Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1161 E. 2021/1008 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1161
KARAR NO : 2021/1008
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2021 ve 22/03/2021 tarihli Ara Kararlar
DOSYA NUMARASI : 2020/468 Esas
DAVA: Menfi Tespit ve Banka Teminat Mektubunun İadesi
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 04/08/2020 tarihinde sona erdiğini, davalının müvekkiline ariyeten verdiği kurumsal kimlik ekipmanlarının davalıya teslim edildiğini, dolayısıyla mektupla teminat altına alınan riskin gerçekleşme ihtimalinin kalmadığını belirterek, Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/68 D.iş sayılı dosyası ile verilmiş olan teminat mektubunun bedelinin, davalıya ödenmesinin durdurulması şeklindeki kararının, mahkemece kurulacak olan hüküm kesinleşinceye kadar devam etmesine, ürün alım taahhütnamesinin hükümsüz olduğunun tespitine, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve teminat mektubunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 18/01/2021 tarih ve 2020/468 Esas sayılı ara kararı ile; “Mahkememizce davalı vekilinin itiraz talebinin mürafaalı olarak görülmesine karar verilmiş olup, 18/01/2021 gününe mürafaa günü verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir. ” gerekçesi ile; ” 1-İtiraz talebinin reddi ile Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyası ile verilmiş olan, Halk bankasına ait 19/02/2020 tarihli … nolu, 100.000 TL bedelli, garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan ilgili teminat mektubunun davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulması kararının, MAHKEMEMİZCE KURULACAK HÜKÜM KESİNLEŞİNCEYE KADAR DEVAMINA, … ” karar verilmiştir. İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2021 tarih ve 2020/468 Esas sayılı ara kararı ile; “…Mahkememizin 15/09/2020 tarihli kararı ile Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyası ile verilmiş olan, … bankasına ait 19/02/2020 tarihli … nolu, 100.000 TL bedelli, garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan ilgili teminat mektubunun davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulması kararının, Mahkememizce kurulacak hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş olup, verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi ‘nin 2020/1674 Esas 2020/1373 Karar sayılı 26/11/2020 tarihli kararı ile Mahkememizce itiraz hakkında bir karar verilmeden dosya istinaf incelemesi için gönderilmiş olduğundan, Mahkemece öncelikle itirazlar hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden İstinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Mahkememizce davalı vekilinin itiraz talebinin mürafaalı olarak görülmesine karar verilmiş olup, 18/01/2021 gününe mürafaa günü verilerek, İtiraz talebinin reddi ile Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyası ile verilmiş olan, … bankasına ait 19/02/2020 tarihli … nolu, 100.000 TL bedelli, garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan ilgili teminat mektubunun davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulması kararının, Mahkememizce kurulacak hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş 2020/72 Karar sayılı dosyasından verilen tedbir kararına yapılan itiraz hakkında yetkisizlik kararı verilerek 25/02/2021 tarihli yazı ekinde dosya mahkememiz esasına gönderilmiştir. Dava açılmadan evvel verilen ihtiyati tedbir kararı ile ilgili itiraz da dahil olmak üzere verilecek tüm kararlar asıl davayı gören mahkemenin görevindedir. HMK ‘nın 397/4. Maddesi gereği ihtiyati tedbir dosyası asıl davanın eki sayıldığından mürafaa günü verilerek Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş 2020/72 Karar sayılı dosyasına yapılan itirazın değerlendirilmesi gerekmiştir. Mahkememizin 22/03/2021 tarihli mürafaa duruşmasında taraf vekillerinin beyanları alınmış olup, 18/01/2021 günlü esas mahkememiz dosyasının mürafaasında ihtiyati tedbire itiraz talebinin reddi ile Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyası ile verilmiş olan, … bankasına ait 19/02/2020 tarihli … nolu, 100.000 TL bedelli, garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan ilgili teminat mektubunun davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulması kararının, Mahkememizce kurulacak hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği de gözönüne alındığında HMK. nun 389. Madde şartlarına uygun ihtiyati tedbir kararı verildiği, HMK. 396. Maddeyi kapsayacak şekilde durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını gerektirecek yeni delilin dosyamıza sunulmadığı dosya kapsamından anlaşıldığından Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş 2020/72 Karar sayılı dosyasına yapılan itirazın incelenmesinde ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-İhtiyati tedbire yapılan itirazın reddi ile Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş 2020/72 Karar sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir hakkında mahkememizin verdiği 18/01/2021 günlü kararda belirtilen … Bankasına ait 19/02/2020 tarihli … nolu, 100.000,00 TL bedelli, garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan ilgili teminat mektubunun davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulması kararının mahkememizce kurulacak hüküm kesinleşinceye kadar devamına, … ” karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen 18/01/2021 ve 22/03/2021 tarihli Ara Kararlara karşı, davalı – karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı – karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 18.01.2021 tarihli ara kararın gerekçelendirilmediğini, hatalı ve dayanaksız hüküm kurulduğunu, kararın talep etmelerine rağmen kendilerine tebliğ edilmediğini, 22.03.2021 tarihli ara kararda ise, ihtiyati tedbire itirazlarının başlı başına ‘ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda yasal koşulların mevcut olmadığına’ yönelik olmasına rağmen, mahkemece detaylı inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, mahkemece yasal koşulların belirtilmediğini ve koşulların somut olaya ne şekilde, nasıl uygulandığının açıkça ifade