Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/116 E. 2023/589 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/116 Esas
KARAR NO: 2023/589 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/1319 Esas – 2020/765 Karar
TARİH: 15/10/2020
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2019/175 ESAS – 2019/339 KARAR SAYILI DOSYASI
BİRLEŞEN DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Asıl dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında … Koleji Fen Lisesinde kullanılmak üzere 35 adet akıllı yazı tahtası ile 64 adet beyaz deluxe yazı tahtasının satışı için anlaşmaya varıldığını, ürünleri fen lisesine 30/08/2018 tarihinde teslim ettiğini ve kurulumunu tamamladıklarını, satış bedeli olarak … tarafından 30/11/2018 vadeli 71.300 USD tutarında verilen çekin karşılıksız çıktığını, yapılan görüşmeler sonrası söz konusu eğitimin kurumunun bütün aktif ve pasifiyle birlikte davalıya devredildiğinin öğrenildiğini, ancak yapılan ihtarnameye rağmen davalı tarafından satış bedelinin ödenmediğini, yapılan devir sözleşmesinde “borç ve alacaklarının vadesi gelmemiş olanlar da dahil olmak üzere devraldığı” ibaresinin de yer aldığını, davalının kötü niyetli olarak borcunu ödemediğini, satılan akıllı yazı tahtalarının da halen kullanıldığını, satılan ürünlerin kolayca sökülebilen ve başka bir yere götürülebilecek ürünler olduğunu kaçırılması ve devir ile birlikte akıllı tahtaların teslim alınmadığının kötü niyetli bir şekilde iddia edilmesinin muhtemel olduğunu bu nedenle teslim ve kurulumu yapılan akıllı tahtaların halen kullanıldığının tespitini talep ettiklerini belirterek davanın kabulü ile, satış bedeli olan 71.300USD’lik alacağın şimdilik 1.000 USD lik kısmının , 30/11/2018 tarihinden itibaren, USD mevduatına kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami faizi ile borcu devralan davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının delil tespitinde bulunmasını gerektirecek hukuki yararı bulunmadığını, davacının iddia etiği gibi davalının sorumluluğunu doğuracak nitelikte işlemin ancak ticari işletmenin devri ile mümkün olduğunu, anılan işlemin işletme devri ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, işlemin bir Özel Öğretim Kurumu Ruhsatnamesi devri olduğunu, kurumun alacakları ve borçlarının devri ile ifade edilmek istenen işletmenin devrindeki gibi tüm unsurları, aktif ve pasiflerin tamamının devri değil, özel öğretim kurumu ruhsatnamesinin kullanım hakkı, eğitim gören öğrencilerin kurum ile yaptığı anlaşmalar nedeniyle yapılan ödemeler, yine istihdam edilen personellerin hakları ve bunun gibi sadece öğretim kurumu faaliyetinde yer alan unsurlar olduğunu, davacının dava dışı … Kurumları Ltd. Şti.ile yapmış olduğu satış sözleşmesi niteliği itibariyle nisbi nitelikte olduğunu ve sadece tarafları bağladığını, sözleşmenin tarafı olmayan müvekkilini bu sözleşmeye dayanarak borçlandırmanın mümkün olmayacağını, yapılan keşifte satılan ürünlerin müvekkili tarafından değil … Tic. Ltd. Şti. Tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, müvekkili devir aldığnı Özel Öğretim Kurumu Ruhsatnamesini noterde yapılan devir sözleşmesi ile … Tic. Ltd. Şti.ne devrettiğini, dolayısıyla dava dışı şirkete satılan ürünlerin müvekkili tarafından kullanıldığı iddiasın gerçek dışı olduğunu belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/175 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile … arasında 11/08/2018 tarihli sipariş formu ile toplam 35 adet akıllı yazı tahtası ile 64 adet beyaz deluxe yazı tahtasının satışı için anlaşmaya varıldığını, sipariş formunda yer alan ürün bedeli olarak 71.300,00 USD olarak belirlendiğini, … tarafından 30/11/2018 vadeli 71.300,00 USD bedelli çek verildiğini ancak çekin karşılıksız çıktığı, daha sonra … Koleji Fen Lisesi’ nin işletmecisi olan … ile yapılan görüşmelerde firma yetkililerinin 05/10/2018 