farklılaştırılmış teselsül hükümleri uyarınca davalıların kusuru oranında sorumluluk tavam ile sınırlı olmak üzere, sorumluluk tavanları örtüştüğu kadarıyla müştereken vc mütcselsilen tahsili ile, sorumluluk tavanlarının farklılaştığı miktarlar için ise, şahsi sorumluluk tavanlarına kadar davalılardan tahsile vc temlik alan müvekkilimiz Şirkete ÖDENMESİNE, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin sorumlu tutulacakları miktar uyarınca davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 561. mad.gereğince sorumluluk davaları şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinde açılabilir.Davanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerekmesine rağmen yetkisiz İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması nedeniyle mahkemenin yetkisine itiraz ediyoruz. Davanın öncelikle usulden reddine,Davanın esasına girilecek ise; Davanın HKA’nın diğer Yönetim Kurulu Üyelerine ihbarına,Davacının haksız ve müvekkilimiz bakımından da reddine, yargılama giderleri,harçları ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/04/2021 tarih ve 2020/463 Esas – 2021/371 Karar sayılı karar ile; “…Açılan dava, TTK 553 madde kapsamında anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin sorumluluk davasıdır. TTK 553 maddede; “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirketin alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar,” hükmünü ihtiva eder. “Yetkili Mahkeme” başlıklı TTK 561 maddede ise, “sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesine dava açılabilir” denilmektedir. Somut davada sorumluları aleyhine sorumluluk davası açılan … A.Ş’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 15/09/2020 tarihli cevabi yazısına göre şirket merkezi “… Mah. … Caddesi, … Apt. No: … Kartal İstanbul” adresidir. Açılan davanın niteliği, TTK 561 madde hep birlikte değerlendirildiğinde somut dava yönünden Mahkememizin yetki alanında bulunmadığından yapılan yetki itirazı da gözetilerek Mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile; ” Dava dilekçesinin yetki yönünden usulden REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalıların eski yöneticileri olduğu … A.Ş. (“…”) kapsamında, TTK yöneticilerin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat talebiyle müvekkili şirketin ikame ettiği (dava konusu tazminat alacağı bakımından temlik alan sıfatı ile) İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/463 E. sayılı birleştirilen dosyasında Yerel Mahkeme tarafından; ” – TTK 553 maddede “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözlesmeden dogan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem sirkete hem pay sahiplerine hem de sirketin alacaklılarına karsı verdikleri zarardan sorumludurlar” hükmünü ihtiva eder. – “Yetkili Mahkeme” baslıklı TTK 561 maddede ise “sorumlular aleyhinde sirketin merkezinin bulundugu yer Asliye Ticaret Mahkemesine dava açılabilir” denilmektedir. – Somut davada sorumluları aleyhine sorumluluk davası açılan … A.S’nin Istanbul Ticaret Sicil Müdürlügünün 15/09/2020 tarihli cevabi yazısına göre sirket merkezi “… Mah. … Caddesi, … Apt. No: … Kartal Istanbul” adresidir. – Açılan davanın niteligi, TTK 561 madde hep birlikte degerlendirildiginde somut dava yönünden Mahkememizin yetki alanında bulunmadıgından yapılan yetki itirazı da gözetilerek Mahkememizin yetkisizligine ve dosyanın görevli ve yetkili Istanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmis ve asagıdaki sekilde hüküm kurulmustur.” gerekçeleriyle yetkisizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilerek dosyanın, görevli ve yetkili olduğu ifade edilen İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine karar verilmiş olduğunu, Ancak Yerel Mahkeme’nin işbu kararının, dava konusu şirket merkezinin dava açıldıktan sonra Kağıthane’den Kartal adresine taşındığı diğer bir ifade ile dava tarihi itibariyle İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğu gerçeği dikkate alınmadığından, usul ve yasaya aykırı olup söz konusu kararın ortadan kaldırılarak tahkikat aşamasına geçilmesine ve haklı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Sorumluluk davasına konu, davalıların zamanında yöneticisi olduğu şirket’in