Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1489 Esas
KARAR NO: 2023/1996 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/831 Esas – 2021/546 Karar
TARİH: 20/05/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirket ile davalı arasındaki 2 yıldır devam eden ticari ilişki çerçevesinde mal alım ve satımı olduğu gibi ayrıca, gayrimenkul alım ve satım işlemi de olduğu, ancak davalının davacı şirkete borcu bulunduğu davacının alacağının tahsil için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya üzerinden icra takibine başladığı, davalı şirket vekilinin vaki itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalı/borçlu itiraz dilekçesinde davacı müvekkil hakkında taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, davacının tefecilik faaliyeti çerçevesinde muvazaalı işlemler yaptığı şeklinde ağır ithamlarda bulunduğu buna ilişkin davalı hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına 2016/92735 soruşturma numarası ile şikayette bulunulduğu, davalı tarafın davacıya vermiş olduğu çeklerin ticari ilişki çerçevesinde alındığı ve hesabına işlendiğini, davalı şirketin icra takibine vaki itirazında haksız olduğu, bu nedenle, davalı şirketin icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından kazan elde etmek maksadı ile verilen paralar karşılığında davalı şirketin 4 adet gayrimenkulunu 3.450.000,00 TL. satış bedeli üzerinden davacıya devir ve davacının bunun karşılığından bu bedel üzerinden %20 (750.000,00 TL.) kazanç keserek 2.700.000,00 TL. paranın davalı şirkete verilmesi hususunda anlaştıkları, ancak davalı şirket ortağı ve yetkililerinin müzayaka halinde bırakarak gabin niteliğindeki sözleşmeye imza attırdıklarını, bu davaya ek yapılan carideki çeklerle ilgili olarak davacı şirket yetkili … ve davacı şirketin vekili ile 29.12.2015 tarihli sözleşme İle protokol altına alındığı, protokole göre davalı şirketin 810.000,00 TL. davacıdan alacağı bulunduğu, bu kapsamda davacı şirket yetkilisine verilen ve kısmi Ödemede bulunulan sendeni 3. Kişilere kullanılması nedeniyle davalının bu senede dayalı kısmi istirdat hakkının bulunduğu, bu kapsamda davacı hakkında İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/936 E. sayılı dosayı ile itirazın iptali davası açıldığı, ilgili dosyanın konusu çeklerin 29.12.2015 tarihli sözleşmeye ek yapılan çek listesindeki çekler olduğu, davacının mükerrer tahsilat yapma amacını güttüğü, davacının davalıdan aldığı bu çekleri faktöringde paraya çevirebilmek için naylon fatura düzenleyerek çekleri faktöringde paraya çevirdiği, davacının dava dilekçene ek yaptığı faturaya dayalı hak ve alacak iddiasında bulunuyor ise fatura muhteviyatı menkullerin davalı şirkete teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/05/2021 tarih 2016/831 Esas 2021/546 Karar sayılı kararında;”…Davalı da kayıtlarını düzenlenen protokole uygun olarak düzenlemiş olsaydı, cari hesap ekstresine göre davalının 53.536,50 TL borçlu olacağı anlaşılmakla,14.10.2019 tarihli bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun görülerek hükme esas alınarak, 29.12.2015 tarihli protokol ve ekindeki çek teslim tutanakları, düzenlenen fatura kayıtları, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.05.2018 tarihli davalının bu mahkemedeki davasının reddi kararı, ticari defter kayıtları ve takip konusu edilen 29.06.2015 tarihli cari hesap ekstreleri de birlikte değerlendirilerek davacının işbu davasının kabulü ile, davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( Bursa BAM 5.HD 2018/857 E, 2020/65 K) Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla, kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir….”gerekçesi ile, Davanın KABULÜ ile;1-Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına 2-Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, davacının; müvekkiline, davaya