devir sözleşmesi ile söz konusu eğitim kurumunun tüm aktif ve pasifleri ile birlikte dava dışı …’ ya devredildiğini, müvekkili firmanın daha sonra … ile görüşmeler yaptığını ancak … tarafından çelişkili ifadeler kullanılarak müvekkili firmanın oyalandığını, daha sonra Beşiktaş … Noterliği’ nin 14/12/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarmamesi ile …’ ya söz konusu satış bedelini ödemesinin ihtar edildiğini, ancak ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini, daha önce Bakırköy 1. ATM’ nin 2018/1319 esas sayılı dosyası ile …’ya karşı alacak davası açıldığını, bu nedenle iş bu davanın Bakırköy 1 ATM’ nin 2019/1319 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/175 Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun, 19.12.2018 tarihli, İstanbul Kartal … Noteri huzurunda yapılan devir sözleşmesi marifeti ile … Koleji Fen Lisesi’ni, … isimli gerçek kişiden devraldığını, anılan sözleşmenin mal varlığına ilişkin olup yalnızca iş yeri devrinden ibaret olduğunu, … Koleji Fen Lisesi yalnızca kurum olup ayrıca bir tüzel kişiliği bulunmadığını, yalnızca kurumun borçları için verilen taahhüde dayanarak … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen çekte müvekkilin sorumlu olduğunu iddia ettiklerini, ancak sözleşmede açıkça, “iş yerinin” tüm borçlarından bahsedildiğini, ilgili devrin bir iş yeri devri olduğunun da açıkça belirtildiğini, ilgili çekin, … tarafından keşide edildiğini, İlgili çekten müvekkili kurumun sorumlu olabilmesi için, … Ltd. Şti’nin tümüyle usulüne uygun şekilde alınmış olması gerektiğini, ancak ortada bir TTK anlamında ticari işletme devri değil, yalnızca iş yeri devri; yani bir mal varlığı devri bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunu anlamında bir işletme devri olmadığını, herhangi şekilde yapılmış yazılı bir işletme devri sözleşmesi veya ticaret siciline bir ilan da bulunmadığını, borcun konusu olan kambiyo senedini keşide eden ve borcun yükümlüsü olan kurumun, devralınan… Koleji Fen Lisesi değil, … Ltd. Şti. Olduğunu, müvekkil şirket, çek keşidecisi şirkete ait olan okulu, dava dosyasında mübrez işletme devri sözleşmeleri uyarınca kurumun borç ve alacakları ile devralmış bulunduğunu, alacaklının davada, … Kurumları tarafından keşide edilmiş çeke dayandığını, çekin keşidecisinin tüzel kişiliğin şahsı olup çek borcundan tüzel kişiliğin şahsen sorumlu olduğunu, tüm bu sebepler doğrultusunda, açılan davanın müvekkiline yönetilmesinin mümkün olmadığını ve davanın başta husumetten, devamında ise esastan reddini talep etmiştir. Asıl ve birleşen dosya davacı vekili 06/07/2020 tarihinde harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile; 35 adet akıllı yazı tahtası ve 64 adet beyaz deluxe yazı tahtasının fatura bedeli olan 428.812,46 TL’ye arttırarak eksik harcı tamamladıklarını, sonuç olarak, asıl ve birleşen dosya yönünden davanın kabulü ile Müvekkil’in 428.812,46 TL’lik alacağımızın, ıslah tarihimiz olan 03.07.2020 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte Davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/10/2020 tarih 2018/1319 Esas 2020/765 Karar sayılı kararında; ” …….Somut olayda, davacı tarafın açıkça delil olarak dayanmasına ve mahkememizce de o yönde ara kararı verilip, gereği yerine getirilmesine rağmen, davalı … kendisine ait ticari defterleri bilirkişi incelemesine esas olmak üzere mahkemeye sunmamış, dolayısıyla, bilirkişi incelemesi dosya kapsamındaki deliller ve davacı tarafın ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Bu durumda HMK. 220. maddesi uyarınca, davacı tarafın davalıya ait ticari deferlere ilişkin açıklamasının yanında faturaya konu ürünlerle ilgili delil tespiti yapılmış davacı tarafından satış, kurulum ve teslimi yapılan akıllı tahtaların halen Davalılar tarafından işletilen okulda kullanıldığı saptanmış olduğu dikkate alındığında faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporu ile de davamıza konu olan ürünlerin mevcutta kullanıldığı okulun, ürünlerin satın alındığı tarihteki işletmecisi olan dava dışı … tarafından, 02.10.2018 tarihinde …’ya, … tarafından da 19.12.2018 tarihinde diğer davalı …’e devredildiği, her iki devir sözleşmesinde de devralan tarafta olan Davalılar’ın, tüm demirbaşları, ruhsat ve izinleri, işyerinin işletme hakkını, vadesi gelmemiş olanlar da dahil olmak üzere kurumun tüm borç ve alacaklarını devraldığı; ancak davaya konu ürün bedellerinin halen davacı Şirket’e ödenmediği tespit edilmiştir. Ayrıca Davalı … tarafından sunulan 09.06.2020 tarihli bilirkişi kök raporuna itiraz dilekçesinde “Müvekkil Şirket tarafından söz konusu ruhsat, bina içerisinde bulunan tüm eğitim öğretim gereçleri, mevcut personel ve öğrenciler ile birlikte …dan devralınmıştır” beyanı ile de taraflar arasında ticari işletme devri olduğu bir kez daha kabul edilmiştir. Sonuç olarak rapor’da yer alan tespitler, SGK kayıtları ve davalıların beyanları, …, … ve … arasındaki devir sözleşmelerindeki maddeler dolayısıyla davalıların, davaya konu olan borç açısından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabulü gerekmiştir. TBK.nun 99.maddesinde ” Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.”düzenlemesi yer almaktadır. Davacının ıslah talebi dikkate talep tarihindeki kur üzeriden TL cinsinden görülmüştür.Tüm bu nedenlerle; asıl dava yönünden davanın kabulü ile; 428.812,46 TL’lik alacağın 5.298,00 TL’lik kısmı için dava tarihinden bakiye 423.514,46 TL’lik kısmı için ise ıslah tarihi olan 03.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden davanın kabulü ile; 428.812,46 TL’lik alacağın 5.450,00 TL’lik kısmı için birleşen dava tarihinden bakiye 423.362,46 TL’lik kısmı için ise ıslah tarihi olan 03.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Hizmetleri Ticaret Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, (Asıl davada verilen hüküm dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, 1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE; 428.812,46 TL’lik alacağın 5.298,00 TL’lik kısmı için dava tarihinden bakiye 423.514,46 TL’lik kısmı için ise ıslah tarihi olan 03.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, -HMK 392/2 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde ve talep halinde teminatın davacıya İADESİNE,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE; 428.812,46 TL’lik alacağın 5.450,00 TL’lik kısmı için birleşen dava tarihinden bakiye 423.362,46 TL’lik kısmı için ise ıslah tarihi olan 03.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Hizmetleri Ticaret Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, (Asıl davada verilen hüküm dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) karar verilmiş ve karara karşı asıl davada davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili dava dışı … Ltd. Şti’ni veyahut bir işletmeyi tüm aktif ve pasifi ile devralmadığını, dava konusu sözleşme ile de bu tür bir devrin gerçekleştiğini kabul etmek hukuken olanaksız olduğunu, ticari işletmenin devrinden söz edebilmek için işletmenin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığının ve benzeri unsurların devredilmesi ve bunun tescil ve ilan olunması gerektiğini, bu işlem ile devreden şirketin bütün unsurları ile birlikte devralana geçtiğinden devredenin tacir sıfatı da ortadan kalktığını, dava dışı … Ltd. Şti’nin tacir sıfatı ve tüzel kişiliğinin son bulmadığını, tüzel kişiliğini devam ettirerek faaliyetine devam ettiğini, anılan işlemin bir “ Özel Öğretim Kurumu Ruhsatnamesi ” devri olduğunu, Sözleşme konusu “… Mah. … Sk. … Blok No:… İç Kapı No:… adresinde bulunan … KOLEJİ FEN LİSESİ’nin devri ” olarak ifade edildiğini ve yine devrin “ T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından verilme, 31.08.2018 tarih 95778074/405.01/15232822 