Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1204 E. 2023/1681 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1204 Esas
KARAR NO: 2023/1681 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/411 Esas – 2020/1033 Karar
TARİHİ: 14/12/2020
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin nezdinde … numaralı ” Nakliyat Abonman Blok Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalı … A.Ş’ye ait muhtelif deniz motoru, deniz motosikleti, tekne, bot emtialarının … fuar merkezine nakledildiğini, fuar merkezinde iken davalıların işletmecisi ve kiracısı olduğu fuar sergi alanında meydana gelen yangın neticesinde hasar gördüğünü, olay sonrasında itfaiye ekipleri tarafından 16/02/2018 tarihli yangın raporu düzenlendiğini, hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine, gerekli tahkikatın başlatıldığını, Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca hasar ve kusur durumunun tespiti için bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, sigortalıya ait emtialarda meydana gelen rücuya konu hasar bedelinin 38.135,13-TL olarak belirlendiğini, sonuç olarak sigortalı emtialarda gerçekleşen riziko neticesinde 31/08/2018 tarihinde hasar bedeli olan 38.135,13-TL tazminatın dava dışı sigortalıya ödendiğini, anılan hasardan sorumlu olan davalılar hakkında yasal süre içinde dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından haksız olarak icra takibine itiraz edildiğini beyanla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davacının dava dilekçesinde vergi numarasında bildirilmediğini, müvekkilinin kiracı sıfatına haiz olduğunu, husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, itfaiye raporunda belirtildiği üzere yangın konusunda kusurlu olanın müvekkili olmadığını, bilirkişi raporunda müvekkiline kusur yüklenilmeyeceğinin altının çizildiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; husumet yönünden davanın reddinin gerektiği, davanın tarafı olması nedeni ile bina sahibi … A.Ş.’nin ve söz konusu standı yapan … A.Ş.’nin davaya dahil edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu yangından dolayı maddi zarara uğradığını, söz konusu zararın … tarafından giderildiğini, 14/02/2018 tarihinde çıkan yangın ile müvekkili şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığını, şirketin stant ve fuar alanının tüm denetim ve kontrolünün temizliğinin yine tüm … Alanının idaresinin işletmeci … A.Ş.’ye ait olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi’nin 14/12/2020 tarih ve 2019/411 Esas – 2020/1033 Karar sayılı kararında;”Dava, yangından kaynaklanan zara ilişkin yapılan icra takibine İtirazın İptali davasıdır. …BK’nun 49. maddesine göre; Hukuka aykırı kusurlu bir fiile başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. İlgili madde uyarınca kusura dayalı haksız fiilin şartları,hukuka aykırı bir fiil,bu fiil ile başkasına verilen zarar ve fiilin işlenmesinde failin kusurlu olmasıdır. Bir kimsenin kusura dayanan haksız fiil sorumluluğunun temel şartı, sorumlu tutulacak kişinin işlediği bir fiilin bulunmasıdır. Kendisinden tazminat istenilen kişinin bir fiili yoksa sorumluluğu da söz konusu olamaz. Fiil bir harekette bulunma tarzında olabileceği gibi, gerekli bir harekette bulunmama tarzında da olabilir. BK’nun 50. maddesine göre zararı ispat etmek davacıya düşer. Bununla birlikte, halefiyete dayalı rücu davasında esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Bu nedenle sigortacı tarafından açılan rücu davası aslında bir tazminat davasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında, davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. (İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi, 31.10.2019 Tarih, 2019/1416 Esas, 2019/1923 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla, Davanın niteliği gereği ispat yükü davacı tarafın üzerindedir.Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak kusur ve zarar yönünden bilirkişi incelmesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme neticesinde meydana gelen yangın dolayısıyla davalılardan … A.Ş.’nin %40 kusurunun olduğu, diğer davalı … şirketinin ise %20 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu yeterli olduğundan rapora yapılan itirazlar yerinde görülmemiş ve mahkememizce itirazlar reddedilmiştir. Tarafların kusur oranlarına göre alınan rapor neticesinde dava dışı sigortalının yangın nedeniyle zarara uğradığı, davacı sigorta şirketinin bu zararı ödemesine mukabil davalılara rücu şartlarının oluştuğu, meydana gelen zararın tarafların kusur oranına göre bilirkişi incelemesi neticesinde belirlendiği, zarar bi kader’il imkân izâle olunur (Zararlar imkanlar verildiği ölçüde giderilir-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği davalıların kusur oranları dikkate alınarak bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenen bedeller üzerinden talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.Alacağın likit olmaması ve reddedilen kısa ilişkin davalıların kötü niyetlerinin ispat edilememiş olması dikkate alınarak icra inkar ve kötü niyet tazminatı talepleri hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili ve davalı …Ticaret A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup kararın bozulması gerektiğini, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talepleri dikkate alınmamış olup mevcut bilirkişi raporunun da denetime elverişli olmadığını, Yerel mahkeme tarafından bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edildiğini ve taraflarına süre verildiğini;Taraflarınca yasal süresi içerisinde bilirkişi raporuna itirazlarını ve taleplerini içerir dilekçe sunulduğunu, Yerel Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, verilen kararın hatalı olduğunu, Yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalılardan …San.Tic. A.Ş.’ye %20, diğer davalı …A.Ş.’ye %40, dava dışı … Tic. A.Ş.’ye %40 kusur atfedildiğinin görüldüğünü, işbu davada davalıların sorumluluğu tam olup dava dışı firmaya kusur atfedilmesinin kabulünün mümkün olmadığını;Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil sorumlulukta dış ilişkiyi düzenleyen 61. maddesi ile iç ilişkiyi düzenleyen 62. maddeleri ve 163. maddesi uyarınca davalıların zararın tamamından müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili şirket sigortalısı zarar sorumlularına göre zarar gören 3. kişi konumunda olup; dosyada mübrez bilirkişi raporuyla da tespit olunduğu üzere dava konusu yangının meydana gelmesinde sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu durumda her ne kadar bilirkişi raporunda davalılardan … San.Tic. A.Ş.’nin %20, diğer davalı … A.Ş.’nin %40, dava dışı … Tic. A.Ş.’nin ise %40 kusurlu olduğu belirtilmiş ise de zarar gören üçüncü kişi konumunda olan müvekkili şirket sigortalısına ve sigortalısının haklarına halef olan müvekkili sigorta şirketine karşı yukarıda anılan müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uyarınca davalı şirketler hasar miktarının tamamından kusur oranlarına bakılmaksızın müştereken ve müteselsilen sorumlu olup zararı tazminle mükellef olduklarını;Konuya ilişkin emsal kararlar incelendiğinde; “Dava TTK’nun 1301.maddesi gereğince açılan sigorta rücu davası olup Mahkemece patlayan tüpü bayiye taktırmayıp kendisinin takmış olması nedeniyle dava dışı tüpü kullanan kişinin de % 25 kusurlu olduğu kabul edilerek, davalının % 75 oranında sorumluluğu bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak tüpün patladığı dairenin üst katındaki malikin zarar görmesi nedeniyle davacı sigorta şirketi sigortalısına ödeme yapmış olup, davacının sigortalısının tüp gaz patlamasında hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda hasarın oluşumunda, dağıtımını yaptığı LPG tüpünü yerine monte etmemesi, olduğu gibi teslim etmesi nedeniyle dağıtım işi yapan davalının % 75, LPG tüp gazı değiştirirken gereken önlemleri almayan, tüpü yetkili dağıtım elemanlarına değiştirmeyerek kendisi değiştirmeye çalışan kişinin % 25 oranında kusurlu olduğu hususu açıklanmıştır. Bu durumda davacı şirketin sigortalısının hiçbir kusuru olmaması nedeniyle davalı ve dava dışı 3. kişinin davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 11. HD’nin 11.03.2013 tarih ve 2012/5012 E. 2013/4613 K.). “…Davacı zararının tamamını müteselsil sorumluluk hükümlerine göre zarara sebep olanların tamamından veya birinden talep edebilir. Dolayısıyla davaya konu zarardan, zarar veren haksız fiili meydana getiren davalılar sorumludur. Bu sebeplerle Mahkemece davacı sigorta şirketi ödediği tüm zararı rücuen davalılardan isteyebileceğinden bilirkişi raporu ile belirlenen zararın tamamının hüküm altına alınması gerekir… ” (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 03.11.2016 tarih, 2014/5411 E. 2016/9800 K.) görüşüne yer verildiğini; Yerel Mahkeme tarafından hükme esas alınan raporda davalılara ve dava dışı firmaya verilen kusur oranlarını kabul etmediklerini, davalıların müteselsil sorumluluk ilkesi uyarınca hasarın tamamından sorumlu tutulması gerektiğini, kararın bu yönüyle bozulması gerektiğini, itirazları doğrultusunda davalıların tam sorumluluğu kabul edilmese dahi davalı … söz konusu fuar alanının işletmecisi ve fuarın düzenleyicisi konumunda olduğunu, anılan sebeple davalı … firmasının dava dışı …Tic. A.Ş.’ye atfedilen %40 kusurdan da sorumlu tutulması gerektiğini;Dava dışı firmanın neden sorumlu olduğuna dair herhangi bir veri belirtilmediğini, bu sebeple heyetin anılan neticeye nasıl vardığının anlaşılamadığını, dava dışı firmanın sorumluluğu kabul edilse dahi, her iki firmanın sorumluluğunun ancak müşterek ve müteselsil olmalısı gerektiğini, raporda da tespit edildiği üzere davalı … A.Ş. ile dava dışı …Tic. A.Ş.’nin … ait grup şirketleri olduğunun unutulmaması gerektiğini, işbu sebeple raporda her ne kadar davalı … A.Ş. ile dava dışı … Tic. A.Ş. için ayrı ayrı %40 kusur sorumluluğu verilmiş olsa da söz konusu durum kendi iç ilişkilerini ilgilendiren bir durum olup davacı müvekkili şirkete karşı her iki firmanın müşterek ve müteselsil sorumluluğunun kabulünün gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde … numaralı “ Nakliyat Abonman Blok Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ait muhtelif deniz motoru, deniz motosikleti, tekne, bot emtialarının … Fuar Merkezine nakledildiğini ve fuar merkezinde iken davalıların işletmecisi (yer sahibi) ve kiracısı olduğu fuarın sergi alanında meydana gelen yangın neticesinde hasar gördüğünü, olay sonrasında itfaiye ekipleri tarafından düzenlenen 16.02.2018 tarihli yangın raporunda yangının çıkış sebebine ilişkin ;“..yangının söndürülmesine müteakip yaptığımız inceleme ve araştırmamızda … Fuar merkezinin 4. Hall’inde bulunan … ’a ait sergi alanını aydınlatmak için kullanılan yanar vaziyetteki spot ışıklarının bağlı bulunduğu elektrik panosunun kablo bağlantı yerlerinde herhangi bir nedenle meydana gelen elektriksel arıza sonucu yangın başlangıç olayının meydana geldiği ve gelişerek çevresinde bulunan reklam panosuna, 2 adet deniz motosikletine(jet ski) ve hall’in çatısına sirayet ettiği kanaatine varılmıştır” şeklinde rapor tesis edildiğini; Hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine, gerekli tahkikatın başlatıldığını ve Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca hasar ve kusur durumunun tespiti için bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, bunun üzerine … Ltd. Şti. tarafından yapılan incelemeler sonrasında hazırlanan 10.08.2018 tarih ve … rapor numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi Ekspertiz Raporunda; “yapılan inceleme ve araştırmada sigortalı’nın … merkezinde … A.