Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1257 E. 2021/1067 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1257
KARAR NO: 2021/1067
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/216 D.İş Esas – 2021/202 D.İş Karar
TARİH: 05/05/2021 Tarihli Ek Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, ihtiyati haciz isteyen alacaklı … ile davalı arasında Bakırköy 4. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/1239 E. Sayılı dosyasında alacak davası varken bu davanın Bakırköy 3. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/312 E. Sayılı dosyası ile birleştirildiğini, bu mahkemece 04.03.2021 tarihinde dosyanın karara çıktığını, birleşen dava için 203.605,39 Euro alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, mahkeme tarafından gerekçeli kararın yazılmasına kadar geçen sürede davalı şirketin içinin boşaltılma ihtimali olduğunu, nitekim asıl davada ortaklıktan ayrılma için dayanaklarının da diğer ortakların davalı şirketin içini boşaltıp kurdukları 2 şirkete aktarmaları olduğunu, mahkemece de bu hususun tespit edildiğini, kısa kararla gerekçeli kararın yazılması arasındaki süreçte şirket içinin boşaltılma ve zarara uğratılmalarının pek muhtemel olduğunu, talebin ilama müstenid olduğunu bu nedenle teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 31/03/2021 TARİH VE 2021/216 D.İŞ ESAS – 2021/202 D.İŞ KARAR SAYILI KARARINDA; ” ….İİK’nun 259/3 madde ve fıkrası “Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. ” düzenlemesini getirmiştir. Yapılan incelmede davacı ve davalının taraf olduğu yukarıda zikredilen davada kısa kararın açıklandığı ancak gerekçeli kararın henüz yazılmadığı anlaşılmıştır. Alacak ilama müsteniddir. Alacağın vadesinin geldiği ve rehin ile teminat altına alınmadığı anlaşılmakla borçlunun 203.605,39 Euro’nun talep tarihi 29.03.2021 tarihi merkez bankası euro efektif satışı kuru ( 9,5934 TL ) karşılığı 1.953.267,94 TL alacağına ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi mahkememizce uygun bulunmuştur…”gerekçesi ile, İhtiyati haciz talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 257. ve müteakip maddeleri gereğince borçlunun1.953.267,94 TL ( 203.605,39 Euro) borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davalı şirketin Başakşehir’de ikamet ettiğini, yetkili mahkemenin Bakırköy mahkemeleri olduğunu, uyuşmazlığın davacı şirketin ortağı olan davacı ile şirket arasında makina alım satım sözleşmesinden kaynaklandığını aynı zamanda ortak ile şirket arasındaki bu davanın HMK’nın 14. Maddesi gereği de şirketin merkezinin olduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğunu, esas açısından da teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, esas davada şirket adına kayıtlı taşınmaza ve araçlara tedbir konulduğunu, yani davacının alacaklarının tedbirle güvenceye bağlandığını belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/05/2021 tarih ve 2021/216 D.İş Esas – 2021/202 D.İş Karar sayılı ek kararında; “….Yargıtay 21. HD. 2008/5639 E, 2008/4787 K. Sayılı ilamında “….İİK’nun 258. maddesinde ihtiyati haciz kararının aynı Yasa’nın 50.maddesine göre yetkili bulunan mahkemece verileceği hükme bağlanmış olup,anılan madde de’Para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri (HUMK m9-27) kıyas yolu ile tatbik olunur.Şu kadar ki ,takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.’’hükmüne yer verilmiştir.Her ne kadar ilama bağlı alacaklar bakımından HUMK ‘da bir açıklık mevcut değilse de ,doktrince benimsendiği üzere bu durumda ilamlı icrada yetkili icra dairesini belirleyen İİK’nun 34.maddesi hükmünün gözönünde bulundurulması gerekir.Anılan madde hükmüne göre de ilama bağlı alacaklar için herhangi bir yetki sınırlaması olmadan Türkiye’nin her yerindeki mahkemeden ihtiyati haciz istenebilir.” belirtmiştir. Alacak ilama müstenid olduğundan, ilama bağlı alacaklar için herhangi bir yetki sınırlaması olmadan Türkiye’nin her yerindeki mahkemeden ihtiyati haciz istenebilir.Borçlu yanın yetki itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü borçlu ve 3. Kişiler vekilinin mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararına ilişkin itirazlarının reddine dair…”gerekçesi ile, Mahkemenin 2021/216 d. İş , 2021/202 karar sayılı kararına karşı borçlu yanın yapmış olduğu itirazın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile, İhtiyati hacizde yetkinin yasada emderici olduğunu, Mahkemenin ihtiyati haciz kararına itirazının reddine ait gerekçede; İİK m 34 İlamların gereğince her icra dairesinden istenebileceği, bu nedenle de kendisinin yetkili olduğu gerekçesi ile itirazının reddinde ve itiraza konu ihtiyati haciz kararı verilmesinde, usul ve yasaya açıkça aykırılık olduğunu, İİK. m.257 de ihtiyati haciz istenebilme şartları yazılı olduğu, İİK m.258 m İhtiyati hacız kararının yetkili mahkemece verileceğini amir olduğu, buradaki yetki Kamu düzenine ilişkin olduğunu, ihtiyati haciz kararı vermede yetkiyi belirleyen ihtiyati haciz dayanağı belgenin nevi olmadığı, ihtiyati haciz talebinde yetkiyi belirleyen başlı başına ihtiyati haciz talep edilmesi olduğu ve yasada başka anlama gelebilecek kıyas yolu ile uygulanmasını gerektirecek hiçbir belirsizlik olmadığını, İhtiyati haciz kararı vermede Mahkeme önce yasadaki, iik 258 yollaması ile, İİK 50 yollaması ile, HMK yetki kuralları çerçevesinde yetkili olup olmadığını belirlenmesi gerektiğini, yasa gereğince yetkili olan mahkeme, ondan sonra ihtiyati haciz talebi için ibraz edilen belgenin (senet, ilam, yada diğer yeterli belge) ihtiyati haciz verilebilmeye değer olup olmadığını inceleme hakkı vereceğini, belge yetkiyi belirmeyeceği, belgeyi ancak yetkili mahkeme inceleyebileceğini, Diğer yandan :İİK m 34 hükmü, elinde ilam olan alacaklının icraya koyması için icraların yetkisine ilişkin olduğunu, Alacaklının mahkemeden ihtiyati haciz talebini, elinde ilam olmadığı için, karar ilam haline gelmediğini belirterek kısa karar ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, bu durumda zaten ilama ilişkin yetki söz konusu olamayacağını, ayrıca, Asliye Ticaret Mahkemesi İcra dairesi olmadığını, icra hakimliği olmadığını, bu nedenle İst Anadolu 10 ATM İİK ihtiyati hacizde yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz kararı vermede yetkili Mahkeme olmadığını, yetkili mahkeme borçlu müvekkili şirketin sicilde kayıtlı adresi ile asıl alacak davasının görüldüğü ve henüz ilam alınmadığı belirtilen Bakırköy Mahkemeleri yetkili olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmesi ve itirazın reddinin usul yasaya aykırı olduğunu, Eğer 10 ATM’ nin gerekçesi gibi, İİK 34 gereğince, ilamlar her icra dairesinden icraya konulabilir ise, Mahkemenin verdiği ihtiyati haciz kararı da bir ilam olduğu, ancak İİK 261 m gereğince bu karar sadece İhtiyati haciz kararı veren Mahkemenin bulunduğu yargı dairesindeki icra dairesinden icraya konulabilir denmekte olduğunu, İhtiyati haciz davasında Mahkemenin yetkisi kamu düzenine bağlı olduğu ve yetkili Mahkeme illaki borçlunun ikametgahı Mahkemesi olduğunu, ihtiyati haciz kararının icra dairesi yetkisi de İİK 34 e göre değil, İİk 261 e göre olduğunu, İhtiyati hacizde yetki konusu, kamu düzenine ilişkin olarak İİK 50 maddeye göre, o da yetki HMK ya göre belirlenir hükmü karşısında, ayrıca, İİK 34 e hiç bir şekilde atıf olmadığına göre İst Anadolu Mahkemeleri ihtiyati haciz kararı vermede yetkili Mahkeme olmadığını, burada ilamın icrası söz konusu değil, icraya konulacak bir maddi karar elde olmadığı için Mahkemeden ihtiyati haciz talep edilmekte olduğunu, mahkemenin Kamu Düzenini koruyan hükümler dahilinde, tarafların haklarını gözetecek şekilde yetkiyi gözeterek karar vermesi gerektiğini, yoksa karar gerekçesinde yazdığı gibi,( HMK da bu konuda hüküm bulunmadığı) hale gelirse, keyfiyete açık uygulamayı getireceğini ve usul ve yasanın buna müsaade edemeyeceğini, HMK 13 kesin yetki olmayan hallerde asıl davaya bakan Mahkeme karşı davaya da, dolayısı ile bu dava ile ilgili ihtiyati haciz davasına da bakmaya yetkili olduğunu, asıl davaya bakan Mahkeme Bakırköy 3 ATM olduğu, dolayısı ile ihtiyati haciz kararın ancak Bakırköy Mahkemeleri verebileceğini, Sonuçta