Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1261 E. 2021/1069 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1261 Esas
KARAR NO: 2021/1069 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/763 Esas 2019/337 Karar
TARİH: 27/04/2021 Tarihli Ek Karar
DAVA KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … Tic.A.Ş. aleyhine icra takibi açtığını, … Tic.A.Ş’nin ortaklarından birisi … diğeri ise … olduğunu ve her ikisinin de yarı yarıya Şirketin ortağı olduğunu, şirketin fabrikası iki parselin üzerine inşa edildiğini, parsellerden birisi …’ye diğer parsel de …’ye ait olduğunu, … …’nin ağabeyi olduğunu, tarafların maliki olduğu iki parsel üzerine yine ortağı oldukları … A.Ş.’nin Fabrika binasını ve yönetim merkezini yaptıklarını, davalı … Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile … Tic.Aş.’yi borçlu olarak göstermek suretiyle icra takibi açıldığını, şirkete gönderilen ödeme emrinin … A.Ş.’nin yetkili temsilcisine değil …’nin kendi kurduğu şirkette çalışan ama … A.Ş.’de çalışmayan … isimli şahısa tebliğ edildiğini ve burada hem postacı hem de icra dairesi ve resmi makamlar yanıltılmış ve buna bağlı olarak da icra takibinin kesinleştirildiğini, davamızın kabulüne ve ödeme emrinin ve İcra takibinin asıl alacak,faiz ve ferilerinin iptaline,%20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine,yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı … A.Ş.’yi mahkemeniz nezdinde temsile yetkili olmayan … imzası ile açıldığını, …’nin tek başına şirketi temsile yetkili olmadığını, şirkete ait imza sirküleri ve ticaret sicil kayıtlarından kolayca anlaşılabilecek bir husus olduğunu, söz konusu şahsın şirketi temsile yetkisinin olmamasının 6100 Sayılı HMK’nın 51. ve 52.maddeleri gereğince mahkememiz nezdinde açılmış olan iş bu davanın, davacı şirketi temsile yetkili olmayan kişice açılmış olması dava ehliyeti eksikliğini gündeme getirdiğini, dava ve taraf ehliyeti bulumasının bir dava şartı olması ve bunun davacı tarafça teşkili sağlanmamış olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, dava şartı olan dava ehliyeti eksikliği bulunması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini, ücreti vekalet ve yargılama masraflarının davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 11/04/2019 tarihli kararı ile, Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle ve HMK 114/1-d ve 115/2. Maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE karar verilmiş, karara karşı tarafların süresinde istinaf kanun yoluna başvurmamış olması nedeniyle kararın 09/09/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı vekili 04/03/2021 tarihli talep dilekçesi ile, mahkemenin 03.12.2019 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararında ” davacı şirket olarak adı geçen ifadelerin … SAN.TİC.A.Ş adına … olarak düzeltilmesine..” şeklide düzeltildiğini, davacı tarafın tavzih kararı ile aslında … olarak düzeltildiği hususunun sabit olduğunu, ancak tavzih kararındaki … ŞTİ adına … ibaresi hukukçu olmayan kurum ve kuruluşların bu hususa yorum getirmesine oldukça uzak kaldığını, dosyada bulunan harç iadesi için Hisar Vergi dairesine başvuru yapıldığı, ancak tavzih kararında geçen “… TİC.A.Ş adına … olarak düzeltilmesi” ibaresinden alacaklının … ŞTİ olduğu anlaşıldığı gerekçesi ile taraflarına iade yapılmadığını, harcın ancak … Şti’ne iade edileceğini ve … ŞTİ’nin de vergi borcu olması sebebi ile mahsup yapıldığı bilgisi verildiğini, Hisar Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından kendilerine gelecek üst yazıda … ŞTİ adına … ibaresinin düzeltilerek belirtilen harcın sadece davacı …’YE iadesine şeklinde yazı gelmesi halinde gereği yapılacağı bilgisi verildiğini, bu doğrultu da müvekkil … tarafından yatırılan harç iade alınamamış olup mahkeme tarafından Hisar Vergi dairesi’ne yazılacak üst yazıda 30.811,23-TL harcın …’YE iadesine şeklinde üst yazı yazılmasını ve aslı gibidir yapılarak taraflarına elden takip etme yetkisi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 14/03/2021 TARİHLİ EK KARARI İLE, davanın … TİC. A.