cevap dilekçesinde ve İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/936 Esas sayılı dosyasında, bahsedilen ticari mal alış verişler nedeniyle elinde teminat olarak tuttuğu müvekkiline ait gayrimenkulleri kullanarak, müvekkilini ahlaka ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak, aşırı yük yükleyerek sözleşme imzalattığını ve bunun neticesinde mükerrer tahsilat yaptığını, müvekkilinin alacaklarını ödemediğini, davaya konu edilen icra dosyası ilede haksız ve kötü niyetli çıkar sağlama ve müvekkilini daha fazla zarar uğratma amacının devam ettiğini, Taraflar arasında ki ticari ilişkilerde; davacı şirket yetkilisi ile yapılan ve İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/936 Esas sayılı dosyaya konu edilen sözleşmede; davacının davalıdan 53.250,0 TL alacağı olduğu zikredildiğini ve bu alacağın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davacıya ödendiğini, Davacı ile davalı arasındaki tüm ticari iş ve işlemler İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/936 esas sayılı dosyaya konu edilen sözleşme ve bunun öncesine dayandığını, davacı bu sözleşmedeki müvekkilinden alacağı olan 53.250,00 TL bedele istinaden senet aldığını ve bu senedin bir kısmı ödenmesine rağmen tamamı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu ve müvekkilinden tahsil edildiğini, Yerel mahkeme tarafından bu dava dosyasından verilen kararda İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/936 Esas sayılı dosyası ve taraflar arasındaki tüm ticari iş ve işlemler irdelenmede, borcun ödediği dikkate alınmadan davacının çarpıtma beyanları ile karar verildiğini, davacının müvekklinden hiçbir hak ve alacağı olmadığı gibi, müvekkilinin davacı ve davalı şirket yetkilisinden alacağı olduğunu, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/936 Esas sayılı dosyasının gerekçesi; İstanbul Bam 12. Hukuk Dairesinin 2018/1921 esas sayılı dosyası ile gerekçede değiştirilmiş ve davacının iş bu davada talep ettiği bedelin ödendiği beyan edildiğini, alacağının olduğuna hükmedildiğini ancak alacağı dava tarihi itibari ile muaccel olmadığı alacağın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası dosyasının ödeme tarihi itibari ile muaccel olduğunun zikredildiğini, Davacı şirkete müvekkili şirketin hiçbir borcu olmadığını, davacının müvekkilini zor durumda bırakarak her türlü haksız çıkarı sağladığını ve kendi planlayarak hazırladığı sözleşme ile müvekkilinin alacaklarını ödemediğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki alım-satım sözleşmelerinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı taraf dava dilekçesi ile; taraflar arasında yaklaşık 2 yıldır devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu, davalı ile ticari faaliyeti kapsamında mal alım-satımı yapmanın dışında gayrimenkul alım-satımında da bulunduğunu, zaten davalı tarafından davacı şirkete verilen çeklerde hukuka uygun şekilde gerçekleştirilen daire alım satımlarına ilişkin olarak ödeme vasıtaları olarak verildiğini, alınan çeklerin davacı şirketin alacak ve borçlarının açıkça görüleceği şekilde cari hesabına işlendiğini, bunun dışında taraflar arasında mal alımı satımı neticesinde davacı şirket tarafından kesilen faturalarda cari hesap içerisinde bulunmakta olup davalı taraf söz konusu fatura bedellerininde içerisinde olduğu cari hesabın son halinde davacı şirkete borçlu görünmesine rağmen borcunu ödemediği belirtilerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı taraf cevap dilekçesi ile; davalı şirketin 4 adet gayrimenkulunu 3.450.000,00 TL. satış bedeli üzerinden davacıya devir ve davacının bunun karşılığından bu bedel üzerinden %20 (750.000,00 TL.) kazanç keserek 2.700.000,00 TL. paranın davalı şirkete verilmesi hususunda anlaştıkları, bu davaya