Ş. firması tarafından düzenlenen Avrasya Boat Show 2018’e katıldığı, fuarda sergilenmek üzere muhtelif deniz motoru, deniz motosıkleti, tekne, bot emtialarının CNR fuar merkezine nakledildiği ve 4 numaralı holde sergilenmek üzere sigortalı firma standlarına yerleştirildiği, 14.02.2018 tarihinde saat:04.43’de tangın ihbarı yapıldığı ve Bakırköy Bölgesi İtfaiye ekiplerinin yangına müdahale ettiği, İtfaiye raporunda “…yangının söndürülmesine müteakip yaptığımız inceleme ve araştırmamızda … Fuar merkezinin 4. Hall’inde bulunan ….’a ait sergi alanını aydınlatmak için kullanılan yanar vaziyetteki spot ışıklarının bağlı bulunduğu elektrik panosunun kablo bağlantı yerlerinde herhangi bir nedenle meydana gelen elektriksel arıza sonucu yangın başlangıç olayının meydana geldiği ve gelişerek çevresinde bulunan reklam panosuna, 2 adet deniz motosikletine(jet ski) ve hall’in çatısına sirayet ettiği kanaatine varıldığı” belirtildiği, sözkonusu hasarla ilgili hasar miktarının 38.135,13 TL olduğu, ve hasarın poliçe şartları teminatı kapsamında değerlendirildiği” hususlarının tespit ve rapor edildiğini;Bu minvalde, dosya muhteviyatı dikkate alınarak sigortalıya ait emtialarda meydana gelen rücuya konu hasar bedelinin 38.135,13 TL olarak belirlendiğini, sonuç olarak, sigortalı emtialarda gerçekleşen riziko neticesinde 31.08.2018 tarihinde hasar bedeli olan 38.135,13-TL tazminat tutarının dava dışı sigortalıya ödendiğini, davacı müvekkili şirket sigortalısı tarafından, davaya konu hasar sebebiyle davalıya 15.02.2018 tarihli ihtarnamenin müvekkili şirket tarafından ise davalılara 10.09.2018 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini ancak olumlu netice alınamadığını, anılan itfaiye raporu, eksper raporu ve diğer belgeler ışığında ödenen tazminattan; %100 oranında davalıların sorumlu olduğu ortaya çıkmış olup işbu davanın davalılar yönünden kabulü gerekirken, davalı … A.Ş. şirketinin %40, … şirketinin ise %20 kusur sorumluluğu olduğu kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla Yerel mahkemece verilen kararın istinaf yolu ile incelenerek aleyhe olan kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş.vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun davanın tüm taraflarınca itiraza uğramasına rağmen Yerel mahkemenin dava dosyasını tarafların itirazlarını değerlendirmek için ek rapora göndermemesinin hatalı karar verilmesine sebep olduğunu, Mahkemenin bilirkişi raporuna yapılan itirazların haklı olup olmadığı yönünde ek rapor aldırmamasının da usul ve hukuk sistemine aykırı olduğunu, bu nedenle Dairemizin tarafların tüm itirazlarını değerlendirebileceği yeni bir bilirkişi raporu aldırması gerektiğini; Yerel Mahkemenin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporunda özetle;” Tespit raporunda yangının muhtemel olarak dağıtım panosu ile ana pano arasındaki kablo bağlantılarındaki gevşeklikten dolayı oluşan elektriksel kıvılcım sonrası gerçekleştiği tespit edildiğinden ve kablo korumasının davalı … A.Ş. Ve dava dışı …Tic. A.