Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1319 E. 2021/1224 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1319 Esas
KARAR NO: 2021/1224 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2020
NUMARASI: 2018/1037 Esas 2020/771 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirket tarafından 28/07/2016 tarihli sözleşme kapsamında, davalı şirket personeli ile konuklarına sürücülü araç tahsis edilerek ulaşımlarının sağlandığını, yapılan hizmetler nedeniyle düzenlenen faturalardan doğan bakiye 41.775,40 TL’nin ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine Mersin … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından ilamsız takibe geçildiğini, takibe, davalı tarafından yetki yönünden itiraz edildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı alan icra dosyasına, yetkili müdürlüğünün, Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğuna yönelik itiraz sunulduğunu, borcu şirket tarafından gönderilen mail mesajlarında takip konusu borcun ne şekilde ödeneceğine ilişkin ödeme taahhütleri ve planlarının verilmesine rağmen borcun ödenmediğini, davalı borçlunun yetkiye itirazı ile takibin devamına karar verilmesini, İİK nun 67/2. Maddesi gereği davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, tüm yargılama giderlerinin davalı borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin davacı şirket ile gerçekleştirmiş olduğu karşılıklı sorumluluklar doğuran sözleşmeden doğan tüm sorumlulukların eksiksiz olarak yerine getirildiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, ancak buna rağmen davacı şirketin müvekkili şirket aleyhine haksız ve dayanaksız olarak başlatmış olduğu icra takibine itiraz etme zaruretinin bulunduğunu, davacı tarafından dava dosyasına sunulan sözleşme uyarınca doğan sorumlulukların yerine getirildiğine yönelik hiçbir belgenin sunulmadığını, davacı tarafından bahsedilen faturalara karşı herhangi bir itirazın bulunulmamasının alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, haksız ve hukuki mesnetten yoksun iş bu davanın esastan reddine, aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/12/2020 tarih ve 2018/1037 Esas – 2020/771 Karar sayılı kararında; “….Mahkememizce 23/09/2020 tarihinde bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporun sonuç kısmında; davalı şirkete ait 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanışlarının usulüne uygun olduğu, davacı yanın icra takibine ve huzurdaki davayı davalı … AŞ. Aleyhine başlatmış olduğu takibe ve davaya dayanak oluşturan faturaların ise dava dışı … A.Ş ünvanına düzenlenmiş olduğu ve dolayısıyla davacı ile davalı arasında ticari ilişkinn söz konusu olmadığı, davacı yan ticaret defterlerinin incelenmesinde; yine dava dışı davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlarının … A.Ş ile cari hesap ilişkisinin bulunduğu fakat davalı ile cari hesap ilişkisinin bulunmadığı ayrıca dava dosyasına sunulu Ekip transfer sözleşmesinin davacı yan ile davalı arasında akdedildiği fakat faturaların davalı aleyhine düzenlenmediği bu anlamda davacının davalıdan alacak talep edemeyeceği yönünde görüş ve kanaati rapor edilmiştir. Sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiş, hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Mahkememizce davalı … AŞ. ve dava dışı … A.Ş’nin … AŞ. Aleyhine başlatmış olduğu takibe ve davaya dayanak oluşturan faturaların ise dava dışı … A.Ş adına düzenlenmiş olduğu görülmüştür. İş bu davada davalıya husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmış olup davacı tarafça iradi taraf değişikliği de talep edilmediğinden…”gerekçesi ile, Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkemenin husumeten red kararına esas alınan 12.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda “..ekip transfer sözleşmesinin davacı yan ile davalı … A.Ş. arasında akdedildiği, ancak takibe ve davaya konu edilen faturaların dava dışı … A.Ş. unvanına keşide edilmiş olduğunu, bu faturaların dava dosyasına sunulu ve takibe konu faturaların dayanağı olarak gösterilen sözleşme kapsamında keşide edilmiş faturalar olamayacakları, bu nedenle davacı yanın davalıdan talep edebileceği bir alacaktan bahsedilemeyeceği..” kanaati bildirilmiş ise de, bilirkişi kurulunun tespit ve kanaatlerinin hukuki olmadığını, Örneği dosya kapsamında olan ve davalı-…’nin kuruluşuna dair Ticaret Sicil Gazetesinin 04.03.2014 tarihli nüshasının kuruluş başlıklı bölümünde “… A.Ş.’nin kısmi bölünmesi suretiyle … A.Ş.’nin kurulduğu, kurulan … A.Ş.’nin sermayesinin tamamının … A.Ş.’ne ait olduğu..” yazılı olduğu, Örnekleri sunulu her iki şirkete ait Ticaret Sicil kayıtlarından belirleneceği üzere, gerek … A.Ş.’nin ve gerekse de … A.Ş.’nin Yönetim Kurulu üyeleri ile müşterek yetkilileri …, … ve … isimli şahıslar olduğunu, 6100 Sayılı HMK’nun 204/2. Maddesine göre resmi kanıt olan İstanbul Ticaret Sicili müdürlüğü kayıtlarından da görüleceği, davalı şirket ile bilirkişi kurulunca dava dışı olduğu belirtilen … A.