ek yapılan carideki çeklerle ilgili olarak davacı şirket yetkilisi …’un ve davacı şirketin vekili ile 29.12.2015 tarihli sözleşme ile protokol altına alındığı, protokole göre davalı şirketin 810.000,00 TL. davacıdan alacağı bulunduğu, bu kapsamda davacı şirket yetkilisine verilen ve kısmi Ödemede bulunulan senedin 3. Kişilere kullanılması nedeniyle davalının bu senede dayalı kısmi istirdat hakkının bulunduğu, bu kapsamda davacı hakkında İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/936 E. sayılı dosayı ile itirazın iptali davası açıldığı, ilgili dosyanın konusu çeklerin 29.12.2015 tarihli sözleşmeye ek yapılan çek listesindeki çekler olduğu, davacının mükerrer tahsilat yapma amacını güttüğü, davacının dava dilekçene ek yaptığı faturaya dayalı hak ve alacak iddiasında bulunuyor ise fatura muhteviyatı menkullerin davalı şirkete teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı taraf cevaba cevap dilekçesi ile; Davalının sözünü ettiği sözleşmenin davacı ile değil, dava dışı … ile imzalandığını, davalının cari hesapta gözüken faturalardan kaynaklı borcunu ödemediğini belirtmiştir.Davalının cevap dilekçesinde belirttiği ve dosyaya ibraz ettiği 08/01/2015 tarihli GAYRİMENKUL SATIŞ ANLAŞMASI başlıklı adi yazılı sözleşme incelendiğinde; Davacı şirket yetkilisi … alıcı, davalı şirket ve davalı şirket ile davalı şirket ortağı ve yetkilisi olan …’ün satıcı olduğu, davalı tarafa ait dökümü yapılan 5 adet gayrimenkulün 4.250.000,00 TL. Bedelle satışı konusunda anlaştıkları, alıcının ödemeyi 3 adet araç karşılığı 935.000,00 TL. + 250.000,00 TL. Nakit + 1.200.000,00 TL. Karşılığı led aydınlatma ürünleri cctv ürünleri + 1.865.000,00 TL. 20 ay vadeli 30/03/2015 tarihinden başlamak üzere çek ile ödeneceği düzenlenmiştir. (toplamı 4.250.000,00 TL. yapıyor) 29/12/2015 tarihli PROTOKOL başlıklı adi yazılı sözleşme incelendiğinde; Davacı şirket yetkilisi … alıcı, davalı şirket ve davalı şirket ile davalı şirket ortağı ve yetkilisi olan … satıcı olduğu, davalı tarafa ait dökümü yapılan 4 adet gayrimenkulün 2.700.000 TL karşılığında alıcıya satılması konusunda anlaşmışlardır. 3 Madde de;” Alıcı, anılan gayrimenkullerin satışı karşılığında satıcılara iki adet araç satışı karşılığında 548.000 TL ve 90.000 TL nakit ödeme yapmış, aynı zamanda 1.883.250 TL lik ek teslim etmiştir. Yine alıcı, satıcılara anılan gayrimenkullerin devir ve satışı kapsamında 810.000 TL ye tekabül eden 60 x 60 led aydınlatma paneli satmıştır. Anılan ödemeler toplamı 3.331.250 TL ye karşılık gelmektedir. Bu durumda alıcı, satıcılara gayrimenkullerin bedeli olarak anlaşılan 2.700.000 TL lik tutardan 631.250 TL fazla ödeme yapmış kabul edilmektedir. Bu hususta taraflar arasında tartışma yoktur. Bu fazla ödemenin 35.000 TL lik kısmı çek iadesi olarak …’a teslim edilmiştir. Kalan fazla ödeme miktarı 596.250 TL dir.” 4 Madde de;” Satıcılar bakiye 596.250 TL nin alıcıya iadesi için işbu protokol ekinde fotokopileri bulunan alıcı tarafından satıcılara daha önce teslim edilmiş olan toplamda 543.000 TL tutarındaki çekleri protokolün imzası anında alıcıya iade etmiştir.”5 Madde de ise;” 596.250 TL.nin 543.000 TL’sinin bu şekilde protokol ekindeki çekler ile ödenmesinden sonra bakiye kalan 53.250,00 TL. İse satıcılar tarafından protokolün imzası anında teslim edilen 1 adet senet ile alıcıya ödenecek yada tarihlerinden önce aynı tutardaki çek alıcıya iade edilecektir. İş bu senedin ödeme tarihi sözleşmenin imzalandığı tarihtir.” Hükmü düzenlenmiştir.Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları inceletilmek suretiyle mali müşavir … tarafından düzenlenen 08/06/2018 tarihli kök ve 08/03/2019 tarihli ek raporda, davacının iddialarını ticari defterleri ile davalının savunmasını ise ticari defter ve kayıtları ile teyit edilemediği belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan Mali Müşavir … ve Hukukçu … tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli raporda ise; 29.12.2015 tarihli protokol ve ekindeki çek teslim tutanakları, düzenlenen fatura kayıtları, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.05.2018 tarihli davalının bu mahkemedeki davasının reddi kararı, ticari defter kayıtları ve takip konusu edilen 29.06.2015 tarihli cari hesap ekstreleri dikkate alındığında, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 53.536,50 TL. Alacaklı olduğu ve davalınında davacıya aynı miktarda borçlu olduğu, bu şekilde taraflar arasındaki cari hesap eşitliğinin sağlanması gerektiğinin belirtildiği, mahkemece de bu rapor esas alınmak suretiyle istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafça davacı şirket yetkilisi ile davalı arasında yapılan sözleşmelerden kaynaklı alacak talebinde bulunmadığı, faturaya dayalı cari hesaptan kaynaklı alacak talep ettiğini beyan etmiş ise de davacı ticari defterlerindeki kayıtlar ve sunulan sözleşme ve protokol içeriği de gözetildiğinde, davacı ile davalı arasında mal alım-satımı yapmanın dışında davacı şirket yetkilisinin yaptığı ve davacı şirket adına yapıldığı anlaşılan gayrimenkul alım-satımında da bulunduğu ve her iki satışa ilişkin alacak ve borçların aynı cari hesap üzerinden gerçekleştiği, bu durumun mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de tesbit edildiği, istinafa konu kararın davacı tarafça istinaf edilmediği gözetildiğinde bu durumun davacı tarafça da kabul edildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 29.12.2015 tarihli protokol ve ekindeki çek teslim tutanakları, düzenlenen fatura kayıtları, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.05.2018 tarihli davalının bu mahkemedeki davasının reddi kararı, ticari defter kayıtları ve takip konusu edilen 29.06.2015 tarihli cari hesap ekstreleri dikkate alındığında, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 53.536,50 TL. Alacaklı olduğu tesbit edilmiş olup dosyaya ibraz edilen 29.12.2015 tarihli protokolün 5 maddesinde de açıkça tarafların mahsuplaşması sonucu davacı şirket yetkilisi alıcının davalı satıcıdan 53.250,00 TL. Alacaklı olduğu tesbit edilmiş olup bakiye kalan 53.250,00 TL. alacağın ise satıcılar tarafından protokolün imzası anında teslim edilen 1 adet senet ile alıcıya ödenecek yada tarihlerinden önce aynı tutardaki çek alıcıya iade edileceği düzenlenmiş olup mahkeme gerekçesinde belirtilen ve bilirkişilerce de incelenen İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/936 Esas – 2018/533 Karar sayılı 09/05/2018 tarihli kararın istinaf incelemesini yapan İstanbul BAM 12 HD.’nin 2018/1921 Esas – 2020/1314 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere 29/12/2015 tarihli Protokolün 5. maddesine göre; davalının davacıya bakiye 53.250-TL.lik borcu davacı şirket yetkilisine senet vermek suretiyle ödediği, söz konusu 53.250-TL’lik senedin tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 10/06/2016 tarihinde takibe konulduğu ve 30/06/2016 tarihinde yapılan ödeme sonucunda dosyanın infaz edildiği belirtilmiştir, davalı tarafçada istinaf dilekçesinde bu şekilde ödeme yapıldığı iddiası istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.Ödeme iddiası her aşamada ileri sürülebileceğinden bu durumda mahkemece İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip incelenip gerektiğinde önceki bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle iş bu davaya konu icra takibi nedeniyle davacının davalıdan dava tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının TBK 100 Mad hükümleri de gözetilerek tesbit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/05/2021 tarih ve 2016/831 Esas – 2021/546 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.