Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1566 E. 2021/1226 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1566 Esas
KARAR NO: 2021/1226 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/317 D.İş Esas – 2021/338 D.İş Karar
TARİH: 11/06/2021
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile, … ile … Ltd.Şti.arasında 17/01/2020 ve 27/06/2019 tarihli Genel Kredi Sözeşmeleri ve ticari kart sözleşmeleri akdedildiğini, borçlular … ve …’ın söz konusu sözleşmelerle ilgili olarak kefalet sözleşmeleri imzaladıklarını, banka borçları süresi içinde ödenmediğinden borçluların sözleşmede belirttikleri adreslerine Beyoğlu …Noterliğinin … yevmiye sayılı 07/12/2020 tarihli hesap kat ihtarı keşide edildiğini, ihtara rağmen alacağın ödenmediğini, ihtara da itiraz edilmediğini, borçlular aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları üzerinden icra takibine geçildiğini, borçluların takibe itiraz ettiklerini, icra takip tarihi itibarı ile banka alacağının 266.336,75 TL olduğunu, alacaklarının tahsili amacıyla borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/06/2021 tarih ve 2021/317 D.İş Esas – 2021/338 D.İş Karar sayılı kararında; “Talep dilekçesi ile eklerinde sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde, takibe itiraz edilmiş olduğu belirtilmiş olup, itiraz üzerine duran takibe devam edilebilmesi için itirazın iptali vs.dava açılması gerektiği ve esas bakan mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden, 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 257.maddesi koşulları oluşmadığından…”gerekçesi ile, İhtiyati haciz talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Müvekkili … A.Ş. İle … Ltd. Şti arasında 17.01.2020 ve 27.06.2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ve ticari kart sözleşmeleri akdedildiği, borçlular … ve … söz konusu sözleşmelerle ilgili olarak kefalet sözleşmeleri imzaladıklarını, Sözleşmelerden doğan müvekkili banka borçları süresi içerisinde ödenmemiş olup borçluların sözleşmelerde belirttikleri adreslerine Beyoğlu … Noterliği … yevmiye numaralı, 07.12.2020 tarihli hesap kat ihtarı keşide edildiği, sözleşme adreslerine çıkarılan ihtara rağmen müvekkili banka alacağı ödenmemiş, ihtara da itiraz edilmediğini, Müvekkili banka borcunun ödenmemesine nedeniyle borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. dosyaları üzerinden icra takibine geçildiği, borçlular kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ettiklerini, İcra takip tarihi itibariyle müvekkili banka alacağı 266.336,75.-TL olduğunu, Yukarıda açıkladığı üzere, ihtiyati haciz başvurumuzda kanunun ihtiyati haciz için aradığı tüm şartlar gerçekleştiğini, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2016/8615 K. 2016/7965 T. 10.10.2016) Yerel Mahkeme ihtiyati haciz talebini borçluların takibe itiraz gerekçesi ile reddetmişse de borçluların icra takibine itiraz etmeleri ihtiyati haciz talebinin reddi için geçerli bir sebep olmadığını, yukarıda belirtildiği üzere İİK 257. Maddesinde ihtiyati haciz şartları sıralanmış olup, icra takibine itiraz, ihtiyati haciz kararı verilebilmesine engel olmadığını, Yerel Mahkeme itirazın iptali – ihtiyati haczi tamamlayan merasime kısmen atıf yaparak itirazın iptaline bakan Mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verilebileceği kabul edilmişse de bu ihtiyati haczi tamamlayan merasim hükmü ile çelişkili olduğunu, ortada verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığından İİK 264. Maddesi gereği başlayacak bir süre bulunmadığını, Nitekim itirazın iptaline bakan Mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden bahsedilmişse de henüz böyle bir dava ikame edilmediğini, ortada henüz başlatılmış bir itirazın iptali davası yokken bunun açılacağından bahisle bu davaya bakan Mahkemenin görevli olduğunun kabulü hatalı olduğunu, Açıklandığı üzere ihtiyati haciz başvurusuyla ilgili olarak İİK 257. Maddesindeki tüm şartlar oluşmuş olup, icra takibine itiraz ve/veya itirazın iptali davasına bakan Mahkemenin ihtiyati hacze hükmedebileceği kararı Kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, lehlerine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Mahkemece, yukarıdaki gerekçeyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Talep eden vekili talep dilekçesi ile, talep eden … A.