Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1545 E. 2021/1168 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1545 Esas
KARAR NO: 2021/1168 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/234 D. İş – 2019/234 Karar
TARİH: 30/04/2019
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili bankanın Ataşehir Şubesinden kredi kullanan asıl borçlu … Ltd. Şti. İle müvekkili banka arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, … ile …’ün sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine borçlulara Üsküdar … Noterliği’nin 11/02/2021 tarih … yev.nolu ihtarnamesi keşide edilerek hesapların kat edildiğini, hesabın kat tarihinde borç bakiyesinin toplamının 151.931,25.TL olduğunu, borçluların ödemelerini durdurduğunu, malvarlıklarını kaçırma gizleme içinde oldukları anlaşıldığından fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak koşuluyla borçlulara tebligat yapılmaksızın takdir edilecek teminat karşılığında borçluların müvekkili bankaya olan borçlarından şimdilik … San. Ltd. Şti ve … için 151.931,25.TL … için 15.702,71.TL yi karşılayacak biçimde borçluların taşınır, taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 06/03/2019 tarih 2019/234 D. İş – 2019/234 Karar sayılı kararında; İ.İ.K. ‘nın 257 ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden, davacının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere borçluların, taşınır mallarının, b) Taşınmaz mallarının, c ) Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, İstemde bulunandan nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde olmak üzere %15 güvence alınmasına, karar vermiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin adresinin … Köyü, … Mahallesi, … Caddesi, No:…, Atkaracalar/Çankırı olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkiline tebligat yapılan adresin mernis adresi olmadığını, takibe konu olan çeklerle ilgili olarak ihtiyati haciz kararı almakla yetkili mahkemenin Çankırı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ihtiyati hacizin şartları oluşmadığını, müvekkilinin her ne kadar davacı bankayla yapmış olduğu genel kredi sözleşmesinde müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imza atmış ise de borçlu şirketle olan ortaklığını sona erdirir erdirmez bankaya yazılı bildirimde bulunulduğunu, kefalet sorumluluğunun sona erdiğini, borçla ilgili olarak sorumluluğunun da kalmadığını ileri sürerek yetki itirazlarının kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/04/2019 tarih 2019/234 D. İş – 2019/234 Karar sayılı kararında; ” Tüm dosya kapsamı itiraz eden … vekilinin beyanları, hep birlikte incelenmiş; İİK’nın 50., 257.maddeleri ve HMK’nın 6.maddeleri doğrultusunda yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu anlaşılmış, davalı …’ün mernis adresinin Atkaracalar/Çankırı’da bulunduğu dikkate alınarak Çankırı Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili ve görevli mahkemeler olduğu tespit edilmiş, davalının itirazının kabulü doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, 1-İhtiyati hacze itiraz edenin yetkiye ilişkin itirazının KABÛLÜ ile, İİK’nın 50. ve 265.maddeleri doğrultusunda borçlulardan … açısından mahkememizin yetkisizliğine, mahkememizin 2019/234D.İş sayılı kararının … yönünden kaldırılmasına, yetkili mahkemelerin Çankırı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, ihtiyati haciz şartları oluşmadığından ve yetki şartı gerçekleşmediğinden İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/234 D. İş sayılı kararın … yönünden iptali talebinde bulunulduğunu, yerel mahkemece talebin kabul edildiğini ve yetkisizlik kararına hükmedildiğini, davacının yetkisizlik itirazının yerinde olmayıp bu yöndeki yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, Müvekkili banka ile taraflar arasıda imzalanan kredi sözleşmesinin 12. maddesinde yer alan tebligata ilişkin taraflar arasında kabul edilen sözleşme maddesi ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereği adres değişikliğinin bankaya bildirilmediği sürece eski adrese yapılan tebligatın geçerli olacağı husunun göz ardı edildiğini, (İİK 68/b maddesi) Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında yer aldığı üzere taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde müşterinin/borçlunun bildirdiği adresi daha sonra değiştirmesi halinde adres değişikliğini noter kanalı ile bankaya bildirmesi gerektiğini, (Yargıtay 13. HD 2004/16895 E. – 2005/4916 K,) Davacı borçlunun kredinin kullanıldırılması esnasında düzenlenen kredi teklifleri incelendiğinde …’ün ihtarnamenin tebliğe çıkartıldığı sözleşmedeki adres ile aynı adres olarak