merkezinin, huzurdaki davanın açıldığı 04.09.2020 tarihinde Kağıthane/ İstanbul olup huzurdaki davada İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, Şirket merkezinin Kağıthane’den Kartal’a taşınmasına ilişkin adres değişikliğinin, davanın ikame edildiği tarihten yaklaşık bir hafta sonra, 10.09.2020 tarihinde tescil ve ilan edilmiş olup dava tarihinden sonraki işbu adres değişikliğinin huzurdaki davadaki yetkiyi etkilemesinin hukuken mümkün olmadığını, Yerel Mahkeme tarafından yetkili mahkeme değerlendirmesinde bulunulurken “dava tarihi” itibariyle bir değerlendirme yapılmadığını, dava tarihi itibariyle şirket merkezinin neresi olduğu bilgisi göz ardı edilerek bir değerlendirmede bulunulduğunu ve haliyle usul ve yasaya aykırı bir şekilde yetkisizlik kararı verildiğini, yetkisizlik kararının son derece hatalı olduğunu hukuken ortaya koymadan önce, yetki unsurunu doğrudan etkileyen maddi gerçeklerin şağıda sırası ile sunulduğunu; – 4 Eylül 2020 – Davanın ikame edildiği tarih (İşbu tarihte …’un şirket merkezi Kağıthane, İstanbul’dur.) – 10 Eylül 2020 – … Şirketi’nin Şirket Merkezi’nin, Kağıthane, İstanbul adresinden Kartal, İstanbul adresine taşındığını gösterir adres değişikliği kararının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde TESCİL VE İLAN TARİHİ (Ek 1, 10 Eylül 2020 Tarih 10157 Sayılı TTSG Sureti, S.840) Yetkili mahkemenin dava tarihine göre belirlenmesi, “Davanın Açıldığı Tarihteki Haklılık Durumu”nun bir gereği olduğunu, davanın açıldığı tarihten sonraki adres değişikliklerinin yetkiyi etkilemeyeceği hususunun Yargıtay’ın kemikleşmiş içtihatları ile de sabit olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.11.2015 tarihli ve 2015/3688 E., 2015/12427 K. sayılı kararında; “Somut olayda, trafik kazası Çarşamba’da meydana gelmiş, davalı işleten ile sürücünün yerleşim yeri adresi F3’dır. Dava dışı davacının kasko sigortalısının ikameti de Çarşamba’dır. Hakkındaki dava tefrik edilen, aleyhinde icra takibi yapılan ve itirazın iptali davası açılan davalı ZMSS şirketinin (… Sigorta AŞ) adresi, takip ve dava tarihinde Levent/İstanbul’dur. Davalı sigorta şirketi borca, eldeki dosya davalıları yetki ve borca itiraz etmişlerdir. Davalı sürücü ve işleten vekili itirazın iptali davasına verdikleri cevap dilekçesinde de yetki itirazını yineleyerek kazanın meydana geldiği Çarşamba mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüşlerdir. YETKİLİ MAHKEMENİN, TAKİP TARİHİ VE DAVA TARİHİNE GÖRE BELİRLENMESİ GEREKİR. Davacının, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla İstanbul’da icra takibi yaptığı ve dava açtığı, iddia ve ispat edilmiş değildir. Kazanın meydana geldiği yerle ilgili yetki kuralı kesin yetki kurallarından değildir. Hakkındaki dava tefrik edilen ZMSS ŞİRKETİNİN DAVA AÇILDIKTAN SONRAKİ ADRES DEĞİŞİKLİĞİ YETKİLİ MAHKEMENİN BELİRLENMESİNDE GÖZÖNÜNE ALINAMAZ. Dava dilekçesi dahi Levent/İstanbul adresinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda mahkemece, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün ve İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmaya yetkili olduğunun kabulü ile…””” dava tarihi itibariyle şirket merkezi üzerinden yetkili mahkemenin tayini yoluna gidilmesi gerektiğinin içtihat edildiğini, Bu kapsamda, üçüncü kişi sıfatını haiz müvekkil şirket (“… Şirket’inin Yöneticilerin Sorumluluğu Hükümleri Kapsamında Davalılardan olan Tazminat Alacağı Bakımından Temlik Alacaklısı”) bakımından … şirketi tarafından gerçekleştirilen adres değişikliğine ilişkin ilan metninin TTK m.36 uyarınca adres değişikliğine ilişkin kararın TTSG’nde ilan edildiği tarihten itibaren hukuki sonuç doğuracağını, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/8687 E., 2017/1509 K. ve 18.5.2017 tarihli kararında da adres değişikliğinin ilan tarihinden itibaren hukuki sonuç doğuracağının değerlendirilmiş olduğunu,
