Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1408 E. 2021/1147 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1408 Esas
KARAR NO : 2021/1147 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/643 D.İş – 2020/641 Karar
TARİH : 22/02/2021
DAVA : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 08/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz isteyen vekili dava dilekçesi ile, borçluların müvekkili firmaya olan borcundan ötürü 24/09/2019 vade tarihli 200.000,00.TL meblağlı 1 adet senet verdiğini fakat ödenmediğini, alacağın hiçbir teminata bağlı olmadığını, müvekkilinin hak kaybına sebep olacağından borçluların menkul ve gayrimenkullerinin 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi 15/12/2020 tarih 2020/643 D. İş – 2020/641 Karar sayılı kararında;
1-Talebin KISMEN KABULÜ ile, yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının, borçlulardan …, … ve … Madencilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden alacağı olan toplam 200.000,00 TL üzerinden kabulüne, diğer borçlu …’nın senet üzerinde ismi bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine, tahsilinin ifasınının temini bakımından, vaki isteği İİK 257. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunan alacak, rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde İHTİYATEN HACZİNE, karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talep dilekçesinden de anlaşıldığı üzere, dosya borçlularından birinin adresinin Kadıköy’de, diğerinin Pendik ilçesinde, diğer ikisinin ise Sakarya ilinde olduğunu, talep edilecek ihtiyati hacizlerde yetkili mahkemenin, borçlunun bulunduğu yer, borçlular birden fazla ise borçlulardan birinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle oluşturulan ihtiyati haciz kararına yasal süresi içinde itiraz ettiklerini, yetki itirazlarının ve sair diğer itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, müvekkilinin uğradığı zarar ve ziyanlar için karşı taraf aleyhine tazminat davası açılacağından, talep halinde dahi ihtiyati haciz teminatının karşı tarafa iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflarınca borçlular aleyhine yürütülen İstanbul 25. İcra Müdürlüğü… Esas sayılı icra dosyasından 22/12/2020 tarihinde davalı/ borçlu …’ın “….Tuzla /İST” adresine ihtiyati haciz işlemleri için gidildiğini ve mahalde borçlunun hazır bulunduğunun haciz tutanağı ile kayıt altına alındığını, Davalı/ Borçlu … bakımından ihtiyati haciz kararına itiraz süresinin 22/12/2020 tarihi itibariyle başlamış olduğunu, taraflarına tebliğ edilen ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesi üzerindeki tebliğ zarfında, itiraz dilekçesinin 31/12/2020 havale tarihli olduğunu, itiraz süresi geçtikten sonra sunulduğunu, 22.12.2020 tarihli haciz tutanağında da borçlu tarafından borcun kabul edildiğini, herhangi bir itirazlarının veya istihkak iddiası beyan edilmediğini, tüm bunlar düşünüldüğünde borçlunun itirazının yersiz olduğunu, ihtiyati haciz kararının hukuka ve hakkaniyete uygun olarak yetkili mahkemece verildiğini, iş bu nedenle davalıların yetki itirazlarının reddi gerektiğini, bu nedenlerle borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 22/02/2021 tarih 2020/643 D. İş – 2020/641 Karar sayılı kararında;
” Mahkememiz dosyasında ihtiyati hacze itiraz edenlerce 30.12.2020 tarihinde icra dosyasına ulaşıp bu dosyayı incelediklerinde ihtiyati hacizden haberdar olduklarını beyan etmeleri, icra dosyasının tetkikinde de; ihtiyati haczin tatbiki sırasında borçluların hazır bulunmadığının haciz tutanağından anlaşıldığından borçluların ihtiyati hacze itirazın süresinde yapıldığının anlaşıldığı, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nun 258.1) hükmüne göre, “İhtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir.” anılan Kanunun 50. maddesi de HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyasen uygulanacağını öngörmüştür. Söz konusu atıf sadece yetkili mahkemenin belirlenmesine yöneliktir. İhtiyati hacizde yetkiyle ilgili diğer hukuki meselelerde, öncelikle İcra ve İflas Kanunu’ndaki özel hükümler uygulanmalı, bu hükümlerin yetersiz olması halinde ihtiyati haciz müessesesinin niteliğine uygun düştüğü ölçüde HMK kıyasen tatbik edilmelidir. İİK’nun 263/3 hükmüne göre, “Mahkeme gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.” Bu hüküm uyarınca, yetki itirazının yerinde görülmesi halinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilir hükmü uyarınca; İhtiyati hacize yetki yönünden yapılan itiraz sebebi incelendiğinde; ihtiyati haciz talep dilekçesinden de anlaşıldığı üzere, dosya borçlularından birinin adresinin Kadıköy, diğerinin adresinin Pendik ilçesi, diğer ikisinin adresinin ise Sakarya olduğu, talep edilecek ihtiyati hacizlerde yetkili mahkemenin HMK.’nun 7. maddesine göre borçlunun bulunduğu yer, borçlular birden fazla ise borçlulardan birinin ikametgahının bulunduğu yer Mahkemeleri olduğu, mahkememiz dosyasında HMK.nun 7. maddesine aykırı olarak yetkisiz mahkemeden ihtiyati haciz talep edildiğinden ihtiyati hacze itiraz eden borçluların yetki itirazı yerinde görüldüğünden mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir. …”gerekçesi ile,