sayılı Özel Öğretim Kurumu Ruhsatnamesi belgesine nazaran” yapıldığının belirtildiğini, anılan devir sözleşmesinin tamamen 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin aradığı şekli şartları yerine getirmek amacıyla yapıldığını, ilgili yönetmeliğin Devir ve Kurucu Temsilci Değişikliği başlıklı 14. Maddesinde devre ilişkin esaslar belirtmiş olmakla, c) bendinde de devir için aranan sözleşmenin niteliği “Kurumun borç ve alacaklarının vadesi gelmemiş olanlar da dâhil olmak üzere, kurumu devralan veya devredilen gerçek kişi veya tüzel kişilik tarafından üstlenildiğini gösterir noterlikçe düzenlenen devir senedi,” olarak ifade edildiğini, dava konusu sözleşmede yer alan ve mahkemenin de sadece bir bölümünü alıntı yaparak kararını gerekçelendirdiği hükümlerin, işlemin geçerli olabilmesi için yasal mevzuatın aradığını ve hatta zorunlu kıldığı şartları ihtiva eden “ Özel Öğretim Kurumu Ruhsatnamesi ” devrine ilişkin olduğunu, yönetmelikte ve sözleşmede yer alan kurumun alacakları ve borçlarının devri ile ifade edilmek istenen de işletmenin devrindeki gibi tüm unsurları, aktif ve pasiflerin tamamının devri değil, özel öğretim kurumu ruhsatnamesinin kullanım hakkı, eğitim gören öğrencilerin kurum ile yaptığı anlaşmalar nedeniyle yapılan ödemeler, yine istihdam edilen personellerin hakları ve bunun gibi sadece öğretim kurumu faaliyetinde yer alan unsurlar olduğunu, yerel mahkeme karrına göre, dava dışı şirketin tüm borçlarından müvekkili ile aralarında gerçekleşen ruhsat devri sözleşmesine istinaden dava dışı şirketin diğer tüm borçlarından müvekkilinin sorumluluğuna gidilebileceğini, bu durumun hukuken izah edilebilirliği bulunmadığını, Davacının dava dışı … Kurumları Ltd. Şti ile yapmış olduğu satış sözleşmesi niteliği itibari ile nisbi nitelikte olmakla, sadece tarafları bağladığını, sözleşmenin tarafı olmayan müvekkili bu sözleşmeye dayanarak borçlandırmanın mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde satılan ürünlerin bedelini çek olarak aldığını beyan ve ikrar ettiğini, yerel mahkeme davanın kabulüne karar verilerek, dava konusu alacağın hem dava dışı … Kurumları Ltd. Şti.’nden hem de davalılardan tahsili sağlanarak davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olunduğunu, Davacı ile dava dışı şirket arasında kurulan alım satım ilişkisinin nispi nitelikte olmasının sonucu olarak söz konusu alım satıma ilişkin ürünlerin müvekkili tarafından ruhsatı devir alınan okulda kullanılmasına yönelik iddianın hukuki hiç bir karşılığının bulunmadığını, hukuken, satılan malların bir başkası tarafından kullanılması, malı kullananın sorumluluğunu gerektirmeyeceği gibi davacının buna ilişkin alım satım esnasında menkul rehni imkanı veya alacağın teminat altına alınmasını mümkün kılan başkaca teminatlar alma imkanı varken bu hakkını kullanmamış olması da dikkate alındığında alım satıma konu ürünlerin ruhsat devrine konu okulda kullanılmasının davacıya hukuki bir himaye sağlamayacağını, yerel mahkemece yaptırılan keşifte de satılan ürünlerin müvekkili tarafından değil, … Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, Bilirkişi raporunda dava dışı şirketin müvekkiline 1.299.089,00.TL borçlu olduğu yönünde tespitte bulunulduğunu, bu durumda müvekkilinin dahi dava dışı şirketten bu miktarda alacaklı olduğu dikkate alındığında, ruhsat devrine ilişkin resmi prosedür olarak yapılan ruhsat devri sözleşmesinin işletme devri olarak değerlendirilerek müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesi durumunda müvekkilinin dava dışı şirketten alacaklı iken bir de dava dışı şirketin borçları ile karşı karşıya kalmasının hukuki izahı bulunmadığını, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl ve birleşen Dava; davacı tarafından dava dışı dava dışı … Ltd. Şti. Arasında yapılan ticari satıma konu borcun ödenmediği iddiasıyla ticari işletmeyi devir alan davalılardan tahsili talebiyle açılan alacak davasıdır. