Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1242 E. 2021/1089 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1242 Esas
KARAR NO: 2021/1089 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/735 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 26/01/2021
BİRLEŞEN DOSYA: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/755 ESAS
TALEP: İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından, dava dilekçesi ile; dava dışı .. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasındaki anlaşma gereği, müvekkili şirketin İstanbul, Arnavutköy-… Mah. deki İR:… Ruhsat nolu sahada hafriyatçı olarak görevlendirildiğini, dava dışı şirketin diğer davacı müvekkili … ile 01/08/2015 tarihli protokol akdederek müvekkil şirket ile aralarındaki sözleşmeyi …’a devrettiğini, anlaşma gereği …’ın devir eden dava dışı şirkete 30/10/2015 tarihinde 70.000 TL, 30/11/2015 tarihinde 70.000 TL, 30/12/2015 tarihinde 70.000 TL, 30/01/2016 tarihinde 70.000 TL, 27/02/2016 tarihinde 70.000 TL, 30/03/2016 tarihinde 70.000 TL, 30/04/2016 tarihinde 70.000 TL, 30/05/2016 tarihinde 70.000 TL, 30/06/2016 tarihinde 90.000 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinden … ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında müvekkili olduğu … Ltd. Şti.’nin de bulunduğu 14/08/2015 tarihli bir sözleşme daha akdedilerek devir işleminin tamamlandığını, yapılan yeni sözleşmede 01/08/2015 tarihli sözleşmede yazılı ödemelerin aynen zikredildiğini ve sözleşmenin akdi ile aynı gün keşide edilen ve aynı vade tarihli, aynı bedeller için iş bu sözleşmeyi … Ltd. Şti. adına akdeden ve bu şirketi münferiden temsil-ilzama yetkili olan … adına düzenlenmiş 9 senet verildiğini, bu protokolden sonra müvekkillerinin, devir eden dava dışı … Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilen 9 adet sıralı senetlerin bedellerini ödediklerini ve senet asıllarını iade aldıklarını, daha sonra müvekkillerinin 30/06/2016 vade tarihli 90.000 TL bedelli senet için ihtiyati haciz kararı alındığını öğrendiklerini, davalının 20.000 TL’lik kısmı için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından müvekkilleri aleyhinde icra takibi yapması nedeni ile İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2018/735 Esas sayılı davasını açtıklarını, ancak bakiye kalan 70.000-TL bakımından da İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapılması nedeni ile senedin bakiyesi olan bu kısım için de iş bu davayı açtıklarını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 30/06/2016 vade tarihli, 90.000-TL bedelli senedin bakiye 70.000-TL’si takibe konu edildiğinden davanın kabulü ile iş bu senetten ve icra takibinden dolayı müvekkillerinin hiçbir borcunun olmadığının tespitine, İİK 72/3 maddesi gereği İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 09/08/2018 ve 10/09/2018 tarih 2018/735 Esas sayılı ara kararlarında; “İİK.nun 72/3.maddesi gereğince icra veznesindeki paranın ödenmesi yolunda tedbir talep ettiğinden talebin kabulü ile %20 teminat karşılığında veznedeki paranın alacaklıya ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, Talebin kabulü ile; İİK.nun 72/3.maddesi uyarınca icra takip tutarının %20’si oranında nakit teminat (kesin ve süresiz teminat mektubu) yatırıldığında; icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, karar verilmiştir. Davalı vekili 18/12/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile, senet aslının alacaklının elinde bulunmasının senet bedelinin ödenmediğinin açık bir kanıtı olduğunu, aksinin menfi tespit talep eden davacılar tarafından ispatlanması gerektiğini, ancak davacıların senet bedelinin ödendiği iddialarını destekler herhangi bir belge sunmadıklarını beyan ile açıklanan nedenler ile mahkeme tarafından verilen 09/08/2018 ve 10/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/01/2021 tarih 2018/735 Esas sayılı ara kararlarında; “Mahkememiz dosyası, birleşen dava dosyası ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı dosyaları kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının takibe konu senedin aslından fotokopi olduğu iddiasında bulunmuş olması, bu konuda savcılık soruşturmasının devam ediyor olması, takibe konu senet temin edilmiş, üzerinde henüz inceleme yapılmamış olduğundan İİK 72/3 maddesi kapsamında verilmiş olan asıl ve birleşen davalardaki ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar vermek gerekmekle …” gerekçesi ile, Asıl ve birleşen dosya davalısının mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yönünden