Ş. Adına …’ nin açtığı anlaşıldığından harcın şirkete ödenmesi gerektiğinden yeniden … adına Harç İadesi Müzekkeresi yazılması talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, açılan menfi tespit davası gerekçeli kararında ”şirket adına tek başına temsil ve karar alma imkanı da olmadığına göre vekilin dava açılması konusunda davacı şirketten aldığı talimattan bahsedilemeyeceği, bu durumda anılan davanın da dava şartı eksikliğine etkisinin bulunmadığı,bu sebeple davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla Davanın USULDEN REDDİNE KARAR verildiğini, … tarafından davanın açıldığını Şirket adına dava açma yetkisi ve talimat bulunmadığını bu sebeple davanın reddedildiğini söylemekle birlikte hüküm bölümünde ‘’ -Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,’’ şeklinde … tarafından vekalet ücreti ödenmesine karar verildiğini, aslında davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine demekle şirketi davacı olarak görüp görmediği açıklanmaya muhtaç olduğunu, ancak dava açma yetkisi ve dava açmak için talimat bulunmadığından davayı usulden reddettiğine göre demek ki mahkeme …’nin Şirket adına dava açma yeteneğine sahip olmadığını hüküm altına aldığı kabul edilmekte olduğunu, ayrıca Davalı tarafın Avukatı … ilamda hüküm altına alınan vekalet ücretinin davacıdan tahsili hükmüne göre …’ye karşı ilamlı icra takibi açtığı ve gayrimenkullerine haciz koydurduğu ve icra yoluyla vekalet ücretini … isimli şirketten değil …’den tahsil ettiğini, bu sebeple Mahkemenin … tarafından yatırmış olduğu 30.000 TL.lık harcın Vergi Dairesinde çalışan memurların mahkeme yazı işleri müdürlüğü tarafından yazılan yazının metninde ‘’Şirket adına …’’ ibaresini …’ye ait harç olarak değerlendirip Şirketin borcuna mahsup etmesi ve harcın asıl sahibi olan (zira harç Şirketin kasasından değil …’nin kendi parası olarak yatırıldığını) …’ye ödememesi sebebiyle tekrar yazı yazılması ve bu yazıya …’ye ödenmesine yönelik açıklayıcı bilgi eklenmesi taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuken müvekkilini zarara uğrattığını, ileri sürerek istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/04/2021 tarih ve 2018/763 Esas – 2019/337 Karar sayılı ek kararında; “22/07/2020 tarih ve 7254 Sayılı Kanunun 34. Maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK 341/1 maddesi hükümleri gereğince ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden Mahkememizin 2018/763 E., 2019/337 K. sayılı kararının kesinleşmesi sonrasında 30/09/2020 tarihinde Hisar Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne harç iadesi talebiyle müzekkere yazıldığı, davacı vekilinin 04/03/2021 tarihli dilekçesi ile iade edilecek harcın …’ye iade edilmesi yönünde vergi dairesine müzekkere yazılması talebinde bulunduğu, Mahkememizin 14/03/2021 tarihli ek kararı ile “Davanın … SAN. TİC. A.Ş. Adına …’ nin açtığı anlaşıldığından harcın şirkete ödenmesi gerektiğinden yeniden … adına Harç İadesi Müzekkeresi yazılması talebinin reddine” karar verildiği, davacı vekilince verilen bu ek karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin 14/03/2021 tarihli, vergi dairesine … adına harç iadesi müzekkeresi yazılması talebinin reddine yönelik ek kararı HMK 341/1. maddesinde belirtilen, istinafa tabi bir karar niteliğinde bulunmamaktadır. Bu itibarla HMK 341/1 ve 346. maddeleri gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak…”gerekçesi ile, Davacı vekilinin İstinaf Kanun Yoluna Başvuru talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Taraflarınca verilen 04/03/2021 tarihli dilekçe ile; Mahkemenin 03.12.2019 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararında ” davacı şirket olarak adı geçen ifadelerin … SAN.TİC.A.Ş adına … olarak düzeltilmesine..” şeklinde düzeltildiğini, davacı tarafın tavzih kararı ile … olarak düzeltildiği hususunun sabit olduğunu, tavzih kararındaki … ŞTİ adına … ibaresinin hukukçu olmayan kurum ve kuruluşların bu hususa yorum getirmekten uzak olduğunu, şirketin vergi borcu bulunduğunu, yazılan harç iade müzekkeresinde tavzih kararında geçen “… SAN.TİC.A.Ş adına … olarak düzeltilmesi” ibaresinden alacaklının … ŞTİ olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle harç iadesinin sağlanamadığından yeniden müzekkere yazılarak, sadece davacı …’ye iadesine şeklinde yazılması halinde iade edilebileceği vergi dairesince bildirildiğinden bu doğrultuda harç iade müzekkeresi yazılması talep edildiğini, Ancak mahkemece yapılan değerlendirmede davanın … TİC. A.