Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1529 E. 2023/1852 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1529 Esas
KARAR NO: 2023/1852 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2021
NUMARASI: 2018/497 Esas 2021/424 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firmanın hafriyat-irişaat işleri yapmakta olup davalının yaptırmış bulunduğu işlerden dolayı faturalandırılmış ve 18.343,19- TL alacaklı olduğunu, davalının borcunu ödemediğini bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, taraflar arasında yazılı bir ticari ilişki bulunmadığını, fatura sözleşmesinin ifa safhası ile ilgili olması nedeniyle mutlaka bir sözleşmeye dayanması gerektiğini, sadece faturanın tebliğ edilmesi ve sekiz gün içersinde faturaya itiraz edilmemesi hukuken akdi ilişkinin varlığı anlamına gelmediğini, takibe konu faturada işin leslim alındığına dair her hangi bir imzanın mevcut olmadığını, alacaklı görünen tarafın alacağının mesnedi olarak 2012 tarihli bir faturayı göstermekte olduğunu, faturanın tanzim tarihinden 6 yıl geçmiş ve gerçek bir alacak için bu kadar süre beklenilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı tarafın %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/06/2021 tarih 2018/497 Esas 2021/424 Karar sayılı kararında;”….Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında hafriyat-inşaat işlerinin yapıldığı, davacının verdiği hizmet karşılığı düzenlediği faturalardan kaynaklanan alacağı olduğunu beyan ederek dosyamıza konu icra takibini başlattığı, takibe yapılan itiraz sonrasında mahkememize itirazın iptali davası açıldığı, davanın aydınlatılmasının tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini gerektirmesi nedeniyle aldırılan teknik bilirkişi raporlarına göre, davalı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmadığı, defterlerin delil niteliği taşımadığını, bahsi geçen faturalara istinaden davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi itibariyle 16.226,22 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olması nazara alınarak davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan iptaline karar verilen kısımların %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Her ne kadar davalı taraf, davanın süresinde açılmadığını beyan etmiş ise de; İİK’nin 67.maddesi uyarınca davanın, takibe yapılan itirazın tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davalı tarafın itirazları yerinde görülmemiştir…”gerekçesi ile, DAVANIN KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ İLE,1-Davalının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 16.226,22 TL asıl alacak yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine,2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, 3-Alacak likit olduğundan, iptaline karar verilen kısmın %20’si oranında hesaplanan 3.245,244 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu,Davacı taraf davaya konu alacak ile ilgili olarak daha önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan bu takibe 31.01.2014 tarihinde yapılan itiraz ile icra takibinin durmasınına karar verildiğini, daha sonra da aynı alacak davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına konu edilerek müvekkili şirket aleyhine takip yapıldığını ve itiraz sonucunda takibin durduğunu ve davacının mezkur itirazın iptali davasını açtığını, Davaya konu icra takibine yapılan itirazda derdestlik itirazında bulunulduğunu ancak yerel mahkemece bu itirazı dikkate almadan mezkur kararı tesis ettiğini, davacı tarafın ilk yapmış olduğu icra takibine göre 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan itirazın iptali davası açma hakkı kalmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde yaptığı takip var iken daha sonradan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nde aynı alacak için müvekkili aleyhine icra takibi yaparak davacı taraf 1 yıllık sürede itirazın iptali davası açma hakkı hak düşürücü süre nedeniyle ortadan kalkmış olmasına rağmen yeni bir icra takibi yaparak aynı alacak için itirazın iptali davası açma hakkı kazandığını, derdestlik itirazı kabul edilse davacı taraf özel şekil şartlarına tabi davacısına bir takım avantajlar sağlayan itirazın iptali davasını açamayacağını, müvekkili aleyhine olan icra inkar tazminatı ile diğer kolaylıkları kazanamayacağını, davacı tarafın alacak davası açma hakkı ise zaman aşımına uğramamak kaydı ile her zaman mümkün olduğunu, itirazların dikkate alınmadan salt ticari defterlerin incelenmesi ile karar verildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasının durdurulmasını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı borçlu vekili davaya konu icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde , icra takibinin mükerrer yapıldığını, aynı faturaya konu alacağın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile de talep edildiği, bu dosyada takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, ilk dosyadaki itiraz bertaraf edilmeden aynı faturaya dayanılarak yeni bir takip başlatıldığı belirtilerek derdestlik itirazında bulunulduğu, bu itirazın 07/06/2021 tarihli duruşmada da tekrarlandığı halde mahkemece bu icra dosyasının getirtilip incelenmediği, davalı borçlunun derdestlik itirazı konusunda olumlu/olumsuz karar verilmediği ve bu hususun istinaf sebebi yapıldığı anlaşılmıştır. İİK’nın 68. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde “Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.” hükmü ile itirazın hükümden düşürülmemesi halinde, ikinci kez ilamsız takip yapılamayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu hüküm kıyas yolu ile İİK’nın 67. maddesine de uygulanmaktadır. Bu nedenle aynı alacakla ilgili takip yapıldığı takdirde bu takip itiraza uğramış ve itirazın kaldırılması veya iptaline ilişkin bir talepte bulunulmamış ise, bu madde hükmüne istinaden yeni bir takip yapılamayacaktır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/7199 Esas – 2016/5394 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.) Usulüne uygun takip yapılmış olması itirazın iptali davası yönünden bir dava şartı olduğu ve somut davaya konu takibin derdestlik nedeniyle usulüne uygun yapılıp yapılmadığının araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davalı borçlu vekilinin derdestlik itirazında bulunduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının getirtilip incelenmek suretiyle davacı alacaklının aynı alacağı için aynı borçlu davalıya karşı birden fazla icra takibine başvurduğunun, yani takip hukukunda “mükerrer takip” olarak ifade edilen icra takibinde derdestlik durumunun bulunup bulunmadığının, davalı tarafından dava konusu takibin şikayet yolu ile iptalinin talep edilip edilmediğinin, mevcut bir icra takibi devam ederken davacı alacaklının aynı alacağı için ikinci icra takibi yapmasında korunmaya değer bir hukuki menfaatinin ve bu kapsamda geçerli bir icra takibinin bulunup bulunmadığı ve bu nedenlerle ikinci icra takibine yönelik açılan itirazın iptali davasının mükerrer takip nedeniyle açılıp açılmadığının değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. HMK.nun (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının HMK’nın 297, 353/1-a6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/06/2021 tarih ve 2018/497 Esas – 2021/424 Karar sayılı kararının HMK’nın 297, 353/1-a6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.