Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1315 E. 2021/1525 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1315 Esas
KARAR NO: 2021/1525 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/264 Esas – 2020/656 Karar
TARİH: 22/10/2020
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili bankanın İkitelli Org. San. İstanbul Şubesi ile davalılardan … A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereğince ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalıların da kredi sözleşmesine imza koyduklarından müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, borçlunun borcunu ödememesi üzerine hesabın Gebze … Noterliğinin 25/02/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini ve alacağın muaccel hale geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla borçlular hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlanıldığını, borçluların borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın kötü niyetli olduğunu beyanla, davalıların İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalılara çıkartılan davetiyelerin tebliği aşamasında davalı …’ın vefat etmiş olması nedeniyle tebligatın yapılamadığının görülmesi üzerine çıkartılan nüfus kayıt örneğinden adı geçen davalının 04/07/2016 tarihinde yani dava açılmadan önce vefat ettiğinin anlaşıldığı davanın mirasçılara yöneltildiği görülmüştür. Davalı mirasçı … ve …’ın mirası red ettiklerine dair Çatalca SHM kararını dosyaya ibraz ettikleri, davalıların cevap dilekçesi vermedikleri anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/10/2020 tarih 2019/264 Esas – 2020/656 Karar sayılı kararında; ” İtirazın iptali talep edilen İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … T.A.Ş. Tarafından … A.Ş., … Ltd. Şti., …, …, …, …, … aleyhine 1100013 numaralı Euro ticari kredi nedeniyle 312.057,98 Euro asıl alacak, 730,99 Euro 25/02/2016-15/03/2016 tarihleri arası işlemiş yıllık %4,5 kredi faizi, 36,55 Euro %5 BSMV toplamı 312.825,51 Euro (1.001.010,36 TL), gayrinakdi krediler nedeniyle 87.960,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 1.088.970,36 TL üzerinden ilamsız takibe geçildiği, davalıların süresinde olarak borca, faize, ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır. İcra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş, icra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur. Davacı bankanın Beyoğlu …noterliğinin 03/01/2018 tarih … numaralı temlik beyanı ile alacağı temlik alan … A.Ş ye devir ettiği, … şirketinin de birleşme sonucu ünvan değişikliği yaptığı ibraz edilen temlik belgesinden anlaşılmıştır. Davacı temlik eden banka ile asıl borçlu … A.Ş. Arasında 12/07/2012 tarihli ve 1.875.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak, adı geçen şirket lehine nakit ve gayrı nakit kredi hesapları açılarak kullandırılan krediden borç doğduğu, davalılar murisi …ın bu sözleşmeye 12/07/2012 tarihinde 1.875.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla kefalet verdiği ve eş muvafakatlarinin temin edilmiş olduğu, müşterek borçlu ve müteselsil kefil …ın1.875.000,00 TL limit kapsamında kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu tespit edilmiştir. Davalı murisin ve mirasçılarının borçlu olmadığını yada borcu ödediğini ispat edecek belge ve delil sunmadığı, bu nedenle davacı temlik eden bankanın, bağıtlanan sözleşme gereğince taraflar arasında kesin delil niteliğinde olan ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi …, … ve …’in 13/08/2018 tarihli raporu karara esas alınmıştır. Borçlu murisin ve onun ölümü ile davalı mirasçılarının; 1100013 numaralı Euro ticari kredi nedeniyle 312.057,98 Euro asıl alacak, 730,99 Euro işlemiş faiz, 36,55 Euro faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 312.825,51 Euro (1.001.010,36 TL) nakdi kredi borcu bulunduğu, 09/08/2016 tarih 35.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle 32.650,24 TL’nin 09/08/2016 tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si olmak üzere kredi borcu bulunduğu anlaşılmıştır. Bu miktarlar üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalıların itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren hüküm altına alınan bedelin %20 si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaları gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, 1-Sözleşme kefili … mirasçısı davalılar … ve … yönünden husumet yokluğu dava şartı nedeniyle davanın usulen reddine 2-Sözleşme kefili … mirasçısı davalılar …, … yönünden; İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere ve davalılar murisi …ın kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere; 312.057,98 Euro asıl alacak, 730,99 Euro işlemiş faiz, 36,55 Euro faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 312.825,51 Euro (1.001.010,36 TL) üzerinden İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA, 312.057,98 Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında %9 temerrüt faizi yürütülmesine ve faizin %5 BSMV’si ile tahsiline, 09/08/2016 tarih 35.