Ş. Adına …’ nin açtığı anlaşıldığından harcın şirkete ödenmesi gerektiğinden yeniden … adına Harç İadesi Müzekkeresi yazılması talebinin reddine karar verildiğini, Açtıkları menfi tespit davası gerekçeli kararında ”şirket adına tek başına temsil ve karar alma imkanı da olmadığına göre vekilin dava açılması konusunda davacı şirketten aldığı talimattan bahsedilemeyeceği, bu durumda anılan davanın da dava şartı eksikliğine etkisinin bulunmadığı,bu sebeple davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla Davanın USULDEN REDDİNE KARAR verildiğini, Bu red kararına karşı 05.04.2021 tarihinde istinaf başvurusunda bulunulduğu ve bu başvuru da 27.04.2021 tarihli değerlendirma kararı ile reddedildiğini, … tarafından davanın açıldığını Şirket adına dava açma yetkisi ve talimat bulunmadığını bu sebeple davanın reddedildiğini söylemekle birlikte hüküm bölümünde ‘’ -Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,’’ şeklinde … tarafından vekalet ücreti ödenmesine karar verildiğini, Aslında davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine demekle şirketi davacı olarak görüp görmediği açıklanmaya muhtaç olduğu, ancak dava açma yetkisi ve dava açmak için talimat bulunmadığından davayı usulden reddettiğine göre demek ki mahkeme …’nin Şirket adına dava açma yeteneğine sahip olmadığını hüküm altına aldığı kabul edilmekte olduğunu, ayrıca davalı tarafın Avukatı … ilamda hüküm altına alınan vekalet ücretinin davacıdan tahsili hükmüne göre …’ye karşı ilamlı icra takibi açmış ve Gayrımenkullerine haciz koydurduğu ve icra yoluyla vekalet ücretini … isimli şirketten değil …’den tahsil ettiğini, bu sebeple Mahkemenin … tarafından yatırmış olduğu 30.000 TL.lık harcın Vergi Dairesinde çalışan memurların mahkeme yazı işleri müdürlüğü tarafından yazılan yazının metninde ‘’Şirket adına …’’ ibaresini …’ye ait harç olarak değerlendirip Şirketin borcuna mahsup etmesi ve harcın asıl sahibi olan (Zira harç Şirketin kasasından değil …’nin kendi parası olarak yatırıldığını) …’ye ödememesi sebebiyle tekrar yazı yazılması ve bu yazıya …’ye ödenmesine yönelik açıklayıcı bilgi eklenmesi talebinin reddedilmesi usul yasaya aykırı ve hukuken müvekkilimi zarara uğratmakta olduğunu, …’nin şirket adına dava açma yetkisi bulunmadığından dava reddedildiğini, bu sebeple … adına dava açamayacağını belirtip …’yi mahkemede taraf olarak görmeyen mahkeme harcın ödenmesinde …’yi taraf olarak kabul edip yatırılan harcın …’ye değil şirkete ödenmesine karar vermesi ve bu şekilde değerlendirmesi kararlar arasında çelişki yaratmakta olduğunu, Paranın … tarafından yatırıldığını kabul ediyor ve …’ye ödenmesine karar veriyorsa o zaman davayı neden reddettiği anlaşılır gibi olmadığını, bu sebeple 14.03.2021 tarihli talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının ve istinaf talebinin reddine dair 27.04.2021 tarihli yerel mehkeme kararlarının kaldırılmasını ve harcın müvekkili … adına ödenmesine şeklinde Vergi Dairesine yazı yazılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık; Mahkemenin 14/03/2021 tarihli ek kararı ile, vergi dairesine … adına harç iadesi müzekkeresi yazılması talebinin reddine yönelik verilen ek kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. Maddesinde; ” İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir,” hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesinin 2018/763 Esas – 2019/337 Karar sayılı dosyasının 14/03/2021 tarihli ek kararı ile, vergi dairesine … adına harç iadesi müzekkeresi yazılması talebinin reddine yönelik ek kararının istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince 27/04/2021 tarihli ek karar ile istinaf talebinin reddine yönelik verilen ek karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ise de; ilk derece mahkemesince vergi dairesine … adına harç iadesi müzekkeresi yazılması talebinin reddine yönelik verilen 14/03/2021 tarihli ek kararı kesin mahiyette karar olup 6100 Sayılı HMK’nın 341, 391/3 ve 394/5 maddelerinde düzenlenen istinafa tabi olmayan kararlardan olduğu, buna göre ilk derece mahkemesince verilen ve istinafa konu edilen istinaf talebinin reddine yönelik 27/04/2021 tarihli ek karar usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kaanatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/07/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.