Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1345 Esas
KARAR NO: 2023/1883 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/1308 Esas – 2021/392 Karar
TARİHİ:18/05/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı borçlu şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağı bulunduğunu, cari hesap bedelinin davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine müvekkili şirketçe İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan çıkarılan ödeme emrinin 18/10/2017 tarihinde davalı borçlu şirkete TK. 35’e göre tebliğ edildiğini, davalı şirketin kendisi aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak 23/10/2017 tarihinde itiraz ettiğini, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile takibin durduğunu, bu nedenlerle borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiği kısım üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, davacı tarafından iddia edilen alacağı kabul manasına gelmemek kaydıyla davacının icra inkar tazminatı talep etmesinin haksız olduğunu, davacının davasını ispat etmesi etmesi gerektiğini, davacının davası ve davasına dayanak olan icra takibinin haksız ve iyi niyetten yoksun olduğunu, bu sebeple davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/05/2021 tarih 2017/1308 Esas – 2021/392 Karar sayılı kararında;”Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası açık hesaba dayalı alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyası getirtilmiş dosyamız içerisine alınmıştır. Ödeme emrinin borçluya 18.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği borçlunun 23.10.2017 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği duran takip üzerine 04.12.2017 tarihinde davanın açıldığı, itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Taraf delilleri toplanmış ticari ilişkiye ait Ba-Bs formları getirtilerek dosyamız içine alınıp incelenmiştir. Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davalı tarafın inceleme günü defterlerini hazır etmediği bilirkişiye gönderdikleri mailde ‘ merhaba müvekkile ulaşamadığımız için söz konusu defter ve evrakları sunamıyoruz ‘ şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmıştır. Davacının defterleri Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/208 Talimat dosyasından incelenmiş olup rapor sonucunda davacı defterlerinde davacının 342.106,21 TL alacaklı gözüktüğü ve defter kayıtlarının talebi aştığı tespiti yapılmıştır. Ba/Bs formaları çerçevesinde bilirkişiden ek rapor aldırılmış olup davalının davacıdan aldığı faturaları BA formalarıyla vergi dairesine bildirdiği tespit edilmiştir. Yargıtayın ‘ … takip dayanağı faturaların davalı tarafından bağlı olduğu vergi dairesine BA (büyük alış) formuyla bildirilmiş olup olmadığı ilgili vergi dairesinden sorularak bildirilmişse bu faturanın kendi defterine kayıtlıymış gibi kabul edilip fatura içeriği malın teslim alındığı karinesini kabul etmekten ibarettir.” (Y.19.HD. 31.10.2018 T. 2018/2627 E. 2018/5349 K.) Aynı yönde; (Y.19.HD. 09.04.2019 T. 2017/5059 E. 2019/2363 K., Y.19.HD. 13.02.2018 T. 2017/3532 E. 2018/586 K., Y.19.HD. 07.02.2018 T. 2016/14289 E. 2018/430 K., Y.19.HD. 04.12.2017 T. 2016/19734 E. 2017/7709 K) karar ları gereğince davalının malı teslim aldığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacı alacağı kendi defterlerinde fazla gözükse de dava itirazın iptali davası olduğu ve dava değerinin takip miktarını aşmaycağaı kararın takip tarihi itibari ile davacının alacak miktarının hesabı olduğu nazara alınarak her ne kadar 298.408,71 TL üzerinden dava açılmış ise de davanın kısmen kabulü ile takip miktarı üzerinden itirazın iptaline ve takibe taraflar tacir olduklarından avans faizi uygulanmasına , alacak likit ve itiraz haksız olduğu anlaşıldığından davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”gerekçesi ile, “1 Davanı kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 260.984,76 TL üzerinden devamına, Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, 2 Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 52.196,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemece verilen kısmen kabul kararının hukuka aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, Dosyaya mübrez deliller ve 14/01/2019 ve 05*09*2019 tarihli bilirkişi raporları ile davalı tarafın yaptığı itirazlarda haksız olduğunun, müvekkili şirketin alacaklı olduğunun ve dosya kapsamında yapmış oldukları tüm iddia ve savunmalarının haklılığının ispatlandığını, Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi eşliğinde inceleme yapılmasına ve davalının, dava konusu yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmesine ilişkin ara karar bağlamında, bilirkişi tarafından ticari defter ve kayıtlarını sunması için davalı taraf ile iletişime geçilmiş ise de söz konusu ticari defter ve kayıtların inceleme için hazır edilmediğini, bilirkişi raporunun ekinde de sunulduğu üzere, 19 Ağustos 2019 tarihinde davalı vekili tarafından, bilirkişiye “Merhaba, Müvekkile ulaşamadığımız için söz konusu defter ve evrakları sunamıyoruz. Bilginize arz eder ve iyi çalışmalar dilerim.” şeklinde mail atıldığını, Sonuç olarak; davalı tarafın icra takibine itirazının haksız olduğunun ve müvekkili şirkete olan borcunun sabit olduğunun aşikar olduğunu; davalı tarafın, müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını engellemek niyetiyle icra takibi işlemlerini durdurmak ve takibi sürüncemede bırakmak istediğini;,İleri sürerek, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasına, dosyanın davanın tam kabulüne, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; ticari satış ilişkisinden doğan bakiye açık hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava konusu takip dosyası kapsamından, davacının davalı aleyhine 260.984,76-TL bakiye açık hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlattığı, davalının yasal sürede vaki itirazı üzerine duran takibin devamı ve itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı, dava dilekçesinde ve tevzii formunda dava değerinin 298.408,71-TL olarak gösterildiği, dava dilekçesinin açıklama kısmı ile netice-i talep kısmında davalının takibe itirazının iptalinin ve davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece taraf delillerinin toplandığı, taraf şirketlerin ba-bs formlarının dosya arasına alındığı, davalı defterlerini ibraz etmediğinden davacı şirketin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 342.106,21-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, mahkemenin takipte 260.984,76-TL talep ettiği gerekçesiyle davanın ksımen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisi incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Dava, alacağın miktarı bakımından da takibe sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasında, takibe konu edilmeyen bir alacak kalemine ilişkin itirazın iptali talep edilemez. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde açıkça davalı tarafından dava konusu takibe yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, harca esas değerin ise takip tutarından yüksek gösterildiği, takip tutarını aşan kısım bakımından ayrı bir alacak davası ikame edildiğine dair açıklama veya talep bulunmadığı, şu halde mahkemece iptali talep edilen takibe konu 260.984,76-TL alacak tutarı üzerinden davanın kısmen kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.