edilmediğini, …’ın tedbir kararı ile korunmaya değer bir hakkı bulunmadığını, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemek amacıyla borçlu psikolojisiyle hareket ederek, borçlarından kaçınmayı amaçladığını, …’ın kendi ekonomik şartlarındaki zorunluluğu tedbir talebine dayanak yapmasının kabul edilemeyeceğini, tacir olarak basiretli davranma yükümlülüğü altındaki bayinin, aldığı ticari risklerin sonuçlarına katlanması gerektiğini, …’ın tüm iddialarının yargılamayı gerektirdiğini, tedbir kararının gereği olan ” yaklaşık ispat koşulu ” nun somut olayda gerçekleşmediğini, iddialarını destekler nitelikte herhangi bir delil ibraz etmediğini, somut delillerle desteklenmeyen asılsız iddialar uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, ihtiyati tedbirin niteliği ve amacıyla bağdaşmadığını (İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi 2020/1372 E., 2020/960 K., T. 25.09.2020– İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi E. 2019/160 K. 2019/185 T. 7.2.2019.), Davacının, müvekkiline borçlu olduğunu, müvekkiline karşı üstlediği taahhütlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin eksik ürün alımından kaynaklı 9.200,92 USD kar mahrumiyeti alacağı bulunduğunu, mahkeme tarafından tedbir konulan banka teminat mektubunun müvekkilinin alacağını karşıladığını, davacı için hesaplanan cezai şart tutarının ticari olarak mahvına sebep olmayacağını, davacının akdettiği sözleşmeler ile üstlendiği yükümlülüklerin farkında olabilecek deneyimli tacir olduğunu, yıllardır petrol piyasasında faaliyet gösteren basiretli bir tacir olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, Tedbir kararının, gerekli hukuki araştırma ve değerlendirme yapılmadan sadece davacının beyanlarına itibar edilerek verildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler incelendiği takdirde mahkemece verilen kararın hatalı olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkilinin alacaklarının teminatı için almış olduğu teminat mektubunun nakde çevrilmemesi için konulan tedbirin devamına karar verilmesinin müvekkilinin yasal mevzuattan kaynaklanan hakları kullanmayı engellediği gibi alacağına kavuşmak için ciddi zorluk yaşayacağını belirterek, Öncelikle usuli olmak üzere tüm itiraz, açıklama ve savunmaları dikkate alınarak teminat mektubu üzerindeki tedbir kararının kaldırılmasına, müvekkilinin zararlarının davacının dosyaya yatırdığı teminattan karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, teminat mektubunun ödenmesinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ara kararların kaldırılması istemine ilişkindir. 05.08.2015 tarihinde … A.Ş. İle davacı … arasında Standart Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Protokol, Ürün Alım Taahhütnamesi imzalanmıştır. 18.06.2018 tarihinde davacı, … AŞ ve … A.Ş. arasında düzenlenen devir mutabakatı başlıklı sözleşme ile davacının … A.Ş ile yaptığı sözleşme tüm hak ve sorumlulukları ile … A.Ş.ye devredilmiştir. Sözleşmelerin teminatı olmak üzere davacı tarafından … A.Ş. lehine … Bankası tarafından düzenlenen 100.000,00 TL bedelli garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan teminat mektubu verilmiştir. Uyuşmazlığa konu teminat mektubu ile ilgili olarak işbu dava açılmadan önce Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyasında; … bankasına ait 19/02/2020 tarihli … nolu, 100.000 TL bedelli, garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan teminat mektubunun davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, karara davalı tarafça itiraz edilmiştir. Davacı tarafça işbu dosya ile açılan menfi tespit ve teminat mektubunun iptali davası içerisinde, Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının mahkemece kurulacak olan hüküm kesinleşinceye kadar devam etmesine karar verilmesi talep edilmiş, mahkemenin 15/09/2020 tarihli ara kararı ile; Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyası ile verilmiş olan, … bankasına ait 19/02/2020 tarihli … nolu, 100.000 TL bedelli, garanti süresi 11/09/2020 tarihine kadar olan ilgili teminat mektubunun davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulması kararının, mahkemece kurulacak hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş, bu ara karara da davalı tarafça itiraz edilmiştir. Mahkemenin 15/09/2020 tarihli ara kararına itiraz 18/01/2021 tarihli ara kararla, Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/68 D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itiraz ise mahkemenin 22/03/2021 tarihli ara kararı ile red edilmiş, davalı tarafça her iki itirazın reddi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İhtiyati tedbir HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunan geçici hukuki korumadır. 389. Maddeye göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusus hakkında ihtiati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta; ihtiyati tedbire itiraz eden davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalıdan alacaklı olup olmadığı yapılacak yargılama sonucunda tespit edileceği gibi tedbire itiraz edenin karşı taraftan alacaklı olduğu yönündeki itirazının HMK’nın 394. maddesinde sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı, mahkemece yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği belirlenerek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, karşılıklı menfaat dengesi gözetildiğinde tedbirin kaldırılması halinde davacının muhtemel hakkının elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı, yargılamaya göre mektup lehdarının haksız ödeme talebinde bulunması halinde davacı yönünden telafisi zor zararların doğabileceği göz önünde bulundurulduğunda, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazların reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre ilk Derece Mahkemesince itirazın reddine dair verilen 18.01.2021 ve 22/03/2021 tarihli tarihli ara kararlar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davalı- karşı davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davalı- karşı davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/07/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.