Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1104 E. 2023/1437 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1104 Esas
KARAR NO: 2023/1437 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/599 Esas – 2021/157 Karar
TARİHİ: 11/02/2021
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ile firma yetkili ve ortağı olan … ve …’in müteselsil kefaletlerine istinaden davalı şirkte krediler kullandırıldığını ancak davalıların borçlarını ödemediklerini, Üsküdar …. Noterliği’nin 12.07.2019 tarih … yev. No.lu ihtarnamesi keşide edilerek davacı banka alacağının talep edildiğini, ihtara rağmen ödenmeyen borçlar için takipte tekerrür olmamak ve fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, itirazların mesnetsiz olduğunu, Genel Kredi Sözleşmelerine göre hareket edildiğini, davalı şahısların müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmede yer alan kefalet limitleri kapsamında borcun tamamından sorumlu olduklarını, takibe uygulanan faiz oranının, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ile belirlendiğini, yine GKS’nin X-Diğer Hükümler Ana başlıklı “Delil” kenar başlıklı 2. maddesinde yer alan düzenlemeye göre banka kayıt ve belgelerinin kesin delil vasfında olduğunu, huzurdaki dava konusu icra takibinde yer alan kredilerden bir tanesinin (…-… No.lu kredi) … (…) kefaleti ile kullandırılan kredi olduğunu, 4749 Sayılı Kamu Finansmanı Kanunu’nun geçici 20. maddesinde Kredi Garanti Fonu alacaklarının kamu alacağı olarak tanımlandığını ve uygulanacak esasların düzenlenmesi yönünden Bakanlar Kurulu’na yetki verildiğini, … ile yapılan sözleşme ve “… Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar” hakkındaki 2009/15197-2015/7331-2017/9969 sayılı Bakanlar Kurulu kararının “Kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarıldığını, kanuni takip masrafları kredi veren ile kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır” şeklinde olduğunu, dava konusu icra takibinin başladığı tarih olan 25.07.2019 tarihinden sonra … tarafından 14.11.2019 tarihinde … no.lu krediye 754.057,86 TL ödeme yapıldığını, müvekkili bankanın tahsilat sağlarsa …’ye ödemekle yükümlü olduğunu beyanla itirazın iptaline, davalı borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icar inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; takibe bağlılık ilkesinin geçerli olduğu iş bu itiazın iptali davasında icra takibinde yer almayan bir belgenin delil olarak gösterilmesinin hukuken mümkün olmadığını, müteselsil kefalet şartları gerçekleşmediğinden müvekkillerinden … ve …’in kefil olduğunun kabulünün hukuken mümkün olmadığını, sözleşmede ve ödeme planında kanunen bulunması gereken zorunlu unsur olan kefalet şartlarının mevcut olmadığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinde belirtilen faiz oranlarının hangi kriterler esas alınarak belirlendiği anlaşılamadığı gibi belirtilen faiz oranlarının da fahiş olduğunu beyanla açıklanan nedenler ile davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi’nin 11/02/2021 tarih ve 2019/599 Esas – 2021/157 Karar sayılı kararında;”Davacı tarafından davalılar aleyhine İİK. 67. Maddesine dayanılarak itirazın iptali davası açılmıştır.İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası , İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabı, Genel Kredi sözleşmesi, Üsküdar … Noterliğinin 12/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname sureti, arabuluculuk tutanağı bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı davamızın delillerini oluşturmaktadır. İstanbul …. İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği … E. Sayılı dosyanın gönderildiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği davalı …Ticaret Limited Şirketinin müseccel kayıtlarının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalılar … Limited Şirketi, … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği ve davalılardan … ve …’in müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, kefillerin sorumluluğu yönünden yapılan incelemede 3.750,000 TL kefalet limiti dahilinde sorumlu oldukları, bu kefaletlerin TBK’nun 583 ve onu takip eden maddesine göre usulüne uygun düzenlendiği, el yazısı ile kefaletin türü, tarihi, miktarını yazılmak suretiyle düzenlendiği anlaşılmış olup, davaya konu kredi borcunun ödenmediği, usulüne uygun borçlulara Üsküdar … Noterliğinin 12/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldığından, belirtilen süreye rağmen ve icra takibine rağmen davalıların borçlarını ödemediği, davalılar tarafından dava konusu borcun ödendiğine dair de yazılı bir delil sunulmadığı, alınan bilirkişi raporunun taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve banka mevzuatına uygun olarak tanzim edildiği ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu kanaatine varılarak, rapor doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 894.828,81 TL üzerinden kısmen iptali ile kefillerin sorumlu oldukları bunlar yönünden bu şekilde itirazın iptaline takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olmakla asıl alacak miktarı olan asıl alacak likit olup asıl alacağın % 20 icra inkar tazminatı olan 178.965,76 TL ‘nin davalılardan ( kefiller, … ile … yönünden kredi kartı asıl alacağı hariç olmak üzere diğer asıl alacaklar üzerinden sorumlu olmaları kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkili banka tarafından .. San. Tic. Ltd. Şti. lehine diğer davalı borçlu şirket yetkili ve ortağı olan davalı … ve …’in müşterek borç ve müteselsil kefaletleri ile Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden krediler tesis edilerek kullandırıldığını, kredilerin asıl borçlu şirket ve müteselsil kefiller tarafından ödenmemesi üzerine, Üsküdar … Noterliği’nin 12/07/2019 tarih, … yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini ve banka alacağının talep edildiğini, söz konusu ihtara rağmen borçların ödenmediğini, tahsilde ve takipte tekerrür olmamak ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numarası ile icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itirazda; takibe, takip konusu borca, faize ve her türlü fer’ilerine itiraz edildiğini;Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dosyaya alınan 04.01.2021 tarihli bilirkişi raporu kapsamında kısmen kabul, kısmen red kararı verildiğini, karar hatalı olup eksik inceleme yapıldığını, kararda kefillerin sorumlulukları, kredi sözleşmeleri ve kefalet limitleri kapsamında şirket kredi kartı hariç sorumlu olduklarının açıkça tespit edildiğini, takipte yer alan kredi faiz oranlarının kararda da açıkça takipte olduğu gibi doğru olarak tespit edildiğini, takipte yer aldığı üzere anapara alacaklarının kararda kabul edildiğini, kararda yer alan faiz hesaplamalarının hatalı olduğunu, müvekkili banka tarafından … no.lu ticari kredi bakımından anapara alacakları olan 789.548,51-TL’nin doğru olarak tespit edildiğini, takipte 16.353,00-TL temerrüt faiz hesaplaması yapılmış olmasına rağmen, kararda 8.492,03-TL temerrüt faiz hesaplaması yapıldığını, takipte toplam 806.719,16-TL talep edilmiş olmasına rağmen, kararda toplam 798.465,14-TL üzerinden hatalı olarak karar verildiğini;Kararda yer alan vekalet ücreti hesaplamasının ve 2 farklı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, takipte 4 kalem yer almakta olup toplam 904.691,34-TL talep edildiğini, kararda toplamda 894.828,81-TL hesap edildiğini, farkın sadece 9.862,53-TL olduğunu, gerekçeli karardaki vekalet ücretine yönelik 7 ve 8 nolu maddelerin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla Yerel mahkemece verilen hatalı değerlendirmeye dayalı kısmen kabul kısmen red kararının kaldırılarak, itirazın iptali ile davanın yukarıda yer alan yönleriyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı taleplerine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri; davalı şirkete kullandırılan ticari kredi alacağı yönünden faizin eksik hesaplandığı ve davalılar lehine iki ayrı şekilde ve fazla vekalet ücretine hükmedildiğine yöneliktir.Davalı şirkete kullandırılan ticari kredi alacağı yönünden faizin eksik hesaplandığına yönelik istinaf sebebinin incelenmesi; Mahkemece alınan bankacı bilirkişi raporunda, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin faiz ile ilgili maddesi uyarınca, davacı bankanın temerrüt tarihinde uyguladığı en yüksek kredi faizi oranı olan %50 faiz oranının %50 fazlası olarak %75 oranında temerrüt faizi uygulayabileceği ancak takipte yıllık %40 oranında temerrüt faizi talep ettiği tespit edilmekle, taleple bağlı kalınarak 789.548,51 TL asıl alacağa kat tarihinden temerrüt tarihine kadar %14,72 oranında akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise %40 oranında temerrüt faizi uygulandığı, toplam işlemiş faiz oranının 8.492,03 TL olarak tespit edildiği, davacı tarafından faiz hesabının son taksit tarihinden itibaren yapılması gerektiği iddia edilmekte ise de, davacı bankanın hesabı kat ederek davalılara gönderdiği hesap kat ihtarnamesinde taksit vadelerindeki temerrüde dayanmadığı, kat ihtarıyla asıl alacağın verilen 24 saatlik süre içerisinde ödenmesini talep ettiği, bu şekilde davalılara yeni bir vade tanımış olduğundan artık daha önceki vadede ödememe nedeniyle gerçekleşen temerrüt olgusuna dayanmasının mümkün olmadığı, bu minvalde Mahkemece usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu esas alınarak 798.465,14 TL ticari kredi alacağı yönünden itirazın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır.Davalılar lehine iki ayrı şekilde ve fazla vekalet ücretine hükmedildiğine dair istinaf sebebinin incelenmesi; Mahkemece davalı kefiller … ve …’in kredi kartından doğan alacaktan sorumlu olmadıkları kabul edilerek, adı geçen davalılar yönünden tek hesap kredisi, ticari kredi ve üye işyeri hesabı alacağı toplamı olarak 833.819,90 TL üzerinden, davalı şirket yönünden ise kredi kartı alacağı da dahil olmak üzere toplam 894.828,81 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, buna göre davalı kefiller yönünden reddolunan kısmın 70.871,44 TL, davalı şirket yönünden reddolunan kısmın ise 9.862,53 TL olduğu, Mahkemece her ne kadar karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi ile üçüncü kısmına göre her bir davalı yönünden hesaplanan vekalet ücreti doğru ise de, aynı tarifenin 3/2. maddesinde göre üç davalı yönünden de ret sebebi aynı olduğundan 10.013,29 TL olarak tek vekalet ücretine hükmedilmesi, bu vekalet ücreti içerisinde davalı şirketin payının ise 4.080 TL olarak gösterilmesi gerekirken, iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Davacı vekilinin bu istinaf sebebi yerinde görülmüştür.