yukarıda ve itiraz dilekçesinde belirttikleri tüm nedenlerle, ayrıca tüm usuli ve yasal nedenlerle İhtiyati haciz kararı vermeye yetkili Mahkeme Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğunu, yetkisiz Mahkeme ihtiyati haciz kararı verdiğini, buna ilişkin itirazın da reddi usule, yasaya ve dosya münderecatına açıkça aykırı olduğunu, Mahkeme yetkili olduğunu kabul ettiği ancak bu durumda diğer ihtiyati haciz kaldırma sebeplerini incelemediğini, bunun da istinaf sebebi olduğunu, İhtiyati haciz talep eden borçlunun mal kaçırma gayretinde olduğunu iddia ettiğini, bunun da gerçeğe aykırı beyan olup, Mahkeme bu hususu araştırmadan karar verdiğini, bu itirazında kararla karşılanmadığını, mahkeme İİK 258 /2 gereğince alacağı ve ihtiyati haciz sebepleri hakkında Mahkemeye kanaat getirecek deliller sunması gerektiğini, İİK 257/ 1 ve 2 nolu bentler gereğince “borçlunun yerleşim yeri yoksa ve malları gizlemeğe ve kaçırmaya ilişkin hileli işlemlerde bulunursa- ihtiyati haciz kararı verilir” denmekte, oysa sicil kaydını sundukları üzere müvekkili şirketin kayıtlı bir adresi olduğu, tüm malvarlığı olan Gayrımenkül ve araçları asıl davaya bakan Bakırköy 3 ATM 2018/312 E dosyasından ihtiyati tedbirli olduğundan mal kaçırması mümkün olmadığını, zaten alacaklı ile müvekkili şirketin müşterek ortağı (…) da aynı ilam ile ortaklıktan çıkma ve ayrılma payı talep ettiğini, alacaklı şirket müşterek ortağının aile şirketi olduğunu, müşterek ortakları alacaklı şirketin en büyük hissedarı olduğu, bu nedenle alacaklı zaten müvekkili şirketin mal varlığı durumunu da ihtiyati tedbirleri de bilmekte olduğu, yani alacaklının alacağı zaten teminat altındadır, mal kaçırma ihtimali dahi olmadığını, üstelik TTK 642/3 nolu bende göre de davacı şirketin alacağı, ortağın ayrılma payınından önce gelen bir alacak olduğu, bu nedenle alacaklının hiç bir kaygısı olmayacağı açıkça görüldüğü bu durumda, Mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermeyi gerektirecek bir durum olmadığını tespit ile ihtiyati haciz talebini reddi gerekirken İhtiyati haciz kararı vermesi ve itirazlarının reddi açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, Rehinle Temin edilmemiş para borcunun temini için İhtiyati haciz kararı verilebileceğini, birleşen dava ile görülen Asıl davada, Yargılama sırasında çıkma talep eden davacı ortağın (işbu dosyada alacaklının da ortağı olan kişinin) talebi üzerine müvekkili şirketin Tek gayrımenkulü olan Silvrideki taşınmaz ile şirketin tüm araçlarında tedbir olduğu ve aynı davada birleşen dava nedeniyle taraf olduğu ve de müşterek ortakları nedeni ile bu durumu bilebilecek durumda olduğunu bu nedenle alacak ayrılma payından önce gelmek üzere, madde hükmündeki Rehinle temin edilmiş hükmünde olduğu, davacının bu hususu mahkemeden gizlemesi HMK açısından kabul edilemez bir durum olduğunu, Teminatsız karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu, Bu bağlamda, itiraz eden 3 kişi şirketler açısından; Bakırköy 3 ATM 2021/312 E sayılı asıl mahkeme kararında, hakkında davaları reddedilen; … LTD ŞTİ . Nin kredi borçları nedeniyle bankasında bulunan borç teminat parasının ( ki bu tutar fazlalaşınca çalışanların ücretlerinin vs borç ödemelerinde kullanılmakta olduğunu) sırf bu ihtiyati hacizler nedeni bankaca kredinin erken tahsili yoluna gidileceğinin bildirildiğini, bu haksız ihtiyati haczin devam etmesi ve bu erken kredi tahsili gerçekleşmesi halinde, 3 kişi müvekkili şirketler yeni kredi çekmek zorunda kalacaklarından, zarara uğradıkları ve uğrayacaklarını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini, icra müdürlüğüne bildirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, mahkeme kısa kararına dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece 31/03/2021 tarihli kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. İtiraz üzürine İlk Derece Mahkemesi 05/05/2021 tarihli ek kararı ile, itirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Alacaklının ihtiyati haciz talebine dayanak alacak, Bakırköy 3 ATM. Nin 2018/312 Esas sayılı dosyasında 04/03/2021 tarihinde