görüldüğünü, Sözleşmede belirtilen adrese ihtarnamenin tebliği ile borçlu temerrüde düştüğünü ve ihtiyati haciz kararı da yetkili mahkeme tarafından alındığını, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerden … Ltd. Şti ile müvekkili banka arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer borçluların kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduklarını, asıl borçluya kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek kat ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini belirterek borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş, karara karşı borçlu … vekilinin itiraz etmesi üzerine, itirazın kabulü ile yetkisizlik nedeniyle bu borçlu hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili mahkemenin yetkisine ve ihtiyati haciz şartlarına itiraz etmiş olup, mahkemece itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Çankırı olduğundan bahisle bu borçlu yönünden yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İİK 50. Maddesinde para veya teminat borcu için takipte yetki düzenlenmiş olup, bu maddeye göre ihtiyati hacizde yetki hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri uygulanacaktır. HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme dava tarihinde davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak HMK’nın 7. Maddesinde birden fazla davalı bulunması halinde yetki düzenlenmiş olup, maddeye göre birden fazla davalı bulunması halinde dava bunların birinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilecektir. Bunun istisnası maddenin 1. Ve 2. Fıkralarında “ancak dava sebebine göre kanunda davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse davaya o yer mahkemesinde bakılır” ve “birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir” şeklinde gösterilmiştir. Buna göre aleyhlerine ihtiyati haciz talep edilen birden fazla borçlu olduğundan bu borçluların yerleşim yeri mahkemesi de HMK’nın 7. Maddesine göre yetkili olmaktadır. Ayrıca genel kredi sözleşmesi bankanın Ataşehir şubesi tarafından imzalanmış olup, kredi bu şube tarafından kullandırılmıştır. HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Somut olayda aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen diğer borçluların yerleşim yerleri mahkemenin yetki alanı içindedir. Mahkemece HMK’nın 7 maddesinde istisna olarak gösterilen hallerin olayda gerçekleştiği açıklanmadan itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulü ile onun hakkındaki ihtiyati haciz kararının yetkisizlik nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu da HMK 7. Maddede belirtilen istisnai hallerin olayda gerçekleştiğini iddia etmediği gibi buna ilişkin her hangi bir delilde sunmamıştır. Yine sözleşmelerden doğan davalarda ifa yeri mahkemesi de yetkili olduğundan ve uyuşmazlığa konu kredi ihtiyati haciz talep eden bankanın Ataşehir şubesi tarafından kullandırıldığından HMK’nın 10. Maddesine göre de mahkeme yetkili olmaktadır. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun yetki dışındaki, kefil sıfatı ile sorumlu olmadığı, asıl borçlu şirketteki hissesini devrettiği ve asıl borçlu lehine verdiği kefaletlerden caydığı, buna ilişkin alacaklı bankaya ihtar gönderdiği, alacaklı bankanın asıl borçlu şirket lehine verdiği ipotekleri fekkettiği, ihtiyati hacze konu borcun kefillikten caydıktan sonra doğduğu, kefillikten caydığından ihtiyati haciz talep eden bankanın alacaklı, kendisinin de borçlu sıfatının bulunmadığı, borcun çok üzerinde mallarının haczedildiğine ilişkin diğer itiraz sebepleri İİK 265. Maddede sınırlı olarak sayılan itiraz sebeplerinden değildir. Bu nedenle itiraz eden borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin itirazın kabulüne dair 30/04/2019 tarihli ek kararının kaldırılmasına itirazın reddine dair yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2019 tarih ve 2019/234 D. İş – 2019/234 Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; 1-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/04/2019 Tarih ve2019/234 D. İş – 2019/234 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına itiraz eden tarafından yapılan itirazın REDDİNE, 2-İtiraz edenin itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 06/03/2019 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin, itiraz eden üzerinde bırakılmasına, 5-İhtiyati haciz talep eden vekille temsil edildiğinden Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 1.125,00.TL vekalet ücretinin itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edene iadesine, 7-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 8-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.