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı asıl davada davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Asıl ve Birleşen dosya davacı vekili tarafından, dava dışı … Ltd. Şti. ile arasında … Koleji Fen Lisesinde kullanılmak üzere 35 adet akıllı yazı tahtası ve 64 adet beyaz deluxe yazı tahtasının satışı için anlaşmaya varıldığını, ürünleri fen lisesine 30/08/2018 tarihinde teslim ettiğini ve kurulumunu tamamladıklarını, satış bedeli olarak … tarafından 30/11/2018 vadeli 71.300 USD tutarında verilen çekin karşılıksız çıktığını, yapılan görüşmeler sonrası söz konusu eğitimin kurumunun 02.10.2018 tarihinde …’ya, … tarafından da 19.12.2018 tarihinde diğer davalı …’e devredildiğini, her iki devir sözleşmesinde de devralan tarafta olan davalıların, tüm demirbaşları, ruhsat ve izinleri, işyerinin işletme hakkını, vadesi gelmemiş olanlar da dahil olmak üzere kurumun tüm borç ve alacaklarını devraldığı belirtilerek 35 adet akıllı yazı tahtası ile 64 adet beyaz deluxe yazı tahtasının satış bedeli olan 71.300 USD’lik alacağın şimdilik 1.000 USD lik kısmının , 30/11/2018 tarihinden itibaren, USD mevduatına kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami faizi ile borcu devralan davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, 06/07/2020 tarihinde harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile de ; asıl ve birleşen dosyada talebimizi ıslah ettiğini, talebini fatura bedeli olan 428.812,46 TL’ye arttırarak eksik harcı tamamladıklarını, sonuç olarak, asıl ve birleşen dosya yönünden davanın kabulü ile 428.812,46 TL’lik alacağın, ıslah tarihi olan 03.07.2020 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte Davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafından dava dışı … Ltd.Şti.’ne gönderilen 11/09/2018 tarihli teklif formunda ürünlerin satış bedelinin 68.850 USD belirlendiği, davacı tarafça satılan ürünlere ilişkin “35 Adet Akıllı tahta” açıklamasıyla 19.10.2018 tarihinde … no.lu 428.812,46 TL’lık Fatura kesilerek … Ltd.Şti.’ne gönderilmiştir. Faturaya konu ürünler 30.08.2018 tarihinde … Ltd.Şti.’ne Malzeme Teslim formu imzalanarak teslim edilmiştir. Davacı taraf satın alınan ürünlerin okulda kullanıldığının tespiti için yargılama aşamasında mahkemeden tesbit talebinde bulunulmuştur. Mahalde yapılan inceleme sonucunda tespit ile ilgili düzenlenen 11.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Teklif mektubunda ve Fatura içeriğinde yer alan ürünlerin mahalde kullanılmakta olduğu, akıllı tahtaların okulda olduğunun kabul edildiği, Faturalara konu bilgisayar entegreli akıllı ekranlar ile Beyaz renk Emaye Yazı Tahtalarının fatura tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun oldukları kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan raporda; Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, davaya konu ürünlerin satıldığı dava dışı … Ltd.Şti. İle ilgili işlemlerin 120-Alıcılar hesabında; 120.60.C011 no.lu cari hesapta izlendiği, ürünler teslim edilmeden önce ürün bedeli olarak … Bankası İkitelli/Organize Sanayi Şubesine ait 30/11/2018 ileri tarihli 71.300 USD’lik çek alınarak 28/08/2018 tarihinde hesaba alacak kaydedildiği, faturanın ise 19/10/2018 tarihinde hesaba borç kaydedildiği, sipariş formunda ürünlerin satış bedelinin 68.850 USD belirlenmiş olmasına karşın 71.300 USD’lik çek alındığı, aradaki farkın çekin ileri tarihli olmasından kaynaklandığını kanaatine varıldığını, dava dışı … Ltd.Şti.’nin Bakırköy …İflas Müdürlüğünde yapılan defter ve evrak incelemelerinde; Ticari defter kayıtları yanında muavin defter evraklarının olmadığı ve bu nedenle davalı tarafın cari hesap hareketi olup/olmadığının görülemediğini, … Ltd.Ştı. tarafından Ciro edilen Çek ile ilgili bir kayıt görülemediğini, Davacı tarafından … Ltd.