Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1196 E. 2021/1019 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1196 Esas
KARAR NO: 2021/1019 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2021 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2021/218 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile davalı alacaklı … tarafından, davacılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emri davacılara 18.02.2021 de tebliğ edilerek icra takibinin kesinleştiğini, davacıların davalıya borcu bulunmadığını, Takibe konu bono davacılar tarafından davalı … ile aralarındaki ticari ilişki olmadan düzenlendiğini, bono karşılığının … tarafından malen ödenmesi kararlaştırıldığını, İşbu bono araba alışverişi için teminat amacıyla verildiğini, ancak müvekkillerinin üzerine herhangi bir araç kaydı ve satışı yapılmadığını, davalı …’in bononun bedelsiz olduğunu bilerek kötü niyetli olarak senedi ciro ettiğini, … de bedelsiz olduğunu bilerek aldığı bonoyu dayanak yaparak, kötü niyetli olarak davacılar aleyhine icra takibi başlattığını, davacıların işbu icra dosyasından daha fazla zarara uğramaması adına icranın durdurulmasını beyanla davacıların 30.10.2019 günlü 70.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine masraf ve avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, fazlaya dair hak ve talepleri ve de dava hakkı ayrıca zimmetine geçirdikleri parayı müvekkiline teslim etmeyen şahıslar hakkında şikayette bulunma hakkı saklı kalmak kaydı ile; iş bu davaya cevap dilekçesinin kabulüne, dava şartı olan arabuluculuk süreci gözetilmeksizin açılmış olan davanın öncelikli olarak dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, davacılar ile arasında herhangi bir ilişki bulunmayan müvekkili … yönünden husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, mahkemece ilk talepleri reddedilerek davanın esasına girilmesi yönünde karar verilmesi halinde davacının ticari hayatı sekteye uğratma ve mal kaçırma maksatlı kötü niyetli olarak talep ettiği ihtiyati tedbir taleplerinin dayanaktan yoksun, sadece kanaate dayalı iddialar içermesi sebebi ile reddine karar verilmesini, hukuki gerekçeden yoksun mesnetsiz ve de kötü niyetli davanın her iki müvekkil için de esas yönünden reddine karar verilmesini, kötü niyetli, sadece süreci uzatmak ve sürüncemede bırakmak amacında olan davacı aleyhine dava değerinin 20% sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve giderlerinin ve de vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/04/2021 tarih ve 2021/218 Esas sayılı ara kararında; “…Somut durumda, davacı vekili icra takibinden sonra açtığı menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş olmakla, İcra İflas Kanununun 72. Maddesi gereğince icra takibi başladıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden davacının takibin ve satışın durdurulması yönündeki talebinin reddine, İİK m.72/3 gereğince teminat karşılığına icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olduğundan; İİK 72/3 maddesi gereğince dava değerinin %15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmesinin yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına…”gerekçesi ile, İcra İflas Kanunu 72. Mad. Gereğince icra takibi başladıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine, 2004 sayılı Yasanın 72/3.maddesi uyarınca dava değerinin % 15’i kadar teminat karşılığında, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine yürütülmekte olan takipte, icra veznesine girecek paranın, dava sonuçlanıncaya değin alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile davalı alacaklı … tarafından, müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emri müvekkillerine 18.02.2021 de tebliğ edilmiş olup icra takibi kesinleştiğini, müvekkillerinin davalıya borcu bulunmadığını, Takibe konu bono, müvekkili tarafından davalı … ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenmiş olup, bono karşılığının … tarafından malen ödenmesi kararlaştırıldığını, ancak … üzerine düşen edimini yerine getirmeyerek bononun bedelsiz kalmasına neden olduğunu, … bononun bedelsiz olduğunu bilerek kötü niyetli olarak senedi ciro ettiğini, … de bedelsiz olduğunu bilerek aldığı bonoyu dayanak yaparak, kötü niyetli olarak müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, davalı alacaklı …, sadece müvekkilleri aleyhine takip başlatarak ve … aleyhine takip yapmayarak kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, Bu nedenle müvekkili tarafından davalılar aleyhine menfi tespit davası açıldığını, açmış oldukları davada müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir talep edildiği, ancak Yerel Mahkemece: “1- İcra İflas Kanunu 72. Mad. Gereğince icra takibi başladıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine, 2- 2004 sayılı Yasanın 72/3.maddesi uyarınca dava değerinin % 15’i kadar teminat karşılığında, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine yürütülmekte olan takipte, icra veznesine girecek paranın, dava sonuçlanıncaya değin alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, 3-Kararın teminat yatırıldığında taraflara tebliğine, masrafın dosyada mevcut gider avansından karşılanmasına,” şeklinde karar verildiğini, Yerel Mahkemece icra takibinin durdurulması talebinin reddedildiğini, müvekkilinin alacaklıların başlatmış olduğu takip nedeniyle haciz tehdidi altında bulunmakta olup, takibin devam etmesi halinde haczedilecek malların satışı yapılacağından, telafisi imkansız zararlar meydana geleceğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilerek, açmış oldukları menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile başlatılan takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 1-) İcra İflas Kanunu 72. Mad. Gereğince icra takibi başladıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine, 2-) 2004 sayılı Yasanın 72/3.maddesi uyarınca dava değerinin % 15’i kadar teminat karşılığında, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine yürütülmekte olan takipte, icra veznesine girecek paranın, dava sonuçlanıncaya değin alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davacıların haklarında yapılan icra takibinden sonra menfi tespit davası açtığı sabit olduğundan, İİK 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması talep edilemeyeceğinden mahkemece icra takibinin durdurulması yönündeki tedbir talebinin reddi ara kararı usul ve yasaya uygun olup davacılar vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içindeki belge ve bilgilere göre tedbir talebinin reddine dair mahkeme ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçların hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harçlarının istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/07/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.