Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1463 E. 2023/2048 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1463 Esas
KARAR NO: 2023/2048 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/1392 Esas – 2021/194 Karar
TARİHİ: 23/02/2021
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 08.04.2014 ve 18.04.2014 tarihli acentelik sözleşmelerinin ve … Gelişim Programı Ek Protokollerinin imzalandığını, davalı tarafından müvekkiline acentelik hizmeti verildiğini, acentelik sözleşmelerinin 13.10.2016 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, davalının acentelik hizmeti verirken satışını gerçekleştirdiği ve iş bu davanın konusu olan 25 adet sözleşme için acentelik sözleşmesinin ekinde yer alan komisyon tablosuna ve 2025-2016 yılına ait Komisyon Kurallarına göre komisyon ödemesi yapıldığını, davaya konu sözleşmelerin büyük bölümünün yüksek katkı payı tutarlı senelik ve 3 aylık olarak satışı gerçekleşen sözleşmeler olduğunu, sözleşmelerin neredeyse tamamının 1 yıllık süre içerisinde iptal edildiğini, 2016 yılı komisyon kuralları gereği iptalin gerçekleştiği yıl dikkate alınarak birinci yılın sonunda çıkış yapılan sözleşmelere ödenen komisyonun %100’ünün, ikinci yılda çıkış işlemi gerçekleşen sözleşmelerde ödenen komisyonun %75’inin müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, davacının satışını gerçekleştirdiği 25 adet sözleşmenin iptal edilmesinden kaynaklı peşinen ödenen komisyon tutarlarından (komisyon sistemi gereğince uygulanan komisyon geri alım kuralları sebebiyle) oluşan 38.429,10 TL’lik borç bakiyesinin geri ödenmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla şimdilik 38.429,10 TL alacağın, her bir komisyon bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça da belirtiliği üzere müvekkili tarafından davalı firmaya acentelik hizmeti verildiğini, müvekkili acente ile davacı firma arasında 08.04.2014 ile 18.04.2014 tarihinde Acentelik Sözleşmeleri imzalandığını, ancak müvekkili ile davalı firma arasında imzalanmış olan Acentelik Sözleşmelerinin 13.10.2016 tarihli Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı firma tarafından haksız olarak feshedildiğini, müvekkili ile davacı firma arasında imzalanan, mutabık kalınan hiçbir sözleşmede komisyon bedel iadesi” …. Uygulaması” şeklinde bir maddenin mevcut olmadığını, iş bu davaya konu alacağın, asıl sözleşmelerde mevcut olmayan müvekkilinin yazılı onayı alınmaksızın hazırlanmış olup hukuki temelden yoksun bir uygulamaya dayandığını, davacı firma tarafından kötü niyetli talep edilen komisyon iade bedelinin haksız kazanç niteliğinde olduğunu, müvekkiline ödenmiş olan komisyon ödemelerinin geri alınabilmesi için davacı sigorta şirketi tarafından tasarlandığını, bu hususun iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 23/02/2021 tarih ve 2018/1392 Esas – 2021/194 Karar sayılı kararında;”Davadaki uyuşmazlığın konusunun; Acentelik sözleşmesinin haklı nedenle fesh edlip edilmediği, katkı payı komisyonlarının geri alma haklarının bulunup bulunulmadığ var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.Dosya kapsamındaki dava ve cevap dilekçesi ve ekleri, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir. Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesi 14. Maddesi ve sözleşme ekindeki acente komisyon oranları ek 1 uyarınca uygulanacak komisyon oranları belirtilerek sözleşmenin eki niteliğindeki acente komisyon oranlarına ilişkin tabloda ödeme dönemi 3 aylık, 6 aylık ve yıllık olan sözleşmeler için komisyon geri alımı (…) bireysel emeklilik sözleşmeleri için ilk 3 yıl içerisindeki devamlılığına bakılacağı; ara verme, çıkış, katkı payı indirimi yapıldığı durumda ödenen komisyonların tamamının geri alınacağının kararlaştırıldığı, … kapsamında olan acenteler yönüyle komisyon ödemelerinin ne şekilde hesap edileceği ve komisyon geri alımlarının ne şekilde gerçekleştirileceği 01.01.2015 tarihli mail ile davacı sigorta şirketi tarafından tüm acentelerine bildirildiği, yeni uygulamayla beraber taahhütname alma işlemlerinin de sona erdirileceğinin bildirildiği, gene 01.01.2016 tarihinden sonraki sigorta poliçelerinde komisyon geri alımlarının ilk yılda ara verme, çıkış, katkı payı indirimi yapıldığı durumda ödenen komisyonun tamamının, ikinci yılda %75’inin, üçüncü yılda ise %50 sinin geri alınacağının kararlaştırıldığı, bu yönde sigorta komisyon gider belgelerinin düzenlendiği, davaya konu 25 adet bireysel emeklilik sözleşmesinin çıkış nedeniyle sonlandırıldığı, davalı tarafından 2015 yılında yıllık ödemeli 14 BES, 2016 yılında ise yıllık ödemeli 11 adet BES sözleşmesine aracılık edildiği ve hak edilen katkı payı komisyonlarının davacı sigorta şirketi tarafında davalı acenteye ödendiği, 31.12.2016 tarihi itibarıyla davaya konu sözleşmelerin 3 yıllık sürede devamlılığının sağlanamadığı tespit edilmiştir. Sigorta Acenteleri Yönetmeliği MADDE 15 – (1) Aşağıda belirtilen hususlar sigorta şirketleriyle acenteler arasında yapılacak acentelik sözleşmelerinde düzenlenir.a) Sözleşmenin tarafları.b) Sözleşmenin süresi, yenileme ve fesih şartları.c) Acenteye verilen yetkinin sigorta branşları itibarıyla kapsamı ve coğrafi sınırı.ç) Levha kayıt numarası veya 13 üncü maddedeki kurum ve kuruluşlar için kayıt numarası.d) (Değişik:RG-16/1/2016-29595)(1) (2) Branş bazında ödenecek komisyon ve sağlanacak diğer menfaatlere ilişkin usul ve esaslar. e) (Ek:RG-16/1/2016-29595)(1) Tarafların hak ve yükümlülükleri.f) Poliçe düzenlenmesine, primin tahsiline ve sigorta şirketine intikaline ilişkin hükümler.g) Hesap mutabakatına ilişkin hükümler.ğ) Tesis edilecek teminata ilişkin hükümler. (2) Acentelik sözleşmelerinde, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, bu Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuata aykırı olmamak kaydıyla birinci fıkradaki hükümlere ilave hükümler yer alabilir. (3) (Ek:RG-16/1/2016-29595)(1) Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir. Sözleşmenin feshine neden olan haklı sebepler acentelik sözleşmesinde açıklanır. Sigorta şirketi sözleşmede yer vermediği bir hususu haklı sebep olarak dayanak gösteremez. Fesih sonuçlarını doğuran uygulamalar da fesih ile aynı hükümlere tabidir.(4) (Ek:RG-16/1/2016-29595)(1) Sözleşmenin feshinin tarafların hak ve yükümlülüklerine etkisine ilişkin usul ve esaslar sözleşmede açıklanır.(5) (Ek:RG-16/1/2016-29595)(1) Sözleşme kapsamında yer alan hükümlerin acente aleyhine olacak şekilde değiştirilmesine ilişkin düzenlemeler, değişikliğin yapılmasından itibaren asgari 2 ay sonra yürürlüğe girer. Müsteşarlık bu süreyi yarısına kadar uzatabilir.” hükmü uyarınca acente sözleşmelerinde komisyon oranlarının mevzuata aykırı olmadıkça serbestçe belirlenebileceği, sigorta poliçelerinin sigorta şirketleri ile acenteler arasında performans ve verimlilik açısından belli süreler dahilinde yürürlükte kalmaması durumunda ücretin geri dönüşünün mümkün olduğu, tarafların bu yönde sözleşmede ne şekilde komisyon geri alımının uygulanacağını kararlaştırdıkları, sigorta şirketinin sigorta poliçesinin düzenlenmesi karşılığında acenteye ödediği komisyonu geri alma hakkının (…) bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalıya Beyoğlu … Noterliğinin 28.07.