verilen 09/08/2018 tarihli ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yönünden verilen 10/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararlarına itirazının REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Davacılar tarafından müvekkili aleyhine açılan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/735 E. Sayılı dosyası ile olan menfi tespit davasında, davacının talebi üzerine asıl dava bakımından 09/08/2018 tarihinde, birleşen dava bakımından 10/09/2018 tarihinde icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Davacıların, müvekkili aleyhine açmış oldukları menfi tespit davasında, temel hukuki ilişkinin varlığını açık bir şekilde kabul ettiklerini, müvekkiline senetler verdiklerini beyan ile takibe konu senet bedelini de ödediklerini ancak senet aslının değil de fotokopisinin kendilerine iade edilmiş olduğunu iddia ettiklerini, Davacıların temel ilişkiyi kabul ettikleri açıkça ortada olup bu durumda, ispat yükünün davacılara düştüğünü, yerel mahkeme kararının da da senedin fotokopi olduğundan bahsedildiğini ancak davacıların, icra takip dosyasındaki senedin fotokopi olduğuna ilişkin bir iddialarının dayanağı bulunmadığını, davacıların dava dilekçelerinin 4. Sayfasında açıkça 9. Senedi ödemiş olduklarını ancak kendilerine senedin aslının değil renkli fotokopisinin verilmiş olduğunu icra takibi ile öğrendiklerini beyan ettiklerini, Senet aslının müvekkilinde olup icra takibi yapılırken de senet aslının icra müdürlüğü tarafından kasaya alındığını, senet aslının alacaklının elinde bulunmasının senet bedelinin ödenmediğinin açık kanıtı olduğunu, aksini iddia eden davacıların bunu yazılı ödeme belgesi ile ispat etmesi gerektiğini, 16/07/2019 tarihli duruşmada “davacı vekiline takiplere ilişkin ödemelerin hangi şirket kayıtlarından ve nereye yapıldığına dair beyanda bulunup varsa delillerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine” şeklinde ara karar tesis edildiğini, ancak davacıların verilen sürede her hangi bir ödeme belgesi ibraz edemediklerini, bir kısım ödemelerin şirketin ticari defterlerinde yer aldığını beyan ettiklerini, 26/11/2019 tarihli duruşmada davacı şirket vekilinin, ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmasını talep ettiğini, bu yönde ara karar tesis edildiğini ancak 1 yıl süre geçmesine rağmen davacı şirketin defterlerini inceleme için ibraz etmediğini, bilirkişi tarafından da buna yönelik rapor tanzim edildiğini, Davacıların, açmış oldukları menfi tespit davalarında (asıl ve birleşen) haksız iddialarını ispata yarar hiçbir yazılı delil ibraz edemediklerini, Yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemiş olup bu aşamada icra veznesine yatırılan paranın çekilmemesine yönelik olarak verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek, ihtiyati tedbir kararlarına itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını, icra veznesine yatırılan paranın çekilmemesine yönelik olarak verilmiş olan 09/08/2018 ve 10/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonoya dayalı yapılan takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespiti davalarında, İİK 72/3. Maddesi uyarınca icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. Davacı vekili, davaya konu takip dayanağı bono bedellerinin ödendiği iddiası ile takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespiti için açtıkları davada icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece asıl ve birleşen davalarda ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, davalının ihtiyati tedbir kararlarına itirazı üzerine yapılan mürafaa duruşması sonunda itirazların reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK 72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında istem üzerine icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiş olup mahkemece yasa hükmüne uygun karar verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dosya kapsamı ve yargılamanın bulunduğu aşama dikkate alındığında, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre mahkemece verilen ek karar gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, fazla yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıya iadesine, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davalıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, fazla yatırılan 59,30.TL istinaf karar harcının davalıya iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/07/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.