Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1231 E. 2021/1065 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1231
KARAR NO: 2021/1065
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/136 D.İş Esas 2021/143 D.İş Karar
TARİH: 29/04/2021
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin talep dışı borçlu … şirketinden olan alacağını muvazalı bir şekilde kaçırmalarına aracılık etmesi nedeniyle borçlu şirketten alacağı olan ancak davalının kasten ve kötü niyetle mal kaçırmaya aracılık etmesi nedeniyle tahsil edilemeyen 2.000.000,00-TL’nin tahsili için davalılara ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczedilmesi talep ve dava etmiştir. Karşı taraf vekili cevap dilekçesi ile, dilekçe içeriği incelendiğinde müvekkili …’tan sadece şirket yetkilisi ve yediemin olarak bahsedildiği iddia edilen alacak borç ilişkisi ile alakası olmadığının açık olduğunu, bu sebeple öncelikle … yönünden talebin reddinin gerektiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesi için alacağın kesin ve muaccel olması gerektiğini, açılan istihkak davasının da halen derdest olması sebebiyle talep edilen alacağın yargılamayı gerektirdiği savunarak ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/04/2021 tarih ve 2021/136 D.İş Esas – 2021/143 D.İş Karar sayılı kararında; “Talebe konu para borcundan davalıların sorumluluğunun tespitinin yargılamayı gerektirdiğinden İİK 257 maddedeki ihtiyati haciz şartları bulunmadığından…”gerekçesi ile, Talebin yargılamayı gerektirdiğinden REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilinin alacağını tahsil etmesi, davalının kasten ve kötüniyetle mal kaçırmaya aracılık etmesi nedeniyle engellendiğini, işbu engelleme sonucu müvekkilinin oluşan mağduriyetinin giderilmesi amacıyla ihtiyati haciz talep edildiği ve 29.04.2021 tarihinde ise “ihtiyati haciz talebimizin reddine” karar verildiğini, Ret kararında davalının sunduğu cevap dilekçesi de nazara alınarak ret kararının gerekçesi olarak “Talebe konu para borcundan davalıların sorumluluğunun tespitinin yargılamayı gerektirdiğinden yerinde görülmeyen talebin reddine karar vermek gerekmiştir. “hükmolunduğunu, işbu yaklaşık ispat ölçütü nazara alınmaksızın verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu, Yerleşik Yargıtay kararlarında da; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat ölçütü yeterli görülmekte, detaylı yargılama ile kesin delil şartı aranmadığını, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/5364 E., 2015/6304 K. ve 4.5.2015 Tarihli kararı) Mezkur karar ışığında da ihtiyati haciz talebinde anlattıkları olay örgüsü ve sunulan deliller ihtiyati haciz hususunda yaklaşık ispat ölçütünü karşılamakta, sunulan işbu delillerle de ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesi gerekmekte olduğunu, Nitekim ihtiyati haciz talebinde de özetle; davalı şirket … ile dava dışı borçlu şirket … Ltd. Şti arasında kurulan mutlak çıkar birliği; gizli anlaşma, ödeme dekontları, kurulan whatsapp gurupları, haczedilen malların aynılığı, tanık beyanı ile sabit olmakla birlikte işbu hususlar ve davalıların müvekkilinden mal kaçırmaya ilişkin kötü niyeti açıklandığı, müvekkilinin parasının deyimi yerindeyse iç edilmesi aşamasında … ve … sahiplerinin müvekkilinin alacağına ulaşmasına engel olmak için çıkar ve eylem birliği içerisine girdikleri de yaklaşık ispat ölçütünü sağlayacak şekilde ispatlandığını, … aleyhine başlatılan takibe konu borcun doğumundan, hatta ihtiyati haciz kararının alınması, takibin açılması bankalara 89/1-78 gönderilmesinden sonra; 22.02.2021 tarihinde … ile davalı … aralarında muvazaalı bir temlik sözleşmesi yaptığı, işbu sözde temlik sözleşmesinde; …’nin İspanya’daki müşterileri olan … firmasından olan alacakları, fatura numaraları belirtilmek suretiyle tek tek sayıldığı ve bunların … tarafından … yerine … hesabına yapılması karara bağlandığını, sözleşmenin akabinde … firmasına 08.03.2021 tarihinde (ilk hacze gidilen tarihte) mail atılarak … ait faturalara ilişkin ödemelerin … Tekstil şirketinin hesaplarına ödenmesi talep edildiğini, Nitekim sözde temlik anlaşmasına uyan … firması; tam da mailde talep edilen … faturaları uyarınca bu tarihten sonra 15.878,00 euro ve 50.000,00 euro ödemelerini … firmasından … hesaplarına yaptığını, görüldüğü gibi yapılan anlaşma, tamamen alacaklılardan mal kaçırma kastı ile yapıldığını, bu ödemeler halen devam etmekte olduğunu, dekontlarını dava dilekçesi ekinde sundukları ödemeler ile bu dekontlar sonrasında da yapılan ödemeler …’un … Yeşilyurt şubesi İBAN … numaralı hesabına yapıldığını, bu ödemelerin açıklama kısmına da, … tarafından … firmasına kesilen ve temlik sözleşmesinde ifade edilen fatura numaraları yazıldığını, oysa gerçekte bu iki şirket arasında borç-alacak ilişkisini doğuracak bir işlem mevcut olmayıp, münhasıran müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesini engellemek, özellikle de bankalardaki haczi atlatabilmek amacıyla işlemin yapıldığını, Davalı … ve yetkilisi …’ın müvekkilinin alacağını tahsil etmesine kötü niyetle engel olduğu açıkça anlaşılmakta olduğu, anılan Yargıtay ilamı uyarınca da dosyaya sunulan fatura numaraları ve yapılan ödemelerde bu fatura numaralarının belirtilerek ödeme yapılması bizden beklenen yaklaşık ispat ölçütünü karşılamakta, ihtiyati haciz kararı için tam ispat aranmayacağından kabul kararı verilmesi için yeterli olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI TARAF VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, Mezkûr esas sayılı dosyada davacı tarafının talebinin reddine karar verilmiş ise de işbu davanın vekille takip edilmesine karşın dosyada lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, (Yargılama Giderleri Yargılama giderlerinin kapsamı HMK MADDE 323- (1) Yargılama giderleri şunlardır: ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. HMK MADDE 330- (1) Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir. Yargılama giderlerine hükmedilmesi HMK MADDE 332- (1) Yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir.) Davalı müvekkili kendisini işbu davada kendini vekil ile temsil ettirmesi sebebi ile ve yerel mahkeme tarafından davanın reddine de karar verildiğine göre, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine karar tarihinde mer’iyete haiz olan AAÜT mucibince vekalet ücretinin takdiri gerektiğini, davalı lehine vekalet ücretine takdir edilmemesi mezkûr yasa maddelerine mugayir olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının yalnızca vekalet ücreti kısmına dair verilen hükmün istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davalı lehine avukatlık vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; ihtiyati haciz kararı verilmesine istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
TALEP EDEN VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE, İİK 257. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın alacaklısı ihtiyati haciz talep edebilecektir. Ayrıca 258. Maddeye göre alacaklının, alacağı ve ihtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri sunması gerekir. Burada yaklaşık ispat yeterlidir. Somut olayda talep eden ; talep dışı borçlu … şirketinden olan alacağını borçlu …Şirketinin muvazalı bir şekilde kasten ve kötü niyetle mal kaçırmalarına aracılık etdiği iddiasıyla talep dışı borçlu şirketten tahsil edemediği 2.000.000,00-TL’nin tahsili için davalılara ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczedilmesi talep isede, dosya arasında bulunan belgelerin talep dışı asıl borçlu … şirketi ile karşı taraf borçluların iş birliği ederek muvazalı şekilde talep eden alacaklıdan mal kaçırdıkları ve eylem birliği içerisinde bulunup bulunmadıkları, buna göre talep eden alacaklının talep dışı borçlu şirketten tahsil edemediği alacağını karşı taraf borçlulardan talep edip edemeyeceği, sorumluluklarının olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiği, mübrez deliller ile yaklaşık ispatın yerine getirilmediği ve talep edenin ihtiyati haciz talebinin İİK’ nun 257. maddesindeki şartları taşımadığı görülmekle, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, talep eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