Ş.’nin sorumluluğunda bulunan fuarın 2 hol altı 4. Yol duvar dibinde bulunan pano ile sağlanması gerekeceğinden ve bu pano dahilinde kaçak akım koruma rölesi bulunmadığının sabit olması nedeni ile Davalı … ve Dava Dışı … şirketlerinin %40 ‘AR oranında kusur atfedileceği,Tespit raporunda … şirketi tarafından montajı yapılan yanan elektrik dağıtım panosunun Elektrik İç Tesisleri yönetmeliği 18. Maddesine uygun olarak kısa devre için 30Ma hayat kurtarma kaçak akım rölesi kısa devre ve aşırı akım koruma için otomat sigorta kullanmış olması, malzemelerin uygun yük değerine göre seçilmiş olması ayrıca yangın başlangıcının bu pano öncesindeki dağıtım panosu ile ana pano arasındaki kablo kaynaklı meydana gelmiş olması dolayısı ile bu kabloya davalı … şirketinin “panoya fevri müdahalesi” ile yetki aşımı yaparak yaptığı ek ile beraber kendi alanında bulunan spot ışıklarının açık bırakılması neticesinde aşırı ısınma ve elektrik yükünün kablo izole damarlarını eriterek ark kontağına sebebiyet vermesi hususları gözetilerek davalı … şirketine %20 Tali Kusur atfedileceği,” tespitlerine yer verildiğini, Yerel mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda müvekkili … açısından yapılan tespit ve kusur oranına itiraz ettiklerini;Bilirkişinin müvekkili şirketin panoya fevri müdahalesi ile yetki aşımı ile ek kullanımından bahsettiğini, müvekkilinin elektrik hem ana panosu hem dağıtım panosuna erişimi ve müdahalesinin bulunmadığını, müvekkili şirketin bir ek bağlantı da yapmadığını, dava dışı …’tan fatura karşılığı ne kadar elektrik kullanılacak ise bedelini ödemekte olduğunu, söz konusu fuar alanının tüm yetki ve sorumluluğu … şirketine ait olup, onlardan habersiz veya yetki gasbı ile elektrik panosuna müdahale edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle hiçbir delil tespiti ve davaya ilişkin beyanlarda geçmeyen yetki gasbı ile panoya fevri müdahalesi iddiası ve tespitinin doğru olmadığını, ek bir kablonun müvekkili şirket tarafından eklenmediğini ve kullanılmadığını, böyle bir ihtiyacının da bulunmadığını;Bilirkişinin raporunda müvekkili şirkete tali kusur atfederken dayandığı bir diğer konunun stand alanında bulunan spot ışıklarının açık bırakılması neticesinde aşırı ısınma ve elektrik yükünün kablo izole damarlarını eriterek ark kontağına sebebiyet vermesi şeklinde özetlendiğini, müvekkili … A.Ş.’den birim fiyat üzerinden elektrik satın almakta olup, fazla harcanmasının aleyhine masraf yaratacağını, yine müvekkili fuar alanında belli saatlerde hizmet vermekte olup fuarın kapanma saatinde kendi stand alanının ışıklarını kapatmakta olduğunu, söz konusu alanda müvekkiline ait hiçbir personel kalmadığını, yangının sabah 04.43 ‘de meydana geldiğinin ve temizlik için spot ışıklarının … tarafından açıldığının ve açık bırakıldığının aşikar olduğunu;Yangını ilk gören … çalışanı …’in ifadesinde; “devriye görevi yaparken 4. Holl camlı kapı çıkışında temizlik personeli yangın var diyerek çıktıklarını gördüm.” … isimli Vardiya Amiri ise ifadesinde “20.00-08.00 vardiya görevini toplam 10 personelle teslim aldık saat 04.40 da … standında güvenlik personeli … anonsu üzerine yangın çıktığını öğrendim.” dediğini, işbu ifadelerden anlaşılacağı üzere 24 saat fuar alanında … personeli aktif olarak çalışmakta olup temizliğin fuar bittikten sonra gece saatlerinde yapıldığını, bu nedenle spot ışıklarının açıldığı veya açık bırakıldığının net olduğunu, müvekkilinin bu yapılan eylemi engellemesinin ve müdahale etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle tüm inisiyatif ve sorumluluk … şirketinde olup müvekkili şirkete atfedilecek hiçbir kusur bulunmadığını; Davalı … A.Ş. ve dava dışı … Tic. A.