Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/149 E. 2023/96 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/149 Esas
KARAR NO: 2023/96 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/60 Esas – 2020/554 Karar
TARİH: 06/10/2020
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıların İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/688 Esas, 06/02/2018 tarih ve 2018/105 sayılı kararı ile 09/05/2017 tarihinde vefat etmiş olan murisi …’ ın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak 3 aylık yasal süresi içerisinde kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerini, mirasın reddine rağmen davalı ve vekili tarafından murislerinin bir senet borcu bulunduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 04/01/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, kambiyo ödeme emrinin bağlı bulundukları mahalle muhtarlığına bırakıldığını, icra emrinden haberdar olmadıkları ve 5 günlük süresi içerisinde itirazda bulunulmadığından takibin kesinleştiğini belirterek murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddedildiğnden icra takibine konu edilen senetten ötürü menfi tespit suretiyle borçlu omadığının tespitini, icra takibinin tedbiren olduğu durumda bırakılmasına ve maaş haczi işleminin de durdurularak kesintilerin geri iadesini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/10/2020 tarih 2019/60 Esas 2020/554 Karar sayılı kararında; ” Davanın, davacıların İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası olduğu, davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … aleyhine 2.400Euro bedelli ve 25/04/2015 vade tarihli senet yönünden icra takibi başlatıldığı, takip borçlusu …’ın vefat ettiği, bunun üzerine yeniden ödeme emri düzenlenerek …’ın mirasçıları gözüken dosyamız davacıları …, …, … aleyhine 2.400Euro asıl alacak, 721,87Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.121,87Euro üzerinden takip başlatıldığı, icra dosyasından düzenlenen ödeme emirlerinin davacılara ayrı ayrı 19/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve hacizler uygulandığı, ancak davacıların 06/02/2018 tarihinde İstanbul 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 2018/105 sayılı karar ile muris …’ın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerinin tespit ve tescil edildiği, bu nedenle davacıların mirasçı olmamasından dolayı muris …’ın borcundan sorumlu tutulamayacağı ve davacıların takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığı kanaatine varılmakla, davacıların davasının kabulü ile, davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine, ayrıca davacı … tarafından dosyaya ödenmiş olan 4.025 TL’ nin ve Davacı … tarafından dosyaya ödenmiş olan 11.175,12 TL’ nin davalıdan alınarak ayrı ayrı alınarak davacılara iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur….”gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜ ile davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine, 2-Davacı … tarafından dosyaya ödenmiş olan 4.025 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya iadesine, 3-Davacı … tarafından dosyaya ödenmiş olan 11.175,12 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya iadesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, icra takibinde …’ın vefatının öğrenilmesi üzerine mirasçıları …, …, …’a usulüne uygun olarak icra emirlerinin gönderildiğini, dosyaya eklenen borçlular …, … cd …’ın 5 günlük itiraz sürecinde herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, itirazda bulunulmaması sebebiyle icra takibinin kesinleştiğini ve usulüne uygun olarak borcun, tahsilinin gerçekleştiğini, Borçluların açmış olduğu mirasın reddi davasında 06.02.2018 tarihinde karar verildiğini, borçlulara gönderilen icra emirlerinin bu tarihten sonra gönderildiğini, borçluların da bu icra emirlerine herhangi bir itirazı olmadığını, İcra ve İflas Kanunu’nda açıkça belirtildiği üzere borçlunun tebliğ aldığı icra emrine itiraz etmemesi halinde borcu kabul ettiğinin anlaşıldığını, borçluların menfi tespit davasını açma tarihinin 17.12.2018 olduğunu, bu tarih dikkate alındığında borçlulara gönderilen icra emirleri ile menfi tespit davasının açılması arasında 8 aylık bir süre bulunduğunu, 8 aylık sürenin ardından davanın açılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, borçlular hakkında yapılan icra takibinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Davanın 17/12/2018 tarihinde İstanbul 26 AHM.’de açıldığı, 25/12/2018 tarih ve 2018/3 Esas – 2018/3 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın İstanbul ATM. ‘ye gönderildiği anlaşılmıştır. Dava, mirasın reddi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak olan senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini istemine ilişkin menfi tesbit davasıdır.Davanın 17/12/2018 tarihinde menfi tesbit davası olarak açıldığı, dava tarihinden sonra davacılardan … ile …’ın maaşlarına konulan hacizler nedeniyle tahsilatlar yapıldığından bu davacılar yönünden ödenen miktar itibariyle davanın istirda da dönüştüğü anlaşılmıştır. Mahkemece, davanın kabulü’ne karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … aleyhine 2.400Euro bedelli ve 25/04/2015 vade tarihli bono yönünden 04/01/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği için çıkartılan tebligatın alıcının vefat etmiş olması nedeniyle iade edildiği, davalı alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünden verilen yetki belgesi üzerine davalı alacaklı tarafından borçlu …’a ait Beyoğlu … Noterliğinden alınan 11/04/2018 tarihli veraset ilamını ibraz ettiği, ibraz edilen veraset ilamına göre borçlu …’ın 09/05/2017 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak eşi … ve Çocukları … ile …’ı bıraktığı, davalı alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce mirasçılar adına yeniden takip ve ödeme emri düzenlendiği, davacı borçlular adına ödeme emrinin tebliği için çıkartılan tebligatların adresin kapalı olduğu belirtilerek 19/04/2018 tarihinde muhtara teslim edildiği, davacı borçlulardan … tarafından 25/09/2019 havale tarihli dilekçe asıl borçlunun mirasını reddettiklerini belirtip hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği ve dilekçe ekinde kesinleşme şerhli İstanbul 2 SHM tarafından verilen 06/02/2018 tarih ve 2017/688 Esas-2018/105 Karar sayılı 09/09/2019 tarihinde kesinleşen mirasın reddi kararını ibraz ettiği, icra müdürlüğünce 27/09/2019 tarihli karar ile borçluya 19/04/2018 tarihinde tebligat yapıldığı, süresi içerisinde itiraz edilmediğinden talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Dosya içerisinde bulunan İstanbul 2 SHM tarafından verilen 06/02/2018 tarih ve 2017/688 Esas-2018/105 Karar sayılı kararı incelendiğinde; eldeki davanın davacıları …, …,… tarafından 09/05/2017 tarihinde vefat eden murisleri …’ın mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerini belirterek 24/07/2017 tarihinde mirasın gerçek reddi davası açtıkları, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 06/02/2018 tarih ve 2017/688 Esas-2018/105 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın 09/09/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Eldeki dava 17/12/2018 tarihinde açılmış olup, mirasın reddi kararı davacı borçlu tarafça 25/09/2019 tarihinde icra takibine itiraz dilekçesi ekinde sunulduğu halde, icra müdürlüğünce 27/09/2019 tarihli karar ile süresi içerisinde itiraz edilmediğinden talebin reddine karar verildiği, borçlu sıfatını kaybeden davacılar hakkında icra takibinin sonlandırılmamış olduğu anlaşılmıştır.Davacılar, miras bırakanları olan …’ın mirasını reddetmişlerdir. Bu durumda mirasçı sıfatı bulunmayan davacıların miras bırakanı tarafından ciro edildiği iddia edilen 25/03/2015 keşide tarihli ve 2.400,00 EURO bedelli bonodan dolayı davacıların muris …’ın borcundan sorumlu tutulamayacakları anlaşılmakla; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davalı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.088,22.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan (54,40.TL + 217,65.TL=) 272,05.TL harcın mahsubu ile bakiye 816,17.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/01/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.