Şti adına kesilen akıllı tahta açıklamasıyla 19.10.2018 tarihinde 301445 no.lu 428.812,46 TL’lık Fatura kaydının da görülemediğini, …Ltd.Şti. ticari defterler arasında “01.01.2019- 28.02.2019 Exel Mizan Tablosunda; 255- DEMİRBAŞLAR Hesabında 255.01.034- Akıllı Tahta açıklamasıyla 428.812,46 TL bakiye olduğu; 336- DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR Hesabında 336.01.016- … açıklamasıyla 1.299.089 TL borç bakiye olduğunun görüldüğünü, Mizan tablosunda belirtilen tutarların defter kayıtlarında görülemediğini, Davacının bağlı bulunduğu Marmara Kurumlar Vergi Dairesine sunulan ve 2018 Ekim dönemini içeren BS formları üzerinde yapılan incelemede davaya konu fatura 12 sıra no, … Vergi Kimlik no, Belge açıklamasıyla 428.812 TL olarak yer almasına karşın, fatura kaydı … Ltd.Şti. defter kayıtlarında görülemediğini, İflas Müdürlüğündeki belgeler içerisinde … Ltd.Şti.’nin BA form belgelerinin olmadığı belirtilmiştir. … Bankası İkitelli/Organize Sanayi Şubesine ait 30/11/2018 keşide tarihli 71.300 USD’lik çekin dosyada bulunan fotokopisi incelendiğinde, keşidecinin … A.Ş. Olduğu, lehtarın … Ltd.Şti. Olduğu, lehtar tarafından davacıya ciro edildiği, davacı tarafından 30/11/2018 tarihinde … Bankası A.Ş.’ye takas sistemi aracılığı ile ibraz edildiği, banka kaşesine göre iş bu çekin ibraz edildiği tarih itibariyle hesap bakiyesinin 0 olduğu, takas sistemi kapsamında ödeme yapılamadığı belirtilmiştir. Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/956 Esas- 2019/48 Karar sayılı ve 17.01.2019 tarihli kararı ile lehtar … Ltd.Şti. ile dava konusu çekin keşidecisi … A.Ş’nin İflaslarına Karar verildiği, İflas davasında davacı … GEREÇLERİ ANONİM ŞİRKETİ’nin asli müdahilliğine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, asıl dava davalısı … tarafından Kartal .. Noterliği’nin 19/12/2018 tarihli 4 ayrı devir sözleşmesiyle okulu birleşen dosya davalısına devir ettiği belirtildiği halde, dosya içerisinde bilirkişi raporunda belirtilen devir sözleşmelerinin tamamının bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; … Bankası İkitelli/Organize Sanayi Şubesine ait 30/11/2018 keşide tarihli 71.300 USD’lik çekin davacı tarafından ödeme olarak defterlere kaydedildiği, ancak davacı tarafından eldeki davanın çeke dayalı alacak davası olarak açılmadığı, ticari satıma konu cari hesaba dayalı alacak davası olarak açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, dava dışı asıl borçlu … Ltd.Şti. Tarafından asıl dosya davalısı …, … tarafından da birleşen dosya davalısına yapılan tüm devir sözleşmelerinin dosyaya ibrazının sağlanmadan, dava dışı asıl borçlu … Ltd.Şti. tarafından açılan konkordato davasında, davacının 30/11/2018 keşide tarihli 71.300 USD’lik çeke veya 19.10.2018 tarihli … no.lu 428.812,46 TL’lık faturaya dayalı alacağın konkordato nisabına veya keşideci/lehtar şirketlerin iflas masasına kayıt edilip edilmediği, bunlardan kaynaklı davacıya iflas masası tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı ve davacıya verilen bu çekin akıbetinin araştırılarak çekin halen kimin elinde olduğu tesbit edilip mezkur çekin, hukuki mahiyeti ve neticeleri tartışılıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp asıl davada davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Kabule göre de; davacı tarafça davanın kısmi olarak 1.000 USD üzerinden açıldığı, yargılama aşamasında ıslahla dava değerinin artırıp talebin de TL. ‘ye çevrildiği, TBK. 99 mad. göre davacı baştan seçimlik hakkını kullanıp USD üzerinden dava açtığı gözetildiğinde ıslahla seçimlik hakkın değiştirilip değiştirilemeyeceğinin gerekçeli kararda tartışılıp değerlendirilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl davada davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2018/1319 Esas – 2020/765 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde asıl dava davalısına iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.