1-İhtiyati hacze itirazın yetki yönünden kabulü ile Mahkememizin 2020/643 D.iş 2020/641 karar sayılı 15/12/2020 tarihli kararının itiraz edenler yönünden kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İİK 265/1 maddesi ile borçlunun, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına itiraz usulü düzenlendiğini, işbu karara itirazın “borçlunun huzurunda yapılan hacizlerde 7 gün içerisinde” mahkemesine sunulması gerektiğinin açıkça ifade edildiğini, Madde 265
İtiraza konu ihtiyati haciz kararının İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 D.İş sayılı dosyası üzerinden 15/12/2020 tarihinde verildiğini, borçlular aleyhine yürütülen İstanbul 25. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasından yazılan talimat gereği İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyası ile 22/12/2020 tarihinde davalı/ borçlu …’ın “… Tuzla /İST” adresine ihtiyati haciz işlemleri için gidildiğini ve mahalde borçlunun hazır bulunduğunun haciz tutanağı ile kayıt altına alındığını, Davalı/ Borçlu … bakımından ihtiyati haciz kararına itiraz süresi 22/12/2020 tarihi itibariyle başladığını, tebliğ edilen ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesi üzerindeki tebliğ zarfında, itiraz dilekçesinin 31/12/2020 havale tarihli olduğu , itiraz süresi geçtikten sonra sunulduğunu, 23/12/2020 tarihinde davalı borçlulardan Gebze İcra Müdürlüğü … talimat sayılı dosyası ile …Madencilik San. Ve Tic. Ltd. Şti. “Ankara Yolu, Tuzla Tersaneler Kavşağı” adresine de haciz işlemleri için gidildiğini, borçlu şirket yetkilisinin mahalde hazır bulunduğunu işbu tarih itibariyle yetkilisi bulunduğu şirket adına ihtiyati hacze itiraz süresinin başladığının kabulü gerektiğini, davacının itiraz süresinin dolduğunu, ancak yerel mahkeme süre yönünden itirazları yerinde görmeyerek usul ve yasaya aykırı karar verdiğini, Müvekkilinin, borçlulardan kambiyo senedine dayalı alacağı bulunduğunu, işbu alacağın İstanbul 25. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine konu edildiğini, davaya konu senette düzenlenme yeri İstanbul olup İstanbul Mahkemelerinin ihtiyati haciz talebi bakımından yetkili mahkemeler olduğunu, (İSTANBUL BAM 43. HD 21.01.2021 T. E: 11, K: 41)
Yerel mahkenin itirazın kabülüne karar vermesi yönündeki kararının kaldırılması gerektiğini,
İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, borçlunun itirazlarının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Talep eden alacaklı bonoya dayalı olarak bono borçlularına karşı ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı vermiştir. Bu karara karşı bonoda keşideci borçlu görülenlerin itirazı üzerine bu defa itirazın kabulü ile yetkisizlik nedeniyle itiraz edenler yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermiş bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden alacaklı istinafa başvurmuştur.Dosya içine getirtilen takip dosyasından mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı üzerine Gebze İcra Müdürlüğü …talimat sayılı dosyası ile borçlulardan … Madencilik San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin bildirilen adresinde 22/12/2020 tarihinde haciz işlemi yapılmış, haciz tutanağına göre gösterilen adresin bu borçluya ait olmadığı belirtilmiştir. Yine alacaklının talebi üzerine borçlulardan …’a ait adreste 23/12/2020 tarihinde haciz yapılmıştır. İhtiyati hacze itiraz edenler ihtiyati haciz kararına 30/12/2020 tarihinde itiraz etmişlerdir. İhtiyati haciz kararının itiraz edenlere tebliğ edildiğine ilişkin bir kayıt dosyada bulunmamaktadır. Buna göre borçluların ihtiyati haczi 23/12/2020 tarihli hacizde öğrendikleri varsayılsa bile itiraz süresindedir. İhtiyati haciz talep eden alacaklının bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.İhtiyati hacze konu bono incelendiğinde, ihtiyati hacze itiraz edenlerin bonoda keşideci olarak yer aldıkları, hakkında ihtiyati haciz kararı verilen diğer borçlunun ciranta olduğu, bonodan dolayı haklarında ihtiyati haciz kararı verilen tüm borçluların yerleşim yerinin mahkemenin yargı çevresi içinde yer almadığı görülmektedir. Bonoda her ne kadar yetki kaydı bulunmakta ise de gerek lehdarın gerekse alacaklının tacir olduklarına ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Mahkemede yetki sözleşmesinin bu nedenle geçerli olmadığını kabul etmiştir. Bonoda düzenleme yeri olarak iki yer ismi yazılmıştır. Matbu yazılı kısma el yazısı ile düzenleme yeri olarak “Akyazı ” yazılmış iken düzenleme tarihinin altına tamamı el yazısı ile “düzenleme yeri İstanbul” kaydı yazılmıştır. Ancak bu kayıtta her hangi bir paraf bulunmamaktadır. Bu nedenle bonoda düzenleme yeri kaydı açık değildir.Buna göre borçluların yerleşim yerine göre mahkeme yetkisiz olduğundan ve ihtiyati hacze itiraz edenler mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerinden mahkemece yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İhtiyati haciz talep eden alacaklının bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Bu nedenle dosya içinde bulunan belge ve bilgilere, mahkeme gerekçesine göre ihtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep edenden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.