“”” Ticaret Sicil Gazetesi’nden gelen 18.05.2015 tarihli cevabi yazıya göre şirketin… olan adres değişikliğinin 21.04.2015 tarihinde tescil edilip, 24.04.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davanın ise 30.03.2015 tarihinde açıldığı, KANUNA GÖRE TİCARET SİCİL KAYITLARI TİCARET SİCİL GAZETESİ’NDE İLAN EDİLDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN HUKUKİ SONUÇ DOĞURACAĞINDAN dava tarihinde Altındağ/Ankara adresi geçerli olup …””” Hal böyle iken; – Dava tarihi 04.09.2020 itibariyle davaya konu … şirketinin merkezinin Kağıthane, İstanbul olduğu, – Dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, – Adres değişikliğine ilişkin ticaret sicil gazetesi ilanının hukuki sonuçlarını 10.09.2020 ilan tarihinden itibaren doğuracağı, – Dava tarihinden sonraki adres değişikliği ilanı üzerinden yetki değerlendirmesinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğu, – Esasında bu hususların, kısa karardan sonra yerel mahkeme tarafından da farkedilmiş olduğunu, ki kararın gerekçesinde adres değişikliğinden ve tarihinden bahsedilmeksizin yalnızca şirket merkezi belirtilip yetkisizlik kararı verilmiş olması, Hususları birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkeme tarafından verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, O bakımdan, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak HMK M.353/1-A-3 uyarınca dosyanın hukuka aykırı yetkisizlik kararı veren yerel mahkemeye gönderilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyanla; Açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; – İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ve 22.04.2021 tarih ve 2020/463 E – 2021/371 K sayılı kararı ile ittihaz edilen davanın yetki yönünden usulden reddi ile yetkisizlik kararı verilmesine ilişkin yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak HMK m.353/1-A-3 uyarınca dosyanın yerel mahkemeye gönderilerek davanın kabulüne, – Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı olarak temlik alan davacı şirket tarafından açılan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden usulden REDDİNE, Mahkemenin YETKİSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 553. maddesinde kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu düzenlenmiş, TTK. 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir. (Yargıtay 11. HD, T: 12.12.2016, 2016/12846 E, 2016/9474 K ,Yargıtay 11. HD, T: 13.12.2016, 2016/6937 E, 2016/9537 K sayılı ilamları)
Davacı dilerse 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinde, dilerse 6102 sayılı TTK’nın 561. maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Davalılardan …, …’un adresi Beşiktaş/İSTANBUL olduğu, davalılardan …’un adresi ise Geneve/İSVİÇRE’dir. Türk Vatandaşı olan davalılardan …’un adresi Geneve/İSVİÇRE olmasına rağmen nüfusa kayıtlı olduğu yerin Beyoğlu/İstanbul olduğu tesbit edilmiştir. Mahkemece dava konusu şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilip tüm davalılar yönünden mahkemenin yetkisiz olduğuna karar verilmiş ise de, sorumluluk davasındaki şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olmaması, Davalılardan …, …’un adresi Beşiktaş/İSTANBUL olduğu ve HMK 7/2. maddesi uyarınca davacının davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacının da bulunmadığı gözönüne alındığında, mahkemece davayı görmeye yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemenin kabulüne göre inceleme yapıldığında, dava tarihi 04/09/2020 olup dava tarihinde … A.Ş’nin adresinin Kağıthane/İstanbul olduğu, 10/09/2020 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile şirket merkezinin Kağıthane/İstanbul adresinden Kartal/İstanbul adresine taşındığına dair adres değişikliğinin yayınlandığı anlaşılmıştır. TTK. 36 Maddesi uyarınca ticaret sicil kayıtları TÜRKİYE TİCARET SİCİL GAZETESİ’NDE ilan edildiği tarihten itibaren hukuki sonuç doğuracağından buna göre dava tarihi itibariyle de şirket merkezinin Kağıthane/İstanbul adresi olduğu gözetildiğinde TTK. 561 Maddesi ve bir kısım davalıların adreslerininde İstanbul Adli Yargı sınırları içinde olduğu da nazara alındığında HMK. 6-7 Maddelerine göre de İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili mahkeme olup, mahkemece yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,HMK 353/1-a3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tarafların delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/04/2021 tarih ve 2020/463 Esas – 2021/371 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/10/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.