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iş bu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde dava konusu alacağın iade edilmesi ihtar ve ihbar olunduğu, TBK 117-1 maddesi;” Muaccel bir borcun borçlusu alacaklanın ihtarı ile temerrüde düşer” hükmü olduğu, taraflar arasında 08/04/2014 tarihinde imzalanan acentelik sözleşmesi kuralları gereği sözleşmenin tek taraflı fesih hakkının olduğu, sigorta şirketinin yine acentelik sözleşmesinin 14. Maddesi uyarınca komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkının haiz olduğu … uygulamaları ile ilgili tüm detayların e-mail yoluyla davacı firma tarafından tüm dağıtım kanallarına 01.01.2015 tarihinde duyurulduğu görülmüş olmakla, Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten 38.429,10-TL alacaklı olduğu Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Mahkemece taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesinin 14. maddesi ve sözleşme ekindeki acente komisyon oranları uyarınca komisyon geri alım (…) hakkı bulunduğunun söylendiğini, cevap dilekçesinin başından beri müvekkilinin davacı ile imzaladığı sözleşme kapsamında komisyon geri alım (…) hakkının bulunmadığını beyan ettiklerini, komisyon hususunun 08.04.2014 tarihli sözleşme ve 18.04.2014 tarihli sözleşmenin “Madde 14.Acentecilik Komisyonu” başlığı altında izah edildiğini, bu madde içerisinde mahkemece komisyon geri alım hakkının bulunduğu söylenmiş ise de, sözleşmeye bir kez daha bakıldığında 14.madde içerisinde … hakkının bulunmadığının görüleceğini, 14. maddede bahsi geçen hususun davacının komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkı olduğunu, bu hakkın geçmişe yönelik olarak verilen komisyonun geri alınabileceğini ifade etmediğini;Sözleşmelerin 14. maddesinde;“…’nın komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkı saklıdır. ACENTE’nin komisyon oranında yapılan değişiklikleri kabul etmemesi durumunda ihbar öneli kullanmak suretiyle Acentelik Sözleşmesini feshetme hakkı vardır. Bu fesih hakkının kullanılması halinde ACENTE’nin, … tarafından ACENTE’ye her ne nam altında olursa olsun hak edilmiş komisyon ödemeleri dışında yapılmış tüm ödemeleri ve her türlü destek ödemesi, Acentelik Sözleşmesi’nin feshedildiği tarih itibarı ile muaccel olmak üzere …’ya nakden ve defaten iade etmekle yükümlü olduğu hususunda taraflar mutabıktır. …, söz konusu iade yükümlülüğünü ACENTE tarafından tam olarak yerine getirilmedi sürece iş bu Acentelik Sözleşmesi gereği tesis edilen teminatları iade etmeyeceği ve feshin hüküm ifade etmesinden itibaren on (10) iş günü içinde iade yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde tesis edilen teminatları nakde çevirerek tahsil etme hak ve yetkisine sahip olduğu hususunda taraflar mutabıktır” denildiğini;Yukarıdaki maddenin açık hükmünün davacının … hakkının bulunmadığını gösterdiğini, davacıya tanınan hakkın, ileriye doğru komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkı olduğunu, geçmişe