KARŞI TARAF BORÇLULAR VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE, Talep eden vekilinin 28/04/2021 tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, Mahkemece Karşı taraf borçlulara talep dilekçesinin tebliğe çıkartılmadığı ve karşı taraf borçlular vekilinin uyap sisteminden 29/04/201 tarihinde saat:13:48’de beyan dilekçesi gönderildiği, Mahkemece HMK. 76 Madde uyarınca borçlular vekilinin vekaletinin kabul edildiği, ilk derece mahkemesince istinafa konu karar evrakının uyap sisteminden 29/04/2021 tarihinde saat: 15:57’de oluşturulduğu, mahkemece verilen karar başlığında borçlular vekilinin gösterilip cevap dilekçesinin karara yazıldığı tesbit edilmiştir. AAÜT. 5/1 maddesinde; ” (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır,” hükmü uyarınca avukatın celselere katılması avukatlık ücretinin verilmesi için ön koşul olmayıp, taraf vekili olarak vekaletnamesini sunması tarifeler uyarınca hak ettiği ücretin tamamını kazanması için yeterlidir,” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğinden karşı taraf lehine AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/a maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde olumlu/olumsuz bir karar verilmemesi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine, karşı taraf borçlular vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılması ve karşı taraf lehine taktir edilen vekalet ücreti yönünden dairemizce yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDİNE, 2- Karşı taraf borçlular … ile …’nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarih ve 2021/136 D. İş Esas – 2021/143 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurularak; Talebin yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, 3-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 4-Talep eden tarafından yapılan giderlerin talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının yatırana iadesine, 6-Karşı taraf vekil ile temsil edildiğinden Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/a maddesine göre hesaplanan 910,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak karşı taraf … ve …’ne verilmesine, 7-Harçlar Kanunu gereğince ihtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 59,30 TL istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, 8 – Harçlar Kanunu gereğince karşı taraf … ve … tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine, 9- Karşı taraf … ve … tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 30,6.TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam: 192,7 TL’nin, ihtiyati haciz talep edenden alınarak karşı taraf … ve …’ ne verilmesine, 10-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/07/2021 tarihinde, İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin olarak verilen karar yönünden HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak ve oy birliği ile, Karşı taraflar … ve …’nin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin olarak verilen karar yönünden HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak ve oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK 258/2 maddesinde ihtiyati haciz talebi halinde mahkemenin iki tarafı dinleyip dinlememekte serbest olduğu düzenlenmiştir. Yani, mahkeme ihtiyati haciz talep edilmesi halinde tarafları dinleyebileceği gibi, tarafları dinlemeden dosya üzerinden de karar verebilecektir. Mahkeme İİK 258/2 maddesinde verilen yetkiye dayalı olarak tarafları çağırmadan dosya üzerinden inceleme yaparak karar vermeyi seçmiş ve ihtiyati haciz talebini reddetmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen henüz talep konusunda dinlenmek üzere mahkemeye çağrılmadığından, Uyap sistemi üzerinden hakkında böyle bir talep bulunduğunu haber alan karşı tarafın mahkemeye gelerek talep konusunda beyanda bulunmasına yasal olarak imkan bulunmamaktadır. Çünkü mahkeme taraf beyanlarına ihtiyaç duymamıştır. Buna göre taleple ilgili yargılamada karşı taraf henüz temsil edilmediğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, yerinde olmayan taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK 353/1-b1 maddesi ile reddi gerektiğini düşündüğümden, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen lehine vekalet ücretine hükmedilmesine dair çoğunluk görüşüne katılmıyor muhalif kalıyorum. 08/07/2021