Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1479 E. 2023/1994 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1479 Esas
KARAR NO: 2023/1994 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/589 Esas – 2021/444 Karar
TARİH 01/06/2021
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin alt taşıyıcı sıfatıyla Fransa’dan Türkiye’ye karayoluyla eşya taşıdığını, davalı … A Ş’nin üst taşıyıcı, kendisinin ise alt taşıyıcı olup eşyanın müvekkilince taşındığını, ancak müvekkilinin kusurundan kaynaklanmayan alıcı firmanın ödeme yapmamasından kaynaklı sıkıntı nedeniyle davalı şirketin talimatı üzerine araçların bekletildiğini, bekleme süresi uzadığı için davalı firmanın talimatı üzerine … Plakalı araçlardaki malın müvekkiline ait depolara indirildiğini , 20.768 TL. depolama ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, usul bakımından davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde ekil delillerini ve dayanak belgelerini sunmadığını,davalının depolama-ardiye ücreti alacağı bakımından bir sorumluluğunun bulunmadığını,taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedildiğini, depolama veya kendi depolarına indirme konusunda davacıya talimat verilmediğini, davacının keyfi bir şekilde kendi depolarına yükü indirdiği ve depolama ücretinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının taşıma sürecinde taşıma işleri komisyoncusu sıfatı ile hareket ettiğini, depolama ücreti varsa da bunun alıcı veya satıcıdan talep edilebileceğini,alacak tutarının fahiş olduğunu,toplam sekiz (8) araçlık taşımada, altı (6) aracı talimata aykırı teslim eden davacının sadece iki (2) araç bakımından bekleme ve depolama işlemi yaptığını, bundan dolayı davalının zarar gördüğünü,bekleme ücreti hesabında da beher gün başına 100 Euro yerine 150 Euro üzerinden hesaplama yapıldığını, bunun da sözleşmeye aykırı olduğunu,iddia İle yurtiçi depolama ücretinden sorumlu olmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 01/06/2021 tarih 2019/589 Esas 2021/444 Karar sayılı kararında;”….Taraflar arasında ardiye hizmetinin verilmesine dair bir sözleşme bulunmamakta fakat davalının bilgisi dahilinde ardiye hizmeti verilmiş durumda olup, davacı, verilen bu hizmete karşılık ücret talep etme hakkına sahiptir. Bu durumda, istinaf ilamı da nazara alınarak, davacının malı kendi deposunda depoladığı da gözetilerek depo ücretinin serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerektiği, bilirkişinin 12/04/2021 tarihli ek raporuna göre davacının talep ettiği alacak miktarının makul olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, Davanın KABULÜ ile; 1-20.768,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu,Davanın esası hakkında düzenlenen 3 kişilik 30/10/2020 tarihli heyet raporunun denetime elverişli olduğunu ve olayı tüm teknik ve hukuki yönleri ile ele aldığını, Müvekkilinin heyet bilirkişi raporunda da bahsedildiği üzere saklatan konumunda bulunmadığını, davacı tarafından bugüne kadar dosyaya bunun aksini gösterir herhangi bir delil de sunulmadığını, Müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığını, (Türk Borçlar Kanunu’nun 562 ve 562. maddeleri)Kanun gereği ancak saklatan borçlanabileceğinden ve dosyada müvekkilinin saklatan konumunda olduğuna dair hiçbir delil, belge ve iddia bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,Taraflar arasında ardiye hizmetinin verilmesine dair bir sözleşme bulunmadığını, yerel mahkemece davalının bilgisi dahilinde ardiye hizmeti verilmiş olduğu beyanla davacının verilen bu hizmete karşılık ücret talep etme hakkına sahip olduğunun hüküm altına alındığını, Gümrük Taşıma – Gümrüklü Antrepolar Uzmanı tarafından düzenlenen 12/04/2021 tarihli hesap raporunda özetle; 342 günlük ardiye bedeli olarak 33.282,71-TL.210 günlük ardiye bedeli olarak ise 19.335,67-TL. olarak belirlendiğini, bu hesaplamaların kabulünün mümkün olmadığını, ilgili raporun sadece hesaplamaya ilişkin tek kişilik bir rapor olup yerel mahkemenin sadece hesap talebi üzerine alındığını, işbu raporun davacı tarafın haklılığını kesinlikle yansıtmadığını, aksi düşünülse dahi 210 günü aşan bir hesaplama yapılması ve talepte bulunulmasının mümkün olamayacağının dosya kapsamından sabit olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizin 23/10/2019 tarih ve 2018/1153 Esas – 2019/1440 Karar sayılı kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda istinafa konu karar verilmiştir.Dava, depolama ücretinden kaynaklı alacak davasıdır. Mahkemece, davanın kabulüne, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında, taşıma sözleşmesi bakımından ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın davacının taşıma sonunda yükün gönderilene teslim edilememesi sebebi ile kendisine ait depoya alnması ve burada oluşan ardiye-depolama ücretinden kaynaklanmaktadır.Davacı vekili ve davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen maillerden davalının izni ile davacının malları kendisine ait depoya indirdiği ve davalıya depolama hizmeti verdiği anlaşılmıştır.Mahkemece dairemizin kaldırma kararından sonra 09/02/2021tarihli duruşmanın ara kararı doğrultusunda taşıma-gümrüklü antrepo uzmanı bilirkişiden alınan ek rapor doğrultusunda istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda; Dava tarihi itibariyle toplam 19.335,67 TL. Ardiye ücreti oluştuğu, davacının uygulamış olduğu antrepo fiyatlarının diğer antrepo ücretleriyle kıyaslanması sonucunda , fahiş olmadığı, uygulanabilir olduğu belirtilmiştir.HMK’nın 146.maddesine göre hakim delillerden davanın yeterince aydınlandığı kanaatine varırsa tahkikatı bitirebilir. Bu hükümle birlikte ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davalı vekilinin, eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir,” yasal düzenlemesi gözetildiğinde; İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, hükme esas alınan bilirkişi ek rapor içeriğindeki tespitler ışığında mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.418,66.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 354,67.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.063,99 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.