Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1409 E. 2021/1157 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1409 Esas
KARAR NO: 2021/1157 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2021 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2021/328 Esas
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalılardan … ile …’nin yönetim kurulu yetkilerini kullanmalarının ve şirketi temsil ve ilzam etmelerinin tedbiren durdurulmasına, dava sonuna kadar görev yapmak üzere şirkete kayyım atanması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, yasa ve hukuka açıkça aykırı, tümüyle gerçek dışı, mesnetsiz iddialara dayalı, kötü niyetli davanın öncelikle davalılar … ile … yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan esasa girilmeden reddine, haksız davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/05/2021 tarih ve 2021/328 Esas sayılı ara kararında; “Dava sorumluluk davası olmamakla birlikte yönetim kurulu üyelerinin yetkilerini kötüye kullandıklarına veya ağır ihmallerinin bulunduğu iddialarının yargılamayı gerektirmesi, ayrıca yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi durumunda şirketin organsız kalıp şirket faaliyetlerinin aksaması ve önüne geçilmez zararların doğması ihtimali söz konusu olup şirket faaliyetleri esas olduğundan…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Tedbir talebinin reddinin usul ve yasaya yasaya aykırı olduğunu, Davacının azledildiği genel kurul kararının yetkisiz kişi tarafından alındığı sicil gazetesindeki kayıtlarla sabit olmasına rağmen tedbir kararının yargılama gerektirdiği gerekçesi ile reddinin yerinde olmadığını, Davacı ile davalılar arasında halihazırda ihtilafların olduğu ve bu durumun şirketin geleceği ve şirket mal varlığının akıbetini tehlikeye düşürdüğünün göz ardı edildiğini, Şirket mal varlığının usulsüz şekilde elden çıkartılması riski bulunduğunu, Usulsüz seçilen yönetim kurulu göreve geldiği gibi ilk iş olarak esas sözleşmede öncemli değişiklikler içeren olağan üstü genel kurul kararı aldığını, Şirket hamiline hisse senetleri bugüne kadar dağıtmadığını, bu nedenle de gerçekleştirilen genel kurul toplantılarında gerçek dışı beyanlarla hazirun listesi oluşturularak, usulsüz genel kurul toplantıları yapıldığı ve bundan böyle de yapılacağını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, şirkete yönetici kayyımı atanmasına, aksi kanaatte olunması halinde ileride değiştirilmek kaydıyla tedbiren denetim kayyımı atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi hükmü uyarınca davalı anonim şirketin haklı sebeplerle feshi istemine ilişkin şirketin feshi davasında davalı gerçek kişilerin yönetim kurulu yetkilerini kullanmaları, şirketi temsil ve ilzam etmelerinin tedbiren durdurulması ve davalı şirkete yönetim/denetim kayyımı atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Temel uyuşmazlık konusu, istinaf olunan ara kararının dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. TTK’ nın 530 ve 531. maddelerine dayanan fesih davası açısından verilebilecek önlemler konusunda bir düzenleme yapılmamış olup mahkemece resen bu maddelere uyan önlemler alabilir. Alınacak tedbirler davalı şirketin ticari faaliyetini engelleyecek ve iflasına neden olacak mahiyette olmamalıdır. Somut olayda; davacının azledildiği10.03.2021 tarihli Olağan Genel Kurul kararının yetkisiz kişi tarafından alındığı, alınan kararların yok hükmünde olduğu ve şirket mal varlığının usulsüz şekilde elden çıkartılması riski bulunduğu ve şirketin kötü yönetildiği belirtilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Yöneticinin sorumluluğu davasına konu olabilecek hususlar, davanın konusu itibariyle istenilen ihtiyati tedbir kararının verilmesinin gerekçesi olamayacaktır. Şirketi yönetenlerin şirkete ve ortaklara verdikleri zararların tazmini, açılabilecek bir sorumluluk davasında her zaman hükme bağlanabilir. Davacının iddiaları yargılamayı gerektirmekte olup dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediği gibi, asıl olanın şirketlerin ortakları tarafından alınan kararlar ile belirlenen yöneticiler tarafından yönetilmesi olduğu, 10.03.2021 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında alınan kararlar iptal edilinceye kadar geçerli olup davalı şirketin organlarının tam olduğu, bu konuda eksiklik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Talep ve karar tarihi itibariyle henüz delillerin toplanmamış olması, mevcut delillere göre yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ve değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözönünde bulundurulduğunda; ilk derece mahkemesince verilen ara karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacıdan alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.