verilen kararın birleşen dosya yönünden verilen karara yönelik olduğu tesbit edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz, İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi halinde, mahkemece gösterilen sebeplere hasren inceleme yapılacağı düzenlenmiştir. Her talep, talep tarihindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerekmektedir.Somut olayda, talep eden vekili talep dilekçesine Bakırköy 3 ATM. Nin 2018/312 Esas sayılı dosyasında 04/03/2021 tarihinde verilen kısa kararı eklediği, gerekçeli kararın 29/03/2021 tarihli talep dilekçesine eklenmediği ve talebe konu Bakırköy 3 ATM. Nin 2018/312 Esas sayılı dosyasında 04/03/2021 tarihinde verilen kararın gerekçeli kararının talep tarihinden sonra 30/03/2021 tarihinde yazıldığı tesbit edilmiştir. Somut olayda, ihtiyati haciz talebinde bulunan, muaccel alacağa yönelik talepte bulunmuş olup, karşı taraf aleyhine açtığı alacak davası sonucu verilen kısa karara dayanmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/3480 Esas – 2016/3869 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ihtiyati haciz talebine dayanak olarak sunulan kısa karar ilam yada ilam mahiyetinde bir belge değildir. Bu durumda İİK’nın 34. Maddesi somut istinafa konu davada uygulama imkanı yoktur. İİK 258. Maddesi ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkemede karar verileceği, İİK 50. Maddesi ise yetkili mahkemenin belirlenmesinde HMK hükümlerine atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkeme kısa kararından kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, talep mahkeme kısa kararından kaynaklanan para alacağı olduğundan HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. Somut olayda, İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) …’nin adresi Başakşehir/İSTANBUL olduğu, İhtiyati haciz talep eden HAKİM …’nin Türkiye’de yerleşim adresinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Talep eden alacaklının Türkiye’de yerleşim yeri olmadığı için HMK. 10, TBK. 89 Madde hükmü uygulanamayacaktır. HMK. 9/1 Maddesinde; ” (1) Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir,” hükmü düzenlenmiştir. İtiraz eden borçlu …’nin adresi Başakşehir/İstanbul olup Ticaret Mahkemesi olarak Bakırköy Adliyesinin yetki sınırları içerisinde kaldığı, bu tesbite göre İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olmadığı ve itiraz tarihi itibariyle muterizin mahkemenin yetkisine yönelik itirazın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece muterizin mahkemenin yetkisine yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle itirazın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, muteriz vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılmasına ve muterizin yetki itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesince muteriz hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönünde karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/05/2021 tarih ve 2021/216 D. İş Esas- 2021/202 D. İş Karar sayılı ek kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle,
İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun yetki itirazının KABULÜNE, 31/03/2021 tarih ve 2021/216 D. İş Esas – 2021/202 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının yetkisizlik nedeniyle KALDIRILMASINA,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden yararına Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulanan AAÜT 2.kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre takdir olunan 1.125,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak itiraz edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 5-Harçlar Kanunu gereğince ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30 TL istinaf karar harcının ihtiyati hacze itiraz edene iadesine, 6-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,00 TL tebligat/ posta masrafı olmak üzere toplam: 216,1 TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine, 7-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/07/2021 tarihinde İİK.265/son ve HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.