yönelik olarak ödediği ücreti geri alma hakkının bulunmadığını, Mahkemece Sigorta Acenteleri Yönetmeliği’nin 15. maddesine atıf yapılarak, bu maddeye göre … hakkının bulunduğu söylenmiş ise de, madde kapsamı içerisinde … hakkının davacıya tanındığını gösteren bir hüküm bulunmadığını, Mahkemece maddenin d bendine vurgu yapılarak, d bendinde … hakkının tanındığının söylenmeye çalışıldığını;Değişik: RG-16/1/2016-29595 (1)(2) Branş bazında ödenecek komisyon ve sağlanacak diğer menfaatlere ilişkin usul ve esaslar; değişikliği 16.01.2016 tarihli olup, bu değişikliğin geriye götürülmesinin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından imzalanan sözleşmenin tarihi 2014 olup, bu sözleşmeye 16.01.2016 tarihli yönetmeliği uygulamanın mümkün olmadığını, d fıkrasının içerisinde davacıya … hakkı tanındığını gösteren bir ifadeye rastlayamadıklarını, Mahkemece … Gelişim Programı Ek Protokolü’nün 2016 yılında imzalandığının göz ardı edildiğini, taraflar arasında imzalanan bu sözleşmede geriye doğru uygulanamayacağını ve verilen hakkedişlerin … uygulaması ile geri talep edilemeyeceğini;Mahkemece hükme esas alınan Acente Komisyon oranları EK-1 yarınca uygulanacak komisyon oranları belirttirilerek sözleşmenin eki niteliğindeki Acente Komisyon oranlarına ilişkin tabloda ödeme döneminin 3 aylık, 6 aylık ve yıllık olan sözleşmeler için komisyon geri alım hakkı tanındığı söylenmiş ise de, bunun doğru olmadığını, dilekçe ekinde sundukları Acente Komisyon Oranları EK-1 sayfa numarası 12 isimli belgede davacıya … uygulaması tanındığına ilişkin bir hüküm olmadığını, yine dilekçenin Ek-2 kısmında sundukları Acente Komisyon Oranları isimli belgenin içerisinde Mahkemenin hükmüne esas aldığı ifadelerin yer aldığını ancak ekte sundukları bu belge istinaf mahkemesi tarafından incelendiğinde, Acente Komisyon Oranları isimli belgenin herhangi bir imza içermediğinin, müvekkilinin imzasını taşımadığının görüleceğini, Yerel mahkemece imzasız bu belgenin hükme esas alınmasının anlamını çözmekte zorlandıklarını, davacı tarafından sunulan ve herhangi bir imza içermeyen Acente Komisyon Oranları isimli belgeyi Mahkemenin kabul etmesine bir sebep bulamadıklarını;Yerel Mahkemeye sundukları 04.01.2021 tarihli dilekçenin dosya kapsam ve içeriğine ilişkin çarpıcı bilgiler içerdiğini, Mahkemece 01.01.2015 tarihli e-mail ile … uygulamasının tüm acentelere bildirildiği ifade edilmiş ise de, dosya kapsamı içerisinde müvekkiline 01.01.2015 tarihinde … uygulamasının hayata geçirileceğine dair bir e-posta atılmadığını, Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında … uygulamasının müvekkiline bildirildiğine dair bir hususa rastlanmadığını, bunun aksine, 25.12.2020 tarihinde alınan bilirkişi raporu ile müvekkiline 01.01.2015 tarihinde bir e-posta gönderilmediğinin ispatlandığını;Bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere, … uygulamasının geriye dönük olarak uygulanacağına ilişkin bildirimin müvekkiline gönderilmediğinin anlaşıldığını, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere …@gmail.com mail hesabının, Marmara Bölgesi … acente mail grubunda bulunmasının, sözleşmede esaslı değişiklik yapan uygulamanın müvekkiline gönderildiğini göstermediğini, müvekkilinden … uygulamasının başlatılması için onay alındığına kanıt oluşturmayacağının ortada olduğunu, taraflarca imzalanan sözleşmede … hakkına ilişkin düzenleme