Ş.’nin sorumluluğunda bulunan fuarın 2 hol altı 4. Yol duvar dibinde bulunan pano ile sağlanması gerekeceğinden ve bu pano dahilinde kaçak akım koruma rölesi bulunmadığının sabit olması nedeni ile başlayan bir bilirkişi raporunda artık müvekkili şirketin bir sorumluluğunun olduğunu beyan etmenin hukuken mümkün olmadığını, kaçak akım rölesinin olması tüm yangın ihtimalini ortadan kaldıracakken kullanılmamasının yangının oluşmasının birincil nedeni olduğunu, bu noktada işbu sorumluluğunu yerine getirmeyen davalı … Fuarcılık ile grup şirketi … Fuarcılığın tüm yangın olayı ve sonrasında oluşan maddi zarardan birincil ve birlikte sorumlu olduklarını, sonuç olarak müvekkili şirketin oluşan yangın ve sonrasındaki maddi zarardan sorumluluğu bulunmamakta olup, davalının kaçak akım rölesi kullanılmadığı açık olduğu gibi müvekkilinin panoya fevri bir müdahalesinin de olmadığını, devamında spot ışıklarının … yetkilileri tarafından temizlik nedeni ile açıldığının tutanak ve ifadelerden açıkça anlaşıldığını;Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/42 D.İş sayılı dosyası ile yangından hemen sonra yapılan tespit raporunun olayın oluş ve kusur durumunu açıkça belirttiğini, söz konusu tespitlere rağmen ortaya çıkan yangın ve sonraki hasardan müvekkili şirkete kusur yüklenmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin stant ve fuar alanının tüm denetim ve kontrolünün, temizliğinin, yine tüm … fuar alanının idaresi işletmecisi olan … A.Ş.’ye ait olduğunu, müvekkili şirket veya fuara katılmak isteyen firmaların … A.Ş’ye ait online işlemlerden katılım yapacağı sergi alanı ile ilgili tüm çizimleri stant kroki ve sanal görselleri, stant için çalışacak yetkili firma ile personel listesini sunmak zorunda olduğunu, bu sunulan tüm bilgi ve stant düzeni ile güvenlik önlemlerinin işletme sahibi … Fuar tarafından denetlendiğini, yine sergi alanında kullanılacak tüm kablo, alet ve her türlü parçanın … fuarcılığın belirlediği kriter ve standartlara uygun olmak zorunda olduğunu, bu nedenle müvekkili şirkete gözetim ve denetimi altında olmayan bir saatte çıkan yangın ile ilgili sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını;Davacı sigorta şirketinin poliçesinin nakliyat abonman blok poliçesi olduğunun açık olduğunu, haliyle bu poliçenin bir ürünün veya malın taşınması sırasında oluşan zararları kapsadığını, ortaya çıkan zararın söz konusu poliçe ile karşılanmasının mümkün olmadığını, davacının yapmış olduğu sigorta poliçesi incelendiğinde bu poliçenin bir malın taşınması ve nakliyesi sırasında oluşacak zararı kapsadığının açık olduğunu, huzurdaki olayda taşıma işinin gerçekleştiğini ve ürünlerin standa yerleştirildiğini, fuarın 09-18 Şubat tarihleri arasında olduğu gerçeği kapsamında fuarın 4. günü yangın olayının gerçekleştiğinin açık olduğunu, bu nedenle ürünlerin söz konusu sigorta poliçe kapsamında korunmasının mümkün olmadığını, bu nedenle poliçe kapsamının niteliğinin doğru değerlendirilmesi gerektiğini, bu itirazın mahkeme tarafından hiçbir şekilde değerlendirilmediğini beyanla Yerel Mahkemece verilen kararın bozularak kaldırılmasına, müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacı sigorta şirketince nakliyat abonman blok poliçesi kapsamında fuar alanında sergilenmekte iken çıkan yangın nedeniyle hasara uğrayan emtia için sigortalıya ödenen tazminatın, yangına sebep olduğu iddiası ile davalılardan rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı taleplerine ilişkindir.Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ile davalı … A.Ş.vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı tarafından, davalılar aleyhine Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile işlemiş faizi ile birlikte toplam 40.376.22 TL alacağın tahsili talebiyle takip başlatılmış ve dava dilekçesi ile de davalıların takibe itirazlarının iptali ile tüm alacağa yönelik olarak ve tüm davalılar yönünden takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; dava konusu yangının gerçekleştiği fuar alanının dava dışı … A.