Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1568 E. 2022/147 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1568 Esas
KARAR NO: 2022/147 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/272 Esas – 2021/669 Karar
TARİH: 22/06/2021
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin tasfiye halinde olduğunu, 21/12/2020 günü 18:00 sıralarında müvekkil şirket yetkilisi …’un mali müşavirden teslim aldığı şirkete ait defterler ile arkadaşının adına araçla gittiğini, arkadaşı ile aracı atölyeye yakın bir ara sokakta park ettiklerinden yaklaşık 1 saat sonra araca döndüklerinde aracın sol arka kelebek camının kırık olduğunu gördüklerini, araçta yer alan şirkete ait evrakların yer aldığı çantanın çalınmış olduğunu fark etmeleri üzerine durumu polise bildirdiklerini, bunun üzerine 28/12/2020 tarihli dilekçe ile müvekkili tarafından Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/940 E. sayılı dosyası ile zayi belgesi verilmesi yönünde dava açılmış ise de mahkemece aktif husumet yokluğundan reddedildiğini, 05/01/2021 tarihli işbu mahkeme kararına 24/03/2021 tarihinde UYAP ortamında yapılan araştırma neticesi vakıf olunduğunu, maruz durum sebebiyle, haricen ıttıla olunan durum üzerine iş bu davayı açtıklarını ileri sürerek müvekkiline ait ticari defterlerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/06/2021 tarih ve 2021/272 Esas 2021/669 Karar sayılı Kararı ile; ” …. 21.12.2020 tarihli ifade tutanağından anlaşıldığı üzere; hırsızlığın-zayinin bu tarihte olduğu görülmüştür. Yine, aynı talebe ilişkin husumetten red kararı verilen, Bakırköy 1. Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2020/940 E. – 2020/1096 K. Sayılı dosyasındaki davanın da 28.12.2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Dava tarihi ile zayinin öğrenildiği tarih arasında 15 günden fazla süre geçtiğinden, süresinde açılmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile; ” Davanın reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Zayi belgesi verilmesi talebiyle ilk davanın şirket adına yetkilisi tarafından açıldığını, söz konusu dosyada bulunan vekaletnamenin de şirket yetkilisi adına hem asaleten hem de şirketi vekaleten düzenlendiğini, mahkemece iradi taraf değişikliği yapılmak suretiyle davaya devam edilebilecekken davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, Maruz durum sebebiyle iş bu davanın süresinde açıldığı kabul edilerek esas hakkında karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, hırsızlık sebebiyle şirket ticari defterlerinin zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir. 6102 Sayılı TTK 82/7 madde uyarınca bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğraması halinde ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde zayii belgesi verilmesinin talep olunması gerekmektedir. Dosya kapsamı incelendiğinde, hırsızlık olayının 21/12/2020 tarihinde meydana geldiği anlaşılmakta olup, dolayısıyla hak düşürücü sürenin bu tarihten itibaren başlayacağı açıktır. Davacı tarafça iş bu davayı açılmadan önce yetkilisi … tarafından aynı taleple 28/12/2020 tarihinde dava açıldığı, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2020 tarih 2020/940 E., 2020/1096 K. sayılı kararı ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 21/05/2021 tarih 2021/688 E., 2021/778 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı, ilk davanın hak düşürücü sürede açıldığını ve taraf değişikliği yapılmaması nedeniyle davanın reddedildiğini, söz konusu karardan bilahare haberdar olduklarını, dolayısıyla iş bu davanın da süresinde açıldığının kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, daha önce açılan dava nedeniyle hak düşürücü sürenin kesilmesi veya durması söz konusu olamayacağından, mahkemece hak düşürücü süre içerisinde açılmayan iş bu davanın reddinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.