bulunmadığını, davacının, sözleşme şartlarını esaslı şekilde değiştirecek olan … talebini müvekkiline iletilip müvekkilin onayını almadan taraflar arasındaki sözleşmeye dahil edemeyeceğini; Sözleşmenin esasını tek taraflı bir beyan ile değiştirmenin mümkün olmadığını, davacı firmaya ait müvekkiline ulaşmış bir geri alma hakkı talebinin bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde davacı firmanın yalnızca komisyon oranları üzerinde değişiklik yapmak gibi bir yetkisinin bulunduğu hususu bir an için kabul edilse dahi, bu yetkinin sözleşmede olmayan yeni bir kuralın sözleşmeye eklenmesini sağlamayacağını, bilirkişi tarafından 01.01.2015 tarihinde gönderildiği iddia edilen elektronik postanın metnine ulaşılmadığını, taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin, esaslı unsurlarını e-posta ile değiştirmek mümkün değilken, sözleşmenin esaslı unsurlarını değiştiren … uygulamasının metnine dahi bilirkişilerin ulaşamadığını;Sigorta şirketinin komisyon oranlarını artırma veya azaltma yönündeki tek taraflı değişiklik yetkisinin geriye doğru işleyip işlemeyeceğini ve davacıya geriye doğru etkili fesih hakkı tanıyıp tanımayacağını bilmediklerini, davacı tarafın acentelik sözleşmesinin 14.maddesi hükmü uyarınca komisyon oranlarını artırma veya azaltma yetkisinin olduğunu beyan ettiğini, taraflar arasında 18.04.2014 tarihli sözleşme incelendiğinde davacının 14.maddeye göre komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkına sahip olduğunu gördüklerini ancak 14. maddenin hiçbir yerinde verilen komisyonların geri alınacağına ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığını beyanla Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, acentelik sözleşmesi ve eki komisyon kuralları gereği, acentenin satışına aracılık ettiği bireysel emeklilik sözleşmeleri nedeniyle kendisine ödenen komisyon bedellerinin, sigortalılarca sözleşmelerden birinci ve ikinci yıllarında çıkıldığından bahisle iadesi talebine ilişkindir.Davacı taraf, davalı ile imzalanan acentelik sözleşmeleri gereği davalıya aracılık ettiği bireysel emeklilik sözleşmeleri nedeniyle sözleşme ekinde bulunan komisyon kuralları ve oranları uyarınca komisyon ödemesi yapıldığını, acentelik sözleşmelerinin 13.10.2016 tarihinde feshedildiğini, davalının 2015 ve 2016 yılında satışına aracılık ettiği 25 adet bireysel emeklilik sözleşmesinin birinci ve ikinci yıllarında sigortalılar tarafından sona erdirildiğini, ödenen komisyonların hangi hallerde geri alınacağının sözleşmelerin ekinde yer alan komisyon tablosunda düzenlendiğini beyan ederek davalıya ödenen komisyon bedellerinden 38.429,10 TL’nin faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf acentelik sözleşmelerinde ödenen komisyonların geri alınacağına dair bir düzenleme olmadığını, davacıya yalnızca komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkı tanındığını, acentelik sözleşmelerinin davacı tarafından haksız şekilde feshedildiğini, davacının tek taraflı olarak, bir mail ile kendisine ödenen komisyonu geri alma hakkı tanıyamayacağını, kaldı ki böyle bir mailin de taraflarına ulaşmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dosya kapsamından; taraflar arasında 08.04.2014 ve 18.04.2014 tarihli acentelik sözleşmelerinin imzalandığı, her iki sözleşmenin ekinde acente komisyon oranlarının bulunduğu, yine taraflar arasında … Gelişim Programı Ek Protokolü’nün