Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1407 E. 2021/1132 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1407
KARAR NO: 2021/1132
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/65 Esas ( Ara Karar )
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 08/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, UYAP sistemi üzerinden elektronik olarak dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesi ve 30/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davalı şirketin, 30.11.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2. kez erteleme taleplerinin reddi ile gündem konularının görüşülmesine geçilmesi kararının (GKT m.1), 2018-2019 yılı müdürler kurulu faaliyet raporu ile bilanço gelir gider tablosu hesapları ve denetçi raporunun tasdiki (GKT m.2), 2019 yılı çalışmalarından dolayı müdürler kurulunun ibrası(GKT m.3), kar dağıtılması(GKT m5.), … Anonim Şirketi’nin denetçi olarak atanması (GKT m.6) kararlarının iptaline, 30/11/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların TTK md.449 düzenlemesi gereğince yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 31/03/2021 tarih ve 2021/65 Esas sayılı ara kararı ile; “…Dava konusu genel kurul toplantı tutanağında yapılan incelemede; yürütmenin durdurulması halinde telafisi imkansız bir zarar doğurucu kararlar olmadığı, dosyaya gelen Genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli ve deliller kapsamında davacının tedbir talebinin yerinde görülmediği gerekçesi ile; ” 1-Davacı vekilinin, yürütmenin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine, … ” karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı ortaklık nezdinde 1.200.000- TL sermaye ile ortak, …’un ise hakim pay sahibi olduğunu, benzer sermaye yapısıyla, …’un hakim ortak müvekkilinin ise azınlık pay sahibi olduğu … Limited Şirketi, … Limited Şirketi, … Limited Şirketinin grup şirket olarak kurulduğunu, Müvekkilinin, davalı şirkette idari işlerle sorumlu olduğunu, davalı şirketin mali kayıtlarından ve işlemlerinden uzak tutulmaya başlandığını ve şirketin mali işleyişine dair yıllardır bilgi alamadığını, müvekkilinin, şirketin işleyişinden endişe etmesi nedeniyle şirketin işleyişinin müzakere edilmesini talep ettiğini, müvekkilinin mali konulara dikkat çekmesi üzerine, hakim ortak … tarafından 03.01.2020 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında herhangi bir gerekçe olmaksızın müdürlük görevine son verilerek, şirketleri temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılmasına karar verildiğini, Şirket nezdinde, özellikle hakim ortak tarafından birçok mali usulsüzlük yapıldığı ve bu işlemlerin gizlendiğinin tespit edildiğini, bunların genel kurulda aydınlığa kavuşturulmaması durumunda karın belirlenmesi ve dağıtılmasına ilişkin gündem maddelerinin görüşülemeyeceğini, çünkü tabloların, denetim raporlarının tasdiki, ibraz ve kar kararlarının aydınlatılmamış finansal tablolara göre karara bağlanmış olduğunu, genel kurulda da açıkça soru olarak yöneltilen ve açıklama talep edilen konulara yönelik kurulda açıklama yapılmamışken gündemin oylanarak karar verilmesinin iptale tabi olduğunu, yargılama devam ederken alınan kararların icra edilmesinin telafi edilmesi imkansız zararlar doğmasına sebebiyet vereceğini, Genel kurul kararının iptal edilinceye kadar geçerliliğini sürdürdüğünü, ancak bu aşamada iptal gerekçelerinin ve sundukları somut delillerin, şirket nezdinde usulsüz işlemler olduğunu ispatladığını, genel kurul toplantısı yapılması kararı, finansal tablolar, denetim raporunun tasdik edilmesi, müdürlerin ibrası kararlarının uygulanmasının azınlık müvekkilinin haklarını bertaraf edeceğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ihtiyati tedbirin reddine yönelik ara kararın kaldırılmasına, 30.11.2020 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında alınan tüm kararların TTK m. 449 düzenlemesi gereğince yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, şirket genel kurulu kararının iptali davasında, iptali talep edilen genel kurulda alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemenin 31/03/2021 tarihli ara kararı ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 622/1 maddesi yollaması ile limited şirket genel kurul kararının iptalinde de uygulanacak olan 449. maddesinde genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. Maddede mahkemeye takdir hakkı tanınmış olup, mahkemece durum ve şartlar gerektirmesi halinde genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilebilecektir. Söz konusu karar tedbir mahiyetinde olacağından HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin genel hükümleri uygulanacaktır. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına dair tedbir kararı verilmediği takdirde, HMK 389/1 maddesinde belirtilen mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin gerçekleştiği hususunda yeterli delil bulunmamaktadır. Dava dosyası içindeki belge ve bilgilere, yargılamanın bulunduğu aşamaya, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, 7-Dava dosyası dairemize UYAP sistemi üzerinden elektronik olarak gönderilmiş olmakla; dairemiz kararının da ilk derece mahkemesine UYAP sistemi üzerinden gönderilmesine, kararın fiziki olarak gönderilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.