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, Mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden aynı şekilde hüküm kurulmasına, hükmün 7 ve 8 nolu bentleri birleştirilerek; “Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 10.013,29 TL vekalet ücretinin, (davalı …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin payı 4.080 TL olmak üzere), davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” şeklinde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2021 tarih ve 2019/599 Esas 2021/157 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile;Davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti yönünden yapmış olduğu itirazın;a) Tek hesap kredisi yönünden; 33.867,41 TL asıl alacak 361.25 TL işlemiş faiz ve 18.06 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 34.246,72 TL üzerinden iptali ile;Takip tarihinden itibaren 33.867,41 TL asıl alacağa işleyecek yıllık % 28,80 oranlarında temerrüt faizi uygulanması şeklinde takibin DEVAMINA, b)Ticari kredi hesabı yönünden;789.548,51 TL asıl alacak 8.492,03 TL işlemiş faiz ve 424,60 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 798.465,14 TL üzerinden iptali ile ;Takip tarihinden itibaren 789.548,51 TL asıl alacağa işleyecek yıllık % 40 oranlarında temerrüt faizi uygulanması şeklinde takibin DEVAMINA, c)Kredi kartı yönünden;54.581,81 TL asıl alacak 6.258,13 TL işlemiş faiz ve 168,97 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 61.008,91 TL üzerinden iptali ile,Takip tarihinden itibaren 54.581,81 TL asıl alacağa işleyecek yıllık % 28,80 oranlarında temerrüt faizi uygulanması şeklinde takibin DEVAMINA, d)Üye işyeri hesabı yönünden ;1.107,45 TL asıl alacak,0 ,56 TL işlemiş faiz, 0,03 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 1.108,04 TL üzerinden iptali ile ,Takip tarihinden itibaren 1.107,45 TL asıl alacağa işleyecek yıllık % 19,44 oranlarında temerrüt faizi uygulanması şeklinde takibin DEVAMINA, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-Davalılardan … TC:…, .. TC:… yönünden;a) tek hesap kredisi yönünden; 33.867,41 TL asıl alacak 361,25 TL işlemiş faiz ve 18,06 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 34.246,72 TL üzerinden iptali ile ;Takip tarihinden itibaren 33.867,41 TL asıl alacağa işleyecek yıllık % 28,80 oranlarında temerrüt faizi uygulanması şeklinde takibin DEVAMINA, b)Ticari kredi hesabı yönünden;789.548.91 TL asıl alacak 8.492.03 TL işlemiş faiz ve 424.60 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 798.465,14 TL üzerinden iptali ile;Takip tarihinden itibaren 789.548,51 TL asıl alacağa işleyecek yıllık % 40 oranlarında temerrüt faizi uygulanması şeklinde takibin DEVAMINA, c)Üye işyeri hesabı yönünden ;1.107.45 TL asıl alacak,0 ,56 TL işlemiş faiz, 0,03 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 1.108.04 TL üzerinden iptali ile;Takip tarihinden itibaren 1.107,45 TL asıl alacağa işleyecek yıllık % 19,44 oranlarında temerrüt faizi uygulanması şeklinde takibin DEVAMINA, 3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 4-Asıl alacak likit olup asıl alacağın % 20 icra inkar tazminatı olan 178.965,76 TL’nin davalılardan (kefiller, … ile … yönünden kredi kartı asıl alacağı hariç olmak üzere diğer asıl alacaklar üzerinden sorumlu olmaları kaydıyla) alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN:5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince belirlenen 61.050,06 TL harçtan peşin yatırılan 10.926,41 TL harcın mahsubu ile kalan 50.123,65 TL harcın davalılardan (davalı şirket tamamından diğer davalılar 46.615 TL’sinden (%93) sorumlu olmak kaydı ile ) tahsili ile Hazineye irad kaydına, 6-10.926,41 TL peşin harcın davalılardan (davalı şirket tamamından diğer davalılar 10.599 TL’sinden (%93) sorumlu olmak kaydı ile) tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 1.500 TL bilirkişi ücreti, 188,50 TL posta gideri, 44,40 TL başvurma harcı ve 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam olmak üzere toplam 1.739,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.718,20 TL’sinin davalılardan (davalı şirket tamamından diğer davalılar 1.598 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı tarafça herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 9-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT gereğince tayin olunan 61.791,44 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı şirket tamamından diğer davalılar 57.466 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine, 10-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davanın reddolunan kısmı üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 10.013,29 TL vekalet ücretinin, (davalı …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin payı 4.080 TL olmak üzere), davacıdan alınarak davalılara verilmesine,11-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 12-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,13-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 31,50 TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam 193,6‬0-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 14-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 15-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/10/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.