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle 32.650,24 TL’nin 09/08/2016 tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si ile tahsiline, Hüküm altına alınan 1.033.660,60 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalılardan tahsiline, fazla istemin reddine, karar verilmiş ve karara karşı mirasçı davalılar … ve … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: … vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili bakımından yargılama boyunca usulüne uygun tebligat yapılmadığını ve yerel mahkemece gerekli inceleme yapılmadığını hali hazırda müvekkilinin İstanbul 17 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/182 Esas sayılı Mirasın Hükmen Reddi davası devam ettiğini, davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, bu dava sonuçlanmadan müvekkili açısından karar verilmesinin yasa ve usule aykırılık oluşturduğunu, davacı tarafın iş bu Mirasın Hükmen Reddi davasında da davalı olduğunu, Bahse konu edilen kredi sözleşmesinin imza tarihi 12.07.2012 olup davacı yan tarafından delil olarak sunulduğunu, bilirkişi incelemesinde firmanın hesap ekstreleri alınarak ilgili tarihten sonra alınan kredilerin ödeme durumları ve ödeme planları kontrol edilmediğini bunun ciddi bir eksiklik olduğunu, 12/07/2012 tarihten sonra alınan kredinin tamamının ödenmiş durumda olduğunu ve ödenmeyen kredi için alınan yeni sözleşmede müvekkilinin babası olan …’ın imzasının bulunmadığını, gerekli incelemelerin yapılmadığını, bahse konu evraklar bakımından …’ın imzasının gerçek olup olmadığının yeterince incelenmediğini, Hüküm altına alınan 1.033.660,60 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalılardan tahsiline kararının da usul ve yasalara aykırılık oluşturduğunu, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddine, ilgili icra takibi bakımından takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. … istinaf dilekçesi ile, Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/54 E. Sayılı kararına istinaden yasal süre içerisinde mirasın reddi talebinin hükme bağlandığını,
İstinaf başvurusunun kabulü ile Çatalca Sulh Mahkemesi kararına istinaden yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için kefil hakkında yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı, asıl borçlu şirket ile imzalanan genel kredi sözleşmesini davalılar murisinin müteselsil kefil olarak imzaladığını, asıl borçluya kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek asıl borçlu ve müteselsil kefillere kat ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen kredi borcu ödenmediği için tahsili amacıyla yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece sözleşme kefili … mirasçısı davalılar … ve … yönünden husumet yokluğu dava şartı nedeniyle davanın usulen reddine, mirasçı davalılar …, … yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve kefalet limiti ile sınırlı olmak kaydıyla kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı mirasçılar … ve … istinafa başvurmuştur. “TMK Madde 605-Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Madde 606- Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, müteselsil kefil olan borçlu …’ın davadan önce vefat ettiği. bunun üzerine davanın mirasçılarına karşı açıldığı, davalılardan … ve … hakkındaki davanın mirası reddettiklerinden dolayı husumet yokluğundan reddedildiği anlaşılmaktadır. İstinaf dilekçesi ekinde sunulan Çatalca Sulh Hukuk mahkemesinin 2017/54-209 E.K. sayılı karar örneğinden davalı …’ın müteveffa … mirasını yasal süre içinde reddettiğinin tespitine karar verildiği, diğer davalı …’ın ise İstanbul 17 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/182 E. sayılı davası ile mirasın hükmen reddi davası açtığı ve davanın derdest olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. Husumet dava şartı olup davanın her aşamasında resen gözetilecektir. Buna göre mahkemece istinaf dilekçesi ekinde sunulan Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/54-209 E.K. sayılı kararının getirtilerek kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak ve davalı …’ın açtığını beyan ettiği İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/182 E. sayılı dosyasının celbi ile davanın davalı … tarafından açılan mirasın hükmen reddinin tespiti davası olup olmadığı, davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı. kesinleşip kesinleşmediği, sonuçlanmamış veya kesinleşmemiş ise dava sonucu davalının husumet ehliyetini ilgilendirdiğinden sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. HMK.nun (Değişik: 22/07/2020-7251/35md.) 353/1-a/ “6) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Bu nedenle davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK/353/1-a6 maddesi ile kaldırılarak, yukarıda belirtilen şekilde araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … ve …’ın istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2020 tarih ve 2019/264 Esas – 2020/656 Karar sayılı kararının 6100 sayılı 353/1-a4,a6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı varsa, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/10/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a4,a6 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.