Ş. arasında “aynılık” niteliğinde tam bir organik bağ bulunmakta olduğunu, Nitekim, davalı … A.Ş. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, fatura unvanına yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, “..davacının dosyaya sunduğu sözleşmelere göre kendisi açısından doğmuş sorumlulukları yerine getirdiğini kanıtlar belge sunmadığı, müvekkili şirket tarafından ödeme yükümlülüğünün doğmuş olması için öncelikle sözleşmelerle öngörülen hizmetin alınmış olması şartına bağlı olduğu.” belirtildiğini, Dosyaya sundukları davalı-şirket kurumsal mail hattından davacı-şirkete gönderilen mail mesajları ile borcun ne şekilde ödeneceğine ilişkin ödeme taahhütleri ve planları verilmiş olup, söz konusu mail mesajları davacı şirketin sözleşme ile yükümlendiği edimlerin ifa edildiğinin açık kanıtı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, itirazın iptali davasıdır. Makemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine ekip transfer sözleşmesi kapsamında görülen hizmetlere karşılık kesilen faturalardan kaynaklı 59.347,00 TL. Asıl alacağın tahsili talebiyle 31/07/2017 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan EKİP TRANSFER SÖZLEŞMESİ başlıklı sözleşme incelendiğinde;28/07/2016 tarihinde davacı ile davalı arasında 1 yıl süreli olarak imzalandığı, sözleşmede davacının hizmet veren, davalının hizmet alan şirket olduğu ve sözleşmenin 2. Maddesinde sözleşmenin konusunun düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı şirketeait BS formu, davalı şirkete ait BA formu ve dava dışı … A.Ş.ye ait BA formunun ilgili vergi dairesi müdürlüklerinden getirtilerek dosya arasına konulduğu tesbit edilmiştir. Davalı şirkete ait dosya arasında bulunan sicil kaydı incelendiğinde, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosu ile 26/02/2014 tarihinde odaya kayıt edildiği, NACE KODUNUN: 33.16.01 olduğu tesbit edilmiştir. Dava dışı … A.Ş.ye ait dosya arasında bulunan sicil kaydı incelendiğinde,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosu ile 16/09/2008 tarihinde odaya kayıt edildiği, NACE KODUNUN: 51.10.01 ve 68.20.02 olduğu tesbit edilmiştir. Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 23/09/2020 tarihli raporda; davacı ile davalı arasında 2016-2017-2018 yılı içerisinde herhangi bir cari hesap ilişkisinin olmadığı, takibe konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, takibe ve davaya konu faturaların dava dışı … A.Ş. Adına düzenlenmiş olduğu, davacı yanın sunmuş olduğu ticari defterlerde davalı yan ile arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı, davacıya ait 2016-2017 cari hesap extrelerinde davalı şirkete değil dava dışı … A.Ş.ye ait olduğu, takibe ve davaya konu faturaların bu cari hesap altında kayıtlı oldukları, dosyaya sunulu sözleşmenin davacı ile davalı arasında akdedildiği ancak faturaların dava dışı … A.Ş. Adına düzenlenmiş olması nedeniyle bu faturaların bu sözleşme kapsamında keşide edilmiş faturalar olamayacağı belirtilmiştir. Dosya arasında bulunan davacıya ait BS Formları incelendiğinde,2016/08-2016/09-2016/10-2016/11-2016/12 döneminde dava dışı … A.Ş.adına mal ve hizmet satımına dair faturaların kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı şirkete ait BA formları incelendiğinde; davacı şirketten mal ve hizmet alındığına dair bir fatura kaydının olmadığı tesbit edilmiştir. Dava dışı … A.Ş.’ye ait BA Formları incelendiğinde; 2016/8-9-10-11-12 döneminde davacı … ŞİRKETİNDEN mal ve hizmet alımına ait fatura kaydının olduğu tesbit edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği dava dilekçesine ekli mailler incelendiğinde; davacı taraf ile …@…com.tr adresi ile mail yazışmalarının olduğu, bu adresin davalı şirkete mi yoksa dava dışı … A.Ş.’mi ait olduğu konusunda dosya içerisinde bir kaydın olmadığı anlaşılmıştır. Davada taraf teşkili dava şartı olup mahkemece taraf teşkilinin doğru şekilde yapılıp yapılmadığının resen araştırılması gerekir. Yani davanın doğru hasma yöneltilip yöneltilmediğini kendiliğinden araştırmalıdır. Davalı savunmasında, aleyhine yöneltilen hiç bir iddiayı kabul etmediklerini beyan etmiş olup yukarıdaki tesbitler gözetildiğinde davalı ile dava dışı şirketin ayrı tüzelkişiliğe haiz olup davacı tarafından düzenlenen faturaların dava dışı … A.Ş. Adına düzenlendiği, davacı ile davalının ticari defter ve kayıtları ile BA-BS formlarına görede taraflar arasında ticari ilişki olmadığı, davacının ticari defter ve kayıtları ile davacının BS formu ile dava dışı … A.Ş.’ye ait BA formlarına göre davacının dava dışı … A.Ş. İle ticari ilişkisinin olduğu, bu durumda davalının pasif dava ehliyetinin olmadığı tesbit edilmekle; İlk derece mahkemesinin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep edenden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.