imzalandığı, davacı tarafından davalıya gönderilen 13.10.2016 tarihli ihtarname ile, acentelik sözleşmelerinin, acentenin talebi üzerine feshedildiğinin bildirildiği, yine davalıya gönderilen 28.07.2017 tarihli ihtarname ile, davalının 2015 yılında aracılık ettiği yıllık ödemeli 14 adet bireysel emeklilik sözleşmesi ile 2016 yılında aracılık ettiği yıllık ödemeli 11 adet bireysel emeklilik sözleşmesinde üçüncü yılda katkı payı ödemelerinin sağlanamadığı, bu nedenle davalı adına 41.700,61 TL borç bakiyesinin oluştuğu bildirilerek söz konusu bedelin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 günlük süre içerisinde iade edilmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, acentelik sözleşmeleri gereği davacının ödediği komisyonları geri alma hakkının bulunup bulunmadığı, bu hakkı tek taraflı bir bildirim ile sağlayıp sağlayamayacağı, bu bildirimin davalıya ulaşıp ulaşmadığı ve neticeten davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafından davalıya, aracılık ettiği 25 adet bireysel emeklilik sözleşmesi nedeniyle komisyon ödendiği ve sigortalılar tarafından bu sözleşmelerden bir ve ikinci yıllarında çıkış yapıldığı konusu ihtilaflı değildir. Davacı vekili tarafından sözleşmelerin imzalandığı tarih ile sözleşmelerden çıkış yapılan tarihleri ve ödenen komisyon miktarlarını gösterir liste dosyaya sunulmuştur.Her iki acentelik sözleşmesinin 14. maddesinde: davacı tarafından davalı acenteye, davacının yayımladığı komisyon oranlarına göre komisyon ödeneceği, davacının komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkının bulunduğu, davalı acentenin komisyon oranlarında yapılan değişikliği kabul etmemesi halinde ihbar öneli kullanmak suretiyle sözleşmeyi feshetme hakkının olduğu, davacı tarafından satışı yapılan bireysel emeklilik ve sigorta ücretlerine ilişkin her yılın komisyon oranlarının liste halinde davalıya bildirileceği, sözleşmenin imza tarihi itibariyle içinde bulunan yıla ilişkin komisyon oranlarının sözleşme ekinde yer aldığı, müteakip yıllara ilişkin komisyon oranlarının ise davacı tarafından acente portalı üzerinden yayımlanacağı, davalı acentenin yayımlanan komisyon oranlarını takip ile yükümlü olduğu; 21. maddesinde: sözleşmenin süresiz olduğu ve taraflardan her birinin, noter aracılığı ile veya taahhütlü bir mektup ile feshi ihbar etmek kaydı ile sözleşmeyi 3 aylık ihbar süresine uyma koşulu ile her zaman feshedebileceği, bu fesih hakkının davalı acente tarafından kullanılması halinde, davalının hak edilmiş komisyonlar dışında davacı tarafından yapılmış tüm ödemeleri iade edeceğinin kabul edildiği, 22. maddesinde fesih sebeplerinin, 25. maddesinde ise sözleşmenin her ne sebeple olursa olsun feshedilmesi veya sona ermesi halinde, davalı acentenin, davacıya ait tüm belge, evrak, makbuz, basılı malzeme, demirbaş vs sözleşmenin feshinden itibaren en geç iki iş günü içerisinde noksansız olarak davacıya iade edeceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya tüm acentelere gönderildiği beyan edilen 01.01.2015 ve 04.01.2016 tarihli mailler sunulmuş olup, 01.0.2015 tarihli mailde; 01.01.2015 tarihi itibariyle … uygulamasına geçildiği, buna göre yıllık/6 aylık/ 3 aylık bireysel emeklilik sözleşmeleri için sözleşmenin ilk üç yıl içerisindeki devamlılığına bakılacağının, ara verme, çıkış, … indirimi yapıldığı durumda ödenen komisyonun tamamen geri alınacağının, 