Ş.’ye ait olduğu ve davalı … A.Ş. tarafından işletildiği, yangının dağıtım panosu ile ana pano arasındaki kablo bağlantılarındaki gevşeklikten dolayı oluşan ark sonrası gerçekleştiği, bu kablo bağlantısının davalı … A.Ş. ile dava dışı … A.Ş.’nin sorumluluğunda bulunan 2. hol altı 4. duvar dibinde bulunan pano ile sağlanması gerekeceğinden ve bu pano dahilinde kaçak akım rölesi bulunmadığından adı geçen şirketlerin yangının meydana gelmesinde ayrı ayrı %40 oranında, davalı… A.Ş.’nin ise, panoya fevri müdahalesi ile yetki aşımı yaparak yaptığı ek ile beraber kendi alanında bulunan spot ışıklarını da açık bırakması neticesinde, aşırı ısınma ve elektrik yükünün kablo izole damarlarını eritmesi ve ark kontağına sebebiyet vermesi nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliği ile taraf vekillerince rapora itiraz edilmiş, Mahkemece raporun yeterli olduğundan bahisle itirazlar reddedilerek, bilirkişi raporunda davalılar arasında paylaştırılan kusur oranlarına göre karar verildiği anlaşılmıştır.HMK’nın 281. maddesi uyarınca; taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.TBK’nın 61. maddesi uyarınca; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Aynı kanunun 163. maddesi uyarınca müteselsil borçlulukta alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. 166. maddesi uyarınca ise borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur.Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya dönüldüğünde; Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, yangın olayının gerçekleştiği fuar alanının dava dışı şirket ile fuar alanının işleticisi olan davalı … A.Ş.’nin birlikte sorumluluğu altında olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, anılan şirketler yönünden ne sebeple ayrı ayrı kusur oranı belirlendiğinin açıklanmaması, fuar alanında kaçak akım rölesi kullanılması halinde yangın olayının engellenip engellenmeyeceği yönünde bir değerlendirme yapılmaması, davalı … A.Ş. yönünden yapılan “panoya fevri müdahalesi ile yetki aşımı yaptığı ayrıca spot ışıklarını açık bıraktığı”na ilişkin tespitin hangi tutanak veya delile dayandığının anlaşılamaması sebebiyle, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bu minvalde Mahkemece bilirkişiden, rapordaki eksiklikler ile açık olmayan kısımlar ve taraf vekillerinin somut itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınması, bundan sonra davanın icra takibine sıkı sıkıya bağlı itirazın iptali davası olması ve dava dilekçesindeki talep ile yukarıda açıklanan müteselsil sorumluluğa ilişkin yasa maddeleri de nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmiş olması nedeniyle davacı vekili ile davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun haklı olduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı … A.Ş. Vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının ve davalı … A.Ş.’nin istinaf başvurularının KABULÜ ile; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2020 tarih ve 2019/411 Esas 2020/1033 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca ayrı ayrı yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf eden taraflarca ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran taraflara iadesine,3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Dairemizce verilen kararın mahiyeti gereği İİK’nın 36/5 maddesi uyarınca icranın geri bırakılması için yatırılan teminatın talep halinde teminatı yatıran ilgili tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.