Ş. İle Borçlulardan … Ltd. Şti arasında 17.01.2020 ve 27.06.2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ve ticari kart sözleşmeleri akdedildiği, diğer borçlular … ve …’in söz konusu sözleşmelerle ilgili olarak kefalet sözleşmeleri imzaladıkları, sözleşmelerden doğan banka borçlarının süresi içerisinde ödenmemiş olup borçluların sözleşmelerde belirttikleri adreslerine Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı, 07.12.2020 tarihli hesap kat ihtarı keşide edildiği, sözleşme adreslerine çıkarılan ihtara rağmen talep eden banka alacağının ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyaları üzerinden icra takibine geçildiği, borçluların kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ettikleri belirtilerek ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. İhtiyati haciz; İİK.’nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. Diğer taraftan, İİK.’nun 264. maddesindeki ihtiyati haczi yaptıran alacaklının yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğuna ilişkin hükümden de anlaşılacağı üzere; ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.’nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. (Yargıtay 12 HD.nin 2018/14139 Esas- 2019/17972 Karar sayılı kararıda benzer mahiyettedir.) Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.12.2017 tarih, 2016/1 Esas, 2017/6 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ihtiyati haciz icra işlemi olmayıp özel geçici hukuki koruma müessesesi olup, ancak İİK’nın 257. maddesindeki şartlar çerçevesinde sadece para alacakları için öngörüldüğünden teminat alacakları için ihtiyati haciz kararı verilemez. Bu nedenle henüz ibraz edilmemiş çek yapraklarının kanuni karşılıkları ile teminat mektubu bedeli yani teminat gösterme borcu (gayri nakdi alacak) için ihtiyati haciz kararı verilemeyecektir. Somut olayda, talep eden … A.Ş. İle Borçlulardan … Ltd. Şti arasında 17.01.2020 ve 27.06.2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ve ticari kart sözleşmeleri akdedildiği, diğer borçlular … ve …’in söz konusu sözleşmelerle ilgili olarak kefalet sözleşmeleri imzaladıkları, sözleşmelerden doğan banka borçlarının süresi içerisinde ödenmemesi üzerine talep eden banka tarafından Beyoğlu … Noterliğinden çekilen … yevmiye numaralı, 07.12.2020 tarihli ihtarname ile hesabın kat edildiği, hesabının kat edilmesi ile alacağın muaccel hale geldiği, İİK 257/1 madde kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/2 maddesindeki koşulların gerekmediği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın sağlanmasının yeterli olduğu ve buna göre mahkemece talep dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile alacağın varlığı ve muacceliyeti hakkında yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği gözetilerek, kat ihtarında belirtilen nakdi alacak yönünden şartların oluşması nedeniyle İİK 257. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi yerinde olmayıp talep eden banka vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İDM. kararının HMK. 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak talep eden bankanın ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile kat ihtarında belirtilen 261.186,75 TL. nakdi alacak yönünden alacağın %15 oranında teminat karşılığında karşı taraf/borçluların alacağa yeter taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/06/2021 Tarih ve 2021/317 D.İş Esas – 2021/338 D.İş Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, 1-Yukarıda yazılı sebeplere, dosya kapsamına ve borçlunun durumuna göre borç, para borcu olup, borcun rehinle temin edilmediği ve vadesinin geldiği, ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla, ihtiyati haciz talep edenin talebinin KISMEN KABULÜ ile; İİK.’nın 257 ve müteakip maddeleri gereğince borçlunun 261.186,75.TL’lik borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 2-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından İİK.259, HMK.87 maddeleri uyarınca yukarıda belirlenen ve kabul edilen alacak miktarının %15’ine tekabül eden 39.178,01.TL tutarında nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kat’i süresiz ve muteber banka teminat mektubunu ilgili ilk derece mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 3-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 97,70.TL harç ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İlk derece mahkemesinde ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yatırılan 165,50.TL harç toplamının borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 5-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından sarf edilen 100,5 TL tebligat giderinin borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 6-Dairemiz karar tarihi itibariyle ilk derece mahkemesi yönünden ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili yararına AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/a maddesine göre hesap ve takdir olunan 910,00.TL vekalet ücretinin borçludan alınarak ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL karar harcının talep halinde iadesine, 8-İstinaf eden tarafından yatırılan 162,100.TL istinaf başvuru harcı ile dosyanın istinafa gidiş – dönüş gideri olan 23,50.TL’den oluşan toplam: 185,60.TL’nin borçludan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 9-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/09/2021 tarihinde İİK.258/2 ve HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.