04.01.2016 tarihli mailde ise; 04.01.2016 tarihi itibariyle geçerli olacak komisyon oranlarının ve … uygulamasında değişiklik yapıldığının, buna göre 3 aylık/6 aylık/ yıllık bireysel emeklilik sözleşmeleri için sözleşmenin ara verme, çıkış, transfer, katkı payı indirimi durumlarında; ilk yılda gerçekleşirse ödenen komisyonun tamamı, ikinci yılda gerçekleşirse ödenen komisyonun %75’i, üçüncü yılda gerçekleşirse ödenen komisyonun %50’sinin geri alınacağının bildirildiği görülmüştür. Davalı taraf cevap dilekçesi ve yargılama sırasında sunduğu diğer tüm dilekçelerde söz konusu mailin taraflarına gönderilmediğini, gönderilmiş olsa bile davacının bu şekilde, tek taraflı olarak sözleşme koşullarını ağırlaştıran bir değişiklik yapma hakkının olmadığını, ancak komisyon oranlarını değiştirebileceğini beyan etmiş ve Mahkemece davacının kayıtları üzerinde söz konusu mailin davalıya gönderilip gönderilmediğinin tespiti için alınan teknik bilirkişi raporunda bu konuda kesin bir tespit yapılamamış ise de; dosyada mübrez davalının, davacıya göndermiş olduğu 14.08.2017 tarihli cevabi ihtarname ile 01.01.2015 tarihi itibariyle uygulamaya başlanan komisyon iadesine ilişkin kuralların taraflarına bildirildiğini, bu koşulların taraflarının sözleşmeye devam etme zorunluluğu nedeniyle dayatılarak uygulamaya konulduğunu beyan etmekle … uygulaması ile ilgili mailin taraflarına ulaşmış olduğunu kabul ettiği anlaşılmıştır. Aynı ihtarnamede davalı, 2016 yılında bir acentelik daha talep edildiğini, bu taleplerinin haklı bir gerekçe olmaksızın reddedildiğini, bu nedenle acente olarak devam etme imkanının kalmadığını ve davacının da kabulüyle sözleşmenin feshedildiğini, yani davacının fesih ihbarında belirttiği gibi, kendisinin talebi üzerine sözleşmenin feshedildiğini de ikrar etmiştir. Kaldı ki davacı tarafından 01.01.2015 ve 04.01.2016 tarihli maillerde yalnızca … uygulaması değil, komisyon oranlarındaki değişiklikler de bildirilmiş olup, acentelik sözleşmelerinin 14. maddesi gereği davalının bu değişiklikleri portal üzerinden takip etme yükümlülüğünün bulunduğu, buna rağmen değiştirilen oranlarla ilgili herhangi bir itirazda bulunmadığı, yine sözleşmelerin 14. maddesi ile kendisine tanınan fesih hakkını kullanmadığı, bu oranlara göre ödenen komisyonları kabul ettiği, bu minvalde davalı tarafın ödenen komisyonların iade edileceği şartları gösteren …… uygulamasından haberdar olduğu, uygulama kendisine bildirilmesine rağmen sözleşmeye devam ettiği, bu nedenle 01.01.2015 tarihinden itibaren satışına aracılık ettiği sözleşmeler ile ilgili olarak bu kuralların davalıya uygulanabileceği anlaşılmıştır. Davacı tarafından toplam 25 adet sözleşme yönünden komisyon iadesi talep edilmiş olup, bu sözleşmelerin hepsinin 01.01.2015 tarihinden sonra yapıldığı ve sigortalılar tarafından bir ve ikinci yıllarında sözleşmelerin sona erdirildiği, buna göre davacının dava dilekçesinde açıkladığı miktarda komisyonun iadesini talep etmekte haklı olduğu, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalıdan yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle ve Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 2.625,09 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 655,97‬‬ TL (59,30 TL+596,67 TL) harcın mahsubu ile bakiye 1.969,12‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, -Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.